Ankara’ya vardığımızda bilgi almak umuduyla ilk olarak cezaevinin önüne geldik. Gergin bekleyiş sürüyordu. İnsanlar cezaevinde kalan yakınlarına dair merak içinde gelebilecek bir haberi bekliyorlardı. Kitlenin bir kısmı aynı saatlerde Numune Hastanesi'nin önünde, bir kısmı ise İbni Sina’nın önünde bekliyordu. O sırada telefondan ölenlerin isimlerini öğrendim. Yıkılmıştım. Ancak ayakta kalmam ve güçlü olmam gerektiği, yanımdaki anneye de destek olmak zorunda olduğum için kendimi toparladım. Yapılacak çok işimiz vardı. Devletin yaptığı bu vahşice katliama tepkiyi göstermek/örgütlemek, yaralılarımıza sahip çıkmak ve şehitlerimizi teslim almak gerekiyordu. Bundan sonraki uğrak yerimiz Numune Hastanesi oldu. Yaralılarımız bu hastanede yatıyordu ve dışarıda onları da bekliyorduk. Hastanenin önü buluşma adresi olmuştu bir süre sonra. Yaralıların, şehitlerin, sevk edilenlerin, AMK’da kalanların yakınlarının ve devrimci, demokrat insanların toplanma yeriydi.