Bilimin amacı, evrende doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırarak onu sistematik şekilde insan ve insanlık yararını gözeterek değerlendirmektir



Yüklə 445 b.
tarix17.08.2018
ölçüsü445 b.
#71299


BİLİM ETİĞİ


  • “Bilim”, insanların kendilerini ve çevrelerindeki diğer varlıkları anlamak ve bu varlıkların birbirleri ile ilişki ve etkileşmelerini inceleyip, oluşan olayları açıklayabilmek için uyguladıkları yöntem ve etkinlikler ile ilk çağlardan günümüze kadar elde edip biriktirerek yeni kuşaklara aktardıkları bilgilerin tümü olarak tanımlanabilir.



  • Bilimin amacı, evrende doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırarak onu sistematik şekilde insan ve insanlık yararını gözeterek değerlendirmektir.

  • Bilimsel bilgi insanın çağdaşlaşması ve refah düzeyinin artması yolunda en etkili güçtür. Günümüz dünyasında gelişmiş olarak nitelendirdiğimiz ülkelerin tümü bilime ve bilimsel araştırmaya büyük yatırım yapmış ülkelerdir. Hatta bu ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile bilime yaptıkları yatırımın miktarı arasında doğru bir orantı vardır.



  • “Bilimsel düşünce” bilim çerçevesinde düşünerek yeni fikirler üretmektir. Bilimsel düşünmek “analitik düşünmek” demektir. Olayları neden-sonuç çerçevesi içinde aklın süzgecinden geçirerek tarafsız bir şekilde analiz eden ve doğru sonuca ulaşabilen bir kişinin analitik düşünebildiği söylenebilir.

  • Bilimsel düşünce, bilimin genel kurallarına uymanın yanı sıra problemlerin çözümüne yönelirken mutlak doğru sonucu elde etme ve uygulamaya koymada “etik” olmak zorundadır.



  • Farzedin ki 600 kişilik bir köyün sağlık sorumlusu sizsiniz. Her şeyden sizden soruluyor ve sağlık konusunda tüm kararlar size ait! Bu köye öldürücü bir hastalık bulaşıyor ve sadece 2 plan mevcut: A planı ve B planı.. A Planı : Eğer bu planı uygularsanız rastgele seçtiğiniz 200 kişi kesin yaşayacak, geri kalan 400 kişi kesin ölecek.. B Planı : Eğer bu planı uygularsanız %33,333333..... olasılıkla herkes yaşayacak, %66,666666..... olasılıkla da herkes ölecek Bu iki planın da matematiksel beklentisi birbirine eşit olduğuna göre siz hangi planı seçerdiniz?



  • X rastlantı değişkeni uygulanan plan sonunda yaşayacak kişi sayısını göstermek üzere; A planının varyansı (Riski) : V(x) = E(x^2) - [E(x)]^2 = 40000-40000=0 B planının varyansı (Riski) : V(x) = 119880 - 39920,04 = 79959,96 İstatistik bilimine göre, riski az olan olaylar tercih edilmelidir. Dolayısıyla A planı seçilmelidir. Fakat etik açıdan bakarsak, bu olayda A planında 200 kişiyi nasıl seçeceğiz?, diğerlerinin ölümüne nasıl göz yumacağız?



BİLİM ETİĞİ

  • Bilim etiği, bilimsel etkinliklerin yürütülmesi sırasında ortaya çıkan değer sorunları ile, bunlara getirilen çözüm önerilerinin tartışıldığı alan olarak ifade edilebilir.

  • Bilim etiği, bilimsel çalışmalarda bulunanlara, bu çalışmalar sırasında uymaları gereken ilkeleri gösterir.



  • Ancak, bilimsel çalışmaların yürütülmesi, değerlendirilmesi ve yayımlanması aşamalarında, bilgi ve deneyim eksikliği, özensizlik ve ihmal gibi nedenlerle ya da kasıtlı olarak bu ilkelere uyulmaması sorunu ile karşılaşılabilmektedir.



BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE YAYINLARLA İLGİLİ ETİK

  • 1. KATILIMCILARLA/DENEKLERLE İLGİLİ ETİK KURALLAR Katılımcıların ve/veya deneklerin kullanıldığı araştırmalarda, etik olarak kabul edilebilir amaçların ve bu amaçlara ulaşmak için uygun araçların seçilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, söz konusu katılımcılarla ve deneklerle ilgili araştırmaların yürütüldüğü tüm kurum yöneticilerinin, araştırmaların etik kurallara uygun olarak yürütülmesini kolaylaştırma, izleme ve denetleme yükümlülükleri vardır.



a)İnsan Katılımcılarla/Deneklerle İlgili Etik Kurallar

  • İnsan katılımcılarla/deneklerle yürütülen bir araştırma:

  • Katılımcıların kendilerinden bilgi sağlayarak (örneğin, anket uygulayarak),

  • Katılımcılar hakkında başka kaynaklardan bilgi sağlayarak (örneğin, okul kayıtlarını inceleyerek),

  • Katılımcıları belli uygulamalara maruz bırakarak (örneğin, deneysel uygulamaya katarak) gerçekleştirilebilir (Wiersma, 1995).



  • Böyle bir araştırmada dikkat edilmesi gereken etik kuralların belli başlıları şunlardır:

  • * Araştırmalar, katılımcıları olabildiğince riske sokmayacak şekilde planlanmalı ve yürütülmelidir. Veri toplama araçlarının (örneğin, anket, görüşme ve ölçme araçları) içeriği ve uygulanış biçimi; katılımcıları küçük düşürücü, rahatsız edici, huzursuz edici, yorucu, işleri aksatıcı vb. olumsuz özellikler taşımamalıdır. Deneysel araştırmalar söz konusu olduğunda ise, deneysel süreçte yer alan uygulamaların (örneğin, tedavi, öğretim vb.), denekleri olumsuz etkileme olasılığı en aza indirilmelidir.



  • * Katılımcılara; araştırmanın amacı, umulan yararları, nasıl yürütüleceği, olası riskleri, gizlilik ilkesi ve kendilerinden neler bekleneceği ile ilgili bilgi verilmelidir. Ancak, bu açıklamalar, katılımcıların araştırma ile ilgili davranışlarını ve veri toplama araçlarına verecekleri yanıtları yönlendirmeyecek özellikte olmalıdır. Katılımcıların 18 yaşından küçük olmaları durumunda, araştırmayla ilgili bilgiler katılımcıların kendilerine ve anne-babalarına (velilerine), katılımcıların her hangi bir nedenle (zihinsel özür, hastalık, bunama, vb.) yetkin olmamaları durumunda katılımcının en sorumlu olan akrabasına veya yasal sorumlusuna (vasisine) verilmelidir.



  • *Araştırmada yer alacak katılımcıların her birinin, 18 yaşından küçük katılımcıların velilerinin, yetkin olmayan katılımcıların vasilerinin, araştırmada yer almayı kabul ya da reddetme hakkı bulunmaktadır.

  • *Deneysel araştırmalarda, araştırmaya katılmaya karar veren yetişkin deneklerin kendilerinin, 18 yaşından küçük deneklerin velilerinin, yetişkin olup yetkin olmayan deneklerin de vasilerinin yazılı onayı alınmalıdır. Yazılı onay almak için bir sözleşme hazırlanması ve bu sözleşmenin hem araştırmacı, hem de deneklerin her biri (ya da velileri/vasileri) tarafından imzalanması gerekmektedir. Sözleşmede, deneklerin neleri kabul ettikleri (örneğin, videoya çekilmeyi, üç ay süreyle araştırmaya katılmayı vb.) ayrıntılı olarak açıklanmalıdır. Ayrıca, araştırma okul, işyeri, bakımevi, cezaevi, kışla, veya benzeri bir kurumda gerçekleştirilecekse, hem deneklerin (ya da velilerinin/vasilerinin) hem de ilgili kurum yöneticilerinin yazılı onayı alınmalıdır.



  • *Bir sözleşme imzalamış olsalar bile, katılımcılara (ya da velilerine/vasilerine), dilediklerinde araştırmanın herhangi bir aşamasında çekilme hakkı tanınmalıdır. Araştırmacılar, katılımcıları araştırmaya devam etmek için zorlamaktan kaçınmalıdırlar. Araştırmadan çekilen katılımcılarla ilgili tüm veriler ortadan kaldırılmalı ya da katılımcılara verilmelidir.

  • *Katılımcıların adları ve kimliklerinin ortaya çıkmasına yol açabilecek belirleyici özellikleri (örneğin, işyeri, cinsiyet vb.) gizli tutulmalıdır. Ancak, katılımcıların söz konusu özelliklerinin açıklanmasının gerekli olduğu durumlarda, araştırma başlamadan önce katılımcıların (ya da velilerinin/vasilerinin) yazılı onayı alınmalıdır. Kuruluş yöneticileri ya da çalışanlarından bilgi alınıyorsa, araştırma raporunda ilgili kuruluşun adının yazılması (kuruluşun onaylaması koşuluyla), arzu edilen bir durumdur. Tüm katılımcılara (ya da velilerine/vasilerine) araştırmacının ya da araştırma ekibinin sorumlusunun adı, adresi ve telefon numaraları verilmelidir.



  • *Araştırmada değişiklikler olması durumunda, katılımcılar (ya da velileri/vasileri) bu değişikliklerle ilgili olarak bilgilendirilmeli ve değişikliklerle ilgili onayları alınmalıdır. Örneğin, bir görüşme araştırmasında ses kaydı almaktan vazgeçip, görüntü kaydı almaya karar verilmişse, bu karar katılımcılara önceden iletilmeli; ses yerine görüntü alınmasını kabul edip etmeyecekleri sorulmalıdır. Ayrıca, böyle bir değişikliğin nedenleri de açıklanmalıdır.

  • *Bir deney grubuna yapılan uygulama diğer gruplara yapılan uygulamalardan daha etkili çıkarsa, araştırma sona erdikten sonra tüm gruplara bu uygulamadan yararlanma şansı tanınmalıdır.

  • *İlgili guruba yönelik bir araştırma söz konusu olmadıkça, 18 yaşından küçükler ve yetkin olmayan kişiler denek olarak kullanılmamalıdırlar.



b)Hayvan Deneklerle İlgili Etik Kurallar

  • Bu başlık altında, çiftlik ve kümes hayvanları, doğal (vahşi) ortam hayvanları ile laboratuar hayvanlarının bakımı, üretimi, kullanımı ve söz konusu hayvanlar üzerinde yapılan uygulamalar ele alınmaktadır. Bu uygulamalarda, çalışmayı yürüten uygulayıcı, hayvan hakları ve bilimsellik sınırları çerçevesinde hayvanlarda rahatsızlık, stres ve ağrının olabildiğince azaltılmasına ve/veya ortadan kaldırılmasına yönelik koşulları (uygun ortam, analjezi, yaşamı sonlandırma vb.) sağlamalıdır. Bu uygulamalarda, uygun hayvan türünün seçilmesi ve gereğince kullanılması da gözetilmelidir (Institute of Laboratory Animal Resources,1996)



2)ARAŞTIRMA SÜRECİ VE SONUÇLARIYLA İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Bir bilimsel araştırmanın değerini, daha açık bir ifadeyle, yinelenebilirliğini ve güvenirliğini zedeleyen tüm girişimler, bilimsel yanıltma (scientic misconduct) adıyla anılmaktadır. Bilimsel yanıltma, iki biçimde ortaya çıkmaktadır ve bunların her ikisi de eşit derecede tehlikeli ve etik açıdan kabul edilemez durumlardır:

  • Bilimsel ihmal/disiplinsiz araştırma (scientific negligence/sloppy research)

  • Bilimsel saptırma/kasıtlı sahtekarlık /yalancılık(scientific fraud/deliberate dishonesty)



  • Bilimde etik ihlaller çeşitli nedenlerle yapılmaktadır.

  • Bilimsel ihmal (disiplinsiz araştırma), bilimsel araştırmaların gereklerini tam olarak yerine getirmeden yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bilimsel yanıltmadır. Bilimsel ihmalde, araştırmacı kasıtlı olarak değil, bilgi, beceri ya da deneyim yetersizliğinden dolayı yanlış bilgi sunmakta; dolayısıyla, yalnızca başkalarını bilimsel olarak yanıltmakla kalmamakta, kendi kendini de kandırmış olmaktadır (www.chem.vt.edu/ethics/vinny/ethix html).



  • Deneysel sürecin gereği gibi yürütülmemesi ya da araştırma verilerini analiz etmek için uygun istatistiksel tekniklerin seçilmemesi bilimsel ihmale örnek olarak gösterilebilir. Araştırma verilerinin uygun olmayan bir istatistiksel teknikle analiz edilmesi (örneğin, parametrik olmayan bir teknik kullanılması gerekirken parametrik bir teknik kullanılması), istatistiksel olarak anlamlı, ancak, tümüyle yanlış bulgularla sonuçlanabilir. Benzer şekilde, bir deneysel araştırmada, birinci grupta yapılan deneysel uygulama ile ikinci grupta yapılan deneysel uygulamada, bağımsız değişken dışında başka değişkenlerin de işe karışması (örneğin, bir gruba daha fazla zaman ayrılması ya da farklı bir ortam sunulması), o grup için farklı sonuçlar doğurabilir. Bu sonucun, gruplardan birinde yapılan uygulamanın daha etkili çıktığı şeklinde yorumlanması ise, tümüyle yanlış olabilir.



  • Bilimsel yanıltma/saptırma ve yalancılıkta kişisel hızlı yükselme hırsı, başkalarının kendisini olumlu ve başarılı tanımalarını arzulama, kurumun veya bölümün baskısı, "fazla yayın=fazla prestij" duygusu, parasal kazanç hırsı ve nadiren psikiatrik-kişisel bozuklukların etken rol oynadığı düşünülmektedir(Kansu,1994, s.71)

  •  



  • Bilimsel yanıltma/saptırma, yapılan bilimsel araştırmanın süreçlerini ya da sonuçlarını kasıtlı olarak saptırmak; dolayısıyla, araştırmanın yinelenebilirliğini ve araştırma bulgularının güvenirliğini bozmaktır. Deney sürecinde yer almadığı halde, araştırmada deneysel uygulamanın sonuçlarını etkileyebilecek ek uygulamalara yer verilmesi, araştırma süreci ile ilgili bir bilimsel saptırma örneği olarak gösterilebilir. Araştırma sonuçlarıyla ilgili yapılabilecek saptırmalar üç grupta toplanmaktadır:(www.chem.vt.edu/ethics/vinny/ethix html)



  • Çarpıtma (falsification/fudging): Çarpıtma, araştırmada belli veri noktalarının, örneğin, istatistiksel verilerin doğru sonuç almayı engelleyebilecek biçimde değiştirilmesidir.

  • Gizleme (finagling): Gizleme, yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulguların bazılarının, özellikle de araştırmacının beklentileri doğrultusunda çıkmayan bulguların, rapor edilmemesidir.

  • Uydurma (forgery/fabrication): Uydurma, araştırmada toplanmayan verilerin toplanılmış gibi gösterilmesidir.



3)YAYIN VE SUNUM SÜRECİYLE İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Başkalarının çalışmalarını (sözlü olarak, yazılı olarak ya da resim, müzik gibi diğer araçlarla ortaya konan görüş, öneri, bilgi, grafik, bilgisayar programı, sanat eseri vb. ürünlerini), kaynaklarını açık olarak belirtmeksizin ya da kasıtlı olarak değiştirerek kullanmaya, bilimsel aşırma (plagiarism) denmektedir.



  • Bilimsel aşırma; tam aşırma, bilimsel korsanlık ve kendisinden aşırma biçimlerinde gerçekleşebilmektedir.

  • Tam aşırma (complete plagiarism): Bir başkasına ait çalışmayı, kendi adını koyarak aynen sunmaya ya da yayımlamaya, tam aşırma adı verilmektedir (www.zoology.ubc.ca/bpg/plagiarism.htm).

  • Bilimsel korsanlık (scientic piracy): Başka araştırmacıların verilerini, kaynak göstermeksizin ya da, izin gerektiren durumlarda, izin almaksızın kendi çalışmasında kullanmak biçimindeki bilimsel aşırma ise, bilimsel korsanlık olarak adlandırılmaktadır(Kansu-Ruacan, 2000).

  • Kendisinden aşırma (self-plagiarism): Söz konusu kasıtlı etik hatalar kişinin kendi eserlerinden aşırma şeklinde de gerçekleşebilir. Bu durum, kendisinden aşırma olarak adlandırılmaktadır.



  • Her türlü bilimsel aşırmadan kaçınmak için yapılması gerekenler, aşağıda açıklanmaktadır:

  • Başkalarının görüş ve önerilerinden yararlanma; istatistikler, grafikler ya da resimler gibi sözel olmayan bilgilerden yararlanma; başkalarının sözlü/yazılı söylemlerinden yararlanma biçimlerinin her birinde, bilginin kaynağını açık olarak göstermek gerekmektedir.

  • Başka bir kaynaktaki tabloyu ya da şekli bir çalışmada aynen kullanmak için, kullanılan tablonun ya da şeklin hemen altına, kaynağı ve alıntı yapılan sayfanın numarası açık olarak yazılmalıdır.



  • Kaynak göstermenin yanı sıra, telif hakkı vb. yasal zorunlulukların gerekli kıldığı durumlarda, telif haklarını elinde tutan kişi ya da kuruluştan izin alınması gerekmektedir.

  • Bir toplumda yaygın olarak bilinen genel bilgileri (common knowledge) sözlü ya da yazılı olarak kullanırken kaynak göstermek gerekmemektedir. “Eğitim, en önemli toplumsal kurumlardan biridir” örneğinde olduğu gibi…



4) YAZAR ADLARIYLA İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Yazar adları ve sırası belirlenirken, bir çalışmaya birincil ve ikincil katkıda bulunan kişiler belirlenmeli; birincil katkıda bulunanlar eş-yazar olmalı; ikincil katkıda bulunan kişi ya da kuruluşlara teşekkür edilmelidir (American Psychological Association,1994).



5) MALİ DESTEĞİN KAYNAĞININ GÖSTERİLMESİ İLE İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Eğer bir araştırma belli bir veya bir kaç kurumdan veya kişiden mali destek alınarak yürütülmüşse, bu araştırmanın sonuçlarıyla ilgili tüm yayınlarda mali destek vermiş olan tüm kurum ve kişiler eksiksiz olarak mutlaka belirtilmelidir. Mali destek veren kurumların veya kişilerin adlarının belirtilmesini istememeleri etik açıdan kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü, araştırma sonuçlarının değerlendirilmesinde araştırmanın kim tarafından desteklenmiş olduğunun bilinmesi önem taşıyabilir.



AKADEMİK VE/VEYA POPÜLER BİLİM-SANAT

  • Elde edilen bilimsel bilginin başka bilimcilerin eleştirisine açılması ve paylaşılması bilimsel olduğu kadar etik bir zorunluluktur. Bilginin en etkili paylaşım yolu ise süreli yayın yapan bilimsel dergilerde yayınlanmasıdır.



6) DERGİLERİNDE EDİTÖRLÜK YA DA HAKEMLİKLE İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Basılı ya da elektronik ortamlarda yayımlanan ve hedef kitlesine belirli aralıklarla ulaşan akademik ve/veya popüler dergilerin editör ve hakemleri için uyulması gereken bir dizi etik kural söz konusudur.



a) EDİTÖRLERLE İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Editör; yayımlanmak üzere gönderilen bir çalışmanın değerlendirme sürecinde, aşağıda özetlenen bilimsel etik ölçütlerine uymalıdır:

  • Çalışmayı önyargılardan (yazar/yazarların ırk, din, milliyet, cinsiyet, düşünce ve eğilimleri, kurumsal/kişisel yakınlığı vb.) bağımsız olarak değerlendirmelidir.

  • Değerlendirme sürecini kasıtlı olarak ya da ilgisizlik nedeniyle geciktirmemelidir. Bu durum yazının güncelliğini yitirmemesi ve yazarın/yazarların zarar görmemesi için çok önemlidir.

  • Çalışmanın, yukarıda belirtilen etik kurallara uygun olarak yapılmış ve yazılmış olmasını dikkate almalıdır.



  • Çalışma hakkında editör, yayın kurulu üyeleri, hakemler ve yazar/yazarlar dışında hiç kimse ile bilgi alış verişinde bulunmamalıdır.

  • Değerlendirme sürecinin hiç bir aşamasında yazarlara yanlış bilgi vermemelidir.

  • Hakem raporları üzerinde herhangi bir değişiklik yapmamalı; düzmece rapor düzenlememelidir.

  • Çalışmayı, yazarın/yazarların izni olmaksızın, kendi araştırmalarında kullanmamalı, başkalarının kullanmasına fırsat vermemelidir.



b)HAKEMLERLE İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Hakem; yayımlanmak üzere kendi görüşünün alınması için gönderilen bir çalışmayı değerlendirirken, aşağıda özetlenen bilimsel etik ölçütlerine uymalıdır:

  • Çalışmayı bilimsel ve etik ilkelere ve derginin yayın ölçütlerine göre ön yargılardan bağımsız olarak değerlendirmelidir.

  • Çeşitli nedenlerden dolayı (örneğin, ilgi alanı uyuşmazlığı, kişisel ya da mesleki yakınlık, zaman sınırlılığı vb.) çalışmayı değerlendiremeyeceği ya da değerlendirmek istemediği durumlarda, çalışmayı en kısa sürede editöre iade etmelidir.



  • Çalışmanın gizliliğini korumalıdır.

  • Çalışmanın, etik kurallara uygunluğunu dikkate almalıdır.

  • Görüş ve önerilerini açık ve anlaşılır şekilde ifade etmeli ve desteklemelidir.

  • Çalışmayı, yazarın/yazarların izni olmaksızın, kendi araştırmalarında kullanmamalı, başkalarının kullanmasına fırsat vermemelidir.



7)JÜRİ ÜYELERİYLE İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Bir jüri üyesi, bir adayı ve/veya çalışmayı değerlendirirken aşağıdaki özetlenen bilimsel etik ölçütlerine uymalıdır:

  • Değerlendirmeyi yansız bir bakış açısı ile yaparak önyargısız olarak kararını vermelidir.

  • Adayı ve/veya diğer jüri üyelerini baskı altına alıcı, olumlu veya olumsuz olarak yönlendirici iletişim ve tutum içerisine girmemelidir.

  • Adayı ve çalışmalarını, bilimsel etik ölçütlere uygunluğu açısından incelemeli ve değerlendirmelidir.

  • Değerlendirdiği yayınlanmamış çalışmayı adayın/adayların izni olmaksızın, kendi araştırmalarında kullanmamalı, başkalarının kullanmasına fırsat vermemelidir.



8) AKADEMİK TEZ DANIŞMANLARIYLA İLGİLİ ETİK KURALLAR

  • Akademik tez danışmanı; danışmanlığını üstlendiği tez çalışmasının tüm evrelerinde ve aday ile ilişkilerinde, aşağıda özetlenen bilimsel etik ölçütlerine uymalıdır:

  • Aday ile ilişkilerinde dürüstlüğü, yansızlığı, sorumluluğu, ilkeli akademik davranışları temel almalı ve bu davranışlarını adaya yansıtarak ona rehberlik etmelidir.

  • Adayın çalışmalarının yürütülmesinde, tamamlanmasında ve içeriğinde kendi sorumluluğunun en az aday kadar olduğunu bilmeli ve buna uygun olarak adayın çalışmasının her evresinde bu sorumluluğu paylaşmalıdır.



  • Adayın bilimin evrensel ilke ve dürüstlük anlayışına uygun olarak çalışmasını sağlamalı, bilimsel çalışma etiği açısından denetlemeli, bilim etiğine uymayan davranışlara karşı kesin tavır almalıdır.

  • Danışmanlığını üslendiği tez çalışmasını ya da çalışmaya ilişkin verileri öğrencisinin haberi ve izni olmaksızın kendi araştırmalarında kullanmamalı, başkalarının kullanmasına fırsat vermemelidir.

  • Değerlendirme, yönetme, yönlendirme vb. süreçlerin hiçbir aşamasını kasıtlı olarak ya da ilgisizlik nedeni ile geciktirmemelidir.



  • Bilimsel sahtekarlıklarda hiçbir özür kabul edilemez. Bilimsel kariyer yapan herkesin bu değerlerden haberdar olma zorunluluğu vardır.

  • Bilim toplumu, kendi özgürlük ve güvene dayalı sistemlerini bozacak, inanılırlığını riske edecek sapmalara izin vermemelidir.

  • Son zamanlarda akademik unvanların alınması için yapılan çalışmaların niteliğinden çok sayısına ve skoruna önem veren bir anlayışın etkin olması, özellikle bilimsel yayın aşamasındaki etik ihlalleri de körükleyici bir etmen olarak göze çarpmaktadır. Yabancı saygın dergilerin editörleri Türkiye’deki bu sorunun giderek daha çok farkına varmaktadırlar. Ülkemizin bazı saygın fakültelerinde gerçekleştirilen ve alandaki çok önemli saygın dergilerde yayınlanan bazı makalelerin sonradan ciddi etik kusurlara sahip olduğu anlaşılmış ve bizzat makalelerin yayınlandığı dergiler tarafından bu makalelerin yok sayıldığı ve Türkiye’den gelen makalelerin daha dikkatli inceleneceği şeklinde yayınlar yapılmıştır. Böyle giderse, yakın bir gelecekte etkinlik faktörü yüksek önemli dergilerde Türkiye’de Türk bilim insanlarınca üretilen bilimsel verilerin yayınlanması daha da güçleşecektir.



  • Son zamanlarda üniversitelerde ve bilimle uğraşan kurumlarda etik ihlalleri saptamaya yönelik etik kurulların oluşturulması umut verici bir gelişmedir. Etik ihlaller görmezden gelinmemeli, etik kurullar duyarlı ve etik bilinci yüksek üyelerden oluşturulmalıdır. Etik kurulların verdiği kararlar arasında çifte standart olmamalıdır.

  • Akademik aşamalarda liyakat ve etik değerlere saygı ön plana çıkmalıdır.



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin