Zor dönem devrimcileri (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,22 Mb.
səhifə41/53
tarix06.09.2018
ölçüsü1,22 Mb.
#78071
növüYazı
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   53

Elindeki romanın yazımı tamamlanmak üzereydi. Yeniden yazmak istiyordu. Ele alacağı konular üzerinde kafa yorduğu bir sırada Habip’in hayatını yazma fikri alevlenmişti kafasında. Habip’le en son görüşmesinde “Seni yazmak istiyorum; bir sakıncası yoksa bana yaşam öykünü yazar mısın?” diye sormuştu. Habip ise, kaç günlük olduğunu şimdi hatırlayamadığı bir süre istemişti ondan. Birbirlerini artık bir daha göremeyeceklerini(285) bilmeden o gün vedalaşmışlardı. Çünkü o, yıllar süren uzun bir ayrılıktan sonra doğup büyüdüğü topraklara geri dönecekti. Onlar bir daha hiç görüşemeyeceklerdi. Habip söz verdiği yazıları ortak bir dostları aracılığıyla ulaştıracaktı ona. 4 Haziran 1998 tarihli dört sayfalık yazı, memleketine döndüğünün ikinci haftasında eline geçmişti. Her satırını çizerek ve içi yanarak defalarca okumuştu.

Romanı yayımlanmış, ancak beklediği ilgiyi nedense görmemişti. Başladığı yeni romanın yazımı kesintilerle sürüyordu. Habip’in yaşamından etkilenerek kurguluyordu yeni romanını.

O lanetli pazar akşamında televizyon haberiyle kedere boğulduğunda, Habip’le en son görüşmesinin üzerinden onbeş ayı aşkın bir süre geçmişti.

Gecenin ürpertici sessizliğinde masanın başına geçip, Habip’in yaşam öyküsünü yeniden okuduğunda içinde baş edemediği bir titreme dolaşıyordu.

Nevzat’tan Habip’e...

1 Ocak 1965 tarihinde Elazığ’ın Karakoçan ilçesi Çalakas (Balcalı) Köyü’nde doğmuşum” diye başlamıştı Habip, kendi yaşam öyküsüne. “Üçü kız, üçü erkek, altı kardeştik. Kardeşlerin en küçüğüydüm. Çok yoksulduk. Köyde tek karış toprağımız bile yoktu. Köy ağasının tarla ve çayırlarında çalışırdık. Yarıcıydık. Ağa yan yatıp kılını bile kıpırdatmazken, terimizle can verip yeşerttiğimiz ürünün yarısı onun olurdu. Ablam ağanın hayvanlarına çobanlık yapardı. Dağ taş demeden, koca üç mevsim, hayvanların arkası sıra sürüklenmesinin karşılığı olarak bir gömlek ya da entari alırdı. Ne zaman fersiz gözleri çukura kaçmış bir kız çocuğu görsem,(286)ablam gelir gözlerimin önüne. Babamla annem yazgılarına şikayetsizce boyun eğmişlerdi. Ama ben ve ağabeylerim ağadan nefret ederdik. Hep öfkeyle bakardık ona.

Yaz boyu tarlada çalışan zavallı babam, ekmek parası kazanmak için kışın da büyük kentlere giderdi. Babamı çok özlerdim. Aylar sürerdi bu ayrılık. Döndüğünde ise, dünyalar benim olurdu. Ağabeylerim büyüyünce, onlar da gurbet kervanına katıldılar. Dur durak bilmeden yazın köyde, kışın da büyük kentlerde çalışırlardı.

Yıllar birbirini kovalayıp gidiyordu. Ablalarım evlenip gitmişlerdi. Böylece tarlada çalışmanın yanında, evin ömür törpüleyen ağır işleri de anneme kalmıştı. Ağabeylerim de evlenip metropollere yerleşmişlerdi.

Evde çocuk olarak bir ben kalmıştım. Yazın ağanın tarlalarında çalışırken, kışın da okuyordum. İlkokulu bitirdiğimde on dört yaşındaydım. Çünkü okula geç başlamıştım. Babam çok istediği halde ortaokula gönderemedi beni. Okumak istediğimi söylediğimde, bana yalvarmayla dolu gözlerle bakıp, karşımda kederle boynunu büküşünü şimdi bile hatırlamaya dayanamıyorum.

Devrimcilerle o yıl tanıştım. Çok geçmeden ... hareketiyle organik ilişki kurdum. Köyleri dolaşıp tarlalarda çalışıyor, yaprak kesiyorduk. Ayrıca köprü yakalarına ve yol kenarlarına yazı yazmak gibi çalışmalar da yapıyorduk. Bütün bu çalışmalar ...’in gerilla faaliyetini de oluşturuyordu.

1980 12 Eylül darbesi tüm devrimci hareketleri olduğu gibi, bizi de biçti. Ben örgüt içinde fazla tanınmadığım için, darbenin kanlı pençesi yakama yapışmadı.

1981-82’ye gelindiğinde, örgüt dağılmıştı. Kadrolar(287)çoğunlukla tutsak edilmişti. Geriye kalanlar da askere gitmişti. Ben de bu boşluğu 1983 yılında evlenerek doldurdum. Köyümüzün önünde sakinlikle akan Peri Nehri’nin karşı kıyısındaki Gölek (Koyunuşağı) Köyü’nden Hanım adındaki bir kızla evlendim. Daha önce birbirimizi tanımıyorduk. Ortak bir tanıdığımızın aracılığıyla evlendik. Evlenmek, büyük bir borç yükünün altına girmek demekti. Başlık parası, düğün masrafı derken epey borçlanmıştım. Alacaklılar kapıya dayanmadan para kazanmaya başlamalıydım. Birkaç ay sonra çalışmak üzere İzmir’e, ağabeylerimin yanma gittim. İlk inşaat işçiliğim Çeşme ilçesinde başladı. Dev gibi yükselen bir inşaatta çalışıyordum. Bina her an üstüme yıkılıp, beni altına alacakmış gibi bir duygu uyandırırdı bende. Kış boyu tek bir günümü bile boşa geçirmeden para biriktirmeye çalıştım. Omuzumdaki borç baskısı yüzünden bazen boğazımdaki ekmekten bile kısmak zorunda kalıyordum. Borçlarımı karşılayacak kadar para biriktirdikten sonra, yazın köye döndüm. İlk kız çocuğumuz o yaz dünyaya geldi.

Kışın “gurbet”, yazın da köyde ekin derken, kapıya askerlik gelip dayandı. Bir yıl kaçak dolaştıktan sonra askere gittim. İki aylık askerken ikinci kızım doğdu. Askerliğim sürerken aldığım bir mektupla babamın öldüğünü haber aldım. O gün ve sonraki birkaç gün tarifsiz acılar çekmiştim. Ama zamanın şifalı merhemi, içimdeki baba acısını çok geçmeden dindirmişti.

Derken askerlik bitti. Parasızdım. Biraz para kazanmalıydım. İzmir Aliağa’da bir demir-çelik fabrikasında iş bulup çalışmaya başladım. Yıl 1987, üçüncü kızım dünyaya gelmişti. Askerlik bittikten ancak üç ay sonra köyüme gidebildim. İşyerimden bir aylık izin almıştım.(288)

... örgütüyle bu demir-çelik fabrikasında çalışırken tanıştım. Dergimizin ilk sayısını dinmeyen bir susuzlukla okumuştum. Yıllar sonra devrimcilerle yeniden karşılaşmak ve yepyeni bir örgütle tanışmak benim için tarif edilmez müthiş bir duyguydu. Bir yandan fabrikada çalışıyor, bir yandan da siyasal faaliyetlerde bulunuyordum. Aliağa Bölge Fabrikası’nda hızla gelişiyorduk. Yeni yeni işçilerle tanışıp, yeni siyasal dostluklar kuruyordum. Tüm benliğim devrim ateşiyle yanıp tutuşuyordu. O çok sevdiğim köyüm aklıma bile gelmiyordu artık.


Yüklə 1,22 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   53




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin