Daha ilk sınavda çuvallamıştık. Aylarca, sabırla, bıçak sırtında harcanmış emekti; onurun, kavgaya adanmışlığın, cüretin; ve suyunu bir an önce kavga denizine ulaştırmaya çalışan büyük bir coşku pınarının(166)adıydı, sende özgürlük tutkusu. Laf değildi “unutun gitsin” diyebileceğin. İşti, emekti, tırnakla-dişle kazıp gün ışığına çıkarmaya çalıştığın, karanlığın göğsüne saplanmış bir ışık demetiydi, umuttu senin için. Senin gibi yılları zindanlarda geçen bir insan için bu en zor anın geçici de olsa seni bu denli etkilemesi bundandı. Anlayamadık, bağışla! Sevincinden pay çıkarmada gösterdiğimiz tezcanlılığı, sorunlar karşısında gösteremedik. En sıkıntılı sorunları paylaşmak için gereken çabayı gösteremedik. Habip nasıl olsa her sorunu çözer diye baktık. Seni bunalttık. Çokça tartışıp iş yapmayı önemsemedik, seni yalnız bıraktık.
Dostları ilə paylaş: |