“Asla affetmeyeceğim onları” diyor Melek Altıntaş acının beslediği öfkesiyle. Sorumluların yargılanacağına da inanmıyor, “Kim” diyor “Kimi yargılayacak ki...” “Rüyalarımda sıklıkla Ümit’in öldüğünü görür, ağlayarak uyanırdım. Çünkü onu çok seviyordum. Onu kaybetmek hayatımdaki herşeyi kaybetmek anlamına geliyordu benim için. Hayat bundan sonra tabii ki çok daha zor. Cezaevinde olduğu süre içinde de ayrıydık ama görüşüyor, bir şeyleri paylaşıyorduk. Konuşmak, sesini duymak yetiyordu. Şimdi hiçbiri yok...”