Amaçları belliydi. Bir komünistin yaşayanı kadar ölüsü de onları korkutuyordu. Gerçekleştirdikleri katliama yönelik tepkileri nasıl engelleyebiliriz diye düşünüyorlardı. Yaptıkları konuşma çerçevesinde cenazeye yönelik İstanbul’da ciddi bir hazırlığın olduğu, herkesin cenazeyi beklediği, eğer cenaze “onların” eline geçerse ortalığın kan gölüne dönebileceği, ölenlerin ve yaralananların olabileceği, başka anne-babaların çocuklarından yoksun kalabilecekleri demagojisi ile, aile üzerinde etki yaratmaya çalıştılar. Benim cenazeyi vermeme tutumum karşısında, zaten beni muhatap almadıklarını, anne ve babanın kararının geçerli(341)olduğunu söylediler. Anne ve babanın devrimci fikirlerden uzaklığının da etkisiyle polis gece gömmeyi zorla kabul ettirdi. Benim tutumum karşısında ilk önce sözlü olarak saldırarak (bir gün sonra çıkacak olayların faili olmak şeklinde), ardından bizi de bölerek, aileyi de bana karşı tutum aldırmaya çalıştılar. Bize destek amacıyla gelen bir grup avukatı ise gözaltına alma tehditiyle yanımızdan uzaklaştırdılar.