Kışın “gurbet”, yazın da köyde ekin derken, kapıya askerlik gelip dayandı. Bir yıl kaçak dolaştıktan sonra askere gittim. İki aylık askerken ikinci kızım doğdu. Askerliğim sürerken aldığım bir mektupla babamın öldüğünü haber aldım. O gün ve sonraki birkaç gün tarifsiz acılar çekmiştim. Ama zamanın şifalı merhemi, içimdeki baba acısını çok geçmeden dindirmişti.
Derken askerlik bitti. Parasızdım. Biraz para kazanmalıydım. İzmir Aliağa’da bir demir-çelik fabrikasında iş bulup çalışmaya başladım. Yıl 1987, üçüncü kızım dünyaya gelmişti. Askerlik bittikten ancak üç ay sonra köyüme gidebildim. İşyerimden bir aylık izin almıştım.(288)