Diyalektiğin bir ucundan öteki ucuna kadar inceltebiliyordun yaşamı... Felsefe yaşamı inceltmiştir dediğimde, “incelmeye ihtiyacı olan o kadar kalın yanlarımız var ki” diyerek, biraz da hüzünlenirdin. Sert ve ağırımıza giden sohbetimiz de oldu. Eksiğimizi-yanlışımızı da görebiliyorduk. Hatırlıyor musun, “insanlık onuru ve suçu” üzerine, “adalet anlayışı ve demokrasi kavramı” üzerine çok kısa, ayak üstü bir, sohbetten ziyade tartışmamız olmuştu.
Ne zaman mı? Müsaadenle hatırlatayım: Ankara Hapishanesi’nin bayanlar koğuşunda tünel açığa çıktığında, savcı idare binasında tüm bayanların ifadesini alıyordu. Koridorda sizinle ayak üstü sohbetle karışık tartışmıştık.