BAŞBAKAN diyor ki
ŞUBAT 2018
“Sevgili Vatandaşlarım,
Afrin bölgesinden Kilis’e, Hatay’a, Reyhanlı’ya, Kırıkhan’a roketler geldi; sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetti. 100’den fazla yaralımız oldu. Sivillerin kaybolduğu, zarar gördüğü tek ülke varsa o da Türkiye’dir. Bu nedenle Zeytin Dalı Operasyonu’nun ne kadar gerekli ve yerinde olduğu bir kere daha gün ışığı gibi ortaya çıkmıştır. Bu terör örgütlerinin birbirinden hiçbir farkı yok, bunlar aynı yolun yolcusu; hepsinin işi öldürmek. Arkalarındaki güçler ne diyorsa onu yapıyorlar. Güney sınırlarımızda bir terör kuşağı oluşmasına, sözde terör devleti yapılanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Zeytin Dalı Harekâtı aynı zamanda Afrin’de yaşayan Kürt, Arap, Türkmen kardeşlerimizin de terör örgütünden, onların zulmünden kurtarılması için yapılan bir harekâttır.”
T.C. BAŞBAKANLIK BASIN MÜŞAVİRLİĞİ YAYIN NO : 2018/2
Genel Koordinatör : Sinan Çetin
Recep Demirci
Editörler : M. Cemal Sağol
Mehmet Altıntaş
İdari Mali İşler : Abdullah Öktemer
Bülent Örnek
Proje Uygulama Ekibi : Damla Çakır
Bahar Demir
Cihat Kaya
Tasarım : Hoss Ajans
Fotoğraflar : Başbakanlık Fotoğraf Servisi, Anadolu Ajansı
Baskı : Dumat Ofset
Bu çalışma, Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın 1 - 28 Şubat 2018 tarihleri arasında yaptığı tüm konuşmaları kapsamaktadır.
Afrin'de terörist unsurlara karşı başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı başarıyla icra edilirken,
Başbakan Yıldırım, Kilis'te ziyaretlerde bulundu. Vatandaşlarla bir araya gelen Yıldırım,
Zeytin Dalı Harekâtı’nın sevk ve idaresinden sorumlu 2. Ordu'nun Hatay'daki harekât
merkezini de ziyaret etti.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde 11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan Başbakan Yıldırım, konuşmasında güçlü irade, güçlü liderlik
ve güvenin Türkiye'nin gücüne güç kattığını ifade etti.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen 28 Şubat etkinliğine katılan Yıldırım, "Bin yıl
süreceği söylenen darbeleri, milletten güç alarak tarihin çöplüğüne attık." dedi.
İÇİNDEKİLER
ANKARA‐NİĞDE OTOYOLU TEMEL ATMA TÖRENİ, ANKARA / 02.02.2018 4
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ DAVALARININ MÜŞTEKİ TARAF AVUKATLARI İLE TOPLANTI, ANKARA / 03.02.2018 6
HALKA HİTAP, TEKİRDAĞ / 03.02.2018 9
AK PARTİ TEKİRDAĞ 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, TEKİRDAĞ / 03.02.2018 10
HALKA HİTAP, BALIKESİR / 03.02.2018 14
AK PARTİ BALIKESİR 6. OLAĞAN İL KONGRESİ,BALIKESİR / 03.02.2018 15
2. ORDU HAREKÂT MERKEZİ ZİYARETİ, HATAY / 04.02.2018 19
ŞEHİT OLAN TEDAŞ İŞÇİSİ ŞAHİN ELİTAŞ'IN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ, HATAY / 04.02.2018 20
GAZETECİLERE YAPILAN AÇIKLAMA, KİLİS / 04.02.2018 20
PTTMESSENGER UYGULAMASI İLE 2.ORDU HAREKÂT MERKEZİ’NE CANLI BAĞLANTI, ANKARA / 05.02.2018 22
AK PARTİ MUĞLA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, MUĞLA / 10.02.2018 23
GAZETECİLERİN SORULARINA VERİLEN YANITLAR, MUĞLA / 10.02.2018 27
HALKA HİTAP, MANİSA / 10.02.2018 27
AK PARTİ MANİSA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, MANİSA / 10.02.2018 28
MAKEDONYA BAŞBAKANI ZORAN ZAEV İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI, ANKARA / 12.02.2018 32
II. ULUSAL ANTARKTİKA BİLİM SEFERİ HEYETİNİ KABUL, ANKARA / 13.02.2018 35
HALKA HİTAP, ERZİNCAN / 13.02.2018 35
AK PARTİ ERZİNCAN 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, ERZİNCAN / 13.02.2018 36
81 İL 81 ANAOKULU TOPLU AÇILIŞ TÖRENİ, ERZİNCAN / 13.02.2018 42
BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON ERZİNCAN İL MÜDÜRLÜĞÜ AÇILIŞ TÖRENİ, ERZİNCAN / 13.02.2018 45
BBC'YE VERİLEN MÜLAKAT, ERZİNCAN / 13.02.2018 47
ARD’YE VERİLEN MÜLAKAT, ERZİNCAN / 14.02.2018 54
BELARUS ZİYARETİ ÖNCESİ BASINA YAPILAN AÇIKLAMA, ANKARA / 14.02.2018 55
BELARUS BAŞBAKANI ANDREY KOBYAKOV İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI, BELARUS CUMHURİYETİ / 14.02.2018 58
BELARUS‐TÜRKİYE İŞ FORUMU, BELARUS CUMHURİYETİ / 15.02.2018 59
BELARUS’TAN ALMANYA’YA GİDERKEN UÇAKTA GAZETECİLERE YAPILAN AÇIKLAMA / 15.02.2018 61
ALMANYA BAŞBAKANI ANGELA MERKEL İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI, ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ / 15.02.2018 65
CUMA NAMAZI SONRASI ALMANYA’DA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZA HİTAP, ALMANYA FEDARAL CUMHURİYETİ / 16.02.2018 67
54. ULUSLARARASI MÜNİH GÜVENLİK-KONFERANSI, ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ / 17.02.2018 68
ALMANYA ZİYARETİ DÖNÜŞÜ UÇAKTA GAZETECİLERİN SORULARINA VERİLEN YANITLAR / 17.02.2018 71
BELARUS ONT TV’YE VERİLEN MÜLAKAT, BELARUS CUMHURİYETİ / 18.02.2018 78
HALKA HİTAP, ANKARA / 18.02.2018 79
AK PARTİ ANKARA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, ANKARA / 18.02.2018 80
“ÇİFTÇİLERİMİZ MİLLETİN EVİNDE CUMHURBAŞKANIMIZ İLE BULUŞUYOR” PROGRAMI, ANKARA / 20.02.2018 83
DEİK YÖNETİM KURULU TOPLANTISI, ANKARA / 21.02.2018 85
11. KALKINMA PLANI TANITIM TOPLANTISI, ANKARA / 21.02.2018 88
HALKA HİTAP, MALATYA / 24.02.2018 91
AK PARTİ MALATYA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, MALATYA / 24.02.2018 92
HALKA HİTAP, KAYSERİ / 24.02.2018 97
AK PARTİ KAYSERİ 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, KAYSERİ / 24.02.2018 98
MURAT REİS DENİZALTISI İLK KAYNAK TÖRENİ, KOCAELİ / 25.02.2018 103
AK PARTİ KOCAELİ 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, KOCAELİ / 25.02.2018 106
HALKA HİTAP, BURSA / 25.02.2018 109
AK PARTİ BURSA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, BURSA / 25.02.2018 110
AK PARTİ GRUP TOPLANTISI, ANKARA / 27.02.2018 114
TBMM’DE HOCALI KATLİAMI RESİM SERGİSİ AÇILIŞI, ANKARA / 27.02.2018 120
ATO OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI, ANKARA / 27.02.2018 121
“28 ŞUBAT DARBESİ: İNSAN HAKLARINA BALANS AYARI" ETKİNLİĞİ, ANKARA / 28.02.2018 129
02.02.2018
ANKARA-NİĞDE OTOYOLU TEMEL ATMA TÖRENİ, ANKARA
Sevgili Ankaralı hemşehrilerim, değerli kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler; hepinizi bu mübarek Cuma gününde sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Cumanız mübarek olsun.
Bugün yine Ankara’ya, Türkiye’ye yakışan bir proje için, bir yatırım için, bir hizmet için beraberiz. Bugün Ankara için, Niğde ve arada bulunan Nevşehir, Aksaray, Kırşehir hatta Konya için tarihi bir gün. Edirne’den Ankara’ya, Ankara’dan Niğde’ye ve oradan Adana’ya, Gaziantep’e, Şanlıurfa’ya ve güzergâh üzerinde bulunan tabii diğer iller de var, bütün bu iller için büyük bir hayali gerçeğe dönüştürme adına son bir hamle yapıyoruz. Edirne’den otoyola giren bir vatandaşımız, bu yol bittiğinde Şanlıurfa’ya kadar hiç araba sollamadan otoyolla gidecek, rahat, konforlu bir seyahat edecek. Bu büyük eser hayırlı, uğurlu olsun. Ve böylece 2 bin kilometrelik bir otoyolun eksik kalan 332 kilometrelik bölümünü de Ankara-Niğde arasında bitirmiş oluyoruz.
Değerli hemşehrilerim; bu yolun hikâyesi çok hazin. 2000-2001 krizinden önce bu yolun yapımı ihale edilmiş, 8-10 tane firmaya verilmiş, çalışmalar başlamış, teminat mektupları yatmış, ama Türkiye krizle yerle bir olunca proje de rafa kalkmış, tıpkı yarım kalan havaalanları gibi, tıpkı yollar gibi. Ama 2002’de bu aziz millet ne dedi? Tek başına iş başına, yakın ışıkları Türkiye aydınlansın, dediniz ve Türkiye bu kutlu yürüyüşüne o günlerden itibaren başladı. Elhamdülillah geldiğimiz bu noktada önemli bir mesafe katettik. Türkiye’yi batıdan doğuya, kuzeyden güneye bölünmüş yollarla donattık. Yolları böldük hayatları birleştirdik, yolları böldük milleti birleştirdik, yolları böldük gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz, ama Türkiye’yi böldürtmeyiz, bunu herkes böyle bilsin.
Değerli kardeşlerim; şimdi bu proje 4 milyar lira. 4 milyar ne demek biliyor musunuz? Eski parayla 4 katrilyon. Bir proje sadece 4 milyar. Eskiden bırakın milyarları, milyonları bile Türkiye bulamazdı. Bugün Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görmek için bile bu projeye baksak yetiyor.
4 milyar lira yatırımı Türkiye’nin barajlarda, altyapı yatırımlarında büyük eserleri olmuş ERG İnşaat tek başına yapıyor. Nasıl yapıyor? Bu yolu yapacak, bitirecek, işletecek. Yapım dâhil yaklaşık 12 sene, 11 küsur, ben yuvarlayarak söylüyorum, 12 sene. Yapımı da çıkarsak 3 yıl diyelim, 9 sene bu yol işletilecek, 9 sene sonunda devletin eline geçecek. Güzel iş değil mi? Para harcamıyorsunuz, 9 yıl işletmeye veriyorsunuz, sonra da 332 kilometre yolu tekrar alıyorsunuz.
Evet, şimdi bu yolun, üç yıl yapımı planlanıyor, 3 yıl, yani 2018-2019-2020, uzun değil mi? Daha kısa sürede bitebilir mi? 2020 çok geç Vural Bey. 2019 sonunda bitirecek miyiz? Şöyle bir ayağa kalkın, millet bir görsün endamınızı. Sözü aldık. 2019’un sonunda Ankara-Niğde Otoyolu bitecek ve hizmete girecek, hayırlı, uğurlu olsun.
Ha buradan aslında onun da kârı var, 3 yılda bitirirse işletme süresi 9 yıla düşüyor, 2 yılda bitirirse 10 yıla çıkıyor, dolayısıyla herkes kazanıyor. Müteahhit kazanıyor, Ankara kazanıyor. Nevşehir, Konya, Niğde, Aksaray, ta Antep’e, Urfa’ya, Adana’ya, Mersin’e, Edirne’ye kadar seyahat eden herkes bu işten kazanıyor.
Değerli kardeşlerim; bu yol bittiğinde Ankara’dan Niğde’ye gidiş yarı yarıya azalacak. Ne olacak? Dört saatten iki saate düşecek, iki saat. Ankara-Niğde, ver elini iki saatte oradasın, eğer Ankara’da oturuyorsanız, anneniz, babanız, aileniz Niğde’deyse sabah kahvaltıya bile gidebilirsiniz. İşte böyle, hizmette sınır yok.
Başka ne faydası var bu yolun? Bir yılda zaman kazanmaktan, az yakıt yakmaktan dolayı da yaklaşık 200 milyon tasarruf var. Yollarda ömrünüz geçmeyecek, daha az mazot yakacak, benzin yakacak ve böylece 200 milyon da yılda cebimizde kalacak, bu da işin artısı.
Ayrıca, bu yol sadece Ankara, sadece Niğde’ye hizmet etmiyor. Bu yol güzergâh üzerinde bulunan Kulu üzerinden Konya’ya, daha sonra Aksaray’a, Kırşehir’e, Nevşehir’e de bağlantılarla birleştiriliyor, dolayısıyla bu şehirlerimizde yaşayan vatandaşlarımız da bu yoldan istifade ediyor. Yolun ana uzunluğu 277 kilometre; tabii her şehirde çıkış var, bağlantı yolları var, 55 kilometre de bağlantıları tutuyor, toplam 332 kilometre bir uzunluğa ulaşıyor. Yol üzerinde 5 tane viyadük var, köprü de diyebilirsiniz. Viyadük, 28 köprü, 114 tane alt geçit. 386 tane menfez, 5 tane dinlenme tesisi, 2 tane bakım onarım şantiyesi ve bütün bu tesisler de yol üzerinde olacak.
Evet, değerli kardeşlerim yolla ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Bu yol sadece vatandaşların ulaşımını kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda illerin ticaretinin artmasına, turizmin artmasına ve kalkınmasına da fayda sağlayacak. Bakın bölünmüş yolları bugün dünya ballandıra ballandıra anlatıyor, “Türk mucizesi” diyor. Niye biliyor musunuz? Bütün illerimiz hemen hemen birbiriyle bölünmüş yollarla bağlandı. Bu bölünmüş yolları yaptıktan sonra, Avrupa İmar ve Yatırım Bankası diye bir kuruluş var. Bu bir araştırma yapmış Türkiye’de, bu Türkler bu bölünmüş yolları niye yaptılar diye. Sonunda elde ettikleri bilgiler şöyle: Bölünmüş yollar yapıldıktan sonra komşu iller arasındaki ticaret yüzde 40 artmış. İller arasındaki ulaşım süresi 1,5 saat azalmış. Göçler durmuş, hatta bazı illerde göçler tersine dönmüş. Başka ne diyor? Bu illerde istihdamda da yüzde 1’lik artış olmuş, ayrıca illerin ihracat miktarları artmış, yani bölünmüş yollar bir şey daha söylüyor, kazalarda da yüzde 62 azalma olmuş. Demek ki, bölünmüş yollar sadece zaman kısaltmıyor, hayat kurtarıyor, ekonominin canlanmasına fayda sağlıyor, ilave iş, aş imkânları getiriyor topyekûn ülke kalkınmasını sağlıyor. Boşuna dememişler, yol medeniyettir diye, atalarımız bu lafı boşuna söylememişler. Medeniyet inşa eden bir ecdadın evlatları olarak Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Türkiye için 15 yıldır gece gündüz demeden, milletimizin mutluluğu için çalışmaya devam ediyor.
Değerli kardeşlerim, Türkiye büyük bir ülke, güçlü bir ülke. Büyük bir ülkede büyük düşünmek lazım, büyük projeler yapmak lazım, biz de 15 yıldır bunu yapıyoruz. Memleketimizin ihtiyaçlarını biliyoruz ve bu ihtiyaçları giderecek çözümleri de geliştiriyoruz. Ne yaptık? Hava yolunu halkın yolu yaptık. Bölünmüş yollarla ülkeyi baştan başa donattık. İletişim yollarıyla, akıl yollarıyla iletişimde Türkiye’ye çağ atlattık. Bu işleri yaparken günübirlik kararlar vermedik. 30 yıl, 40 yıl sonrasının Türkiye’sini hayal ettik, düşündük. Cumhurbaşkanımız boşuna demiyor 2023, 2053, 2071… Yarını değil gelecek nesilleri düşünerek çalışıyoruz değerli kardeşlerim. Bölgemizde, bölgemizin ve dünyanın geleceğini de dikkate alarak iş yapıyoruz. Türkiye’nin son 16 yılda kazandığı başarıların arkasında bu gerçek var. Çünkü Türk milleti büyük bir millet, büyük millete de büyük düşünmek, büyük projeler yapmak yakışır, bu millete de bunlar yakışır.
HEM YURT İÇİNDE, HEM YURT DIŞINDA BUNLARI YOK EDİNCEYE KADAR MÜCADELEYE DEVAM.
Şimdi biliyorsunuz içeride ve dışarıda milletimizin huzuru, ülkemizin aydınlık yarınları için terörle amansız bir mücadele yapıyoruz. Terör örgütlerini bölgeden çıkarmak ve defetmek için daha önce Fırat Kalkanı Operasyonu’nu yaptık ve şimdi orada huzur var, güvenlik var ve 130 bin Suriyeli oraya döndü, yerleşti. 160 bin çocuk eğitime başladı, zulüm, göç sona erdi. Şimdi aynı şekilde Afrin’de de PKK, KCK, PYD, YPG, DEAŞ bilumum terör örgütlerini yok etmek, sığınaklarını, barınaklarını, silahlarını başlarına yıkmak için kahraman askerlerimiz işbaşında, Allah onların yardımcısı olsun. Peki, Afrin’e biz niye gittik? Bakın bugün itibarıyla bu hareketin, bu operasyonun ne kadar haklı, ne kadar gerekli olduğunu bütün dünya bilsin istiyorum. Şu ana kadar 82 tane roket atıldı bu alçaklar tarafından Afrin’den Reyhanlı’ya, Hatay’a, Kilis’e. 12 günde tam 82 tane roket attılar. Bu roketler sebebiyle 5 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ve 100’den fazla da yaralanan vatandaşımız var. Yıkılan binalar, camiler ayrıca buna dâhil değil. Peki, bu durumda ne yapacağız biz? Elimizi, kolumuzu bağlayıp bu alçakların masum insanlara roket, bomba göndermesini mi bekleyeceğiz? Elbette beklemedik, tepelerine bindik, tünellerini, mevzilerini, her şeylerini başlarına yıktık, hepsinin de canına okuyacağız, tertemiz edeceğiz. Böylece sadece ülkemizin, vatandaşımızın can ve mal emniyetini sağlamış olmayacağız, aynı zamanda değerli kardeşlerim, Afrin’de yaşayan yarım milyonu bulan Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimizi de bu beladan kurtaracağız. Bunlara zulüm yapıyorlar, çocuklarını küçük yaşta alıp terörist yapıyorlar, mallarını, mülklerini ellerinden alıyorlar, kadınlarına işkence ediyorlar, tacizde bulunuyorlar, bunlar insanlıktan nasibini almamış alçak bir güruh. Hem yurt içinde, hem yurt dışında bunları yok edinceye kadar mücadeleye devam, durmak yok. Amacımız, milletin huzurunu, milletin güvenliğini sağlamak.
Değerli kardeşlerim; bu aziz milletin hayallerinin yarım kalmasına asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Her vesileyle söylüyoruz, büyük medeniyetler büyük yollar üzerinde kurulur. Bizim medeniyetimizi… -Gölbaşı seninle gurur duyuyor- Biz sizlerle gurur duyuyoruz, iyi ki varsınız, Allah hepinizden razı olsun.
Şimdi Gölbaşı, 2019’a hazır mı? -Evet- Yeni bir destan yazmaya hazır mısınız? -Evet- Maşallah herkes hazır, hanımlar hazır, beyler hazır, gençler hazır, Türkiye hazır. Muasır medeniyetler seviyesine giden kutlu yürüyüşe bu millet hazır. Biz de bu milletin arzularını, isteklerini, hizmetlerini hiç hız kesmeden devam ettirmeye hazırız. O halde durmak yok... -Yola devam- Durmak yok... -Yola devam- Durmak yok... -Yola devam-.
Allah hayırlı, uğurlu etsin, Cumanız mübarek olsun.
Bu proje ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olsun derken, önce projeyi gerçekleştiren yüklenici firma ERG İnşaat’ın mühendislerine, işçilerine, teknisyenlerine, emeği geçen herkese sizler adına teşekkür ediyorum. Daha sonra Ulaştırma Bakanımız Ahmet Arslan Bey’e ve bütün ekibine teşekkür ediyorum, onların büyük gayretleri var. Karayolu Genel Müdürlüğümüzün Genel Müdürü dâhil her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Son bir teşekkürüm de ülkemizin huzuru, milletimizin can güvenliği için yurt içinde, yurt dışında, Afrin’de gece gündüz demeden mücadele eden güvenlik güçlerimize, kahraman Mehmetçiğimize de teşekkür ediyorum, muvaffakiyetler diliyorum.
Bu yolda verdiğimiz şehitlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımız, gazilerimize acil şifalar diliyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
Sağ olun, var olun, Cumanız mübarek olsun.
03.02.2018
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ DAVALARININ MÜŞTEKİ TARAF AVUKATLARI İLE TOPLANTI, ANKARA
Değerli arkadaşlar, değerli avukat kardeşlerim; ülkemizin demokrasisine, devletimizin bütünlüğüne, milletin birliğine, demokratik hukuk devletine karşı bildiğiniz gibi 15 Temmuz 2016’da hain bir saldırı, bir darbe girişimi, bir kalkışma vaki olmuştur. FETÖ terör örgütünün asker kılığına girmiş terör grupları ve diğer kamu kuruluşlarındaki iş birlikçileriyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan kaldırmak, demokrasiyi yok etmek, seçimle gelmiş hükûmeti işbaşından devirmek, seçimle gelen Cumhurbaşkanı’nın aynı şekilde hayatına kastetmek amacıyla bir hain darbeyi hep beraber yaşadık. Çok şükür ki Cumhurbaşkanımızın delaleti, Hükûmetimizin kararlılığı ve aziz milletimizin direnciyle bu darbe akamete uğratılmış ve Türkiye karanlık bir sürece girilmesinin önüne geçmiştir.
Acımasız bir terör ve şiddet faaliyeti gerçekleştiren hainler iki yüz elli vatandaşımızın şehit olmasına, 2193 vatandaşımızın ise gazi olmasına sebep olmuşlardır.
Bu vesileyle hain darbe girişiminde canlarını ortaya koyarak bu darbeyi önleyen, bastıran aziz şehitlerimizi bir kez daha bu vesileyle rahmetle anıyorum. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, milletimizin karşı mücadelesi sayesinde örgüt, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik amacına ulaşamamıştır. FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne karşı verilen mücadele, 15-16 Temmuz tarihleriyle sınırlı kalmamış, ülke olarak verdiğimiz topyekûn mücadele el’an devam etmektedir. Bu mücadelede her birimize şüphesiz büyük görevler ve sorumluluklar düşüyor.
Değerli arkadaşlar, 15 Temmuz hain darbe girişimi sebebiyle ülke genelinde devam eden ceza davaları var. Hükûmetimizin ve şehit yakınlarıyla gazilerimizin temsilini en etkili şekilde sağlamak üzere sizler çok önemli bir görev üstlenmiş durumdasınız. Bu sadece bir davada avukatlık görevi olarak düşünülmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını sağlayan, bu uğurda canlarını, kanlarını feda eden aziz vatandaşlarımızın gelecek nesillere bıraktığı bu ülkenin tekrar böyle bir darbe girişimine maruz kalmaması için bu davalarda sizin ortaya koyacağınız çalışma çok ama çok önemli. Biliyorum ki her biriniz bu davalara büyük bir zevkle, her türlü beklentinin ötesinde devam ediyorsunuz ve gereken her türlü çalışmayı yapıyorsunuz. Öncelikle bunun için hepinize çok teşekkür ediyorum.
Bugün itibarıyla 55 ilde, Başbakanlığımızın da müdahil olduğu 298 dava sizler tarafından takip ediliyor. Bu davalarda anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna ilişkin olarak ilk derece mahkemelerince 2017’de 41; 2018’de de 7, toplamda 48 dava karara bağlanmıştır. Silahlı örgüte üye olma suçlarına ilişkin olarak ise, ilk derece mahkemelerince 2017 yılında 42, 2018’de ise 5 karar verilmiştir.
Başbakanlığın müdahil olduğu 15 Temmuz darbe girişimi ceza davalarına etkin bir şekilde takip amacıyla, sizlere Ekim ayında Gölbaşı’nda tanıtımı yapılan ortak belge havuzu çalışması oldu biliyorsunuz. Bu projeyle birlikte öncelikli amaç; bu dosya kapsamında tek bir sistem üzerinde bilgisayar, tablet ve cep telefonuyla güvenli erişim sağlanması, o ülke genelinde birbirleriyle konu ve kişi bağlantısı bulunan dosyalar arasında illiyet kurmaya yarayacak arama motorunun oluşturulması ve o duruşma takip izleme sisteminin teşkil edilmesiyle ilgili mevzuat ve emsal kararlara erişim sağlanması, dosyanın safahatına göre raporlanabilecek altyapının oluşturulması.
Bu projenin hedeflediğimiz amaca ulaşması için sizin katılımınız, desteğiniz önemli arkadaşlar. Ortak belge havuzuna güncel olarak bilgi, belge akışının sağlanması, sürekliliği için üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirdiğinizi görüyoruz, bundan da mutlu oluyoruz. Sağlıklı bir neticeye ulaşmak için bu sürecin kesintiye uğramadan devam etmesi lazım. Bu bağlamda yaptığınız katkıların aynı şekilde bundan sonra da devam edeceğine inancım tam.
Değerli arkadaşlar, tarihi günlerden geçiyoruz. Gerek yurt içinde, gerek yurt dışında terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Ülkemizin bu haklı mücadelesine gölge düşürmeye çalışan içeride ve dışarıda da mihrakların olduğunu görüyoruz. Özellikle kılı kırk yaran kahraman Mehmetçiğimizin, güvenlik güçlerimizin yaptığı bu operasyonları, “sivillere zarar veriliyor, siviller öldürülüyor” gibi kara propagandaya dönüştürme konusunda terör örgütleri hiçbir sınır tanımıyor. Geçmiş dönem fotoğrafları, geçmiş dönem olaylarını sosyal medyada bugün olmuş gibi anlatmakta çok mahirler. Bunların sponsorları da var, yurt dışındaki bazı ülkeler bunlara alan açıyor, sponsorluk yapıyor. Ama gerçekler öyle mi? Gerçekler şu: 12 gün geçti, 80’in üzerinde roket saldırısına uğradık. Hatay ve Kilis illerimizde 6 can kaybı var ve 100’den fazla yaralanan vatandaşımız var. Siviller nerede zarar görüyor? Bunun cevabını bu söyleyenler versin. Asıl sivil zararları Türkiye’de, bizim ülkemizde. Tehdit, korku içerisinde olanlar da yine bizim vatandaşlarımız. Onun için biz bu harekâta o bölgede tek bir PKK’lı, DEAŞ’lı, PYD’li, YPG’li terör unsuru kalmayıncaya kadar devam edeceğiz, kim ne derse desin. Bu, Türkiye’nin millî güvenlik meselesidir, vatandaşımızın can ve mal emniyeti meselesidir. Bununla da sınırlı değil, aynı zamanda o bölgede yaşayan yarım milyon insanı terör örgütünün zulmünden kurtarma operasyonudur. Oradaki Kürtleri, Arapları, Türkmenleri de bu terör örgütünün her türlü baskısından, tacizinden, zulmünden kurtarmak için de bu operasyonu sürdürüyoruz. Ülkemizin ve milletimizin birliği ve geleceğimizin inşası için bütün kurumlarımız, bütün görevlilerimiz büyük bir özveriyle çok şükür çalışıyor, iş birliği en üst düzeyde devam ediyor. Ülkemizi bölüp parçalamaya çalışan, terör unsurları son 2 yıldır büyük bir bozgun içerisindeler, büyük zayiatlar veriyorlar, vermeye de devam edecekler.
Hain darbe girişimine kalkışanlar, onlar da hak ettikleri cezayı hukuk içerisinde mutlaka görecek. Burada bir serzenişim var, hep söylüyorum; burada geç kalıyoruz. Yani bana bunun hukuken neden geciktirildiği anlatılıyor, defalarca sordum, defalarca da dinledim, ama hâlâ bu konuda mutmain olmuş değilim. Ben hukukçu değilim, mühendisim. İki kere iki eşittir dört nokta sıfır. Avukatlara sorunca, 3 ile 5 arasında bir sayı diyor. Memura da sorunca memur da diyor ki; dur bir müdürüme sorayım, ondan sonra, diyor. İş adamına, Kayseriliye sorarsan; alacan mı, satacak mısın diye soruyor. Dolayısıyla şimdi darbeyi yapanlar belli kardeşim, silahı alan belli, insanlara ateş edip hayatına kasteden belli, emirleri veren belli. Bunları sağdan say, soldan say, diyelim ki bin kişi, iki bin kişi farazi. Bunlar için niye daha belge, bilgi, delil arıyoruz? Bunu anlamakta ben çok zorlanıyorum. Çok değil 1-2 ay içerisinde bu mesele bitmeliydi, o zaman daha farklı bir noktaya gelecektik. Milletin yani yüreği bir soğuyacaktı, bir rahatlayacaktı. Yeni yeni, aradan geçmiş bu kadar zaman, davalar, kararlar veriliyor, insanlar istedikleri huzura ulaşamıyorlar, mutmain olmuyorlar. Ve sonra bu kadar geniş yelpaze, bu da ayrı bir konu. Tabii bunların hepsinin üzerinde titiz çalışmamız lazım. Darbecileri ayrı, bağlantısı olanları ayrı, örgüt üyelerini ayrı, sempatizanları ayrı, böyle güzelce tasnif edip buradaki olabilecek sıkıntıları da ortadan kaldırmamız lazım.
Ben soruşturuyorum, dünyanın hiçbir yerinde böyle yüz binlik bir terör örgütü yok. Yani gelmiş geçmiş en büyük terör örgütünün aktif sayısı 4-5 bini geçmiyor. O yüzden buradaki şeyleri, en son Yargıtay’ın verdiği kararları o bakımdan ben çok önemsiyorum. Burada bir yol açtı, bir alan açtı ve bu şekilde de tabii bizim amacımız darbeye karışan, insanın hayatına kasteden yahut memleketin altını üstüne getirip hukuk düzenini, demokrasiyi, Cumhuriyet’i ortadan kaldırmaya çalışanların bu işten sıyrılması değil. Bizim amacımız, dahli olmayan, öyle veya böyle potaya girmiş insanlar kasıtlı kasıtsız, kazara hak ettiklerinin dışında ağır bir bedel ödemesin; biz bunu istiyoruz. Bunun için de inşallah Adalet Bakanlığımız bu meselelere, Başbakanlığımızın da koordinasyonunda, bir de İtirazları İnceleme Komisyonu diye bir ayrı mekanizma kurduk, yasal bir mekanizma, orası da ciddi bir çalışma yapıyor, gerçekten çok geniş bir arşiv oluşturuyor. Ciddi veriler topladılar, buralarda da çalışmalar yürüyor.
Bütün bunlar niye yapılıyor? Türkiye bir hukuk devleti. Yani bizim hukuk devleti özelliğimiz üzerine bir tartışma başlatmak isteyenlere vereceğimiz en güzel cevap; hukuku en iyi şekilde işletmek, etkin çalışmak, zaman ekonomisine de dikkat ederek bu işleri karara bağlamak. Sizin de yapmaya çalıştığınız bu. Bir zamanlar başımızdan böyle bir davalı konu geçmişti de, bana avukatın biri dedi ki, senin bu davayla ilgili niyetin ne dedi. Ne demek dedim. Yani bitsin mi istiyorsun, uzasın mı istiyorsun? Nasıl olacak dedim yani. İstiyorsan ben 2,5 sene uzatırım bunu dedi, ondan sonrasına da bakarız artık. Bu, ülkenin bir realitesi. Ama bu kamu vicdanında, toplum nazarında gittikçe yargıya ve adalete olan güveni yıpratıyor. Bunlardan süratle sıyrılmamız lazım. İstinaf mahkemelerinin kurulma amacı bu. Burada süreçleri daha iyi saptamak ve hemen belirli bareme kadar yargılamaları burada bitirmek diye düşünüyorduk. Biz kurarken bize öyle dediler, sonra yukarıya bir daha gitmesi gerekiyormuş, neyse en son bir düzeltme yaptık, en azından o bir zaman tasarrufu olayı sağlayacak.
Tüm bunları niye anlatıyoruz değerli arkadaşlar? Şehit yakınları, gazilerimiz bu başlarına gelen felaketin karşılığını hukuk içerisinde bir an önce görmek istiyor, öyle bir sabırsızlıkları var. Bu davaların bizim ve milletimiz için değerini, anlamını en iyi siz biliyorsunuz. Neden? Siz bunların tüm detaylarına vakıf oluyorsunuz. Biz o geceyi yaşadık, yani 15 Temmuz saat 9 buçuktan 16 Temmuz saat 12’ye kadar olan süreci biz yaşadık, ağırlıklı olarak hepimiz yaşadık, ama biz fiilen yaşadık, kararlar almak zorunda kaldık. Ama şimdi siz bu davaya konu sanıkların her türlü konuşmalarını dinliyorsunuz, itirazları görüyorsunuz, kanaat en iyi şekilde sizde oluşuyor.
Onun için bugün bir araya gelmemize vesile olan bu çalıştayda, kurumlarımızda bu davaların etkinliğini artırmak adına neler yapılabileceğini bir kez daha gözden geçireceğiz. Dosyalara sunulacak olan beyanlarda kurumlarımızın ve şehit yakınlarımızın, gazilerimizin güçlü şekilde temsili ve bu şekilde onların tatmin olup mutlu olduğu bir sonucun elde edilmesi hepimizin ortak amacı. Bu amaçla görüş alışverişinde bulunacağız.
Ben bu konuşmayı tamamlayınca sizlere de görüşlerinizi ifade etme, sorularınız varsa onları da alma imkânı vereceğim. Ve böylece bundan sonraki sürecin daha verimli ve hızlı işlemesi için bir katkı sağlamayı umut ediyoruz.
FETÖ, PYD, PKK, DEAŞ, her türlü terör örgütüne karşı bu mücadeledeki kararlılığımız bir kere devam ediyor, ondan endişeniz olmasın.
Ülkemizin güney sınırlarında bir sözde terör devleti oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye bunu gördü. Bugün görmedi, birkaç yıldır bunun sinyalleri vardı, çalışmaları vardı, muhatapları, her yol denenerek bu anlatıldı. Ancak gördük ki burada bizi maalesef oyalıyorlar. Bir yandan bizi rahatlatacak sözler ederken, bir yandan da bu oluşumu hızlandırıyorlar. Artık yapacak bir şey yok. Ve artık Fırat Kalkanı Operasyonu’nu başlattık, orayı hallettik, şimdi Afrin Operasyonu, gerekirse de başka alanlarda da aynı faaliyetleri sürdüreceğiz. Amacımız, ülkemizi tehdit eden bir terör kuşağının oluşumunun önüne geçmek. Bu mücadele hem dışarıda, hem içeride aynı kararlılıkla devam edecektir.
Değerli arkadaşlar, ben sözlerimi burada tamamlıyorum ve bir kez daha sizlere teşekkür ediyorum. Yoğun çalışmanızdan zaman ayırdınız, buraya kadar da geldiniz, hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ve işlerinizde kolaylıklar diliyorum.
Allah yâr ve yardımcınız olsun.
Dostları ilə paylaş: |