Para cezası hapis cezasına çevrildi. 11 ay 20 gün daha yatacaktım. Parayı ödemedim ama, devrimci iradenin ve görevin gereklerini yerine getirdim: Kazdığımız 35 metrelik bir tünelle dört kişi, 19 Mayıs 1993 şafağında özgürlüğe koştuk. On ay “cezam” kalmıştı firar ettiğimde. Ben de bu meşru hakkımı kullandım. Benim için firar, üç yıldan beri görmediğim karımı ve çocuklarımı daha yıllarca görmemek anlamına da geliyordu. Her zaman söylüyorum, hiç unutmadığım ve anlatmakta güçlük çektiğim iki anı var hayatımda: Birincisi, yıllar süren uzunca bir örgütsüzlükten sonra 1987 Ekim’inde örgütümle tanıştığım anın duygularıdır. İkincisi ise, tünelden çıktığımızda yüzüme vuran ilk yel ile özgürlüğe atılan o ilk adımdır. Ve tünelin ucuna kadar gelip de geri dönen bir arkadaşın ahmaklığı...