Bakara Suresi (2/286)



Yüklə 5,51 Mb.
səhifə1/274
tarix05.01.2022
ölçüsü5,51 Mb.
#68842
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   274

Bakara Suresi (2/286)


بِسْمِ
adıyla

اللَّهِ
Allah\ın

الرَّحْمَٰنِ
Rahman

الرَّحِيمِ
Rahim



Türkçe Transcript (*)

Bismi(A)llâhi-rrahmâni-rrahîm(i)

Ali Bulaç Meali

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Abdullah Parlıyan meali

Dünyada herkesi, ahirette sadece mü'minleri rahmetine alan Allah adına. *

Edip Yüksel Meali

Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

Süleyman Ateş Meali

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...

Yusuf Ali (English)

Inthe name of Allah, MostGracious, MostMerciful(19). *

M. Pickthall (English)

Inthe name of Allah, theBeneficent, theMerciful

Bakara Suresi
1


الم

Elif lam mim






Türkçe Transcript (*)

Elif-lâm-mîm

Ali Bulaç Meali

Elif, Lam, Mim,

Edip Yüksel Meali

A.L.M. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

(Elif, Lâm, Mîm.)

Süleyman Ateş Meali

Elif lam mim. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Elif, Lâm, Mîm.

Yusuf Ali (English)

A.L.M.(25). *

M. Pickthall (English)

Alif. Lam. Mim.

Bakara Suresi
2


ذَٰلِكَ

işte o


الْكِتَابُ

Kitap


لَا رَيْبَ

hiç şüphe yoktur




فِيهِ

kendisinde



هُدًى

yol göstericidir



لِلْمُتَّقِينَ

müttakiler için





Türkçe Transcript (*)

Żâlike-lkitâbu lâ raybe(*) fîhi(*) huden lilmuttekîn(e)

Ali Bulaç Meali

Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici bir kitaptır.

Edip Yüksel Meali

Bu, kuşkusuz, erdemliler için yol gösterici bir kitaptır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler (kötülükten korunacaklar) için hidayettir.

Süleyman Ateş Meali

İşte o Kitap; kendisinde hiç şüphe yoktur; müttakiler için yol göstericidir. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte sana o Kitap! Kuşku/ çelişme/ tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, sakınanlar için.

Yusuf Ali (English)

This is the Book; in it is guidance sure, without doubt, to those who fear(26) Allah. *

M. Pickthall (English)

This is the Scripture whereof there is no doubt, a guidance unto those who ward off (evil).

Bakara Suresi
3


الَّذِينَ

onlar ki


يُؤْمِنُونَ

inanıp


بِالْغَيْبِ

gaybde(gizlide)



وَيُقِيمُونَ

kılarlar


الصَّلَاةَ

namazlarını



وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ

ve kendilerine verdiğimiz rızıktan



يُنْفِقُونَ

(Allah rızası için) harcarlar





















Türkçe Transcript (*)

Elleżîne yu/minûne bilġaybi veyukîmûne-ssalâte vemimmâ razeknâhum yunfikûn(e)

Ali Bulaç Meali

Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

Edip Yüksel Meali

Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçeklere de inanırlar,* namazı (salat) gözetirler,** kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.

Süleyman Ateş Meali

Onlar ki gaybde(gizlide, içtenlikle) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah rızası için) harcarlar. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ki onlar, gayba inananlar, namazı/duayı yerine getirenlerdir. Ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, başkalarına pay çıkaranlardır.

Yusuf Ali (English)

Who believe in the Unseen, are steadfast in prayer, and spend out of what We have provided for them(27); *

M. Pickthall (English)

Who believe in the unseen, and establish worship, and spend of that We have bestowed upon them;

Gayb, sözlükte görme duyusuyla algılanamayan şey demektir. Kelime (gayb), “duyuların kapsamına girmeyen gizli her şey” anlamında kullanılır. Bir şeyin “gayb” oluşu, Allah’a göre değil insanlara göredir. Zira Allah’ın ilminin dışında kalan hiçbir şey yoktur. Allah’a, meleklere, ahiret gününe, cennet ve cehenneme, kadere inanmak “gaybe iman” konuları arasındadır.

Bakara Suresi
4


وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ

iman ederler



بِمَا أُنْزِلَ

indirilene



إِلَيْكَ

Sana


وَمَا أُنْزِلَ

ve indirilene (inanırlar)



مِنْ قَبْلِكَ

senden önce



وَبِالْآخِرَةِ

ahirete de



هُمْ يُوقِنُونَ

Kesinlikle





















Türkçe Transcript (*)

Velleżîne yu/minûne bimâ unzile ileyke vemâ unzile minkablike vebil-âḣirati hum yûkinûn(e)

Ali Bulaç Meali

Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.

Edip Yüksel Meali

Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Ahiret konusunda da hiçbir kuşkuları yoktur. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler.

Süleyman Ateş Meali

Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar; ahirete de kesinlikle iman ederler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hem sana vahyedilene hem de senden önce vahyedilene inananlardır onlar. Âhireti gereğince kavrayıp anlayanlar da onlardır.

Yusuf Ali (English)

And who believe in the Revelation sent to thee, and sent before thy time, and (in their hearts) have the assurance of the Hereafter(28). *

M. Pickthall (English)

And who believe in that which is revealed unto thee (Muhammad) and that which was revealed before thee, and are certain of the Hereafter.

Bakara Suresi
5


أُولَٰئِكَ

işte onlar



عَلَىٰ

üzeredirler



هُدًى

bir hidayet



مِنْ رَبِّهِمْ

Rablerinden



وَأُولَٰئِكَ هُمُ

ve işte onlardır




الْمُفْلِحُونَ

umduklarına erenler





Türkçe Transcript (*)

Ulâ-ike ‘alâ huden min rabbihim(s) ve ulâ-ike humu-lmuflihûn(e)

Ali Bulaç Meali

İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.

Edip Yüksel Meali

İşte, Rableri tarafından yol gösterilenler ve mutluluğa erenler bunlardır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir.

Süleyman Ateş Meali

İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve umduklarına erenler, işte onlardır!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bunlardır Rablerinden bir hidayet üzere olanlar, işte bunlardır gerçek anlamda kurtuluşu bulanlar.

Yusuf Ali (English)

They are on (true) guidance, from their Lord, and it is these who will prosper(29). *

M. Pickthall (English)

These depend on guidance from their Lord. These are the successful.

Bakara Suresi
6


إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا

inkar edenlere gelince



سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ

onlar için birdir



أَأَنْذَرْتَهُمْ

onları uyarsan da



أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ

uyarmasan da



لَا يُؤْمِنُونَ

inanmazlar





Türkçe Transcript (*)

İnne-lleżîne keferû sevâun ‘aleyhim eenżertehum em lem tunżirhum lâ yu/minûn(e)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.

Edip Yüksel Meali

İnkar edenlere gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; onlar inanmazlar. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şu muhakkak ki inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir. Onlar inanmazlar.

Süleyman Ateş Meali

İnkar edenlere gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir; inanmazlar.


Yüklə 5,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   274




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin