AYRINTILI TANIM: Sivas Kalesi üzerinde 1803? yılında, Alaaddin Paşa tarafında inşa edilmiş olan Saat Kulesi günümüzde mevcutta bulunmamaktadır.
Çeşitli kaynaklarda Saat kulesi;
-Kadir ÜREDİ “…Günümüzdeki Kale gazinosunun on onbeş metre kadar doğusunda, kale surlarının bitim noktasındaki arazinin eğik konumuna göre yerden bir ila üç metre yüksekliğinde, kale surlarının kalıntıları üzerine inşa edilen çam ağaçlarından tapanlarla sağlamlaştırılan zemin üzerine altı köşeli, üç kademeli, her kademe diğerinden bağımsız olarak daralan on on iki metre kadar yüksekliğindeydi. Dış cepheleri kalın tahtalarla kaplanmış, güney yönünde ağaçtan yapılmış bir kapısı, alt ve orta kademelerde üçer penceresi, kademeler arasındaki genişlikler sac kaplamalı saat çanının bağlandığı üçüncü kademenin çevresi açık bırakılmıştır. Zirvedeki bayrak direği dört yönden demir çubuklarla üçüncü kademenin çatısına tutturulmuştur. İçeresinde kalın direklerle takviye edilen kule, açık mavi veya kurşini renge boyanmıştı. Dakika ve saati gösteren akrep, yelkovan ve kadranı olmayan bir sistemle çalışan saat zamanı her saat başı örneğin, bir ise bir defa on ise on defa kocaman tokmağını çana vurarak belirlerdi. “
-Ömer DEMİREL “... 1814 tarihinde Alaüddin Paşanın yaptırdığı Saat Kulesi’de bu kale burçlarındadır.”
-Oğuz CEYLAN “…Kale ve Surları ile Tarihte Sivas adlı çalışmamızı yaparken, özellikle 19yy. da Sivas’tan geçen Mordmann D.A’nın ve I. Hakkı R. Nafız’ın SİVAS ŞEHRİ adlı eserinde Topraktepe denilen Yukarı Kalede bir saat kulesinin bulunduğu dikkatimizi çekti ve yukarıda bir saat kulesi ve içinde büyük bir çan vardır.”
-İbrahim OLCAYTU, “…Sivas Kalesindeki saat bir paratoner çekiminde, uzak ve yakın yerdekilerin dikkatini çeker. Türk yumruğu gücünü andıran koca tokmak, saatte bir çanın kaburgasına indikçe, çığlıklarını duymayan kalmazdı. Bu saatte yalnız Sivas ve Sivastakiler değil iki saatlik yerdekiler bile işiten yolcu ve yolakçılar da vakitlerini işlerini ayarlarlar. Bu saat pekte genç değildir. Bir buçuk yüzyıla yakın bir ömür yaşamıştır. “
-Sivas Şeriye Sicili 367 numara ve 17 zilkade 1321/4 Şubat 1904 tarihli Makalede “…Alaaddin Paşa Vakfiyesine 27 Ramazan 1230 / 2 Eylül 1815 tarihli bir kıta vakfiye gereğince Yıldızeli Kazası Ozmuş Köyü ile Hafik Kazası Oğnavit Köyünde bulunan iki bab ve 1 Rebüevvel 1231 /31 Ocak 1816 tarihli vakfiye hamişi (ek vakfiye) gereğince de ilk vakfiyesine ilave ve ilhak edilen Hafik Kazası Bahçecik Köyünde 2 bab değirmen ve Tuzhisar Köyünde bulunan 3 bab değirmenin icrasından hasıl olan para Yukarı Toprakkale burcunda vakıf-ı müşarun ileyhin bina ve tesis eylediği çalar saatin gerek damına gerek hizmet eden üstada her ne marif olunur ise karşılama ve usta ücreti mütevelli re’yi ile gerek ay be ay ve gerek sene be sene ödeme yapıla.” şeklinde belirtilmiştir.