751 talas savaşI



Yüklə 408,81 Kb.
səhifə1/9
tarix03.11.2017
ölçüsü408,81 Kb.
#29449
  1   2   3   4   5   6   7   8   9

KPSS BİLGİ İLETİ LİSTELERİ

751 TALAS SAVAŞI: Türkistan'da hakimiyet kurmak için fırsat gözleyen Çin, 747 yılında büyük bir ordu ile Batı'ya doğru ilerlemeye başlamıştır. Ancak Çin'i sert tutumu ve bilhassa Taşkent beyi Bagatur Tudun'un öldürülmesi Türkleri Abbâsîlerin Horasan vâlisi Ebû Müslim'den yardım istemeğe sevketti. Ebû Müslim yardım teklifini derhal kabûl ederek Ziyâd b. Salih kumandasında bir orduyu Çin kuvvetlerine karşı gönderdi. Karluk, yağma ve çiğil Türkleri-Müslüman müttefik kuvvetleri 751 yılında Talas suyu kenarında bugünkü Alma-ata yakınında Çin kuvvetleri ile karşılaştı. Temmuz 751'de beş gün devam eden çetin savaşta Çinliler ağır kayıplar vererek savaş meydanını terkettiler. Orta asyanın çin kontrolüne geçmesi engellenmiştir.Talas Savaşı Türk-Müslüman münasebetlerinde bir dönüm noktasıdır. Bu savaşla, yıllardan beri devam eden savaşlar yerini sulh devresine terketmiştir. Başta karluklar (karahanlılar) olmak üzere Türklerin islamiyeti kabul ettiği savaştır.

TÜRKLERİN İSLAMA HİZMETLERİ: Türkler, İslamı dünya dini yapmışlardır. Türk komutanları arap devletlerindeki yöneticilik anlayışlarını geliştirdi. Haçlılarla mücadele edilerek islamın zarar görmesi engellendi. …

Karahanlılar (ilek =ilig)  (840 - 1212) :Merkez Balasagun olmak üzere, 840 yılında Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri tarafından kuruldu. Başkenti Balasagundur. Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Bilge Kül Kadir Han'dır. Samanoğullarını yıkarak maveraün nehiri almışlardır. 920 yılında Abdülkerim Saltuk Buğra Han zamanında İslamiyet'i kabul ettiler. Karahanlılar, İslamiyet'i resmi dini olarak ilk kez kabul eden Türk devletidir. Bu devlet Türk kültürü ile İslam değelerinin sentezini yapmıştır. Türkler'in yaşadığı topraklar üzerinde kurulan bir devlet olduğu için Türkçe'yi resmi dil olarak kabul ettiler. Türklük özellikleri devam ettirdiler. 1042 yılında, Doğu Karahanlılar (karahitaylar) ve Batı Karahanlılar olmak üzere ikiye ayrıldılar. Sultan sencer zamanında büyük Selçuklu devletine katıldı.

Kaşgarlı Mahmut; XI. yüzyılda yaşayan Türk dil bilginidir. Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eseriyle ünlüdür. Karahanlılar soyundandır. 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074'te tamamlayarak Bağdat'ta Abbasî halifesi El-Muktedî Billah'a sunmuştu.Kaşgarlı, eserini Araplara kabul ettirmek için iki yerde; Peygamberin iki hadisini zikreder ki, şunlardır:
“Yüce Tanrı: Benim bir ordum vardır ki onlara Türk adını verdim. Onları doğuda birleştirdim. Bir millete kızarsam cezalandırmak görevini onlara veririm...” buyurmuştur. “Yüce Tanrı: Türkçe öğreniniz, çünkü Türkçe’nin uzun bir saltanatı vardır...” diye buyurur. Divanü Lügati't-Türk dünyanın her yanında, Türkoloji ilmiyle uğraşan pek çok bilgin için paha biçilmez bir kaynak olmuştur. Üzerinde şimdiye kadar yerli, yabancı, uzmanlar çok çeşitli incelemeler yapmışlardır.

Gazneliler (963 - 1187) : Merkez Gazne olmak üzere, Samanoğullarından Herat Valisi Alp Tekin tarafından tarafından 963 yılında kuruldu. Pencap’ta harzem ve horasan’a kadar olan bölgede kurulmuş Türk devletidir. Alp tekinin yerine geçen sebük tekin, Toharistan ve Gur’u aldı. Gazneliler, en parlak devrini, ünlü hükümdarları Gazneli Mahmut zamanında yaşadı. Kuzey Hindistanı hakimiyetine aldı. Abbasileri şii tehlikesinden korudu. Gazneli Mahmut , İslamiyet'in koruuculuğunu yapan ilk Türk hükümdarı olmuştur. Bu yüzden Abbasi halifesi kendisine "Sultan" ünvanını vermiştir. Gazneli Mahmut, Hindistan'a toplam 17 sefer düzenledi. Bu seferler sonucu İslamiyet, Hindistan'da yayıldı. Bu durum ileride, bölgede kurulacak Türk-İslam Devletleri için temel teşkil etti. Gazneliler döneminde ilk kez İran topraklarına yerleşildi. 1040 tarihinde Gazneliler, Dandanakan Savaşı ile Büyük Selçuklulara yenildi. Gazneliler, 1187 yılında Gurluların isyanı sonunda yıkıldı. İslamiyeti Hindistan, Pakistan ve afganistana yerleştirdiler. Resmi dil, ilim dili Arapça, edebiyat Farsça, ordu halk Türkçe kullanıyordu. Gazneliler fars ve arap kültürünü benimsemişlerdir.

Tulunoğulları (868-905) : Mısır'da Abbasi halifesine bağlı olarak, Ahmet bin Tulun tarafından 868 yılında kuruldu. Tolunoğlu Ahmet, Abbasiler döneminde Mı­sır'a vali olarak atandı. Bir süre sonra bağımsızlığını ilan etti (868).Fustat(Kahire)’ı kurarak başkent yaptı. Maliyede düzenlemeler yapmıştır. Filistin, Suriye ve Kuzey Irak hakimiyet altına alındı. Oğulları zamanında devlet, eski gücünü kaybetti. Abbasiler, Mısır'ı ele geçirerek Tolunoğulları Devleti'ne son verdiler (905). Mısır'da kurulan ilk Müslüman Türk devletidir. Suriye topraklarını ele geçirerek, Orta Doğu bölgesine egemen olan ilk Türk devletidir. Tulunoğulları 905 yılında Abbasiler tarafından yıkıldı.

İhşitler (Akşitler) (935-969) : Mısır’da kurulan ikinci Türk devletidir. Türkistan’ın Fergane Bölgesi'nden boy beyi olan Toğaç, Abbasi Devleti'nin hizmetine girdi. Oğlu Mehmet, Mısır'a vali olarak atandı. Bir süre sonra bağımsızlığını ilan etti (935). Suriye ve Hicaz bölgesini ele geçirdi. Oğulları döneminde iç karışıklıklar başladı. Fatımiler, Mısır'ı işgal ederek bu devlete son verdiler (969). Mısır'da, Muhammed bin Toguç tarafından 935 yılında kuruldu. Akşidler, Suriye ve Mekke, Medine’yi (Müslümanlar için kutsal yerleri almışlardır) Hicaz bölgesini ele geçiren ilk Türk devletidir. Akşidler, 969 yılında Fatimiler tarafından yıkıldı.
Büyük Selçuklular    ( 1040 - 1157 )

Selçukluların Kökeni :Selçuklular Oğuzların Kınık Boyu'na mensuptur. Boyun başı olan Dukak Bey'in ölümü üzerine boyun başına Selçuk Bey (ordu komutanı) geçti. Kınık Boyu'nun Oğuz hükümdarı ile arası açılınca Cend Bölgesine göç etti ve İslamiyet ile tanıştı. Samanoğularından Nur(nurata) Kentini aldı. Karahanlılara karşı Saman oğullarına yardım etti. Saman oğulları hükümdarı bu yardıma karşılık Buhara ve Semerkant arasını yurt olarak verdi. Selçuk Bey'in ölümü üzerine Selçukluların başına Aslan Bey, yabgu oldu (1009).

Aslan bey sınırlarını buharaya kadar genişletti. Gazneli Mahmut sultan, Aslan bey’i tutuklattı. Aslan bey 7 sene sonra öldü. Kınık Boyu'nun başına daha sonra Tuğrul ve Çağrı Beyler geçti.



1-Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi : Tuğrul Bey , Nişapur'da devlet düzenini kurduktan sonra seferlere başladı. Rey'in alınması ile hükümet mer­kezi Nişapur’dan Rey'e taşındı. Doğuda Tabaristan ve Gürcan bölgeleri ele geçirildi. İran’ın tamamı fethedildi. Anadolu'ya akınlar düzenlenmeye başlandı. Çağrı bey, 1038’de van civarındaki vaspuragan ve Ani krallığı ordularını yendi.

Oğuzlar, Horasan'a girmeye başladılar. Gazne sultanı Mesut, Büyük bir ordu ile Horasan'a girdi. Dandanakan Savaşı, Selçukluların üstünlüğü ile sona erdi (1040). Selçuklu devleti bu zaferle imparatorluk oldu. Dandanakan Savaşı'ndan sonra Tuğrul Bey , sultan unvanı ile devletin başına getirildi. Çağrı bey belh’i ele geçirdi. Tuğrul bey Abbasilerin yıkılmasını önledi. Abbasi halifesi Tuğrul Beyi doğunun ve batının sultanı ilan etti. 1048 yılında Pasinler savaşında Bizansı, “Kutalmış ve İbrahim Yınal” yendi. Van gölünden Trabzon’a kadar olan topraklar Selçuklular’a geçti. Abbas halifesinin yardım istemesi üzerine, 1051'de Bağdat'a girdi. Bu devlet İran kültürü üzerine kurulmuştur. Gulam, halkı yakınlaştırmak ve yönetimi kolaylaştırmak için getirilen askeri sistemdir. Benzerini Abbasiler köleman olarak uygulamışlardı. Yeniçeri ocağı bu sistemin benzeri olarak Osmanlı devletinde uygulanmıştır. Kafkasyada Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan fethedildi.



Merv Valisi sultan Alparslan sultanlığını ilan etti. İranlı Nizam’ül mülk vezirliğe getirildi. Nizamül mülk devlet, ordu, maliye ve eğitimi sağlam temeller üzerine kurdu. Bu sistemler daha sonra Türk devletleri tarafından alınarak geliştirilmiştir. Nizamül mülk Bağdat’ta ki nizamiye medresesini geliştirdi. İlk Selçuklu medresesi Tuğrul bey zamanında Nişabur da kuruldu. Alparslan oğlu Melikşahla Azerbaycan, Erivan harizm bölgelerini alarak Anadolu’nun fetihlerine devam etti.

2-Alp Arslan Dönemi : Bizans İmparatorluğu'na bağlı olan Kars'ı Ermeniler'den aldı. Malazgirt'te karşılaşan iki ordu arasında, 1071 yılında çıkan savaşta Bizanslılar yenildi. Böylece Bizans İmparatorluğu'nun İslam dünyası üzerindeki olumsuz baskısı sona erdi. Bu savaştan sonra Anadolu'ya Türk yerleşimi hızlandı, Anadolu Türk Beylikleri kurulmaya başladı. Ticaret yolları Türklere geçti. Haçlı seferlerinin başlamasına neden olmuştur. Alparslan 1072’de öldü.

3-Sultan Melikşah Dönemi :İran asıllı vezir Nizamülmülk devlet yönetiminde ona yardım etti. Alp Arslan döneminde başlayan Anadolu ve Suriye'nin fethini tamamladı. Melikşah zamanında büyük Selçuklu devleti en geniş sınırlarına ulaştı. Başkent İsfahandı. Sınırları doğuda Türkistan, kuzeyde Kafkasya, batıda eğe denizi, güneyde yemene kadar uzanmıştır.Bu dönemde, ilk defa divan teşkilatı kuruldu, ikta sistemi uygulandı. Vezir Nizamülmülk "Siyasetname" adlı eseri yazdı. Dönemin sonlarına doğru "Batınilik" mezhebi ortaya çıktı. Batiniler, 1092 tarihinde ilk önce Nizamülmülk'ü daha sonra da Melikşah'ı öldürdü. Taht kavgalarından Sultan Sencer üstün çıktı.

4-Sultan Sencer Dönemi :1118'de tahta geçti ve iç karışıklıklara rağmen devlete eski gücünü kazandırmaya çalıştı. İki tehlike vardı. Suriye ve Anadoluya saldıran Haçlılar ile doğudan gelen Karahitaylar. Karahitaylarla 1141’katvan savaşını kaybedince oğuz boyları isyanıyla Selçuklu dağıldı. 1157 yılında Sultan Sencer'in ölmesi üzerine Büyük Selçuklu Devleti yıkıldı.

Büyük Selçuklu devletinin yıkılmasının önemli nedenleri : Önemli mevkilere iran kültürlü kişilerin atanması, Batınilerin yıkıcı çalışmaları, Abbasilerin siyasi güç edinmek için hanedanları kışkırtması, Atabey (Osmanlıda lala) bağımsızlık ayaklanmaları, Haçlı seferleri ve katvan savaşı. Büyük Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra kurulan devletlerden; ırak ve horasan, kirman, Suriye Selçukluları aynı yüzyıl, Anadolu Selçukluları devleti 14.YY’da yıkıldı.

ATABEYLİKLER: Gönderildikleri bölgelerde, devlete bağlı  kalmak şartıyla kendi idaresini kuran bu kişiler, Melikşah'ın ölümünden sonra (1092) bağımsızlıklarını ilân etmeye başlamışlardır. Bu dönemde ülke dörde  bölünmüştür: Irak ve Horasan,  Kirman, Suriye ve Anadolu. 

Irak ve Horasan Selçukluları (1092-1194):  Irak ve Horasan  Selçuklu Devleti'nin merkezi durumundaydı. Sultan Mehmet Tapar'dan sonra Selçuklu tahtına geçen oğlu Mahmut  tahta geçtiği sırada  amcası Sencer Horasan meliki idi. Sencer Mahmut'u tahttan indirdi ve himayesine aldı. Mahmud, merkezi Hemedan olan Irak Selçuklu Devleti sultanlığına getirilirken, Sencer büyük sultan sıfatıyla Horasan'daki Merv'de tahta oturdu.(1119) Irak Selçukluları, Azerbaycan'dan Fars bölgesine, Horasan Selçukluları ise Maverâünnehir' den Afganistan'a kadar uzanan bölgeleri içinde barındırmaktaydı. Irak Selçuklularının son sultanı III. Tuğrul devrinde yönetim aslında atabeylerin  eline geçmişti. Sultan Tuğrul'un HarezEmşah Tekiş'e yenilmesiyle Irak Selçuklularının toprakları Harzemşahlara geçti (1194).
 Kirman Selçukluları ( 1092-1187): Çağrı Bey'in  oğlu Kavurd , Selçukluların Kirman kolunun başı idi. İran'ın güneyinde yer alan Kirman'dan başka Fars,  Hürmüz ve Umman'ı da zapt etmişti. Birkaç kez isyan eden Kavurd Sultan Melikşah tarafından boğdurulmuştu. Yerine geçen oğulları Selçuklulara bağlı kaldılar. Bir ara Gurlular'ın hâkimiyetine giren Kirman Selçuklularına Oğuz Başbuğu Dînar tarafından son verilmiştir (1187).
  Suriye Selçukluları ( 1092-1117): 1077 yılından beri Suriye Selçuklu meliki olan Tutuş, kendini sultan ilân ederek, Berkyaruk'un üzerine yürümüş, fakat yenilmişti (1095). Oğullarından Rıdvan Halep'te, ve Dokak Şam'da hâkimiyetlerini ilân ettiler. Halep hakimi Rıdvan Haçlılarla mücadele etti. Bir ara sınırlarını Güney Anadolu'ya kadar genişletti. 1117'ye gelindiğinde her iki bölgede de hâkimiyet, atabeylerin eline geçmişti.

Türkiye Selçukluları (1075-1308): Türkiye Selçukluları kolu, Arslan Yabgu'nun oğlu Kutalmış'ın neslindendir.  Kutalmış'ın  oğlu Süleyman Şah  1075'te İznik'i almış ve oğlu I. Kılıçarslan burada hükümdarlığını ilân  etmiştir (1092). Daha sonraları Konya başkent olmuştur. Türkiye Selçukluları İlhanlılar tarafından ortadan kaldırılmıştır (1308).

 Atabeylikler:Ülke idaresini öğrenmek  için çeşitli bölgelere gönderilen şehzadeleri eğitmek  ve onlara vekillik etmekle görevlendirilen tecrübeli komutanlara atabey denilmektedir. Atabeyler Selçuklu Devleti'nin zayıfladığı  zamanlarda bölgedeki gücünü ve nüfuzunu artırarak, idareyi tamamen ellerine geçirmişlerdir. Böylece atabeylik adı verilen sülâleler ortaya çıkmıştır. Büyük  Selçuklular zamanında ortaya çıkan atabeylikler şunlardır:



Salgurlular  (SALGUROĞULLARI) (1147-1284): Oğuzların  Salgur (Salur) boyundan  Atabey Sungur tarafından kurulmuştur. Güney İran'daki Fars bölgesinde kurulduğu için Fars Atabeyliği olarak da bilinir. Merkezi  Şiraz idi. İlhanlıların hâkimiyetinden sonra 1284'te sülâle  sona ermiştir.
İldenizoğulları (1146-1225):İldenizliler veya  Azerbaycan Atabeyliği de denir. Kıpçak Türklerinden Şemseddin İl-deniz'in kurduğu Atabeyliğin merkezi Tebriz idi. Zamanla çok güçlenen ildenizliler, Azerbaycan'dan başka bütün Irak'a, Hemedan  ve İsfahan'a da hâkim oldular. Celâlettin Harzemşah 1225'de Tebriz'i ele geçirince  bu atabeylik sona ermiş oldu.

Beg-Teginoğulları (1146 -1232):  Musul Atabeyi Zengî'nin valilerinden Beg-tegin oğlu Zeyneddin Ali Küçük tarafından kurulmuştur. Merkezi Erbil olup, Şehr-i Zor, Hakkari, Sincar ve Harran atabeyliğin sınırları içerisindeydi. Ülkeyi 44 yıl  başarıyla yöneten Kök-Böri, Anadolu  Selçuklularına bağlıydı. Ölünce, vasiyeti gereği Erbil Abbasi halifeliğine verildi (1225).

Böriler (BÖRÜOĞULLARI) (Şam Atabeyliği) (1128-1154): Suriye Selçukluları'nın Şam kolu, Atabey Tuğtekin tarafından yönetiliyordu. Oğlu Tacü'l-mülk Böri babasının ölümü üzerine  idareyi ele  aldı. Pek güçlü olmayan  bu atabeylik, Zengî Atabeyi Nureddin Mahmut tarafından ortadan kaldırıldı  (1154).

Zengîler (ZENGİNOĞULLARI) (1127-1259): Melikşah'ın Halep Valisi  Ak-Sungur'un oğlu İmadeddin Zengi'nin Musul valiliğine getirilmesiyle kuruldu (1127). Haçlılara karşı verdikleri mücadelelerle öne çıkmışlardır. İmadeddin Zengî, Haçlılardan Urfa'yı alınca Avrupalılar II. Haçlı Seferi'ni düzenlemişlerdir (1137). Zengî'nin ölümünden sonra atabeylik  Musul ve Halep olmak üzere iki kola ayrıldı (1146). Halep'teki oğlu Nureddin Mahmut haçlı kontluklarına karşı başarılı mücadeleler verdi. Şam'daki Börileri kendine bağladı. Haçlılarla iş birliği yapan Mısır Fâtımî Devleti'ni ortadan kaldırdı (1171). Nureddin Mahmut ölünce atabeylik Eyyûbî  ailesine intikal etti (1174). Nihayet 1259'da  İlhanlılar atabeyliğin tamamını işgal ettiler.

Alparslan’ın komutanlarının Anadoluda fethettikleri yerlerde, genellikle kendi isimleriyle kurdukları beyliklerdir. Bunlar: Saltuklular, mengücekliler, Danişmentliler, Artuklular. Anadolu’da kurulan İlk Türk Devleti Atabeylikler’dir.

Malazgirt Zaferi’nden sonra yapılan anlaşmaya Bizans’ın yeni yönetimi uymayınca, Sultan Alp Arslan komutanlarına Anadolu’nun tamamen fethedilmesi emrini vermişti. Alp Arslan’ın yerine geçen Melikşah zamanında da bu fetih hareketleri devam ettirildi. Kutalmışoğlu  Süleymanşah ve kardeşi Mansur gibi hanedan üyeleri ile Artuk Bey, Tutak, Danişment  Gazi, Mengücek, Ebulkasım gibi komutanlar emrindeki Türkmenlerle Anadolu içlerine akınlar düzenlediler. Anadolu’nun fatihi olan bu değerli komutanlar veya oğulları hâkim oldukları bölgelerde  kendi devletlerini kurdular.Bu devletler, Anadolu’da kurulan ilk Türk devletleridir. Melikşah’ın ölümünden sonra (1092) bu Türkmen beylikleri daha bağımsız hareket etmişlerse de çoğu siyasî bakımdan Irak Selçuklularına bağlıydılar. Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli rol oynayan ilk Türk devletleri, genellikle küçük, mahallî devletlerdi. Ancak Saltuklular, Danişmentliler, Mengücekler  ve Artuklular diğerlerinden daha güçlü idi. Zamanla Türkiye (Anadolu) Selçukluları,  bu devletler üzerinde hâkimiyetini kurarak, Anadolu’da Türk birliğini sağlamıştır.

DANİŞMENTLİLER (1080-1175): Sivas  merkez olmak üzere Tokat, Niksar, Amasya  ve Kayseri civarında kurulmuştur. Devletin kurucusu Melikşah'ın  komutanlarından Danişment Gümüştekin Gazi Ahmed Bey'dir. Rivayete göre Türkmenlere öğretmenlik yaptığı için Dânişmend Gazi diye anılan  Ahmed Bey,Türkiye Selçukluları Sultanı Süleymanşah’ın ölümüyle nüfuzunu daha da artırdı. Ankara, Kastamonu, Çankırı’yı ele geçirdi. I.Kılıçarslan ile beraber Haçlılara  karşı savaştı ve Antakya Haçlı Prensi Bohemond’u esir ederek Malatya’yı ele geçirdi. Yerine geçen oğlu Gazi Bey zamanında devlet en güçlü devrini yaşamıştır (1104). 

Öyle ki Türkiye Selçukluları  ve Bizans’ın iç işlerine müdahale eder oldular. Gazi Bey, Haçlılardan Konya’nın geri alınmasına (1116) ve taht mücadelesinde desteklediği I.Mesud’un burada sultan ilân edilmesine yardım etti. Danişmentliler, her zaman Haçlılara ve Bizans’a karşı başarılar kazanmışlar ve fethettikleri toprakların Türkleşmesini sağlamışlardı. Bu sebeple Türkiye Selçukluları, Türkler arasında itibarı çok fazla olan Danişmentlileri en büyük rakipleri olarak görmüşlerdir. Nitekim taht mücadelelerinden faydalanan II.Kılıçarslan, Danişmentli şehirlerini ele geçirerek bu devlete son vermiştir (1178).



SALTUKLULAR (1071-1202): Beyliğin merkezi olan Erzurum ve civarı, Alp Arslan’ın komutanlarından Ebûlkasım Saltuk tarafından fethedilmişti . Oğlu Ali Bey ise  devletin asıl kurucusu sayılır. Ali Bey’in oğlu İzzettin Saltuk zamanında Saltuklular en güçlü dönemlerini  yaşamışlardır (1132-1174).  Bayburt, Kars, Oltu, İspir, Tercan ve Trabzon havalisi  beyliğe dahil edilmiştir. İzzettin Saltuk, bölgedeki diğer Türk beyleri ile iş birliği yaparak Gürcülere karşı başarılı savaşlar yaptı. Ayrıca Trabzon Rumlarıyla da mücadele etti. Gürcüler üzerine sefere çıkan Türkiye Selçukluları hükümdarı II.Rüknettin Süleyman Şah, Saltuklu Beyi Melikşah’tan Erzurum’u alarak bu devlete son vermiştir (1202).

MENGÜCEKLİLER(1072-1228):Alp Arslan’ın komutanlarından emir Mengücek, Erzincan ve Kemah çevresini fethederek bu devletin temelini atmıştır. Beylik hakkındaki ilk bilgiler oğlu  İshak zamanında başlar (1118-1142). Danişmentlilerin hâkimiyetini tanıyan İshak’ın ölümünden sonra devlet iki kola ayrıldı (1142). Oğullarından Davud Erzincan ve Kemah’a; Süleyman ise Divriği’ye hakim oldu.

a- Erzincan-Kemah Kolu; Şebinkarahisar’ı da içine alan bu kol, Alaaddin Keykubad tarafından  ortadan kaldırıldı (1228).


b- Divriği Kolu: Bu kol  hakkında fazla bir bilgi olmamakla birlikte, 1250 yılına  kadar Selçuklu hâkimiyeti altında varlığını sürdürdüğü bilinmektedir.Mengücekler  zamanında özellikle Erzincan ve Divriği birer kültür ve ticaret merkezi durumuna gelmiştir.

ARTUKLULAR(1102-1409) Devlet adını Oğuzların Döğer boyundan Eksük-oğlu Artuk Bey’den alır. Anadolu’nun fatihlerinden olan Artuk Bey, hizmetlerinden dolayı Suriye Meliki Tutuş tarafından Kudüs valiliğine getirilmişti. Ancak Kudüs’ün Fatımîlerin eline geçmesi üzerine (1098) Artuk’un oğulları Sökmen ve İl-Gazi burada tutunamadılar. Suriye’nin kuzeyi ve Güneydoğu Anadolu bölgesine geldiler. Selçuklular tarafından kendilerine verilen bölgede, üç kol hâlinde, Artuklu devletini kurdular. Hasankeyf-Amid (Diyarbakır)

Artuklu Kolu (1101- 1231): Artuk  Bey’in oğlu Sökmen  tarafından Hasankeyf’te  (Hısn-ı Keyfâ) kuruldu. Nurettin Mehmet zamanında, Selahaddin Eyyubî‘nin de yardımıyla Diyarbakır (Amid) ele geçirildi (1183) ve  burası Artukluların merkezi oldu. Eyyubîler Hasankeyf ve Amid’i ele geçirerek bu kola son verdiler (1231).

Sökmen ve oğulları Haçlılar’a karşı  mücadeleleriyle ün kazandılar. Nitekim Sökmen, Türkmen  liderlerinden Çökürmüş ile birlikte, Urfa Haçlı Kontu II.Boudain’i esir  etmeyi başarmıştır.Artuklular zamanında Diyarbakır ve çevresi Türk kültürünün en önemli merkezi hâline gelmişti.Mardin Artuklu Kolu (1108-1409):Artuklu şubeleri içerisinde en güçlü ve uzun ömürlü kolu oluşturur . Artuk Bey’ in diğer oğlu İl-Gazi tarafından Mardin’de kurulmuştur(1108). İl-Gazi Halep halkının isteği üzerine Halep’e girmiş ve oğlu Temurtaş’ı burada bırakmıştır. Oğlu Temur- taş, İl-Gazi gibi bölgedeki Haçlılarla mücadele etmiş; 1144’de Urfa’yı Haçlılardan  alması İslâm dünyasında  sevinçle karşılanmıştır.Güçlü devletler arasında kalan Mardin Artukluları, Eyyubîler ve Selçukluların hâkimiyetini tanımışlardı. 1243’ de ise İlhanlılar’a bağlandılar . Nihayet, Mardin’i alan Karakoyunlular bu devlete son verdiler (1409). Harput Artuklu Kolu (1185-1234): Hasankeyf koluna hükümdar olamayan Ebûbekir, Harput’a gelerek, Harput Artuklu kolunu kurmuştur (1185). Alaaddin Keykubad’ın Harput’a girmesiyle  bu kol sona ermiştir (1234).

AHLAT ŞAHLAR( ERMEN ŞAHLAR) Sultan Alp Arslan’ın yeğeni Kutbettin İsmail’in komutanlarından Sökmen El -Kutbî tarafından, Van Gölü havzasında kurulmuştur. Sökmen, Müslüman Mervanoğulları’ndan Ahlat’ı alarak burayı merkez yaptığından bu beyliğe Ahlat  Şahlar veya  Ermen Şahlar da denilmektedir. Son Sökmen beyi İzzettin Balaban zamanında idare Eyyubîler’in eline geçmiştir. (1207)

Togan-Arslanoğulları-Dilmaçoğulları (1084-1394)Bitlis-Erzen dolaylarında kurulmuştur. Beyliğe adını veren Dilmaçoğlu Mehmet Bey, Malazgirt Savaşı’na katılmış komutanlardandır. 1104 yılında başa geçen Mehmet Bey’in oğlu Togan Arslan, büyük bir üne sahipti. Bu sebeple kendi soyundan gelen Erzen beyleri için Togan-Arslanoğulları denmiştir. Gürcü ve Haçlılarla mücadele eden bu beylik, oldukça uzun ömürlü olmuştur. Selçuklulardan sonra Harzemşah ve İlhanlı hâkimiyetine girmişler; Akkoyunlular  tarafından beyliğe son verilmiştir (1394).



İNALOĞULLARI: Diyarbakır ve çevresinde kurulmuştur. Suriye Selçuklu meliki tarafından Amid (Diyarbakır) valiliğine getirilen Tuğ Tegin, Haçlılarla mücadele için  ayrıldığı şehri Türk beğlerinden İnal’a vermişti. İnal Bey 1103’de Amid’de kendi hükûmetini kurdu. Yaklaşık 80 yıl süren beylik, Amid’in Selahaddin Eyyubî tarafından ele geçirilmesiyle sona ermiştir (1183). İnaloğulları, Amid’de(Diyarbakır)  birçok eser  bırakmıştır. Onlar zamanında şehirde 40 bin ciltlik bir kütüphane kurulmuştur

Ankara Ahi Beyliği   :

 Ankara'yı merkez edinen ve şehirle civarında teşekkül eyliyen Ahi hükümeti, bir derviş-esnaf cumhuriyeti olup, bir bakıma Ortaçağ İtalyan site cumhuriyetlerine benzemektedir. Takriben 1290'da başlamış, 1354'e kadar aşağı yukarı 64 yıl devam etmiştir. 1308'e kadar Selçukoğulları'na, 1335'e kadar İlhanlılar'a, sonra Eretnaoğulları'na, nihayet Karamanoğulları'na bağlanmıştır, hiç bir zaman tam müstakil olmamışlardır. 1354'te Osmanoğlu Gazi Süleyman Paşa (Rumeli Fâtihi olan Velîahd-Şehzâde), Ankara'yı fethetmiş, Osmanlı devletine bağlamıştır. Bir ara Ankara, Karamanoğulları'nın eline geçmişse de, hemen yetişen Süleyman Paşa'nın kardeşi I. Sultan Murad, Ankara'yı kesin şekilde almıştır.

      Ankara, garip bir tecelli olarak 570 yıl kadar sonra, bu kere çok büyük bir Türk cumhuriyetine başkent olmuştur. Türkler'de cumhuriyet idaresi Atatürk'ten önce tamamen meçhul olduğu için, Ahi Cumhuriyeti dikkate değer. Ahiler, teşkilâtlanmış ve tasavvufî dervişlik esaslarına dayanan esnaf loncası başkanlarıdır. Osmanlı devletinin kuruluşunda rolleri mühimdir. Bununla beraber Ahi cumhurreislerinin, aynı aileden geldikleri anlaşılıyor. Ahi Şemseddin Yusuf Efendi'nin ailesi, çok nüfuz kazanmış olacaktır. Oğulları Ahi Hüseyin Efendi ile Ahi Kemâleddin Hasan Efendi'dir. …

Çaka Beyliği (1084-1094): Çaka Bey Devleti 1081 tarihinde İzmir'de kurulmuştur. Kurucusu Çaka Bey'dir. İlk denizci Türk devleti olan bu beylik bazı Ege Adaları'na sahip olmuştur. Beyliğin kurucusu Çaka Bey, İstanbul'u kuşatmak isteyince, Bizans'ın kışkırtmaları sonucu I. Kılıç Arslan tarafından öldürtülmüştür. İslamiyet döneminde İstanbul’u kuşatan ilk Türk devletidir. Çaka Beyliği 1093 tarihinde Bizans tarafından yıkıldı. Böylece Batı Anadolu'daki ilk Türk egemenliği sona ermiş oldu.

Müslüman-Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık


Yüklə 408,81 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin