Takviye yapılarak sayısı üçe-dörde katlanan askeri birlikler bir kez daha saldırdılar. İnsanlar dipçik darbeleriyle, coplarla vahşice dövüldü. Ancak Habip Gül’ün yırtılmış onlarca fotoğrafı hala “Devrim davası yenilmezdir!” diyordu. Bu vahşet saldırısının ardından (...) yaklaşık 70 kişi gözaltına alındı.
Üç gün boyunca işkenceye maruz kalan bu ilerici-devrimci insanlar, bu arada Aliağa ve İzmir DGM arasında gidip-geldiler. Traji-komik bir hal alan iddianame erlere ezberletildi. Asılsız ithamlarda bulunuldu. Son olarak İzmir DGM’nin takipsizlik kararıyla tekrar getirildikleri Aliağa Adliyesi’nde önceden hazırlanmış acemi senaryo sonuçlandı. Savcının sürekli cep telofonuyla konuşması, birilerine “komutanım” demesi, emir-komuta zincirinin nasıl işlediğinin açık bir göstergesiydi.