11- enerji MİmarliğI



Yüklə 16,06 Kb.
tarix07.08.2018
ölçüsü16,06 Kb.
#67513

ENERJİ MİMARLIĞI ve “EBİTEM”
Enerji mimarlığı”; bir yaşam felsefesidir. Öncelikle; yapıların nefes alma doğallığı ve ölçüsünde enerji kullanmasını ve kendisine gerektiği kadarını üretebilmesini öngörür. Ne bir fazla ne bir eksik..
Yaratım içinde de, işe yaramayan ne bir eklenti ne de fazla bir süs bulunur. Her varlık kendisine gerektiği kadar enerji üretir ve tüketir. Yaşam fonksiyonunun tam karşılığı olan deriyi ya da kabuğu kullanır. Gösteriş değil işlevsellik belirler onun formunu..
Enerji mimarlığı; kent tasarımından başlayan ve yapı malzemelerinin doğru seçimine kadar sorumluluk taşıyan bir planlama sürecidir. Son yılların yaygın uygulamaları olan yerleşimler üzücüdür ki, bir trafo binası yerleştirme kolaylığında, en azından bir yön duygusuna bile sahip olmayan, bilinçsizce planlanan, daha işe başlarken kaybedilen milli servetin delilleridir.
Doğru yönlenme, doğru tasarım, doğru malzeme ile inşa edilen bir yapı %50 enerji tasarrufu ile başlar hayatına ve klasik bir inşa yönteminden daha fazla para harcatmaz yapımcısına.. Diyarbakır Güneş Evinde olduğu gibi %100 enerji tasarrufuna giden yol ise, ilaveten %25-50 arasında değişen bir harcamayı, yani elektronik ve mekanik bazı donanımları gerektirir.
Bütün sorun, bu ilave harcamanın gelecek adına göze alınabilir olmasını sağlamaktır. Bu amaçla gelişmiş ülkeler; özel teşvikler ve özendirici örneklerle, insanlığın ve dünyanın geleceğine yatırım yapma yolunu seçmektedir. EBİTEM projemiz; bu konuda devlet tarafından atılmış en kapsamlı ve öncü adım olacaktır.
ENERJİ VE EKOLOJİ

ayrılmaz ikili”


Son yıllarda sıkça dile getirilen fakat bu etiket altında çokça istismar edilen “eko-yapı” kavramına ve “enerji-ekoloji” ilişkisine bir göz atalım. Bir yapının “ekolojik” olduğunu iddia etmek için önce enerji sınavından geçip geçmediğine bakmak gerekir.. Enerjisini

kendi olanakları ile üretebilmekte midir ?.. Bu bir !. Üretebildiği enerjiyi nefes alma

doğallığında kullanabilmekte midir ?.. Bu iki !.. Bu kullanımın çıktısı ya da atığı, çevresinin canına mı okumakta, katkı mı sunmaktadır ?

Bu üç.. En az doğada kapladığı alan kadar, bir anlamda doğadan çaldığı alan kadar bitkisel toprağı, balkonunda, çatısında ya da enerji serasında, yeşili korumak veya karnını doyurmak için kullanabilmekte midir ? Bu dört !.. İşte “Enerji Mimarlığı” dediğimiz şey de; bu dört soruluk sınavdan alnının akı ile çıkmayı becerebilmektir.


Dünyada üretilen tüm enerjinin yarısı, konutlar ve her türlü binaların kapalı mekanlarında tüketilmektedir. Enerji mimarlığı ise tekrar tekrar dile getirdiğimiz gibi sadece; doğru yönlendirme, doğru malzeme ve doğru tasarım ilkeleri gözetildiğinde, yani parasal bir yük getirmeden % 50 enerji tasarrufunu garantilemektedir. O yüzden bu yöntemin, sadece kapalı mekanlardaki enerji giderleri açısından kazancı; 2008 rakamları ile 52 : 2 : 2 = 13 milyar doları bulabilecektir. Ülkemizin tek kalemde bundan büyük ne harcaması ne de tasarruf şansı bulunmaktadır.
Bundan böyle yapı sektörüne ilişkin kanun ve yönetmeliklerde bu başlığın ve alt başlıklarının yer alması, ülke genelinde yapılaşmanın bundan böyle ön koşulu olması, artık zorunluluktur. Çünkü taşıyamayacağımız bir yükün altında kalınma tehlikesi, kuşkular uyandıran bir gelecek endişesidir artık. O yüzden, bugünden başlamalıyız yapı ve yaşam tarzımızı değiştirmeye.
EBİTEM projemiz, bu ilkeler istikametinde bir yeni yaşam örneği ve çalışma mekanı olmak üzere Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğünün talebi ile, kendi arazisi içinde inşa edilecektir. Sadece bu talebin bile çok önemli bir zihinsel adım olduğuna işaret etmek ve kendilerine bu yolun inançlı ve ısrarlı bir yolcusu olarak şükranlarımı arz etmek istiyorum.
Hedeflenen; 5000 m2’ye yakın kullanım alanının tüm enerji ihtiyacını; yani ısıtma, soğutma, havalandırma, ve aydınlatma ihtiyacını kendi olanakları ile karşılamasıdır. Elbette kendi atıklarını da mevcut kanalizasyona vermeyerek, biyolojik döngüye katması, yağmur suları ile kendi arıtmasından elde edilen suyu, rezervuar hattında ve teras bahçelerinin sulamasında kullanarak en az % 50 su tasarrufu sağlaması da hedeflenmektedir.. Temel amaç; fosil yakıtlara başvurmadan, doğal kaynak tüketmeden, tam tersine kendi ihtiyaçlarını önemli ölçüde üretebilen, döngüsel bir yapının öncü örneğini vatandaşlarımıza sunabilmektir.
Çağımızın en doğru yapı malzemesi olan ve en düşük enerji ile üretilebilen ahşabı, şimdilik yönetmeliklerimiz iki kattan sonrasını “kesinlikle bilimsel olmayan” nedenlerle engellediğinden ötürü konstruktif olarak kullanamamaktayız. Bu yüzden, yapımızın taşıyıcı çatkısı betonarme olacak fakat iç ve dış tüm duvarlar ahşap olarak inşa edilecektir. Şimdilik bu kadarı bile tüm yapı sektörüne ilham verecek devrimsel bir değişim olacaktır. Tüm duvarlarda kullanılacak olan ve sanıldığının aksine yangın riski son derece düşük olan ahşap, aynı zamanda yapıların deprem risklerini de hafifliği ile azaltmaktadır. Ahşap sayesinde, atölye ortamında kısa sürede ve özenle imal edilebilecek duvarlar, inşaatın kalitesini arttırmakta ve süresini de kısaltmaktadır.
2008 yılında Berlin’de 7 katlı 2009 yılında ise Londra’da 9 katlı konutların inşa edildiğini, bu konuda dünyadaki en büyük sivil ahşap binanın da 8 katlı yüksekliği ile İstanbul Büyük Adada, başlangıçta otel olarak inşa edilen, 110 yaşındaki Rum Mektebi olduğunu bir özet bilgi olarak ilave etmek isterim. Yani bu konuda da dünyaya öncülük etmişken, var olan bilgi ve deneyimimizi kullanamıyor olmak bambaşka bir mühendislik ayıbıdır..
Çankaya Belediyesinin, bu kapsamda bir projeye son derece olumlu ve sıcak bir yaklaşımda bulunması, bu konuların siyaset üstü, insanlığın ortak kaygılarını temel alan arayışlar olarak desteklenmesi gereğinin en somut örneği olmuştur. Proje müellifi olarak bana düşen; bu kolaylaştırıcı ve teşvik edici yaklaşımınızdan ötürü sizlere de şükranlarımı sunmaktır..
Projemizin tamamlanması ve yapının hayata geçmesinin ardından sizlerle, bu tasarımdan beklenen ve daha sonra da gerçekleşen teknik sonuçları paylaşmak öncelikli görevimiz olacaktır. Bu dostane paylaşımın, böyle özellikli bir yapının kendi sınırları içinde yapılmasına öncülük eden Çankaya Belediyesinin bundan böyle kentleşme ve yapılaşma önceliklerine de ışık tutması en önemli temennimiz olacaktır..
Proje Müellifi :

Y.Mim. Çelik ERENGEZGİN


224-496 10 12

537-891 00 14



celik@erengezgin.net

www.erengezgin.net
Yüklə 16,06 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin