Bütün sokakların çıktığı hep aynı adresin az ötesinde park gecenin yaşlı konuklarını ağırlamaktaydı. Gecenin davetsiz misafirleri gelene dek... Bir gölge oyununu(275)andıran hareketler hep aynı noktada son buluyordu. Gecenin bu ilk seansında yüzlerce karanlık gölge, parkı karanlığa düşen bu yaşlı aydınlıktan kurtardı. Geride, çimenlere serili gazete parçaları, ayakkabılar, giysiler kaldı. Ve karanlık gölgelerin ellerinde parlayan, zulmün suç çetesine düşen, bembeyaz saç telleri.
Şafağa, ölüm kadar az bir zaman kalmıştı. On’lara kalansa, karanlığa şafakla birlikte direnilecek olmanın güzelliğinde upuzun bir zamandı. Saat üçü vurduğundaysa;