Bu hutbe 1 Ekim 2010 Cuma günü okunacaktır.
CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ
Tevbe Suresi Ayet 18
Muhterem Müslümanlar!
Her sene Ekim ayının ilk haftası “camiler ve din görevlileri haftası” olarak kutlanmaktadır. Bu hafta vesilesiyle, camilerimizin dini ve tarihi önemi, sosyal ve kültürel boyutu, din görevlilerinin de durumu ve problemleri çeşitli etkinliklerle anlatılmaktadır.
Değerli Kardeşlerim!
Müslümanlar, İslamı doğru öğrenmek için ilk yıllardan itibaren büyük mücadeleler vermişlerdir. Bu amaçla başta camiler olmak üzere pek çok müesseseler inşa etmişlerdir. Peygamber efendimiz (SAV) Mekke’den Medine’ye hicret eder etmez, ilk iş olarak Mescit (Cami) yapımına öncelik vermesi, dini ve tarihi olarak caminin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Peygamberimizin bizzat mescidin inşasında çalışması, dini mescitte öğretmeye başlaması, Müslümanların bütün meselelerini mescitte çözmesi ve topluca Allah’a ibadet ettirmesi, camilerin fonksiyonunu bize çok güzel anlatmaktadır. Yine bu demektir ki bir beldede, bir şehirde İslam’ın ve Müslümanların varlığının alameti, belirtisi, o şehirdeki camiler ve minarelerinden yükselen ezan sesidir. Bu hususu Allah’ü Teâlâ Tevbe Suresi 18. ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın mescitlerini Allah’a ve ahret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” Peygamber efendimiz(SAV) de hadisi şeriflerinde “Kim mescitle yakından ilgilenirse, Allah’ta onunla ilgilenir. Kim bir mescitte bir ışık yakarsa, o ışık yandığı sürece melekler ve arşı yüklenenler onun için istiğfar ederler.” 1 Camilere yardım edenler böyle müjdelenirken, camileri harap edenleri ve ibadet edilmesine engel olanları, camilerin fonksiyonlarını kısanları Allah şöyle uyarmıştır: “ Allah’n mescitlerinde o’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışanlardan daha zalim kim vardır.” 2
Değerli Mü’minler!
Hutbemin başında okuduğum ayette Cenabı Hak şöyle buyuruyor: “Mü’minlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grup dinde (dini ilimlerde geniş) bilgi elde etmk ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar.” 3 İşte bu geride kalması gerekenlerden bir kısmı da din görevlileridir denebilir. Çünkü günümüzde camilerdeki dini hizmeti yapanlar din görevlileridir. Aslında her Müslüman dinin görevlisidir. İslam toplumunda din görevlisinin eski adı hademe-i hayrat idi. Yani hayra hizmet edenler. Bu görevi İslamın ilk yıllarında bizzat Hz Peygamber kendisi yürütmüştür. Daha sona halifeler, valiler veya valilerin görevlendirdikleri ehliyetli ve liyakatli kişiler yürütmüştür. Din görevlileri Peygamberimizin varisleri durumundadırlar.
Hayatında ne söylemişse onu yaşayan, ne yaşadıysa onu söyleyen sözü ile yaşantısı aynı olan bir Peygamberin varisleri olarak din görevlilerinin en önemli özelliği, anlattığı dini ve ahlaki güzellikleri önce kendisi yaşayarak çevresine örnek olan, toplumun sorunlarıyla ilgilenen, yüreği insan sevgisi ve hizmet aşkıyla dolu, güvenilir, barışçı, sevilen ve sayılan, ilim ve kültürde ileri olan sağlam bir imana sahip dosdoğru önder bir kişi olmasıdır.
Camiler ve din görevlileri haftasının başta camiamız olmak üzere herkese hayırlı olmasını ilerim. Allah milletimize camilerimizin ve din görevlilerinin eksikliğini göstermesin.
Dostları ilə paylaş: |