13. AĞIr ceza mahkemesi



Yüklə 0,52 Mb.
səhifə1/5
tarix17.11.2018
ölçüsü0,52 Mb.
#83310
  1   2   3   4   5



T.C.

İSTANBUL

13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ

( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI
ESAS NO :2009/191

CELSE NO :79

CELSE TARİHİ :03.09.2010
BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298

ÜYE :HÜSNÜ ÇALMUK 32346

ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266

C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954

C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN 36924

KATİP :MEHMET ALİ ALTUNKAYNAK 128002
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile üye hakimler Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu’ndan oluşan mahkeme heyeti tarafından 03.09.2010 günü saat 09:25’te celse açıldı.

Tutuklu sanıklardan İbrahim Özcan, Yaşar Oğuz Şahin, Cengiz Köylü, Fatih Hilmioğlu, Levent Ersöz, Oğuz Bulut, Oğuzhan Sağıroğlu ve Muzaffer Öztürk dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.

Tutuksuz sanıklardan gelen yok bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanık Neriman Aydın müdafi Av. Ayhan Okutan, Sanıklar Levent Göktaş, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Mehmet Ali Çelebi ve bir kısım tutuksuz sanık müdafi Av. Serkan Günel, Sanıklar Levent Göktaş, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Mehmet Ali Çelebi ve bir kısım tutuksuz sanıklar müdafi Av. Hüseyin Ersöz, Sanık Tuncay Özkan müdafi Av. Ahmet Çörtoğlu, Sanıklar Adnan Bulut, Ahmet Tuncay Özkan müdafi Av. Seçil Özdikmenli, Sanıklar Oğuz Bulut, Ersin Gönenci müdafi Av. Mehmet Doğurga, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Haberal müdafi Av. Yasemin Antakyalıoğlu geldikleri görüldü huzurdaki yerlerine alındı.

Açık yargılamaya devam olundu.

Sanık Emcet Olcaytu söz almadan konuştu:”CMK 289. madde kapsamında bir beyanda bulunacağım.”



Mahkeme Başkanı :”Buyurun”

Sanık Emcet Olcaytu söz istedi verildi:”Malumunuz Ceza Muhakemesi Kanununun 289. maddesi hukuka kesin aykırılık hali sayılan uygulamayı içerir tabi ki heyetiniz bu maddeyi biliyor ama dinleyen sanık arkadaşlarım açısından da bir cümleyle içeriği hakkında kayda geçmesi bakımından beyanda bulunacağım. 289. maddeye göre savunmanın kısıtlanması kesin bozma nedenidir çünkü hukuka kesin aykırılık olarak kabul edilir bizim Ceza Muhakemesi Kanunumuz açısından. Dün de kısaca temas edildi bizim taleplerimizi her ay son Cuma veya son duruşma gibi bir formülasyona bağlamışsınız bu da heyet kararı olmadı oturumu idare eden Başkanın kayda geçtiği bir açıklama yani duruşmayı idare eden kişi olarak onun zapta geçtiği bir açıklama olarak tarafımızdan öğrenildi. Öncelikle böyle bir kısıtlanmanın yine CMK 292 olması lazım bir heyet kararı haline gelmesini talep ediyorum. Ama ondan önce bu kararın gözden geçirilmesini istemek için bir iki noktaya değineceğim. Bizim, bizim her ay 1 celse ile taleplerimizin sınırlanması neden CMK 289. maddesiyle ilgilidir? Burada 1 yıldır sanıkların iddianameye karşı sorguları yapılıyor o sorgu yapılırken burada diğer tutuklu tutuksuz sanıklar herhangi bir şekilde zaten kendilerine savunmam babında bir talepte bulunamıyorlar bunu her hafta Cuma günlerine münhasır hale getirmiştiniz bizde o gün taleplerimizi bildiriyorduk mahkemenize. Bu taleplerde elbette hatırlayacaksınız sadece tahliye ile ilgili değil hakkımızda toplanmasını istediğimiz savcılığın eksik bıraktığı lehimizdeki hususlarla ilgili delillerin toplanmasına değinen talepler oluyor şahsen benim taleplerimin büyük çoğunluğu böyle biliyorum kayıtlarda da var. Bunun ayda bire indirilmesi bizim savunma hakkımızın gerçekten kesin olarak sınırlandığını gösteren bir karar olacaktır. Neyse ki bu heyet kararı haline henüz gelmemiştir özellikle bu noktaya dikkatinizi çekerek bu kararın gözden geçirilmesini talep ediyorum ve bir örnekle talebimin haklılığını daha somut olarak anlatmak üzere sözüme devam ediyorum. Bu 1 aylık duruşmada tek celseye siz bize talep için zaman ayıracaksınız, peki şöyle düşünelim burada tutuksuzları saymıyorum 36 tutuklu sanık var her sanığın yarım saat konuşma hakkı var değil mi? Bir yarım saatte avukatının konuşma hakkı var biz bu hakkımızı kamilen kullanırsak yani her sanık kendisi ve avukatı 1 saat burada talepte bulunma hakkını kullanırsa duruşma kaç saat sürer? 36 saat sürer Cuma günü saat 9’da başladık diyelim 9’da başlanmıyor 9 buçukta başlanıyor ama 9’da başladık diyelim 36 saat sonra duruşmayı kaçta bitebiliriz? 24 saat sonrası Cumartesi sabah 9 olur 12 saat daha eklersek akşam 9 olur biz bu güne kadar talepte bulunurken hiçbir şekilde bunu istismar etmek aklımıza bile gelmedi. Ama şimdi siz bizi ayda bir duruşmada taleplerimizi bildirmeye mahkum ederseniz ki bu bir hükümdür gerçekten savunma hakkını ortadan kaldırıcı sonuçları olacaktır biz böyle bir yol tutmak zorunda kalacağız o zaman nasıl olacak? Cuma günü duruşmaya başlayacağız Cumartesi günü saat 21’e kadar duruşma yapabilecek misiniz hiç aralıksız olursa bu da? İşte bu pratikte gerçekten uygulanması zor problem yaratıcı ve her şeyden önemlisi CMK 289. maddede belirtildiği gibi hukuka kesin aykırılık nedeni oluşturan bir uygulamaya başlamak üzeresiniz. Diyebilirsiniz ki bu Yargıtay safhasında ancak değerlendirilir bizi ilgilendirmez hayır böyle bir hakkı yok heyetin. Heyet yasayı sözüne ve özüne uygun olarak uygulamakla yükümlüdür. Evet, heyetiniz kesin karar makamı da değil Yargıtay verecek o kararı ama siz bunu bile bile bunun CMK 289. maddede hukuka kesin aykırılık nedeni sayıldığını bile bile bu uygulamaya devam ederseniz burada biz savunma hakkımızı herhalde bu kararla elimizden almanıza boyun eğmeyiz. Bu savunma bizim kutsal hakkımız bakın yargılama hakkından daha önemli bir hak savunma. İnsanlığın bütün geçmiş tarihi boyunca ilkel kabilelerde bile savunma hakkı kutsal. Hala bugün hukukumuzda bütün ülkelerin hukukunda var değil mi meşru müdafaa yani insan kendisini savunurken başka bir canlının yaşamına bile son verme hakkına sahip kılınmış savunma hakkı geniş manasıyla bakıldığı zaman gerçekten kutsal kelimesini hak edecek kadar geniş ve köklü bir hak. Biz burada savunma hakkımızın göz göre göre kısıtlanması ve elimizden alınmasına boyun eğemeyiz. Burada 10 yıl 15 yıl ömür boyu ağır hapis cezaları tehdidi altında bulunuyoruz biz. Bu tehdidi bir mahkemenin bir an önce sorguları bitirmek gerekçesiyle ortadan kaldırmasına razı olabilir miyiz? Bu bizim yaşamımızdan özgürlüğümüzden vazgeçme hakkımız. Vazgeçmeyi kabul etmemiz anlamına geliyor. Bakın öyle bir yola girdi ki mahkeme dün burada sorgu sırası bulunan sanık bile bizim şu usule ilişkin talepte bulunma hakkımızı kendi savunma hakkına tecavüz gibi algıladı. Bunun sorumluluğu o kişide değil bunun sorumluluğu heyetinizde. Heyetiniz sanıkları bu şekilde birbirleriyle hasım haline getirecek bir uygulamaya bilerek ya da bilmeyerek devam etmemeli. Burada bizim usul hakkında da toplanmasını istediğimiz deliller hakkında da talepte bulunma hakkımız başka bir sanık tarafından kendi savunma hakkına tecavüz olarak algılanacak kadar yanlış bir uygulamaya girildi Meramımı anlattım zannediyorum. Bu kararın gözden geçirilmesini talep ediyorum savunma haklarımızın kısıtlanmaması Ceza Muhakemesi Kanununun özü ve sözü itibariyle açıkça ortaya koyduğu bir prensiptir diyeceklerim bu kadar.”

Taleple ilgili olarak görüş sorulan iddia makamı.

Mahkeme Başkanı :”Savcı Bey buyurun.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sanık Emcet Olcaytu’nun bahsettiği Ceza Muhakemesi Kanunu 289. maddesinde temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hallerde hukuka kesin aykırılık var sayılır hükmünün H bendinde hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması kesin hukuka aykırılık nedeni olarak sayılmıştır. Ancak mahkeme sanık ve sanıklar müdafilerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kriterlerini esas alarak yeterli süre vermektedir mahkeme uygulaması usul ve yasaya uygun olduğundan bu konuda yeniden karar tesisine yer olmadığına karar verilmesini kamu adına talep ve mütalaa olunur.”



Duruşmaya kısa bir ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Talep incelendi.



GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya sanıklarının büyük bir bölümünün hala savunmalarının alınamadığı savunmaları esnasında sanıklara Avrupa insan hakları mahkemesi kriterleri üzerinde yeterli süre verildiği, talep ve beyanlar alınmasının delillerin toplanması ve tahliyeye ilişkin olduğu, bu taleplerle ilgili olarak sanıkların her zaman yazılı talepte de bulunabileceği dikkate alındığında; mahkememizin 20.08.2010 tarihli 31 nolu ara kararımızda bir isabetsizlik bulunmadığından rücu edilmesine yer olmadığına ve bu konudaki talebin reddine oy birliğiyle karar verildi.

Açık yargılamaya devam olundu.

Sanık Neriman Aydın daha önce tespit edilen kimliği tahtında huzura alındı.



SANIK NERİMAN AYDIN SORGU VE SAVUNMASINA DEVAMLA.

Sanığa klasör 82 dizi 290’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim kişisel düşüncelerim. Benim yıllardır 25 yıla yakın hayatımda araştırmalarımdır efendim. Çok farklı konulardaki şahsıma ait bilimsel araştırmalarımdır.

Mahkeme Başkanı:" Sanığa klasör 82 dizi 290’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim benim araştırmalarımdan alınan beyanlardır. Ajandalarımdan, bilgisayarımdan, tarihi roman çalışmalarımdan alınan şahsıma ait düşüncelerim ve tarihi çalışmalarından alınan bilgilerdir şahsıma aittir. Kişisel düşüncelerimdir.

Sanığa klasör 82 dizi 290’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Sayın Başkanım yıllardır yaptığım ilmi ve tarihi araştırmalarımdan alınan birer cümledir. Sözde eşkıyalıkla alakası olmayan tarihi bilgilerdir arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 290’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 6. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğru efendim okuduğum eserlerin yazarlarına tenkit ve teşekkür yazılarımdır. Savunmamda da arz ettim. 45 yaşındayım 20’li yaşlarımdan beri tarihi araştırmalar yapıyorum okuduğum her eserin yazarına tenkit ettiğim hususları veya bizi aydınlatan okuyucuyu aydınlatan bilgileri nedeniyle teşekkür veya tenkit yazılarıdır arz ediyorum.

Sanığa klasör 82 dizi 289’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Sayın Başkanım ilavem var. Toplumsal dönüşüm yayınlarının sahibi aziz kardeşim Ali Özoğlu Beyin kurduğu internet gazetesinde sayısı 10’u bulan makalem yayınlanmıştır. Almanya’da yaşayan bir dostum Aytekin Gülen Beyde bu internet gazetesinde Avrupa’da ülkemizi ilgilendiren insanlığı ilgilendiren basın bilgilerini Türkçe’ye çevirerek haber yapmaktadır. Makaleler yazmaktadır. Uzun yıllar Almanya’da yaşadığı için batılıların ülkemize isyan eden ve savaş açan bölücü terör örgütüne her tür destekleri bilinmektedir. Bu kardeşimde bunları yakından izlemektedir batıda yaşadığı için Almanya’da yaşadığı için bu şer işlere gönüllü zemin hazırlayan Almanya’da mutat yapılan bölücü toplantılarından konferans diyelim artık ne dersek birini bu dostum bu aziz kardeşimde izleyip toplumsal haber com internet gazetesinde haber yapmak istediğini aynı toplantının Berlin’de de yapılacağını abla senin Berlin’de de dostların var arkadaşların var. Onlar da bana bilgi geçerlerse internet gazetesine haber ve makale yaparım dediği ve böylece aramızda geçen bir haberleşme ve iletişimdir efendim. Gerek Köln’deki dostum kardeşim Aytekin Gülen Bey ile gerek Berlin’deki dostum ve arkadaşım Ali Şağdan Erman Beyle bu haberlere ilişkin aziz kardeşim yazar Ali Özoğlu Beye bunları haber yapsınlar mı abla Aytekin diye aramızda geçen haberleşmemizdir efendim. Siz okudunuz ben okumuyorum Saygıdeğer Başkanım aynı tarihli gazetelerin internet sitelerinde bu bilgilere ulaşmanız mümkündür ve herkese açıktır. Kamuoyuna ayrıca tüm dünyaya açık olan bu eşkıyalık Neriman Aydın’ın değil birilerinin girmek için devletimizi bile yıkmayı göze aldıkları meşhur batılı devletlerin AB denen şer birliğinin ülkemize yönelik terör ve terör örgütlerine ne kadar önem destek ve değer verdiğinin delilidir. Aynı konuya dair aziz kardeşim Ali Özoğlu Beyde Aytekin’e tape 6704’de o tür toplantılarda zaten amaç belli olduğu için saldırabilirlerde sadece yerinde ve zamanında belki bir soru sorabilir Aytekin şeklinde aramızda geçen bir haberleşme vardır bu konuyla ilgili. Arz ediyorum efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 289’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu söz almadan konuştu anlaşılamadı.

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım biraz önce arz ettiğim konuyla ilgili açıklarımda doğrudur. Bahsettiğim konu bahsedilen konu toplumsal haber internet sitesine haber yapan Aytekin Gülen isimli arkadaşımın bölücü terör örgütüne Almanya’nın sunduğu imkanları yazacağı bölücü terör örgütünün bir faaliyetidir. Almanya’da kamuoyuna açıktır. İsteyen herkes izlemiştir görüntü ve kayıt almıştır. Bu arkadaşım arz ettiğim üzere makale yazdığı Avrupa basınından tercüme makaleler yazdığı toplumsal haber internet gazetesine bunları haber yapmak için aramızda geçen benimde aziz kardeşim yazar Ali Özoğlu Beyle danıştığım konuştuğum iletişimlerimizdir haberleşmelerimizdir. İkinci konu o telefon görüşmesi aziz kardeşim Ali Özoğlu Beyle yaptığımız bir telefon görüşmesidir. Ben kendisini tanıdığımda o annesi çoktan rahmetli olmuştu. Rahmete kavuşmuş hakka yürümüş annelerimizde Gülşen Özoğlu olarak almışlar ben söyleyecek söz bulamıyorum. Aziz kardeşime bırakıyorum.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu söz istedi verildi:”Sayın Başkan bu dava siyasi davanın ötesinde artık psikolojik harbin tavan yaptığı bir dava oldu. Ben daha önce bu tapeyi ve numarasını sizlere vermiştim. Benim vefat etmiş olan annemin adını yazdılar oraya bu bilinçli olarak yapıldı. Benim kiminle hangi saat nerede çay içtiğimi bile bilenler benim annemin vefat edip etmediğini bilmemesi mümkün değil. Ayrıca bunu size ben izah ettim ve anlattım. Numarasını da verdim. Şimdi tekrar bunu sizin sormanız annemin adını orada zikretmeniz. Annemin Ankara’ya bile gitmediğini yıllar önce subay olan eşinin yanında kalırdı. Tatile giderdi oraya ve dönerdi tekrar. Onun dışında annemin Ankara’ya gitmek gibi bir şeyi yoktu annemi kanserden kaybettim. Ve her defasında burada bize bunu yaşatıyorsunuz. Şiddetle kınıyorum. Bu psikolojik savaşın tavan yaptığı yerdir. Burada yargılama filan yapılmıyor Sayın Başkan. Bu konularda hassas olacağınızı düşündüm. Daha önce izah ettim bunları. Ama ısrarla annemle görüştüğüm vefat etmiş olan.”

Mahkeme Başkanı:" Durmuş Ali Bey savcılıkta ifadesi ben savcılıktaki ifadesinin tamamını okumak istediğim için bunu okuyorum. Eksik bir şey olmasın. Konu anlaşılsın diye okuyorum buyurun.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendi, efendim o konu anlaşılsın diye diyorsunuz ama orada benim annemden bahsediliyor. Neriman Aydın Hanımefendi annemi tanımaz görmedi bile. Çünkü vefat etmişti o zaman.”

Mahkeme Başkanı:" Evet buyurun.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Telefon konuşması 2008’de yapılıyor.”

Mahkeme Başkanı:" Zaten öyleydi 14 Ocak 2008 tarihinde diyor.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Lütfen şu davanın adını koyalım Sayın Başkan lütfen koyalım bunun adını.”

Mahkeme Başkanı:" Ben savcılıktaki ifadesinin tamamını okuduğum için bu şekilde ismi geçti yani Neriman Aydın’ın söylediği sorulan sorular ve cevaplar tam olarak okunuyor ona göre savunma hakkı veriliyor.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendim ben size daha önce ama daha önce evet bu bana, bana da soruldu. Efendim bu bana da soruldu. Bu tape verildi bana da. Bende size dedim ki ya bu 2008’da yapılmış benim annem 2005’de vefat etti. Ama ısrarla hala bu soruluyor. Emin olun üyelerinizde bunları tekrar soracaktır.”

Mahkeme Başkanı:"Konu anlaşıldı buyurun. Sanığa klasör 82 dizi 289’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Sayın Başkanım aynı konu Aytekin Bey sevgili Aytekin Gülen kardeşim abla Berlin’de de aynı faaliyeti yapacaklarmış. Oradaki arkadaşına söylersen o bilgileri bana geçerse bende tercüme edip Türkçe’ye çevirip internet gazetesinde toplumsalhaber.com internet gazetesinde makale yapabilirim. Sen Ali Şadan arkadaşını ararsan bana bir mesajla bunları iletirse sevinirim dediği aynı konu. Kamuoyuna açık bir faaliyetten toplumsalhaber.com internet gazetesine makale yapmak üzere yapılan iletişim ve haberleşmelerdir efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 289’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım.”

Sanığa klasör 82 dizi 288’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım.”

Sanığa klasör 82 dizi 288’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım. Bu dostum Füsun Hanım Kütahya da yaşayan aile dostum. Beni hep araştırma yapan okuyan yazan bir insan olarak bildiği için kızım devlet gibisin biz senin gibi devlet işleriyle uğraşmıyoruz esprileriyle takılır bende espriyi devam ettirmek için bak bir an önce arşive ulaşmalıyım Genelkurmay Başkanımda bekliyor dedim. Demez olaydım Saygıdeğer Başkanım bütün konu bundan ibarettir. Espriler alındı eşkıyalık delili olarak dosya kapsamı yapıldı. 2005 yılından beri tasavvufta talebesi olduğum Mehmet Dumlu hazretlerinin 1986’dan 1996 yıllara kadar TRT1’de inanç dünyası konulu her Cuma akşamı yapılan program konuğu olduğunu öğrenince TRT’deki bu arşive ve dostlarımda bulunan tasavvuf tarihine dair arşivlerde çalışmak için arkadaşımla konuşmalarımdır. Telefon sohbetlerinin konuları bunlardır efendim. Kütahya’da bulunan Evliya Çelebi derneği arşivinde de bu derneğin genel sekreteri bey efendinin adı geçmektedir, Mücahit Bey. CD’leri alamadığımı tasavvufa dair CD’leri alamadığımı söylüyorum yazı yazdığım internet gazetesinde tasavvuf tarihine ilişkin bir dizi yazı dizisi yapmak istediğimi yazar aziz kardeşim Ali Özoğlu Beye söyledim. Abla bende tasavvufu çok severim biliyorsun istediğin gibi hazırlayabilirsin dedi. Bende hazırlıklarını sürdürüyordum. Telefon konuşması içerisinde arkadaşım Kütahya’daki Evliya Çelebi konağındaki kültürel ve sanatsal etkinliklerden de bu kültürel etkinliklere katılan vilayete ait devlet büyüklerinden de bahsetmektedir. Kültürel etkinliklerden bahsetmenin kaynaklar üzerinde çalışmanın sanıyorum eşkıyalık deliliyle bir arakası yoktur efendim ifademe ilavemdir.”

Sanığa klasör 82 dizi 288’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım bir yanlışı düzelteceğim çünkü hatırlayamadığım için ağabeyimin yorumunu yorgun aç ve susuz perişan bir halde çıkarıldığım savcılık sorgusunda evet Saygıdeğer Başkanım daha önce yurtdışında görev yaptığım için bekar olduğum için annemin aklı sürekli bende kalmış ve sürekli sıkıntılar yaşamıştık. Arz ettiğim üzere daha önce anneme ben bakıyorum. Annem uzaklık nedeniyle yaşadığı hasret ve zorluklar nedeniyle bir daha yurtdışı görevimi almamı istemiyordu. Ağabeyim buradaki devlet bilsin başkomutan bilsin ifadeleri annem içindir. Annem benim için daha önce de arz ettim başkomutanımdır. Bizim ailenin devlet Başkanıdır. Ben geleneksel bir aile hayatı yaşamaktayım. Yetişkin olsam da kendi başına buyruk bir insan değilim. 80 yaşındaki anacığına karşı sorumluluklarım bulunmaktadır. Onun düşünceleri ve nasihatleri mesleki yaşamımda olsa benim için önemlidir. Arz ettiğim mesleki yaşamıma dair öz ağabeyimle evimizin babası konumundaki büyüğümle Kemal Aydın ağabeyimle yaptığım telefon konuşmasıdır. Ailevi bir mesele çalıştığım kurumda bir görevlendirme söz konusudur ve annemdir arz ediyorum ilavelerim olarak kabul ediniz.”

Sanığa klasör 82 dizi 288’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım turizm işiyle ilgilenen geçimini sağlayan çok sevdiğim bir ablamın damadıydı. Kaymakamlıktan alması gereken bir işletme belgesine dair bir sohbet.”

Sanığa klasör 82 dizi 288’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Eksik Saygıdeğer Başkanım düzeltme ve ilavelerim var. Bir yurttaş olarak yapılan programların tüm televizyon programlarının ahlaki ve kültürel seviyesinin düşüklüğü sebebiyle her programının düşmanlarımızın emirleri gereği milletimizin kutlu değerlerine hakaret ve saldırı amacı ile yapıldığı için belki on yıldır televizyon seyretmiyorum. Nuriye Atabey isimli arkadaşımı tanıdıktan sonra bunu kendisiyle paylaştığımda çok şaşırmıştı. Nasıl olur abla lütfen ben program yapıyorum ART’de lütfen beni izle senin eleştirilerini ve beğenilerini öğrenmek isterim diye aramızda geçen sohbetlerden bir tanesidir Saygıdeğer Başkanım arkadaşlığımız dostluğu dönüşünce ağabeyimde kendisine bu aziz kardeşime Nuriye Hanım efendiye kendini eğit Nuriye boş sorular sorma kaliteli programlar yap kendini geliştir. Benimle de konuşabilir tartışabilirsin diye Nuriye Hanıma nasihat edince o da bu telefon sohbeti birkaç tane almışlar Saygıdeğer Başkanım abla falanca insanları davet ediyorum mutlaka beni izle dediği bir iletişim efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 287’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım toplumsal dönüşüm yayınlarının eski genel yayın yönetmeni olarak tanıdığımız bu insan Hayri Bildik Bey bir süre sonra yayınevinden ayrıldığını işsiz kaldığını iş aradığını biliyorduk. Ama iki üç yıl aradan sonra kendisiyle görüştük iki üç yıl geçtikten sonra Ankara da olduğunu görüşmek istediğini bizleri görmek istediğini işsiz olduğunu iş aradığını ve burada da kendisine teklifler geldiğini olaylara tercüman gazetesinden kütüphane hazırlaması istendiğini Neriman bunları Kemal Beye söyle iş buldum içi rahat etsin işsizim diye üzülüyordu dediği bir iletişimdir efendim. oraya bir başka telefon konuşmasından ilaveler yapılmıştır. Mehmet Ali Çelebi’nin bir yazı yazdığı bir başka okuduğunuz efendim. Sanıyorum onu ayrı soracaklar inşallah ayrı sorarlar. Bir çünkü karıştırmışlar ve kafa karışıklığı yaratmışlar ifade tutanağında tamamen bir başka telefon sohbetinden alınan bölümlerdir Mehmet Ali Çelebi yeğenimin yazı yazdığı ile ilgili geçen bölüm efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 287’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım burada bir yanlış anlama ve anlaşılma söz konusu ben Nuriye Hanımı Nuriye Atabey olarak biliyorum. Karmaşık ve Kahyaoğlu diye sorulunca elbette ki doğal olarak Nuriye Kahyaoğlu diye birini tanımıyorum dedim. Telefon sohbeti de esprili bir sohbettir ağabeyim ona bilgilen kitap oku dedikçe o da ağabey sen devlet gibisin der ağabeyimde kızım bilgi devlet gibidir der bu sebeple ağabeyimi kastederek ona takılıyorum devlet diyor ki bak bu ne biçim Nuriye ne arıyor ne soruyor diye ifadem budur efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 287’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Eksik Saygıdeğer Başkanım tamamlamak istiyorum. Mesleğim ile ilgili yaptığım bir araştırmam mevcuttur. Cumhuriyete 1980 Amerikan darbesinden sonra her kamu kurumuna atanan yabancı denetim şirketleri yoluyla kamu kurumlarımızın bütün sırlarına yabancı devletlerin çok kolay ulaştıkları hakkındadır. Aziz kardeşim Ali Beyin bu çalışmamı makale yada yazı dizisi de ayrıca da eser yapabilirsin söylemi üzerine hazırladığım yazıyı ona görmesi için göndereceğimi söylediğim bir sohbettir ifademin anlaşılması için arz ediyorum efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 286’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım Nuriye Atabey isimli arkadaşım abla söylentiler var ART satılırsa işsiz mi kalacağım diye endişelerim var. Ağabeyime iletir misin? Dediği kendisine kendi özel yaşamına mesleki yaşamına ait bilgilerdir efendim kendisine aittir.”

Sanığa klasör 82 dizi 286’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım neden hatırlamadığımı yüce heyet önünde söylüyorum şimdi. Savcı beyler bu telefonun içeriğine dair üç telefon art ardadır Saygıdeğer Başkanım ifade tutanağında. Emine Yaşa Hanımefendiyle, bu telefon içeriğine dair bu telefonların içeriğine dair tek kelime okumadan bana böyle şöyle sordular. Emin Ayna ile aranızda geçen telefon konuşmaları var bunlara ne diyeceksiniz. Tekrar ediyorum Emine Ayna ile aranızda geçen telefon konuşmaları var bunlara ne diyeceksiniz. Bende olamaz kendisini tanımıyorum dememe rağmen ısrarla Emine Ayna ile posta ve telefon haberleşmemin olduğunu söylediler hayır olamaz şeklinde cevap verdiğim 3 alıntıdır Saygıdeğer Başkanım. Üçüne de cevap olarak hatırlamıyorum, bağırarak hatırlamıyorum dedim ve yazılmıştır. Oysa telefon haberleşmelerimiz Türkiye cumhuriyeti devletine ihanette dağdaki eşkıya ile yarış içerisinde olan Emine Ayna ile değil Emine Yaşa isimli bir dostumla tasavvuf çalışmalarıma ait sohbetlerimdir. Hürriyetimi gasbetmek üzere beni zindana atmak üzere bana bu tuzağı kuranları ben Allah’ın mahkemesine havale ediyorum. Saygıdeğer Başkanım hangi hilelerle zindanda tutulduğumu mahkemeniz görsün dilerim. Bu Hanımla benim hiçbir ilişkim olamaz. Türkiye cumhuriyeti devletinin anayasasını tanımıyoruz diyen iki gün önce bütün televizyon kanallarından bu Hanımla benim hiçbir ilişkim olamaz. Arz ediyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı:" Yani Hanım dediğiniz Emine Ayna öyle mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 286’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Arz ettiğim Emine Ayna ile yaptığımı ima ettikleri için arz ettiğim cevabım onun içinde geçerlidir efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 286’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır hatırlamam mümkün değil hatırlamamam mümkün değil Saygıdeğer Başkanım benim tasavvufta talebesi olduğum Allah dostu ifademin bu şekliyle düzeltilmesini istiyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 285’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım Canan tasavvufta talebesi olduğum Allah dostunun yeğeni değil torunudur sadece düzeltmem bu kadardır efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 285’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 285’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”İfadenin eksiğini tamamlamak istiyorum Saygıdeğer Başkanım. Ali Beyin aziz kardeşim Ali Beyin matbaa reklam işleri yapan bir dostunun ekonomik kriz nedeniyle zor durumda iflas eşliğinde olduğunu ve çevremize matbaa eşantiyon takvim gibi işler yaptıranlar olursa bu arkadaşına bu dostuna yönlendirmemizi rica etti. Bende ağabeyime söylüyorum. Devrimci Murat kod adımıdır diye sorgulanmıştır. Ağabeyimin çok sevdiği bir dostudur. Servis işi yapan yıllardır tanıdığı bir dostudur. Devrimci bir insan olduğu için ağabeyimde ailemizde ona devrimci Murat der bende kendisini tanıyorum efendim. Arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 285’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim hala hatırlamıyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 285’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğru efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’de bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğru efendim aziz dostum aziz kardeşim Ali Özoğlu Bey abla bizde yardımcı olalım hisseler satılsın dostlarımıza söyleyelim ve şirket batmasın hocanın şirketi batmasın çünkü Karadeniz’de kök hücre konusunda kanser hastalarına şifa sunacak dediği ve yardım etmeye çalıştığı dostlarını haberdar ettiği hisselerin alımı konusunda bir iletişimdir arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’de bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim. Arz ettim savunmamda da 5 yaşımdan beri ellerinde büyüdüğüm bilgisiyle yoğrulduğum öz ağabeyim ailemizin büyüğü babası konumunda Kemal Aydın Bey benim öncüm önderim kılavuzum rehberim her şeyimdir.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’de bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Eksik efendim 27 yıllık arkadaşım birlikte üniversite tahsili yaptığım Adem Acarlı ile sivil toplum kuruluşları hakkında yaptığımız elektronik ortamdaki bir söyleşi bir iletişimdir kendisiyle paylaştığım sivil toplum kuruluşları hakkındaki düşüncelerim tabi ki şahsi düşüncelerimdir. Tarihi gerçeklere dayalı fikirlerimdir. İstisnalarını buradan tenzih ediyorum. Ama en masumu da dahil benim için tamamı milli varlığımıza zararlı cemiyetlerdir. Gerek ömür çizgimde yaşayarak gördüğüm gerek Nutuk’tan okuyarak öğrendiğim Mustafa Kemal’in dediği gibi yurtiçinde örgütlenerek isyan ve ihtilal çıkarmak milli şuuru felce uğratmak yabancı müdahalesini kolaylaştırmak gibi haince teşebbüsler sivil toplum kuruluşları denen milli varlığa zararlı cemiyetlerin tek hedefleri olmuştur. Ulus devletleri ortadan kaldırmakta demokratik bir zemin görüntüsünde haince planlar yapıldığını kamuoyundan basına intikal eden haince faaliyetlerinden tüm kamuoyu olarak bende haberdarım. Bunlar benim ülkemde yaşananlara bakarak çıkardığım şahsi düşüncelerim ve sonuçlardır. Milletin ve memleketin hayrına ve lehine bir iş üreten bir dernek yada sivil toplum kuruluşuna ben henüz rastlamadım. 27 yıllık arkadaşımla sohbetini yaptığımız konu iletişim budur efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’de bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 4 ve 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım ilavemi yapmak istiyorum. 25 yıldır yazan okuyan çizen aklı olan ilme ulaşan bir insanım bir yurttaşım. Boyumca olan defterlerimi İstanbul Beşiktaş adliyesine getirdiler. Farklı yıllara ait farklı sayfalardan alacağım kitapların ismini yazdığım notlar. Fuat Veziroğlu’nun kitabını alacağım. Osman Pamukoğlu’nun kitabını alacağım ve daha birçok kitap ismi. Farklı tarihler farklı aylar, farklı sayfalar farklı günler, farklı saatler onlardan derleme yapmışlar iddianamenin sayısız sayfasına koymuşlardır. Alacağım kitap ve yazarlarının isimleridir defterlerimdeki bilgilerdir efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 6. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım yorgunluğumdan yanlış hatırlayarak verdiğim bir cevaptır düzeltmek istiyorum. not içerisinde de geçtiği üzere bir dergi konusudur. Toplumsal dönüşüm yayınları eski yayın yönetmeni Neriman Hanım siz edebiyatçısınız hem de iyi bir okuyucusunuz bir okuyucu olarak dergilere ilginiz nasıldır. Dergi okur musunuz bir dergide şu yazarlar makale yazsa okur musunuz şeklindeki tanıdığı okuyucular üzerinde küçük bir anket yaptığı söylediği bir bilgidir efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 7. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim arz ettiğim üzere milli eğitim sistemimiz milli eğitim müfredatları ve tevhidi tedrisat eğitimin tekliği ve eşitliği kanunu üzerine Mustafa Kemal ilmi ışığında yaptığım çalışmalarımdır. Sorulan soru bu çalışmamdan alınan bir cümleye yöneliktir ifadem budur efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 284’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 8. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım bu alıntı düzeltiyorum. Perişanlığımdan yararlanılarak sorulan sorulara yine perişanlığımla verdiğim cevaptır ama doğru değildir düzeltiyorum bu alıntı ağabeyime ait değildir. Bu söylemleri ağabeyimin üzerine ve karmaşık sordukları için hatırlamak mümkün olmamıştır. Efendim benim bilgisayarımda bulunan 1000 sayfanın üzerinde hazırlığını yaptığım tarihi roman çalışmalarımdan roman kahramanlarının diyaloglarından alınarak derlenen bir metindir efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 283’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım orda çok önemli bir hileyi savunmam sırasında arz ettim. Şu gördüğünüz çıktığım mahkemenizde de bir kopyasını vermiştim cahil mi hain mi başlıklı bir yazı. Bu bir internet çıktısıdır. 1 Temmuz 2008 tarihinde gözaltına alınarak ağabeyimle birlikte İstanbul’a getirildim. 4 gün 4 gece ahırdan beter bir nezarette aç susuz uykusuz tutulduktan sonra 5. gece 22’de veya 4. gece 22’de başlayıp sabah 4’te biten savcılık sorgumda arz ettiğim konu bana Sayın savcı tarafından şöyle soruldu. Bilgisayarınızda cahil mi hain mi başlıklı bir yazı var. cahil mi hain mi ile ne demek istiyorsunuz. Bende hatırlamıyorum yeğenlerim yüklemiş olabilirler dedim. içeriği hatırlatılmadan sorulduğu için o perişanlığım içerisinde doğal olarak hatırlayamadığımı söyledim. Sorulduğu şekliyle de gerçekten de hatırlamadım Saygıdeğer Başkanım. Savunmam sırasında zatınıza heyetinize arz ettiğim bir internet verisidir. Basın ve kamuoyu huzurunda cereyan eden bir hadise bir raporun KAMUSEN genel sekreteri tarafından yırtılması haberinin internet verisidir efendim. Görmeniz için heyetinize arz ediyorum.”

Sanığa klasör 82 dizi 283’da bulunan 3.7.2008 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim benim 25 yıllık araştırmalarımın bulunduğu bilgisayarımdaki verilerdir. Kendi şahsi çalışmalarımdır tarihi bilgilerdir efendim.”

Sanığa klasör 82 dizi 313’de bulunan ilk gözaltına alındığında sorgu hakimliğinde vermiş olduğu ifadesi okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim orada harp okulu öğrencileri denilerek bütün harp okullarındaki öğrenciler kastedilmiştir. Kesinlikle kabul etmiyorum arz ediyorum sağdan sayıyorum 3 kişi, soldan sayıyorum 3 kişi. Noyan Çalıkuşu, Eren Mumcu, Mehmet Ali Çelebi arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 254’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır Saygıdeğer Başkanım bu soru bana Mehmet Ali Çelebi olarak soruldu. Ben böyle hatırlıyorum çünkü ben Emre’yi bir kere gördüm sevgili yeğenim Mehmet Ali Çelebi’nin amcasının oğlu olan Emre’yi bir kere gördüm. Emre Çelebi yeğenim Mehmet Ali Çelebi’nin amcasının oğlu olduğunu ben biliyorum . Bu yazıda sanıyorum yeğenler arasında bir haberleşme ve bilgi alışverişi söz konusu yazı hakkında bilgi sahibi değilim savunmam sırasında arz ettiğim üzere yeğenim Mehmet Ali Çelebi’ye 80 yaşındaki annem evimizde bir oda vermiştir. O bizim ailemizin evladıdır çocuğudur çünkü benim bilgisayarımı da kullanır sevgili yeğenim kendisine ait bilgilerdir sanıyorum kendisi ayrıntısıyla açıklayacaktır arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 254’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım aslında ordaki sorular kasta yönelik sorulardır tamamı. O soruların kastıyla ilgili hiçbir husus mevcut değildir. Tamamını savunmamda da arz ettim. Yeğenim Mehmet Ali Çelebi’nin veya bir başka evladımızın bana rapor verdiği yalan ve iftiradır. Böyle bir durum söz konusu değildir. Bahsedilen bilgilerde yeğenimin kendi eğitim yaşamına ait kendine ait şahsi bilgileridir. Ben içeriğinden haberdar değilim.”

Mahkeme Başkanı:" Bu sorulan soruları anlıyorsunuz değil mi konuyla ilgili sorulan soruları anlıyorsunuz tamam yani okumamı isterseniz onları da okuyayım.”

Sanık Neriman Aydın:”Var, var efendim evet anlıyorum efendim. Hayır efendim anlıyorum sağ olun.”

Sanığa klasör 83 dizi 254’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim eksiğini tamamlamak istiyorum. arz ediyorum küçük yaşlarımdan beri ağabeyim Kemal Aydın Beyin kılavuzluğunda ve rehberliğinde bir hayat sürüyorum tevhid-i tedrisat kanunu ve eğitim müfredatları üzerine yaptığım ve binlerce sayfayı bulan çalışmalarım ve araştırmalarım bulunmaktadır. İki yeğenimi tanıdığım yakın bir zamanda Neriman teyze bu çalışmalarını kitap yapmak uzun zaman alır milli eğitim bakanlığına Genelkurmay Başkanlığına göndersen belki eğitim programlarında faydalanırlar demesiyle 500 sayfayı bulan bir özetini bir yazı ekinde hem milli eğitim bakanlığına hem de Genelkurmay Başkanlığına gönderdim bir yurttaş olarak ben tarihi çalışmalarıma yeğenlerim doğmadan önce başlamıştım Saygıdeğer Başkanım ben 45 yaşındayım onlar 22-21 yaşlardaydı zannediyorum ben tanıdığımda 22 yaşında olabilirler şu anda 26 yaşlarındalar malumlarınız olduğu üzere genç insanlar her şeyi eleştirirle bilgi sahibi bir yurttaş olarak bu konudaki çalışmama devletimin herhangi bir kurumuna göndermem için birinden veya herhangi bir makamdan emir almam mümkün değildir. Ben hayvan değilim Saygıdeğer Başkanım olmadığımı huzurlarınızda defalarca ifade ettim. Hayatını sadece yaptığı mesleki yaşam ile sınırlayan küçük beyinli bir insanda değilim ben insanım bilgi ve ilim peşinde bir hayat geçirdim. İlmim ve bilgim devletimin milletimin geleceği içindir. İstihbarat sorularında kastedilen bir hedef ve anlam bulunmamaktadır. O sorular sevgili yeğenimin bana rapor verdiği şeklindedir onun için bunu düzeltiyorum ve tekrar cevaplıyorum. Pek çok gazetede köşe yazarlarının harp okullarında eğitim sistemi değiştirilmelidir diyerek yıllardır yazdıkları pek çok makaleyi huzurlarınızda size verebilirim. Hele son üç yıldır coştular kendilerini öyle aştılar ki birden Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret etmektedirler. Bu davranış onların ne kadar hakkı ise benimde bilgilerimi devletimin bir kurumuna milletimizin yükselmesi için göndermek o kadar hatta onlardan daha fazla hakkımdır diye düşünüyorum. Bunları sorgumda da ifade ettim ama yazılmadığı için ilave ediyorum efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 254’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğrudur efendim tanımıyorum. Kendisini tanımıyorum efendim cevabımda eksik yazılmıştır Murat Yönder ve Ercan Şafak isimli savcılar tarafından. Savunmamda da arz ettiğim üzere 2004 yılında Ankara’da 30 Ağustos zafer bayramı vesilesiyle yapılan zafer yürüyüşü nedeniyle Ankara’daki bu muhteşem görüntüyü biz başkentlilere yaşatan kuruma bir teşekkür yazımdır bir yurttaş olarak ulaşıp ulaşmadığını da gerçekten bilmiyorum. Hatıra olarak bilgisayarımda bulunmaktadır içerisinden alınan bilgiler koyulmuştur ve bana sorulmuştur. O zaman herhangi bir basın kuruluşunda yazı yazma makale yazma imkanım olsaydı oradan yazarak yine teşekkürlerimi bildirirdim. Ama böyle bir imkanım yoktu. Arz ediyorum efendim.”

Sanığa klasör 83 dizi 253’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim ben böyle söylemem mümkün değil çünkü mailleştiğim insan çok sevgili aile dostumun evladı Noyan Çalıkuşu isimli yeğenimdir. Arz ediyorum şimdi efendim. savunmada da arz ettiğim üzere yeğenim Noyan Çalıkuşu ile elektronik ortamda yaptığımız bir sohbette Neriman teyze Hrant Dink’i öldürerek ülkemizi karıştırmak isteyen düşmanlarımızdan başkası olamaz sen bu konuda ne düşünüyorsun deyince bende kendisine benim de aynı düşünceleri taşıdığımı söylediğim bu elektronik postada geçen tamamı basından kamuoyun intikal eden yayın eser ve yayınlarda olan beyanlardır efendim. Öldürülen bir yazar hakkında kamuoyuna intikal eden basın bilgileri eşkıyalık delili olarak istihbarat tuzağına korunarak hesabı da benden sorulmuştur. Kabul etmiyorum Saygıdeğer Başkanım. Hesabı bu bilgileri basına intikal ettirenlerden sorulsun lütfen iki vatandaş iki yurttaş basındaki bir bilgiyi ve düşüncelerini paylaşıyor. Vay söyle bakalım basındaki bu ifadelerden neden bahsediyorsunuz. böyle şey mi olur Saygıdeğer Başkanım. O günlerde kamuoyuna yansıyan köşe yazarlarının yazdıkları makalelerden gazetelerden alıntılar ile ilgili şahsıma soru sorulamayacağını düşünüyorum. Yazanlara ve yayınlayanlara beyan sahiplerine sorulması daha hukuki daha ahlakı daha vicdani olur diye düşünüyorum. Arz ettiğim alıntılar pek çok eserde ve günlük yayınlanan gazetelerin tamamında vardır efendim. gazete ve eser isimleriyle tarihleriyle birlikte defterlerimde bulunması ilim ve bilgi sahibi bir yurttaş olarak hürriyet hakkımdır diye düşünüyorum. Alıntısı yapılan her bilgi gibi bu basın alıntılarının da dava konusu ile benim sözde eşkıyalığımla ilgisi olmaması nedeniyle sorgulanmasını anlayamadığımı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum. ifadeyi kasıtlı olarak eksik yazdıkları gibi şu anda arz ettiğim cevabı da yazmamışlardır. Bu mail bana ait değildir içeriğini hatırlamıyorum şeklinde bir cevabım olamaz efendim. bu konuya dair artık hiçbir soruyu kabul etmiyorum şeklinde bir cevabım olamaz efendim. bu konuya dair artık hiçbir soruyu kabul etmiyorum Saygıdeğer Başkanı. Bunları da masum insanlara savcılık sorgusundaki istihbarat taktikleri ile masum insanlara nasıl tuzak kurduklarını mahkemenize ve heyetinize göstermek için ifade ediyorum. arz ediyorum basındaki bilgiler benim delilim zindanda tutulma gerekçem olamaz. İfadenin doğrusu budur efendim.”

Sanığa klasör 83 dizi 253’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”İfademdeki cevabımı kendi yorumlarıyla yazdıkları için iki savcı Murat Yönder ve Ercan Şafak yazdıkları kendi yorumlarıyla yazdıkları için kabul etmiyorum efendim. Savunmam sırasında ayrıntılarıyla arz ettiğim çok uzun bir sohbet Saygıdeğer Başkanım Saygıdeğer heyet. Ama cümleleri keserek yapıştırarak kendi kirli niyetlerine göre derleyerek sordukları için sorularındaki nefret ve intikam hisleri ile sormuşlardır. Savunmam sırasında tamamını okuyarak arz ettiğim benim yeğenimle paylaştığım bu düşünceler yüce düşüncelerdir. Makale yazdığım internet gazetesinde de bu yüksek Türk kültürü değerlerimizi konu yaparak yazılar yazdığımı ifade etmiştim. Her gence bu nasihatleri yaparım Saygıdeğer Başkanım hiçbir korku duymadan. Bu vicdan ve hür düşünce taşımanın yurdunu ve milletini koşulsuz menfaatsiz sevmenin göstergesidir. Bir milletin evladı milletinin arasına karışmayıp ABD ve AB toplumları arasına mı karışacak. Yeğenimi mensubu olduğu milletten kaç saklan diye mi şeklinde mi nasihat etmeliydim. İstihbarat sorularında kastedilen hedeflerle kirli niyetlerle alakası olmayan yüce düşüncelerdir efendim. Noyan çiftçibaşı olmayacak olamayacak herhalde. Herhalde komutan olacak çünkü o bir Türk subayı. Çiftçi olsaydı seni çiftçibaşı olarak görmek istiyoruz derdim nitekim çiftçilik yapan dostlarımın evlatlarına bunu söyleyebiliyorum. Saygıdeğer Başkanım bu evlatlarımızla Allah’ın aracılığıyla irtibat Allah’ın aracılığıyla tanıştık. sağdan sayıyorum tekrar söylüyorum iki kişi, soldan sayıyorum iki kişi çünkü Eren’i gördüğümde sayılıdır. Nasıl tanıdığımızı hem abim hem de şalsın defalarca huzurunuzda anlattık. Kaderi Allah yazar siz karşılaşırsınız. Bu iki evladımız bizim aile dostlarımızın çocuklarıdır. Arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 253’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım ifadem eksik kaleme alınmıştır. savcı beyler böyle hilelerle beni yargılayan hakimi mahkemeyi etkilemişlerdir ve tutuklanmamı sağlamışlardır. Bunu savunmam sırasında arz ettim. Yeğenim Noyan Çalıkuşu ve arkadaşı eren Mumcu oturup bana bir e-posta yazarak ülkeleri üzerine ülkemiz üzerine düşüncelerini iletmişlerdir. Bizleri bizlerin telkinleriyle hareket eder hale geldikleri savcı beylere ait ifadelerdir. Büyük başarı Saygıdeğer Başkanım kendileri için. Öyle bir hüküm vermişler ki bu gençler sanki ilk okuldan beri benim ve ağabeyimin ellerinde tahsil ve eğitim almış gibi bir hükümde bulunmuşlardır. Onların bir tanesinin çok sevgili yeğenim Mehmet Ali Çelebi’nin annesi ve kız kardeşleri şu anda burada onu yetiştirdikleri için ben kendisinin benimle yaştaş olmasına rağmen ellerinden ayaklarından öpüyorum. Bu yorumu ben bu makama yakıştıramadım Saygıdeğer Başkanım. Arz ettiğim üzere onları yetiştiren aileleri ve eğitim gördükleri tahsil gördükleri okullardır tahsil kurumlarıdır. İstihbarat sorularında kast edilen düşmanlarımızın kirli düşünceleridir. Kirli niyetler taşıyan bu sorulara savcılarımızda katılarak düşmanın sorularına sorup yorum yapmışlardır. Kendi yorumlarıdır efendim beni bu gençlerle tanışıklığım ailevi dostluk bağları üzerinedir onları ben doğurmadım onları ben eğitmedim. Ben onları tanıdığımda eğitim gördükleri kurumdan mezun olmak üzereydiler ifadem bu şekildedir efendim.”

Sanığa klasör 83 dizi 252’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet Saygıdeğer Başkanım cevap daha uzundu yine yazmadılar çünkü işlerine gelmediği için yazmadılar. Çünkü hainlerin kimler olduğunu kendilerine de ifade etmiştim. O hainler 26 yıldır devletimize açtıkları savaş ile tarihe geçen eşkıyalar iş adamı bürokrat olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde vekil olarak eşkıyalığı savunan ülkemizin bölünmesi için sözde demokratik hak isteyen bu günlerde anayasayı reddeden hainlerdir. PKK bizim silahçı silahlı gücümüzdür diyen hainler Kürdistan’ın sınırlarının belirledik diyen hainler ülkenin başbakanına bu halk senin başını keser diyen ama başbakandan karşılık göremeyen hainlerdir. Tekrar söylüyorum bu devletin tekrar söylüyorum bu devletin her makamı ve her zerre nimeti bastıkları toprak aldıkları her nefes onlara haram olsun. Cevabım bu şekildeydi ama iki savcı Ercan Şafak ve Murat Yönder isimli savcıların bu ifadelerimi yazmadıklarını görüyorum. Eğer bu şekilde yazsaydılar muhtemelen tutuklanmayacaktım. Yargılandığım hakimi nasıl yanılttıklarını arz ediyorum size de gösteriyorum Saygıdeğer Başkanım. Çilemizi yaşadığımız zulmü görün lütfen arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 252’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım ifadem yine eksik mahkemeniz huzurunda saatler süren savunmamda milletimizin milli konularından bahsettim. Türk milletinin milli konu ve milli değerleri Türkiye cumhuriyeti devleti Mustafa Kemal Atatürk devletimizin temel nitelikleridir. Yaşadığımız yüksek Türk kültürüdür, yüksek Türk medeniyetidir. Bu kültür bize Mustafa Kemal ilmiyle intikal etmiştir. Bu konuda binlerce eser yayınlanmış bulunmaktadır. Bunlar da milletimizin okuduğu kitaplardır efendim. kaynaklardır efendim. Yeğenim gibi her Türk gencine her yetişkine başucu kitabı olarak tavsiye ederim o her zamana Türkçe Kur’an, peygamberler tarihi, Hazreti Muhammed’in peygamberimizin hayatı İslam tarihi hepsinden öncesinde Türk tarihi Allah’ın Mustafa Kemal eliyle gerçekleştirdiği ilim olan nutuk Türk istiklal harbi ve Mustafa Kemal Atatürk, Atatürk’e kurulan pusu İzmir suikastı. Kutsal isyan kutsal barış küçük anılarda büyük sırlar gibi kitaplardır kitap isimleridir Saygıdeğer Başkanım. İfademin yazılmayan kısımlarıdır arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 252’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim doğrudur eksiğini tamamlıyorum. Her Türk genciyle olduğu gibi yeğenimle de sosyal hayata yönelik bilgi sahibi olmasında dünyayı okumasında amcasının engin bilgilerinden yararlanabileceğini söylüyorum. Örneğin evliliğinin uzun ömürlü olmasından anne babalarına saygılı olmalarına kadar bir eser nasıl okunur Mustafa Kemal nasıl öğrenilir nasıl tefekkür edilir gibi her konuda amcasının engin bilgilerinden faydalanmalarını konuştuğumuz bir sohbettir efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 251’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim eksiğini tamamlıyorum. Küçük yaşlarımdan beri kitaplarını makalesini okuduğum pek çok aydına iş adamına esnafa yazdığım eserlerine yönelik teşekkür yada tenkit yazılarımdır binlerle ifade edebileceğim sayıdadır Saygıdeğer Başkanım. Bilgisayarımda bulunmaktadır. Bu yazılarımı yeğenim Mehmet Ali Çelebi de bulunduğunu sanmıyorum bulunamaz benim bilgisayarımı kullanıyorduk beraber benim bana ait yazılarımdır. 25-45 yaşındayım 25 yıla sığan yazılardır binlerle arz ettiğim üzere binlerle sayıdadır. Yeğenim benim bilgisayarımdan okumuştur. Sorgum sırasında içerikleri konularını açıklamıştım ama gördüğüm kadarıyla yazılmamış. İlavesini yapıyorum arz ediyorum efendim. mola verebilir miyiz acaba?”

Mahkeme Başkanı:" Bir yarım saat daha devam edelim.

Sanığa klasör 83 dizi 251’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Eksik efendim ağabeyim Kemal Aydın Bey Türkiye Kızılay derneğinin işgal altındaki Azerbaycan topraklarından göç eden köçgünlere Türkiye cumhuriyetinin yardımları kapsamında Türkiye Kızılay derneğinin kurum mensubu olarak burada görev yaptığı yıllarda Azerbaycan’daki hizmetlerini konu ederek ağabeyim hakkında Azerbaycan gazeteleri günlerce yazılar yayınladılar. Ben de tutuksuz yargılanıyordum Saygıdeğer Başkanım bu telefon konuşması yeğenimin Hasdal’da tutuklu olup benim tutuksuz yargılandığım tarihe aittir. Bu yazılardan bizi ağabeyimin dostlarından Salman Bey haberdar etmiştir bize de göndermiştir. Bu yazılardan bir kısmını ben kendisine Tekirdağ cezaevine götürdüm diyorum ve yeğenimle paylaşıyorum. Gazetelerde haber olmasının sebebi yaptığı hizmetleridir dedim ama yazılmamış eksiğini böylece tamamlıyorum efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 251’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim kapımızda bacamızda hala annemin kapısında nöbet tutuyorlar. Attığımız her adımda bana 8 ay boyunca zindanı yaşatanlar kimler ise onları tenkit ediyorlar. Yeğenlerim onları tenkit ediyorlar cezaevinde Hasdal da iki tutuklu yeğenim Noyan Çalıkuşu Mehmet Ali Çelebi kendileri bu soruları cevaplayacaklardır. Bu şekilde davranmanızın sebebi nedir diye sormuşlardı bana bizlere ailemize yaşatılan zulmü kahkahalarla beğenilerle anacak anlatacak halimiz yok demiştim. Saygıdeğer Başkanım dışarıda bana yaşattıkları ahlaksızlık boyutlarındaki davranışlarında savunmamda arz ettim. Bu sorularıyla savcı beyler kendi iftiralarının üzerini örtmeye çalışmışlardır. Kendilerine de söyledim ama buraya yazamazlardı o zaman beni tutuklayamazlardı. İfadem bu şeklidedir efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 250’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım eksiktir ve de çok önemlidir aktaracağım husus. Heyetinizin de dikkatine sunuyorum çünkü bu sorularda savcı beylerde aramızda tartışmalar geçmiştir avukatım Yusuf Erikel Bey susturulmuştur çünkü bu bilgiler benim bilgisayarımda bir başka çalışmam içinden bambaşka bir konu içinde bulunmaktadır. Jandarma Genel Komutanlığına iletilen herhangi bir bilgi yada bilgiler değildir. İddianamede bu şeklide yer alan alıntılar istihbarat ajanlarının derlemeleridir. Benim üzerimden bir kuvvet komutanlığı zan altında bırakmak amacı güdülmüştür. Bilgisayarımda Candan Eren Beyin yaşadığı zorluklar benim kendi özel çalışmamdaki bilgilerdir. Bilgisayarımda buna benzer pek çok bilgi mevcuttur. Çalışmamın başlığı ve konusu Türk milletinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetiminden uzaklaştırılmasıdır. Ağabeyimin rehberliğinde yaptığım çalışmalarda devletimize de Osmanlıya yaşatılan sona benzer bir son mu yaşatılmaktadır. Bunu da Türk milletini devlet yönetiminden uzaklaştırarak mı gerçekleştireceklerdir diye düşünceler taşıyorum. Candan Beyi de tanıdıktan ve arkadaşı Necip Hablemitoğlu’nun şehit edilmesiyle de yaşadıkları sıkıntıları duyduktan sonra ağabeyime bu konuları sordum danıştım. Bir çalışma yap ve yakınında olan tanıdıklarının yaşadıkları sıkıntıları değerlendir dedi bu çalışmanda. Yakınımda bizzat tanıdığım pek çok insanın bu şekildeki sıkıntılarını mahkemelere intikal eden davalarını sonuçlarıyla birlikte bu çalışmamda bulunmaktadır. Ama benim şahsi çalışmamdır Saygıdeğer Başkanım. Herhangi bir kuvvet komutanına yazılan yada gönderilen çalışmalar değildir efendim bu çalışmalarıma istihbarat ajanları onların kim olduğu onlar kendilerini çok iyi biliyorlar müdahaleleri söz konusudur alt alta 4 alındı o şekildedir efendim. örneğin ağabeyim profesör Doktor Ercüment Ovalı hakkında da açılan onlarca davaya ilişkin bilgilerde aynı çalışmamın içinde bilgisayarımda bulunmaktadır. Bir kuvvet komutanıyla alakası olamaz olamayacak konulardır çünkü. Cevaplarımı bu doğrultuda verdim ama bu konudaki derlemelere ilişkin cevaplara kendilerine göre beyanlara serpiştirmişlerdir. Bu nedenle Candan Eren Bey hakkında derlenen beş veya altı alıntı bu şekildedir efendim tamamına bunların tamamına cevabım olarak kabul ediniz lütfen. İfadedekiler eksiktir mevcut cevaplar benim cevaplarım değildir Saygıdeğer Başkanım çünkü savcı beylerle bu derlemeler konusunda inanılmaz şekilde tartıştık. Bu bilgilerin benim kendi çalışmalarım olduğunu bu hale getirilemeyeceğini beyan ettiğim için yüksek şiddetle tartıştık sanıyorum bana kızgınlıkları nedeniyle cevaplarımı da yazmadılar. Çıkarıldığım mahkemedeki hakim beye de söyledim ama o da savcılıkta yazılan ifadeleri esas alarak bana aynı soruları yöneltti. Ağabeyimin yönlendirilmesiyle böyle bir çalışma yaptığımı söyledim. Bu bilgilerde şahsıma aittir ve bilgisayarımdadır. Herhangi bir bakama yazılan bilgiler olamazlar dedim huzurlarınızda yineliyorum arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 250’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim kabul etmiyorum biraz önce arz ettiğim cevap bu konu içinde geçerlidir.”

Saatin 11:45 olduğu görüldü


Yüklə 0,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin