“Önce dostluk”! Özgür bir dünya yaratma kavgası(272)içinde özgürleşiyorduk. Dostluk, bu özgürleşen insanlardan daha çok kime yakışabilirdi! Acıyı, sömürüyü, zulmü ve kötü olan herşeyi ve her duyguyu, kaynağı olan kapitalizmle birlikte gömmek için kendilerini -özellikle bu sömürü sistemi insanlara bireysel çıkarlar peşinde koşmayı dayatırken- feda eden insanlar, doğallığında en güzel duyguların temsilcileridirler. Dünya sömürüden temizlendiğinde, geriye özgür insanlar arasındaki dostluk kalacaktır. Ve bu yüzdendir ki mücadele dostlukla başlar. “Üzerine gelen kurşunu paylaşmak”; işte senin bu dostluk kriterin de -ki bunun en güzel örneğini verdin- bunun en yalın ifadesi zaten. “Abartı en büyük silahımızdır”; düşmanı abartacaksın, böylece kolay yenilgiler almazsın. Kendimizi abartacağız ki, gücümüzü son sınırına kadar isyanımıza katabilelim.