Dizginsiz hıçkırıklar arasında yığıldığı masada Habip’le ilk karşılaştığı anı hatırlamaya çalıştı. Kutsal görünüyordu o an şimdi ona. Ama tüm çabası boşa gitti. Belleğinde o anı gösteren tek bir resim
Dizginsiz hıçkırıklar arasında yığıldığı masada Habip’le ilk karşılaştığı anı hatırlamaya çalıştı. Kutsal görünüyordu o an şimdi ona. Ama tüm çabası boşa gitti. Belleğinde o anı gösteren tek bir resim bile yoktu.
Sabun köpüğü gibi silinip gitmişti herşey.
Kendisinin de terörist diye kilit arkasına kapatıldığı o günlerde tanışmıştı Habip’le. Ziyaretçi görüşüne gidip gelirken karşılaşıyorduk herhalde, diye düşündü. Ama kör bir karanlığa bakar gibiydi, hiçbir şey göremiyordu. “Ah, ah keşke seni görüş yerinde hiç bekletmeseydim, paha biçilmez o zamanı hiç çalmasaydım” diye haykırarak, sarsıla sarsıla ağlamaya koyuldu.