Amaç Ne başarmak istiyorsun? Gerçeklik Şu an mevcut durum nedir?



Yüklə 17,08 Kb.
tarix26.07.2018
ölçüsü17,08 Kb.
#59435

Büyüme
– Amaç Ne başarmak istiyorsun?
– Gerçeklik Şu an mevcut durum nedir?
– Seçenekler Ne yapabilirsin?
– İstek Ne yapacaksın?

Amaç
– Ne başarmak istiyorsun?


– Başarı ileriye yönelik olarak bizi neye yöneltecek?
– Bunu ne zaman başarmak istiyorsun?

Gerçeklik


– Mevcut durum nedir?
– Şu ana kadar ne yaptın?
– Seni hareket etmekten ne alıkoyar?

Seçenekler


– Ne yapabilirsin?
– Başka ne yapabilirdin?
– Başka ne?
– Ve başka ne?

İstek
– Ne yapacaksın?


– İlk adım ne olacak?
– Ne zaman?

Öğrenme Konseptimiz


Birçok eğitici için öğrenme konsepti üstü kapalı ve varsayımdır. Bazı kullanımlarında öğrenicinin öğretime verdiği karşılık olarak karşımıza çıkar. ” Dikkatini vermezsen öğrenemezsin”. Yaygın kullanım olarak da eğitim eşittir ezber. “Yarın öbür gün olacak sınav için bunu öğrenmeni istiyorum”

Öğrenme anlayışımızın yetersizliği öğretmenler arasında yaygın ve paylaşılan bir anlaşmanın yoksunluğundan kaynaklanır. Bırakın öğrenicileri sürecin aslında ne içerdiği konusunda bile ortak bir fikirleri yoktur. Durumun değişmesine rağmen birçok okul öğrenmenin nelerden meydana geldiği hakkında paylaşılan bir sözlüğü bile yoktur. Süreçten ziyade ürün olarak görülmekte. “bunu” öğrendim” demek aslında anlaşılmaz ve kodlanmamış bir öğrenmeyi gösterir. Şüphe yoktur ki önemli ölçüde müfredat doğru cevabı bulmaya yönelik bilgi transferine yoğunlaşmaktadır.

Birçok milli okul sistemi bu dar, enstrümantal ve indirgemeci öğrenme bakış açısına odaklanır ve kişisel kapasiteden ziyade genel karşılaştırabilirliğe izin veren değer ürünleri hesaplanabilirliği yaygın modeliyle güçlendirilir. Akabinde öğrenme süreci ve ilgili sonuçları hakkındaki önemli diyalogların temelini sağlayan öğrenme modeli geliştirme girişimi vardır.

Etkili öğrenme çoğunlukla şu durumlarda meydana gelir.


* Duygusal zeka, bağlılık ve özgüven ile örülü yüksek kalitede sosyal ilişkiler varsa.
* Öğrenici, ortak değerlerin, ekonomik güvencenin ve büyük tutkuların olduğu etkili bir aile ve toplum içinde yaşarsa
* Öğrenici yeterli uyku ve beslenme ile birlikte psikolojik ve duygusal bir refahtan hoşlanırsa
* Öğrenici kendini bir öğrenici olarak görürse, öğrenici olarak diğerlerinden farklı görünümünün farkındaysa ve biliş ötesi etkinliklere katılabiliyorsa
* Genel olarak diğer değişkenleri arttırarak nörolojik etkinliği maksimize etmek ihtiyacına yönelik bir bilinç varsa.
* Okul toplum ve aile öğrenmenin sosyal yönlerine odaklanırsa. Örneğin rehberliğe ve etkili gruplarla çalışmaya ulaşmada güvence sağlamak gibi.
* Sosyal önyargıdan ziyade bilimsel ve insancıl bir yaklaşım gösteren zeka modeli bakımından her bireyin potansiyelini arttırma stratejisi varsa Sağlamak istediğimiz bireyde bu öğrenme ortamını yaratmak, eksikliği gidermek olarak tanımlanabilir.

Öğrenme için kültür ve iklim yaratmada birçok önemli faktörü tanımlıyor:


– Paylaşılan değerlerin gelişimi
– Ortak protokollerle çalışma
– İlişkileri kullanma yoluyla üst-bilişi anlamayı geliştirme
– Sürekli eğitim, gelişim ve destek verme
– Başarıyı kutlama

Şaşırmamak gerekiyor ki, eğitimciler boş levha ve boş tahtanın doldurulduğu okullaşma süreci inancı etrafında bir eğitim sistemi yarattılar ve ona inandılar. Pinker bunu “çocuklar okula boş gelirler ve onlara bilgi yığılır” şeklinde karikatürize etmiştir. Pinker’e göre, eğitim ne boş bir tahtaya yazı yazmak ne de çocuğa bir çiçekteki asaleti vermektir. Eğitim daha çok, içsel olarak kötü olan insan aklını iyileştiren bir teknolojidir. Öğrenme sosyal bir ilişkidir Birlikte çalışmanın tüm yönlerinde duygusal zeka öneminin artan farkındalığının kökleri güçlü bir şekilde nörolojik bilime dayanır. Asıl fikir çok basit- Bizim dünyaya duygusal tepkilerimiz o kadar güçlü ki çoğu bilişsel süreci etkileyebilir. O nedenle bireyin Duygusal gelişimi ve kendisi tarafından duygusal tanınırlığı bizim için çok önemlidir. Sokrates’in “kendini bil” ifadesinin içinde yatan da budur. Kısacası ilk etapta ilgileneceğimiz husus bireyin kendini anlamlı bir biçimde tanıması ve tanımlayabilmesidir. Bu gelecekte her kişinin potansiyel ve kapasitesini artırmak için stratejiler geliştirerek ve ilerde “neyi” bilmek yerine “nasıl” bilmeyi yer edinerek öğrenmenin esası olabilir.

Ailedeki yüksek düzeydeki sosyal ilişkiler bir öğrenici olarak kişinin gelişiminde direkt etkiye sahiptir. Bu yüzden kişiliğin okulda öğrenciyken başlaması yerine ailede çocukken başlamasının gerektiğini tartışmak uygun görünüyor. Bu nedenle aile de bu çerçeve içinde bizimle hareket ederek süreci tamamlamamızda aktif rol alacaktır. Aile her ne şekilde olursa olsun her insanın özünün oluştuğu yerdir, yeterlik potasıdır. Ayrıca aile bir bütün olarak toplumdaki yabancılara karşı karşılıklı sorumlulukların ve güven duygusunun, daha geniş dünyayla ilişkilerimizin başladığı noktadır çünkü. Başarılı olmak etkili farkındalığı, kendinin ve diğer insanların duygularının kontrol ve yönetimini gerektirir ve bu duygusal zekânın asıl öncülüdür. Duygusal zeka zekanın iki yönünü kapsar bunlar;

1-Kendini, amaçlarını, niyetlerini, tepkilerini, davranışlarını bunların hepsini anlamak.


2-Diğerlerini ve onların duygularını anlamak.

Çalıştığımız öğrencilerde yaratmaya çalıştığımız iklim aslında budur. Duygusal zekanın beş alanını yaratmak, bireyin bir bütün olarak gelişimine büyük katkı sağlar tartışmasız.

1-Duygularını bilmek.
2-Kendi duygularını yönetmek.
3-Kendini motive etmek.
4-Diğerlerinin duygularını anlamak ve bunların farkına varmak.
5-İlişkileri yönetmek örneğin diğer insanların duygularını yönetmek.
Duygusal zeka, NLP,işlemsel analiz ve empati gibi çoğu davranışsal duygusal ve iletişimsel dalların çoğunu kapsar ve bunlardan ayrılır.Kendi duygusal zekamızı ve duygusal zekanın beş alanında geliştirerek,ne yaparsak onda başarılı ve üretici olabiliriz ve aynı zamanda diğer insanların başarılı ve üretici olmasına yardımcı olabiliriz.Duygusal zekanın gelişmesinin yöntem ve sonuçları aynı zamanda,anlaşmazlıkları azaltarak,ilişkileri,anlamaları,istikrarı,sürekliliği ve uyumu artırarak, bireysel ve örgütsel baskıyı azaltmak olarak da bilinen bir çok öğeyi içinde barındırır.

Sonuç olarak bireyde ulaşmak istediğimiz nokta kısa ve öz tanımlamasıyla; 


– Kişisel yeterlilik, kendini farkındalık, kendini denetleme, kendini motive etme.
Sosyal yeterlilik, sosyal farkındalık, sosyal yetenekler ve bunları gündelik hayatta kullanılması kazanımıdır.

Hedeflerimiz, öğrencilerimizin;


* Hazırcılıktan kurtulup kendi sorumluluklarını tanımasına,
* Kendilerini fark etmesine,
* Güçlü ve zayıf noktalarını görmesine,
* Yaşama uyum sağlayacak beceriler kazanmasına,
* Sorunlarıyla başa çıkmayı öğrenmesine yardımcı olmaktır.

Görevlerimiz,


Öğrencilerimizin ilgi ve yetenekleri ile isteklerini bir araya getirerek;
* Okul başarısını yükseltme yolları geliştirme,
* Sınav başarısını yükseltme yolları geliştirme,
* Sınav ile ilgili kaygılarını ortadan kaldırma,
* Aile iletişimindeki aksaklıları gidermeye yardımcı olma,
* Sosyal alanda başarıyı yakalamalarına yardımcı olma,
* Sosyal etkinliklere katılımlarını sağlama,
* Meslek seçimi,
* Zaman yönetimi
Konularında bireysel ya da takım çalışması yaparak destek sağlamaktır.

Öğrencilerin kazanımları:


• Öğrenmeyi öğrenir ve öğrenmeyi sever.
• Amaç ve hedef belirleme, projelendirme ve sonuçlandırma becerisi kazanır.
• Sorumluluk duygusu, iç disiplin ve özgüven gelişir.
• Problem çözme ve güçlüklerle baş etme yetenekleri artar.
• Kendini tanır ve kendini yönetmeyi öğrenir.
Yüklə 17,08 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin