Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde sosyal yapılanma Selçuklu uygarlığının bir devamı olarak düşünülebilir. Tıpta 4 unsur kuramı ve İslam dünyasındaki genel yaklaşım Osmanlı’da da kabul görmüştür.
Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde sosyal yapılanma Selçuklu uygarlığının bir devamı olarak düşünülebilir. Tıpta 4 unsur kuramı ve İslam dünyasındaki genel yaklaşım Osmanlı’da da kabul görmüştür.
Darüşşifalar yapılmıştır.
15. yy itibariyle Türkçe tıp eserleri ve incelemeleri de yazılmaya başlanmıştır.
Özellikle 15. ve 16. yy’da imparatorlukta yeni hastanelerin kurulması konusunda yoğun bir faaliyet göze çarpmaktadır.
Özellikle 15. ve 16. yy’da imparatorlukta yeni hastanelerin kurulması konusunda yoğun bir faaliyet göze çarpmaktadır.
Batı dünyasında cüzzamlı hastalar toplumdan dışlanmakta ve ayrımcılığa uğramaktadır. Osmanlı’da lepra hastaları için sağlık kurumları inşa edilmiştir.
Fatih Darüşşifası: İstanbul’un fethinin ardından, Fatih Külliyesi kurulmuştur. Bu külliye bir Darüşşifa içermektedir.
Fatih Darüşşifası: İstanbul’un fethinin ardından, Fatih Külliyesi kurulmuştur. Bu külliye bir Darüşşifa içermektedir.
Edirne Bayezid II Darüşşifası: Bu Darüşşifa da bir külliyenin parçasıdır ve halen ayaktadır.
Şerafeddin Sabuncuoğlu (14-15. yy): Amasyalı bir hekim olan Sabuncuoğlu, Osmanlı uygarlığının en önemli hekimlerinden biridir. Cerrahiyet ül Haniye adlı eserinde, kendi gördüğü vakaların minyatürler içeren tasvirleri de yer almaktadır. Eserde cerrahi araçları ve ameliyat teknikleri de tanımlanmıştır.
Mücerrebname, hayvanlar üzerinde yaptığı deneyleri bu kitapta toplamıştır.
Şirvanlı Şemseddin Itaki: Kendi döneminde anatomiye önemli katkıları bulunan bir 17. yy hekimidir.
Şirvanlı Şemseddin Itaki: Kendi döneminde anatomiye önemli katkıları bulunan bir 17. yy hekimidir.
18. yy’da Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi, Hekimbaşı Abdulhak Molla ve Şanizade AtaullahEfendi* isimli hekimlerin tıbba önemli katkıları olmuştur. Mustafa Behçet Efendi, Osmanlı’daki ilk karantina uygulamasının gerçekleştirilmesinde ve ilk modern tıp okulunun açılmasında öncülük etmiştir.
* Tire’de sürgün iken itlak (af) / itlaf (idam) olayı nedeniyle kalp krizinden ölüyor.
Hekimbaşılık
Hekimbaşılık
Padişahın özel hekimi konumunda olan hekimbaşılar, aynı zamanda tüm sarayın ve sultanın ailesinin de sağlığından sorumluydu. İdari sorumlulukları da olan hekimbaşılar, İmparatorluktaki sağlık hizmetlerinin dağıtımından ve idaresinden de sorumluydu.
Kolera
Kolera
Çiçek
Tifüs
Frengi
Tüberküloz
Sıtma
Trahom
Osmanlıda tıp eğitimi medrese sistemine (usta-çırak ilişkisi) dayanmaktaydı.
Osmanlıda tıp eğitimi medrese sistemine (usta-çırak ilişkisi) dayanmaktaydı.
19 yy. başında hem eğitilen hekim sayısı, hem de mezunlar modern tıp bilgisi açısından yetersizdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk modern tıp okulu 14 Mart 1827’de açılmıştır. Sultan II. Mahmud döneminde açılmış ve Tıphane-i Amire(Mustafa Behçet) olarak isimlendirilmiştir (Şehzadebaşı Tulumbacı konağı).
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk modern tıp okulu 14 Mart 1827’de açılmıştır. Sultan II. Mahmud döneminde açılmış ve Tıphane-i Amire(Mustafa Behçet) olarak isimlendirilmiştir (Şehzadebaşı Tulumbacı konağı).
Okulun açılmasının asıl nedeni, yeni kurulan “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” adlı orduya hekim yetiştirilmesidir.
1898 yılında ilk olarak Topkapı Sarayı sınırları içerisinde kurulmuştur. Amacı, tıbbiyeden mezun olan hekimlerin pratik becerisini arttırmaktır.
Tıp okulunun yeni binası
Tıp okulunun yeni binası
II. Abdülhamit zamanında kurulan bir komisyon, askeri tıp okulunun Haydarpaşa’ya taşınmasının uygun olacağına karar verir. Bu kararın ardından 1895 yılında binanın yapımına başlanır. Bina 6 Kasım 1903’de eğitime açılır.
1909 yılında, askeri ve sivil tıp okulları birleştirilir ve Haydarpaşa Tıp Fakültesi adını alır. Cemil Paşa (Topuzlu) yeni fakültenin dekanı olarak atanır.
1909 yılında, askeri ve sivil tıp okulları birleştirilir ve Haydarpaşa Tıp Fakültesi adını alır. Cemil Paşa (Topuzlu) yeni fakültenin dekanı olarak atanır.
Birinci Dünya savaşı sırasında eğitime 1913 yılında ara verilmiş ve hastane 1914 yılında yedek askeri hastane olarak hizmet vermiştir. 1916 yılında eğitime tekrar başlanmıştır. Okul halk sağlığı ve askeri hekimlik alanında başarılı olmuş pek çok mezun vermiştir.
Soru 1:
Soru 1:
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı İmparatorluğu’nun ünlü hekimlerinden biridir?
Cevap 1: Şerafeddin Sabuncuoğlu
Soru 2:
14 Mart 1827’de açılan ilk modern tıp okulunun adı neydi?
Cevap 2: Tıphane-i Amire
A. Selim ATAY, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, çeviri
A. Selim ATAY, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, çeviri
Tolga GÜVEN, Marmara Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik AD ders notları
Ali Haydar BAYAT, Tıp Tarihi
Emine ATABEK, Şefik GÖRKEY, Başlangıcından Rönesansa Kadar Tıp Tarihi