Ve 12 Eylül günleri gelmiş. Bir gece kapı çalınmış. Gelen bir TİKKO gerillasıymış. Köyden çıkması gerekiyormuş. Köyden çıkarmak için babası gerillayı yanına almış ve kimsenin bilmediği bir yolu kullanarak uzaklaşmaya başlamışlar. Dere kıyısına gelmişler. Bu sırada “polis” de onları takip ediyormuş. Babası “polis”i görünce “polis, benim” demiş. Köpeği göremeyen gerilla polisin geldiğini zannetmiş ve dereye atlamış. Suyun en azgın yerine atladığı için boğulmaktan zor kurtulmuş.
Çok sonraları aile fertleriyle karşılaşan gerilla olayın aslını öğrenmiş. Bu da Habip’in köpeğinin öyküsü...