Canlı organizmaların kimyasal yapısını ve canlıda meydana gelen kimyasal olayları inceleyen bilim dalıdır.
Canlı organizmaların kimyasal yapısını ve canlıda meydana gelen kimyasal olayları inceleyen bilim dalıdır.
Canlının en küçük yapıtaşı olan hücre içerisinde bulunan kimyasal bileşiklerin genel özelliklerini ve geçen reaksiyonları, canlılığın devamındaki enerji ihtiyacını ve hayatının devamı ve yok oluşunu konu olarak ele alan ve inceleyen bilim dalıdır.
Biyolojik olayları kimyasal açıdan inceler.
Biyokimyanın konusu
Biyokimyanın konusu
Canlı sistemin bazı kısımları doğrudan doğruya gözle görülebilir yani makroskobiktir. Daha küçük kısımlar ise ancak mikroskop veya elektron mikroskobu ile görülebilir. Bunların dışında canlı sistemin elektron mikroskobu ile görülemeyecek kadar küçük ve ince yapısı da vardır.
Canlı sistemin makroskobik yapısını anatomi, mikroskobik yapısını histoloji inceler. Bu makroskobik ve mikroskobik yapıların fonksiyonlarını incelemek ise fizyolojinin işidir.
Anatominin incelediği yapının büyüklüğü bir ile birkaç yüz mm arasında, histolojininki 1 mm ile 2x10-4 mm (200 nm) arasındadır.
Anatominin incelediği yapının büyüklüğü bir ile birkaç yüz mm arasında, histolojininki 1 mm ile 2x10-4 mm (200 nm) arasındadır.
Biyokimyanın incelediği yapının büyüklüğü ise 200 nm’den daha küçüktür. Yani ültramikroskobiktir.
Biyokimyanın inceleme konusu olan ültramikroskobik yapının unsurları;
molekül,
molekül toplulukları ve
iyonlardır.
Biyokimya bu incelemeyi bir taraftan morfolojik, diğer taraftan fonksiyonel bakımdan yapmaktadır.
Biyokimyanın morfolojik yönü canlı yapıyı meydana getiren molekülleri, iyonları ve bunların canlı sistemdeki dağılışını inceler.
Biyokimyanın morfolojik yönü canlı yapıyı meydana getiren molekülleri, iyonları ve bunların canlı sistemdeki dağılışını inceler.
Fonksiyonel yönü ise, molekül ve iyonların canlı sistemdeki oluşumunu ve gerek bunların, gerekse dışarıdan giren molekül ve iyonların organizmada uğradıkları kimyasal değişiklikleri ve hangi son ürünler halinde dışarı atıldıklarını araştırır.
Biyokimya bu incelemeleri yaparken fizik, kimya, fizikokimya, elektrokimya gibi diğer bilim dallarından yararlanır.
150 yıldan fazla mazisi vardır.
150 yıldan fazla mazisi vardır.
İlk defa (1903) Alman kimyacı Carl Neuberg ‘Biyokimya’ terimini kullanmıştır.
1820 Wohler → organik bir madde olan üreyi lab. sentetik olarak elde etmesi biyokimya tarihinde bir dönüm noktasıdır.
Bu buluş ; Organik moleküllerin yalnız canlılarda bulunduğuna inanılan ve adına vital güçler denen bir kuvvet tarafından sentezleneceği inancını yıkmıştır.
Kimya, tıp veya fizyoloji alanındaki sayısız Nobel ödülü biyokimyacıların olmuştur.
Kimya, tıp veya fizyoloji alanındaki sayısız Nobel ödülü biyokimyacıların olmuştur.
Metabolizmanın temel hedefi ATP elde etmek ve biyosentez yollarında bu enerjiyi kullanmaktır.
Bir ATP molekülünün hidroliziyle açığa çıkan enerji ile bir çok biyosentetik reaksiyon gerçekleşir.