Yaşasa şiirlerin ve öykülerin yanı sıra roman yazmayı deneyecekti Ümit Altıntaş. Bir Metalica kaseti koyup walkman’ine, -şu solcu müzik denilenleri bir türlü sevememişti, hele de sözlerini- Melek’e umudu ve düşlerini yazacaktı. Kahkahası koğuşun sınırını aşacaktı - Evdeyken iki kat alttaki komşuları ikisinin kahkahasının dedikodusunu yapmışlardı bol bol, üstelik de lakabı Korkunç Gülüşlü Arkadaş’tı.-
Oysa şimdi Karacaahmet Mezarlığı dördüncü pafta, iki bin dokuz yüz doksan yedi numaralı mezarda yatıyor. Başucuna dikili tahtadaki yazı onu anlatıyor: