“Beni öldürmeyen her darbe daha da güçlendirir.” Bunun sayısız örneklerini verdin, sadece dışımızdaki düşmana değil, içimizdeki düşmana karşı da. Peki, şimdi öldürebildiler mi, diye soranlara cevabımız açık: Sen devrim oldun ve devrim daha da güçlenerek yaşıyor. Zaten işkence tezgahı için varolan ilken ölürken de bu cevabımızı güçlendiriyor; “Bedenim yerlerde sürünebilir, ama onurum asla”. En son -şimdilik- düşmanla karşılaşmanda da bu ilkeni her zamanki ölümü yenmiş rahatlığınla hayata geçirdin. Biyolojik yaşamın için kullandığın bedenini doğal olarak kendinden ayrı bir nesne olarak kabul edip kendini isyanla, ‘71 manifestosunun devrimci militarizmiyle özdeşleştirdin ve onurunu asla bazıları gibi paspas etmedin. Hep olduğu yerde gecenin içinde parlayan güneşin -yani senin- ışınlarında parlattın onu. Ve şimdi bedenin cesetken, bu senin için yine çok bir şey değiştirmiyor.