Acaba şimdi utanmazlar mı?



Yüklə 18,86 Kb.
tarix21.08.2018
ölçüsü18,86 Kb.
#73960

“Acaba şimdi utanmazlar mı?”
Baskın Oran
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’ndan çok önemli bir aklama kararı çıktı: Azınlık Raporu. Olayı duyuran Radikal, internet baskısında yukarıdaki başlığı kullanınca kafamın içinden cevap verdim: Hiç sanmam utansınlar. Örnekleriyle vereceğim. Ama önce, bu tatsız ortamda bir ferahlık tatmanızı istiyorum. Karar, Türkiye demokrasisine şu olağanüstü hediyeleri getiriyor:

a) Görev icabı düzenlenen bu Rapor kin ve düşmanlığa yöneltmemektedir. Tam tersine, özgürlükleri artırmak suretiyle alt-üst kimlik çatışmasına son vererek birlik sağlamak istemektedir.

b) Rapor şiddet çağrısı yapmamaktadır. Yapmayınca, “kamu düzeni ve güvenliği” açısından yasada bahsedilen “açık ve yakın tehlike” doğmaz.

c) Devletin anayasayla ortaya konmuş resmî görüşünü sorgulamak, özgürlükçü demokrasilerde geniş bir yelpazeyle korunan ifade özgürlüğüne girer.



Neler söylediler, nasıl kurtuldular

“İyi biten her şey iyidir”. Tamam da, bu noktaya kadar neler yaşandı, onu bilmelisiniz.

En önce, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in o günlerde söylediği 4 lafı vereyim: “Entel fitne”, “Entel zırva”, “Hergele meydanında açıkladılar”, “Türkiye’nin ek yerine jilet attılar” (Takvim, 16.11.2004; Adnan Ekinci, Radikal 19.11.2007). O Cemil Çiçek ki, şu anda “İnsan Haklarından Sorumlu Başbakan Yardımcısı”. Helal olsun AKP’ye!

Yayınlandığı gün kaba kuvvetle saldırdılar. Hakaret ve ölüm tehdidi yağdırdılar; hâlâ sürüyor. Bunlara karşı, bit kadar maaşımızı ve olmayan zamanımızı seferber ederek davalar açtık. Bakınız kimler ne hakaret ve tehditler savurdular ve mahkemelerde nasıl aklandılar:

1) Aslan Tekin (Yeniçağ, 06.11.2004): “Eğer orada baş Sevrci ve ihanetçi yandaşlarına tekme tokat girilseydi bunun adı kaba kuvvet olurdu. Bence bu adamlar dövülselerdi, milletin yüreği soğurdu. Sevrciler tekme tokadı hak etmişlerdir.”

Şiddeti açıkça savunuyor. Ankara 2. Asliye Hukuk’un 25.07.2006 tarihli kararı (Yargıtay 4. Hukuk onayı: 12.11.2007): “Kendisi şiddetli eleştiri yapan bir kişi veya kurum, zora başvurulmadığı sürece aynı şiddette ve daha şiddetli eleştirilere katlanmak zorundadır. Davalının yazdığı yazılar eleştiri niteliğindedir.”

2) Bircan Akyıldız (Türkiye Kamu-Sen Gn.Bşk., İzmir’de konuşma): “Bu rapor bizi ilmek ilmek bölmeye, parçalamaya yönelik bir düşüncenin sonucudur. Toprağın bedeli ödenmeden toprak sahibi olunmaz. Yemin olsun; toprağın bedeli kandır, gerekirse dökülür.”

Bırakın şiddeti, açıkça kan dökmekten bahsediyor. Ankara 7. Asliye Hukuk’un 25.07.2006 tarihli kararı (Yargıtay 4. Hukuk onayı: 22.10.2007): “Davacıların rapordaki görüşlerinin kamuoyunda sert olarak eleştirilmesine katlanmak zorunda bulundukları, tepkinin eleştiri hudutları içerisinde kaldığı anlaşıldığından dava reddedilmiştir.”

3) Kemal Yavuz (Akşam gazetesi) (E. General): “Ekmek yediğin kapıya ihanet etme, sonra nimet çarpar. Bunlar bir avuç zibididir.”

Ankara 5. Asliye’nin 21.12.2005 tarihli kararı (Yargıtay 4. Hukuk onayı: 30.10.2007): “Zibidi kelimesi Türkçe sözlükte ‘1- Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan; 2- Yersiz ve zamansız davranışları olan kimse’ olarak açıklanmıştır. Başbakanlık İHDK raporuna imza atılması yersiz ve zamansız olarak nitelenmektedir. Davacıların hazırladıkları ve imza edip kamuoyuna duyurdukları rapor tepki görmüş ve hakkında ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak’tan kamu davası açılmıştır. Bu nedenle davanın reddine.”

“Zibidi” yorumunu bırakın, sayın yargıç için kamu davasının sadece açılmış olması suçluluğu kanıtlamak için yetiyor.

4) Namık Kemal Zeybek (H. ve O. Tercüman, 28.10.2004) (Kültür eski bakanı): “Kendilerine liberal aydın diyen karanlıkçılar. Onlara özenenler. Onların yardakçıları. Siz o uydurma azınlıklarınızı alın da gidin Avrupa’nıza sokun.”

Sayın eski bakanın terbiye düzeyi böyle. Ankara 11. Asliye Hukuk’un 25.01.2006 tarihli kararı ise şöyle (Yargıtay 4. Hukuk onayı: 14.06.2007): “(Bu görüşlerin) sert eleştirilere tabi tutulması olağandır.”

5) Sırrı Yüksel Cebeci (H. ve O. Tercüman): “Bunlara ‘Türkiyeli’ demek, Türkiyeli yılanlara, kurbağalara ve çakallara haksızlık oluyor”.

Ankara 15. Asliye Hukuk’un 28.06.2005 tarihli kararı (Yargıtay 4. Hukuk onayı: 11.04.2007): “(B.Oran) yazılacak olan eleştirilere katlanmak zorundadır.”

6) Selcan Taşçı (Yeniçağ gazetesi, 05.11.2004): “Bizi biz yapan tüm değerlere saldıran rapor yırtılmaz da ne yapılırdı? Şu toprağa küfrederek basan var. Hain desen, işbirlikçi desen var. Köpek gibi, bir kemikle susan var. Susacaksa, kökten kopsun şu dilim. Başka yol yok, Ya İstiklal Ya Ölüm!!!”

Ankara 1. Asliye Hukuk’un 25.01.2005 tarihli kararı (Yargıtay 4. Hukuk onayı: 14.05.2007): “Yazının kaleme alındığı yayında kamu yararı bulunması nedeniyle hukuka aykırı olmadığı kanaatine varıldığından….”

Ve nihayet, bir dorukla bitirelim. Sıkı durunuz:

7) Süleyman Sarıbaş (milletvekili iken, TBMM kürsüsünden): “Bu raporu yazanlar her kimse, yazdıranlar her kimse, millet bunları tükrüğüyle boğar! Azınlık arayanlar, analarına, babalarının kim olduğunu bir kez daha sorsunlar.”

Bize “piç”, annelerimize “orospu”, babalarımıza “deyyus” diyen bu zat-ı muhterem’i Ankara 3. Asliye Hukuk 27.09.2005’te tazminata mahkum etti. Fakat Yargıtay 4. Hukuk Dairesi bu hükmü 16.01.2007’de gerekçe yazmaksızın bozduğunda 18.09.2007’de Yargıtay’a uydu.

Şimdi, Türk mahkemelerinde reddedilen bu davaların tümü AİHM’de. Ama gerçekten merak ettiğim bir husus var: Acaba bu sayın yargıçlar bu nazik sözler kendilerine, annelerine, babalarına edilmiş olsaydı ne karar verirlerdi…

Sonuç

Ne sonucu yahu. Bunlar yetmediyse diye iki yargı kararı daha veriyorum ki Yargıtay Ceza Genel Kurulu aklamasının ne kadar önemli olduğu iyice görülsün:



Şarkıcı Burçin Coşkun’a gönderdiği telefon mesajlarıyla cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan müzik yapımcısı Erol Köse, 52.500 YTL adlî para cezasına çarptırıldı.” (Milliyet, 19.06.2008)

“Savcı, ‘Her şehit için bir DTP’li öldürülsün’ diyen gazetecinin sözlerinde suç unsuru bulmadı.” (Radikal, 20.07.2008)
Yüklə 18,86 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin