Nevzat’ım, oğlum; senin dava arkadaşlarına, yani şehit arkadaşlarına başsağlığı dilemiyorum. Çünkü o kelimeyi sevmiyorum. Benim oğlum yaşamını yitirecek, benim başım sağ olacak! Hayır! Yalnızca Allahtan sabır diliyorum. Zindanlarda bulunan tüm tutsaklara, oğlumu tanıyan tanımayan herkese, sevgilerimi yolluyorum. Nevzat’ımı öper gibi öpüyorum.
Bu sana yazacağım son mektup olmayacak... Hayır, asla sonların olmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü bizim sensiz yaşamamız artık mümkün değil. Sensizliğin acısı yüreğimde öfkelerin en büyüğünü yarattı. Seni çok özlüyorum. Seni her zaman özledim, ama şimdi herşey daha farklı. Belki de senin gibi yiğit bir devrimcinin kızı olduğum için bu kadar derin bir acı duyuyorum.