Mütevazi ve içtendin gülüm. Acıyı, tatlıyı, coşkuyu, öfkeyi ve heyecanı en sade, en ince, en yalın biçimiyle paylaşmasını biliyordun. Yo, yo, estağfurullah deme sakın, sen de çok iyi bilirsin ki, ben değerini sevginin ne azı ne çoğuna veririm. Hak edilenin önünde eğilirim sadece... “İnsan, hele de insan gibi insan, güzelliğin önünde hesapsızca eğilmesini, çirkinliğin karşısında da hesapsızca döğüşmesini bilmeli” dediğimde, “ver kalemi imzalayayım” demiştin. Farkında mısın, her zamanki gibi yine seninle hesapsızca döğüşüyorum şu an, nasıl da mutlu olurdun... Oysa benim hesapsız sohbetimin nedeni(309)sendin, sevgiyle yoğurduğun güvenli, dürüstçe bir ortamı yaratıyordun. Ben de bu harika hazinenin içinde doğal olarak hesabı-kitabı unutuyordum. Bir keresinde sana bu düşüncemi aktardığımda, öylesine inceldin ki, “sayende gülüm abla” esprisini esirgemedin.
Dostları ilə paylaş: |