Bu kez İstanbul’da bir mitingte karşılaştık. Kısa bir merhaba ve hoşçakaldan ibaret sıcak karşılaşmamızda coşkusu ve rahatlığı idi ilgimi çeken.
Yeniden karşılaştığımızda ise Bayrampaşa hapishanesindeydi. Bu kez ilk görüşmemizde durgun ve sıkıntılıydı. 3-4 gün süren işkenceye rağmen hiç işkence görmemiş gibi davranıyordu. Gözaltı sürecini sorduğumda Adana’da gördüğü işkenceyle karşılaştırıyor ve bunlar basit şeyler ama, bayağı yüklendiler diye özetliyordu. Hiçbir ifade vermemek ve hiçbir şey imzalamamak tavrını sürdürmüştü. Direnmek ve baskıya boyun eğmemek onun için kaçınılmazdı. Bu kez de Altan Ersoy kimliği ile yakalanmış, Habip Gül kimliği kısa sürede ortaya çıkınca o da bu kimliği kabullenmeyi tercih etmişti. Ne var ki bu kabullenişin bir zayıflık gibi algılanması onu bir hayli üzmüştü. Onun tanıdığım(199)sürece en çok üzüldüğü birkaç olaydan birisi budur.