Esas no: 2010/283 29. 03. 2012 esas hakkinda mütalaa



Yüklə 4,82 Mb.
səhifə20/83
tarix18.01.2018
ölçüsü4,82 Mb.
#39053
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   83

21 HASAN DURAK

Bu seminerde darbe planı oluştuğuna dair bende herhangi bir düşünce oluşmadı. Onu belirtmek istiyorum. Bu seminere ben gözlemci olarak katıldım. Tabi katılırken de aslında benim görevimle doğrudan ilgili olmayan bir konuydu. Ben Plan Harekat Dairede Uluslararası Plan Harekat Şube Müdürüydüm. Bu seminerler, harp oyunları Milli Plan Şubenin görev kapsamındaydı. Fakat o aslında Milli Plan Şubenin yoğun faaliyetlerinden dolayı benim katılmam emredildi ve ben katıldım. Dolayısıyla şunu arz etmek istiyorum. Yani bu planlarla Genelkurmay Karargahında çalışırken doğrudan çok fazla bir ilgim yoktu. Ancak o esnada Plan Şube Müdürünün veya onun yardımcılarının yoğun faaliyetler dolayısıyla benim katılmam emredildi. Ve katıldığım bu süre içerisinde de 2.5 gün sürdü. 2.5 günde katıldım. Darbe planıyla ilgili herhangi bir izlenim edinmedim

“Peki sonuç raporunda Milli Mutabakat Hükümetinin kurulması şeklinde bir başlık kullanmışsınız. İç tehditle ilgili olarak yine MİT Başkanının asker kişi olması, İstanbul’a 4 tugay takviye olarak gönderilmesi şeklinde düşünceler yazılmış. Bunları neye dayandırarak yazdınız?”sorusuna,

Tanık Hasan Durak: “Şimdi Sayın Başkan önce şunu ifade edeyim. Tabi bu plan seminerine ben tek başıma Genelkurmay’dan katılmadım. 6 kişi katıldık. Heyet başkanımız vardı. O da tanık olarak zaten bekliyor. Bu seminer sonuçlarında genelde böyle yapılır. Katılımcılar görüşlerini, düşüncelerini koordinatöre tespit ettiği hususları bildirirler ve koordinatör olan bunu kaleme alır, yazar. Bende koordinatördüm. Yani bu raporun yazılmasında bu girdileri de alarak bu raporu oluşturdum.”cevabını vermiştir.

Bu seminerde iç tehditte vurgulandı. İç tehdit konuları da görüşüldü. Egemen planı görüşüldü. Egemen planıyla birlikte geri bölge emniyet, EMASYA ve sıkıyönetim ekleri de görüşüldü. Ve burada da iç tehditte vurgulandı.

Tanık, “Plan seminerinin icrası sırasında gerçekleştirilen jenerik senaryonun oynanması sırasında o gün itibariyle güncel veri kullanılması oldu mu, ya da sizin dikkatinizi çekecek bu şekli ile somut bir veri kullanılması oldu mu? Örneğin araçtır, örgüttür, dernektir. Bu şekli ile sayısal bir veri kullanımı hatırlıyor musunuz?”sorusuna,

Tanık Hasan Durak: “Hatırlamıyorum. Çünkü çok zaman geçtiği için şu anda hatırlamıyorum.”cevabını vermiştir.

Şimdi seminere görevli olarak gönderildiğim için bu semineri takip etmek zorundayım, zorundaydım. Seminerde eğer seminerin dışına çıkıldığı zaman müdahale etmek.Rapor etmek tabi gözlemcinin görevidir. Gördüğü her şeyi yazmak zorundadır gözlemci. Ama seminer esnasında gözlemcinin böyle bir müdahale yetkisi yoktur. Şeklinde beyanda bulunmuştur.



22 - MEHMET PINAR

Plan seminerinin 1. Ordu plan seminerinin benim katıldığım diğer seminerlerden bir farkını görmedim. Dolayısıyla bu ne şekilde cereyan edeceği konusunda bize daha önce orada bir açıklama yapıldı. O tatbikat programında yer aldığı şekilde cereyan etti. Bir anormallik görmedim.Sonuç raporunu Harekat Başkanlığından temsilci arkadaşlarım oluşturdu. Benimle koordine ettiler. Bende orada gözlemlerimle raporun doğruluğunu onaylamış bulunuyorum.

Tanık,“Bu jenerik senaryonun icrası sırasında şimdi mesela İstanbul’daki bazı binalar veya cezaevlerinin kapasitesi hale hazır durumu itibariyle somut olarak hiç irdelenmesi şekli ile bir konuşma oldu mu?” sorusuna,

“Hayır böyle bir şey olduğunu hatırlamıyorum.” cevabını vermiştir.



23- SÜLEYMAN TAŞ

05-07 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığında yapılan seminerde Kara Kuvvetleri Komutanlı gözlemci heyetinde yer almaktaydım.

Kara Kuvvetleri heyeti olarak semineri müteakip koordinatör şube müdürüne benim açımdan rapora girmesi gereken bir husus olmadığını beyan ettim. Görevim bu seminerde egemen harekat planının dış tehdit bölümü benim ilgi sahama giriyordu. O konulara dikkat ettim.”

Yazılı olarak gözlemci raporu tanzim edildi mi?” bilmiyorum

Takvimde de bugün 05 Mart 2012 yazıyor. Tam 9 yıl geçti bugün itibari ile. Takdir edersiniz ki 9 yıl çok büyük bir zaman. Ben sadece net olarak hatırladığım kendi bölümümü dinledim. Diğer bölümler beni ilgilendiren konular değildi. Hiç de dikkatimi çekmedi. Çekseydi herhalde aklımda kalırdı.

Tanık,“Bu seminere katılan gözlemcilerden daha en ufak bir şey hatırlayanına rastlayamadık. Yani hatırlamayabilirsiniz tabi yani insan hatırlamayabilir. Ben de kısa paragraflar okuyorum seminerde geçen konuşmalar ile ilgili. Hatırlatma babından. Şöyle kısa bir not okuyacağım bakalım hatırlayabilecek misiniz onu bir soracağım. Buna göre değişik sorularım olacak. Tuğgeneral İhsan Balabanlı’nın isim vermiyorum o zaman da eleştiriyorlar. Olduğu için o zaman bu sefer ismini de okuyayım dedim. Komutanım yine kolordu planında emredildiği üzere bazı bölgelere süratle darbe harekatı yapabilmem, yapmam emredilmişti. Özellikle zırhlı unsurları kullanarak gözdağı vermek veya cezalandırma şeklinde yapacağım bu harekat sonunda daha önce hassas bölgeler olarak değerlendirdiğimiz metro meydanı var Fatih’te komutanım. Cemevi Gazi Mahallesi Mezarlığı, Gazi Kültür Evi bir önceki yansıda da vardı. Bu bölgelere süratle zırhlı unsurların gösteri harekatı şeklinde intikal edecekler. Senaryoda da belirtildiği gibi 30 kişinin öldüğü bir Fatih Bölgesinde artık bizim jop ile kalkan ile davranmamız geride kalmıştır. Belli olan, belirtilen evler veyahut da kritik bölgeler bunlar vasıtası ile gerektiği şekilde etkisiz hale getirilecek. Bu da komutanım Fatih’te olan bu olayın bastırılması Avcılar’da, Bakırköy’de duyulduğu zaman orada da kimsenin böyle bir olaya kalkışmayacağını değerlendiriyorum şeklinde beyanlarının. Şimdi şöyle. Bu beyanlar ile ilgili senaryoda böyle bir beyan geçmesini gerektirir bir mizansen var mıydı, bir yapı var mıydı? Yani senaryoya uygun bir beyan mıydı hatırlayabildiniz mi?”sorusuna,

“Hatırlayamadım. İhsan Balabanlı arkadaşımdır tanırım kendisini. Yani sevdiğim de bir arkadaşımdır. Bu konuşmasını hiç hatırlamıyorum aklımda bile kalmamış. “cevabını vermiştir.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

24- DOĞAN ARSLAN

Ben Kara Kuvvetleri Komutanlığı Gözlemci Heyetinde yer alıyordum.2003 yılında yapılan seminere Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanlığı temsilcisi olarak katıldım ve herhangi bir aykırılık diğer seminerlerden bir farklılık hissetmedim.

O dönemde benim hatırladığım şifahi olarak Harekat Başkanlığı Koordinatör Makamı olan Harekat Başkanlığı Temsilcisi Nevres Erkin ile ayaküstü bir görüşmemiz olmuştu. Çünkü biz seminerde bir ihtiyaç teklifi var mı daha ziyade ona yoğunlaşmıştık Lojistik Başkanlığı Temsilcisi olduğumuz için. Dikkate değer, raporda yer alacak herhangi bir husus yok demiştim şifahi olarak ama. Yazılı rapor hayır.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

25- VAHİT AYDOĞAN

Seminer 05-07 Mart tarihleri arasında yapıldı. Görevim gereği o seminere Kara Kuvvetlerinin MEBS temsilcisi olarak katıldım. MEBS temsilcisi olarak görevim seminer boyunca bütün seminer gruplarınca arz edilecek olan muhabere konularını, MEBS konularını dikkatle izlemek, izledikten sonra değerlendirme yapmak, yapılan arzların doğruluğu konusunda mutabakata varmak, değilse hataları düzeltmek, artı eğer bu muhabere konularından harekatı etkileyecek olumsuzluk varsa MEBS malzeme ihtiyaçları konusunda bunları not olarak dönünce Kara Kuvvetleri Komutanlığına rapor etmekti. Bu kapsamda 3 gün süren seminer boyunca cereyan tarzı planına göre, programa göre MEBS konularına sıra geldiğinde Ordu MEBS Başkanlığınca takdim yapıldı. Egemen harekat planının MEBS’teki esaslarına göre harekatta yapılacak olan MEBS irtibatlarının nasıl olacağı ayrıntılı olarak açıklandı ben de bunları izledim ve herhangi bir sorun olmadığını değerlendirdim. İlave olarak herhangi bir ihtiyacınız var mı diye sorulduğunda olmadığı söylendi. Zira tarihi 2003’tü. Türk Ordusu, Türk Kara Kuvvetleri o tarih itibari ile biraz tekniğe gireceğim ama çok kanal muhabere irtibatları konusunda bir aşama kaydetmişti. Tasmus Projesine göre cihazlar teslim alınmıştı ve Ordumuzun muhabere irtibatları eldeki, 1. Ordunun elindeki cihazlarla rahatlıkla yapılabiliyordu. Bu izah edildi herhangi bir sorun olmadığı söylendi. Dolayısı ile dönüşte bunu ilgili makama yani ihtiyaç olarak herhangi bir konu belirtmedim. Sadece Kara Kuvvetlerinden gelen harekat başkanlığı temsilcisi arkadaşımıza MEBS konularında herhangi bir sorun olmadığını şifahen bildirdim ve dönünce yine daire başkanıma, ilk amirime seminerle ilgili bu MEBS konularını arz ettim. Olay bundan ibarettir.

Sonuç raporunu harekat başkanlığı hazırlar sorumluluk ondadır. Hazırladığında ilgili şubelere koordine edilir, paraf edilir. Onu hatırlamıyorum, parafeyi hatırlamıyorum. Fakat kendisi ile görüştüğümü biliyorum. Yani herhangi bir sorun olmadığını zaten kendisi de izlemişti. Birde seminerlerde şöyle bir konu vardır. Seminerin son günü düzenleyen komutanlıkça bir ilk seminer sonuç raporu izah edilir. Orada sorunlar belirtilir zaten. Orada da herhangi bir konu iletilmemişti. Kendisi de bunu biliyordu. Sonuçta bende şifahen söylemiştim. Dolayısı ile seminer sonuç raporuna nasıl bir madde girdi bu konu ile ilgili veya sorun olmadığı için girmedi mi? O konuda kesin bilgim yok hatırlamıyorum.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

26- MEHMET ALİ ALTA

Seminerde hasım bir ülkeye yönelik olarak daha önceden hazırlanmış, barış şartlarında hazırlanmış bir plan oynandı ama iddia edilen sizinde ifade ettiğiniz gibi herhangi bir konuyla ben o süre içerisinde şahit olmadım. Ya öyle bir konu geçmedi.

Benim raporu hazırlamakla ilgili bir görevim yoktu seminer süresi içerisinde. Zaten benden daha kıdemli olan Nevres Albayım vardı eğer hazırlanmak icap ediyorsa. Usul gereği onun hazırlaması gerekirdi. Ama bana bu şekilde bir görev verilmemişti. Nevres Albayım da eğer hazırladıysa bana herhangi bir şey danışmadı. Hazırlayıp hazırlamadığını bilemiyorum. Yani benim hem görevim yoktu hem de bu şekilde bir hazırlanacak olan bir rapora katkım da olmadı.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

27- CEVDET KURNAZ

5-7 Mart 2003 1. Ordu plan seminerinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Gözlemcisi olarak katıldım.Ben ilk defa Kara Kuvvetleri seviyesinde veya 1. Ordu seviyesinde, ordu seviyesinde bir seminere ilk defa katıldım. Herhangi bir anormal durum da izlemedim.

Hava Kuvvetleriyle ilgili herhangi bir konu görüşülmediği için sonuç raporu düzenlemedim. Çok büyük ihtimalle öyle zannediyorum. Düzenlemedim ve üst makamlara şifai olarak bilgi arz ettim.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

28- HASAN KARAGÖZ

Genelkurmay Başkanlığına atandıktan sonra ilk defa Kara Kuvvetlerini ilgilendiren daha doğrusu karacıları ilgilendiren bir seminere katıldım. Onların tabi planlarına vakıf olmadığım için seminerin akış düzeninde bana ters gelen ilgimi çekecek herhangi bir olay ile karşılaşmadım.Şeklinde beyanda bulunmuştur.



29 - AHMET REŞAT ARIKAN

Ben Genelkurmay Lojistik Başkanlığı gözlemcisi olarak katıldığım seminerde lojistik konuları takiple görevliydim. Ya bu 3 gün boyunca iddianamede biraz önce söylediğiniz hususlar, askeri harekat veya planın dışında herhangi bir şey görüşülmedi efendim.Şeklinde beyanda bulunmuştur.



30 - MUHARREM ÖZCAN

5-7 Mart 2003 tarihinde yapılan seminere Genelkurmay Başkanlığından özel kuvvetler komutanlığı temsilcisi olarak katıldım.

Sıra dışı hiçbir olay ile karşılaşmadım. Seminerden haberim Şubat ayı ortalarında olabilir. Özel kuvvetler komutanının bana vermiş olduğu emir ile haberdar oldum. Özel kuvvetler komutanlığının vermiş olduğu emirde seminerin şu tarihlerde yapılacağını, işte seminerde oynanacak senaryonun şu olduğu, cereyan tarzı ve özel kuvvetlere sorulacak sorular ile ilgili bir emirdi bu. Emri aldıktan sonra efendim ben 1. Ordunun Trakya bölgesinde herhangi bir zamanda çalışmadım. Bize verilen görevde hedef ülke ile ilgiliydi. 1. Ordunun özel kuvvetlere gönderildiği planı kozmik bürodan temin ederek seminer vaktine kadar olan bölümde 1. Ordunun harekat planını inceledim. Özel kuvvetlere sorulan soruları hazırladım, cevapladım. Sanıyorum 4 Mart’tı kurye uçağı ile İstanbul’a geldim, hazırlıklarımı 1. Ordu Karargahında ilgiliye teslim ettim. Bana Kalender Orduevinden yer ayrılmıştı. 1. Ordudan temin edilen servis ile Kalender’e gittim. 5, 6 ve 7’nin öğleye kadar hatırlıyorum, seminere katıldım ve bu seminer süresince bana gönderilen senaryo cereyan tarzı ve dışında herhangi bir olaya tanık olmadım.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

31- OKTAY CEYLAN

Seminere ben Gen. Kur. Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemler Başkanlığı temsilcisi olarak katıldım. Özellikle de muhabere konularını dikkatle dinledim. Bildiğim kadarı ile senaryoda 1. Ordunun plan görevleri ile ilgili konular görüşülecekti, bunlar görüşüldü. Bunun dışında da İstanbul’da toplumsal bir olay olursa, bu konuda bir görev verilirse bu olaya nasıl müdahale edileceğine ilişkin sunumlar yapıldı. Bunun dışında benim dikkatimi çeken olağanüstü bir konu görüşülmedi.Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bütün tanık beyanları bir bütün halde değerlendirildiğinde, tanıkların tamamının mahkeme heyetinin, iddia makamının veya sanık ve müdafilerinin sordukları birçok soruya karşı hatırlayamadıklarını beyan ettikleri, hatta sanıkların hatırladıkları sözleri ve dosyanın eklerinde bulunan DVD'lerde kayıtlı sorulara dahi tam olarak cevap veremedikleri görülmüştür.

Tanıklardan dönemin K.K.K. Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un K.K.Komutanlığı olarak modifiye edilmek ya da düzeltilmek için Birinci Ordu Komutanlığına geri gönderildiğini beyan ettiği OEYTS'nin hangi konularda düzeltileceğine dair mesaj emrinde bir açıklığın bulunmadığı hususunun sorulması üzerine verdiği cevapta; asker olanın bunu anlayabileceği yani Cumhuriyet Savcıları ve Mahkemenin anlayamayacağı şekliyle verdiği cevap, her şeyin ince hesaplandığı, kural ve hiyerarşinin ve emirlerdeki açıklığın temel esas olduğu askerlik sistemi içerisinde anlamlandırılamamıştır. Zira 05.07.2003 tarihli seminerin en kritik yazışmalarından bir tanesinin yorum yapılarak emir haline getirilmesinin çokta uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Yine aynı tanığın, emir ve hiyerarşinin mutlak olduğu askerlik sisteminde ast birlik konumunda olan Birinci Ordu Komutanlığının üstü olan K.K. Komutanlığının emrine aykırı olarak OEYTS'yi oynama hususundaki ısrarını açıklayamaması, Birinci Ordu Komutanlığının talebinin emirlere aykırı davranıldığı şeklinde yorumlanması gerektiği, ayrıca seminer sonuç raporu konusunda emrine aykırı hareket edilen K.K.Komutanlığının bilirkişi heyet raporunun bulunamadığını beyan etmesi, buna karşılık Genel Kurmay Başkanlığı Gözlemci Heyet Raporunun bulunması dikkati çekmiştir. K.K.Komutanlığı Gözlemci Raporunda seminerde OEYTS'nin oynandığı konusunda bilgisi olup olmadığı veya gözlemcilerin, seminer öncesi yazışmalarda olduğu gibi, farklı yazışma yapıp yapmadıkları anlaşılamamıştır.

Tanıklardan Yaşar Büyükanıt'ın ''05-07 Mart 2003 tarihli Birinci Ordu Komutanlığının yapmış olduğu seminere ait Genel Kurmay Gözlemci Raporunda imzanın olması evrakın içeriğini onayladığım anlamına gelmez.'' yönündeki sözleri ve sonuç raporu içerisinde geçen “Milli mutabakat hükümeti, özel hallerin uygulanması, MİT'in üst yöneticisinin asker kişilerden seçilmesi” hususlarının tasvip edilmediği ve genel askeri hiyerarşiye aykırı Türk Silahlı Kuvvetlerinin mutad seminer konuları dışında kaldığı değerlendirilmiştir.

Hava Kuvvetlerinden gözlemci olarak söz konusu seminere katılan Cevdet Kurnaz'ın seminer kayıtlarında gözlemcilik sıfatından çıkıp, sunum yapmasının göreviyle bağdaşmadığı ve işin doğasına aykırılık teşkil ettiği, bu kişinin yorum yaparak bir gözlemciden daha ileri pozisyonda bulunduğu değerlendirilmiştir.

Tanık Ahmet Nevres Erkin'in vermiş olduğu beyanında, K.K.Komutanlığı Gözlemci Heyeti olarak sonuç raporunu düzenlediklerini beyan etmesi, bir kısım tanıkların sadece sözlü olarak bildirimde bulunup, yazılı rapor düzenlemediklerini beyan etmesi, fakat askeri yönergelere göre gözlemci heyetinin mutlak suretle yazılı sonuç raporunu komutanlığa sunması gerekmesi karşısında raporun düzenlenmediğini iddia eden tanıkların beyanlarının askeri hiyerarşi sistemiyle izah edilemediği ve şüphe oluştuğu değerlendirilmiştir.

Tanıkların doğal olarak dava konusu olay hakkında görgü ve bilgilerini anlatması beklenileceği, huzurda dinlenilen tanıkların büyük çoğunluğunun en dikkatli, uzman kişiler olmasına rağmen sorulan sorulara kurumsal arkadaşlık ve halen aynı sistemin içinde bulunmanın verdiği etki sonucu kanaatlerini ve görgülerini özgürce dile getiremedikleri, böyle bir davanın ilk defa görülmesi ve birçok rütbeli kişinin sanık olması sebebiyle kararsız kaldıkları ve dosyadaki bilgi ve delillere çok da fazla katkı sağlamadıkları değerlendirilmiş, dosyada yeterli bilgi ve belge bulunduğundan başka bir tanık dinlenmesine gerek görülmemiştir.

SANIKLARLARLA İLGİLİ DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER

1-Sanık ÇETİN DOĞAN

Sanığın suç tarihinde 1. Ordu Komutanı olarak görevli olduğu,

Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "2002-2003\l NCİ ORDU BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI" isimli klasör ile 17 nolu CD içerisinde bulunan “BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI” isimli klasör içerisindeki BALYOZ HAREKAT PLANI isimli ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, 02 ARALIK 2002 tarihli, Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı/İSTANBUL ibareli, 14(on dört) adet EK’ten oluşan, 5 (beş) ana başlıklı toplam 11 (on bir) sayfadan ibaret ve 7 (yedi) kopya halinde hazırlanmış, BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI başlıklı planın imza kısmında BALYOZ Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN şeklinde sanığın isminin bulunduğu tespit edilmiştir.

Dosyada mevcut 1384 ile numaralandırılmış dokümanın, KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI 1NCİ ORDU KOMUTANLIĞI SELİMİYE/İSTANBUL başlıklı, 29 Kasım 2002 tarihli, “Laiklik Cumhuriyet İlkelerine Karşı Son Zamanlardaki Davranışlar” konulu, HİZMETE ÖZEL ibareli, Hrk.Kur.Ybşk.Emir Astsubaylığına hitaben yazılmış olduğu ve belgenin altında 1nci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN şeklinde sanığın isim ve imzasının bulunduğu tespit edilmiştir. Belge içeriği incelendiğinde sanık tarafından verilen emirlerin ilk maddesinin Son zamanlarda bazı çevrelerin Anayasal devlet düzenimizin temelini oluşturan laiklik ilkesini kendi çıkar ve amaçlarına göre yorumlayarak kamu hizmetlerinin yerine getirildiği başta öğretim kurumlan olmak üzere, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, türban ve başörtüsü kullanılmasında ısrarlı davrandıkları gözlenmektedir. Bu yoldaki ısrar, masumane bir tercihten ziyade, laik Cumhuriyet ilkelerine karşı dine dayalı bir Devlet düzeni kurmaya yönelik din ve vicdan hürriyettir.” olduğu ve bu hususun sanık tarafından kaleme alınan Balyoz harekat planındaki, “Mevcut iktidarın uygulamalarından cesaret bulan irticai grupların, devlet düzenimizin temelini oluşturan laiklik ilkesini kendi çıkar ve amaçlarına göre yorumladıkları görülmektedir. Bu kapsamda; başta öğretim kurumları olmak üzere, kamu hizmetlerinin yerine getirildiği çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, irticai hareketin simgesi olan türban ve başörtüsü kullanılmasında ısrarlı davrandıkları gözlenmektedir. Bu yoldaki ısrar, masumane bir tercihten ziyade, laik cumhuriyet ilkelerine karşı dine dayalı bir devlet düzeni kurmaya yönelik din ve vicdan hürriyetini aşan sistemli çabaların bir parçası olarak devam ettirilmektedir.” ibaresi ile örtüştüğü görülmüştür.



Sanık tarafından kaleme alınan Balyoz Harekât Planı içerisinde, Koordinasyon başlığı altında; “İstanbul’da icra edilecek karargah toplantılarından istifade ile plan için genel koordinasyon toplantısı yapılacaktır.” Şeklinde yer alan ibareler karargah toplantılarında Balyoz Harekat Planının görüşüleceğini göstermektedir. Bu kapsamda dosyada mevcut 1467-1468-1469-1470-1471-1472-1473 ile numaralandırılan (7) sayfalık doküman incelendiğinde; belgenin Karargah içi mütalaa kağıdı başlıklı, GENSEK: 1708-16-02/İd.Ks.(533) nolu, Sn. Ordu Komutanın Konuşma metni konulu, 24 Aralık 2002 tarihli, hazırlayan kısmında P.Kd.Bşçv.A.ERŞAN ismi yer alan, Genel Sekreter Kurmay Albay A.Baki ERDOĞAN imzalı olduğu, belgede; “Sn. Ordu Komutanının 20 Aralık 2002 tarihinde icra edilen "Aylık Karargah Koordinasyon Toplantısı"nda yaptıkları konuşma çözümlenerek EK'te gönderilmiştir.” şeklinde ibarelerin yer aldığı, belgenin EK’inin Konuşma metni olarak belirtildiği ve bu metnin başlığının “SN.ORDU KOMUTANI’NIN DİREKTİFLERİ” olduğu görülmüştür. Belge üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde imzanın A.Baki ERDOĞAN’a ait olduğu anlaşılmıştır. Ordu komutanının direktifleri” başlıklı metnin; Burada ciddi sorunların mevcut karargâh koordinasyon brifingleri içerisinde ele alınmasını istiyorum. Ayrıca yayınladığımız emirlere de burada atıflarda bulunuluyor. Ben lüzum gördüklerim üzerinde özellikle kendi hangi amaçla bu emrin yayımlandığı konusunda kendi düşünce ve fikirlerimi de bu brifinglerde ortaya koymak istiyorum.” Şeklinde ibareler ile başladığı görülmektedir. sanığa ait bu ifadeler, çözümde yer alan hususların, sanığın kendi görüşleri ve fikirleri olduğunu göstermektedir. Metin içerisinde yer alan “…İstihbarat başkanlığı ile ilgili bir konunun üzerinde özellikle durmak istiyorum. Son dönemde belli çevrelerin cesaret buldukları, bazı yerlerde gösteriler yapmaya başladıkları…, …Geçen seneki milli güvenlik dairesi denetlemelerimizde gelen bilgiler il asayiş emniyet toplantısında gündeme getirdik. İlk başta herkes kulak arkası astı. Sonra resimlerini çektik, kendi masalarına koyunca da ilgili vali bu konuda ciddi tedbirler aldı. Şimdi bakıyorum gösteriler falan yeni iktirdar nasıl olsa bunları kökten halledicek diye bir bekleyiş var. Sanıyorum ki nümayiş veya herhangi bir gösteri yapılmıyor ama yine de çıkabilir. Milli güvenlik dersi denetlemeleri devam edecek. Bir de kendi personelimiz katılıyor, emekli personel katılıyor. Bu konu üzerine gidilmesini, bu konularda uygulamanın yakından takibini, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kamusal alanda türbanın, irticanın mesafe kazanmasına hiç bir surette izin vermeyeceğiz. Bu konuda yapılacak denetleme sonuçlarını her zaman görmek istiyorum.” şeklinde ibarelerin Balyoz Harekat planında yer alan “Mevcut iktidarın uygulamalarından cesaret bulan irticai grupların, devlet düzenimizin temelini oluşturan laiklik ilkesini kendi çıkar ve amaçlarına göre yorumladıkları görülmektedir. Bu kapsamda; başta öğretim kurumları olmak üzere, kamu hizmetlerinin yerine getirildiği çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, irticai hareketin simgesi olan türban ve başörtüsü kullanılmasında ısrarlı davrandıkları gözlenmektedir. Bu yoldaki ısrar, masumane bir tercihten ziyade, laik cumhuriyet ilkelerine karşı dine dayalı bir devlet düzeni kurmaya yönelik din ve vicdan hürriyetini aşan sistemli çabaların bir parçası olarak devam ettirilmektedir.” Şeklinde ibareler ile örtüştüğü tespit edilmiştir. Yine metin içerisinde yer alan “…O nedenle de, hem Personel Başkanlığı’ndan hem İstihbarat Başkanlığından yayımlanan emrin bir paragrafı da aynen girmiştir. Öncelikle kategorili personel ile ilgili düşüncelerimi söyleyeyim: Dışarda içimizde şimdiye kadar barınmayanlar meclise taşınmıştır. Maalesef bu çok üzücüdür. Bu bir meydan okumadır. Bu meydan okumaya karşı biz geri adım atmayız ve bundan sonra da yine içimizde olabilecekler, var olanlar, takip ettiğimiz insanlar vardır. Hiç kimsenin öncelikle cesaretinin kırılmasını istemiyorum. Böyle kategorili personelin pervasızca biraz daha cesaretlenmiş olmaları silahlı kuvvetler içerisinde bunlara daha fazla hiçbir suretle yer vermeme ihtiyacının ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle aralık ayı değerlendirmelerinin çok ciddi olarak yapılmasını, bilgili, belgeli ve önümüzdeki şûra dönemine bunların götürülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki hafta şura toplantısında konu ele alınacaktır. Ancak Ağustos ayı değerlendirmelerimize göre işlem yapıldığı için Ağustos ayında tek bir kimse bölücü, yıkıcı faaliyetlere katılan bir kimsenin kesin işlem için teklif geldi. Başka gelmediği için bu döneme koyamadık. Keşke yüzüne çarpa çarpa bize daha fazla konuşma imkanı olacak şekilde elimizde kanıtlarıyla adamların olsaydı da bunların gözlerine sokabilseydik. Bunu böyle hayıflanarak söylüyorum…” şeklindeki ifadelerin Balyoz Harekat Planında yer alan “ Buna rağmen, şimdiye kadar içimizde barınmayanlar meclise taşınmıştır. Bu meydan okuma karşısında kategorili personel pervasızca biraz daha cesaretlenmiş ve kadrolaşma faaliyetlerine hız vermişlerdir. Bu nedenle anılan personelin, sadece Silahlı Kuvvetler içerisinden değil, bütün kamu kurum ve kuruluşlarından derhal uzaklaştırılmaları bir zorunluluk haline gelmiştir.” “Her türlü olumsuz şartlara rağmen cumhuriyeti koruma ve kollamaya yönelik eylem ve planlamalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda; TSK bünyesindeki dost ve müzahir unsurlar dışında kalan, özellikle yüksek rütbeli personelin kontrol altında tutulmasına devam edilecektir.” Şeklinde ibareler ile örtüştüğü tespit edilmiştir. Sanık Çetin DOĞAN’ın Aylık Karargah Koordinasyon toplantısında yaptığı konuşmanın çözümünde yer alan hususlar ile Balyoz Harekat Planında yer alan birçok hususun örtüştüğü tespit edilmiştir. sanığın 20 Aralık 2002 tarihinde aylık karargah koordinasyon toplantısında dile getirdiği bazı hususların, bu konuşmalar henüz yaşanmamışken hazırlanan 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat planında benzer şekilde yer alıyor olması, sanığın 26.02.2010 tarihli savcılık ifadesinde “Bu çalışmaların senaryo üretim merkezinde yapıldığını, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir kısım çevrelerin çalışma yaptığını bildiğini, bu çevrelerin kendisi Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak maksadıyla bu şekilde uydurduğunu ve kopyala ve yapıştır tekniği ile işlem yaptıklarını düşündüğünü” belirtir beyanlarının dayanaksız olduğunu ortaya koymakta ve Balyoz Harekat Planında planın genel koordinasyonu için yapılacağı istifade edileceği belirtilen koordinasyon toplantılarının planda belirtildiği şekilde hayata geçirildiği anlaşılmaktadır. Yine sanık tarafından karargah koordinasyon toplantısında dile getirilen hususların genel seçimler üzerinden iki ay bile geçmemişken ortaya konduğu görülmektedir. 03 Kasım 2002 tarihli genel seçimlerden sonra yaklaşık yirmişer gün ara ile iki farklı şekilde dile getirilmiş ve imzalı metinlere yansımış hususlar, sanığın savcılık ifadesindeki “henüz yeni iktidara gelmiş bir hükumet için alelacele kararlar vermek akla mantığa uygun değildir.” şeklindeki beyanının doğru olmadığını göstermektedir.

Sanık tarafından kaleme alınan Balyoz Harekat Planı içerisinde hazırlık safhası başlığı altında “BALYOZ Güvenlik Harekat Planı, “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” isimli jenerik bir plan şeklinde, “GİZLİ” gizlilik derecesinde ve özel seçilmiş, sınırlı sayıda personelin katılımıyla icra edilecek bir plan seminerinde denenecek ve müzakere edilecek…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo ismi altında gizlenerek ele alınacağı belirtilen Balyoz Harekat Planının ele alındığı seminer yazışmaları incelendiğinde, rutin seminer yazışmaları şeklinde başlayan yazışmalara olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo ilk kez 1nci Ordu Komutanlığının (17/1650) B ARALIK 2002 tarih1700-254-02/Pl.Hrk.Ş (626) (1988) sayılı “SENARYO UYGULAMA EMRİ” konulu mesaj emrinde; 16 Aralık 2002 günü, Kolordu Hrk.ve Eğt.Ş.Md.lerinin katılımı ile 04–06 Mart 2003 tarihinde icra edilecek 1nci Ordu K.lığı Plan seminerine yönelik bir toplantı yapıldığı, söz konusu toplantı sonunda toplantıya katılan Kor.Hrk.ve Eğt.Ş.Md.lerine, 12 ARALIK 2002 tarihli 1700-253-02/Pl.Hrk.Ş.(625)(1983) sayılı, Ordu/Kor./Tug. Plan Çalışması Uygulama Esasları konulu çalışmalarına esas teşkil edecek uygulama emri ve “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonunelden teslim edildiği belirtilerek dahil edilmiştir. Bu mesaj emri ile olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun 1nci Ordu Komutanlığının 12 Aralık 2002 tarihli (1983) sayılı yazısı ile ilk kez gündeme alındığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda Kr.Plt.kur.Bnb.Ahmet ERDOĞAN’ın hazırladığı 22 Şubat 2010 tarihli askeri bilirkişi raporu incelendiğinde, olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun içinde yer aldığı 12 Aralık 2002 tarihli yazının KKK.lığına ve ilgili birliklere yayınlandığı, bu yazıya cevaben KKK.lığının 03 Ocak 2003 tarihli mesaj emri ile olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun anılan plan seminerinde kullanılmamasını, sonradan belirlenecek bir plan çalışmasında kullanılmasını emrettiği, bu emre muhalif olarak 1nci ordu komutanlığının ast birlikleri ile yaptığı 09 Ocak tarihli yazışmalarda olasılığı en yüksek tehlikeli senaryoyu kullanmaya devam ettiği, 1nci ordu komutanlığının 14 Ocak 2003 tarihli yazısında da içinde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo bulunmayan bir plan semineri uygulama emri yayınladığının belirtildiği görülmüştür. Bu bilgiler ışığında dosyada mevcut 3 nolu CD içerisinde yer alan PLAN SEMİNERİ_2003\PLAN SEMİNERİ EMİR VE CEREYAN TARZI PLANI isimli klasörler incelendiğinde KKK.LIĞINA GÖNDERİLECEK OLAN ve KOR.K.LIKLARINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli iki ayrı klasörün yer aldığı, bu klasörlerde yer alan üst yazı ve cereyan tarzı örneklerinin birbirinden farklı olduğu, KKK.lığa gönderilecek olanlar içerisinde Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo ile ilgili herhangi bir bilginin yer almadığı, KKK.LIĞINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli klasörde yer alan ve içerisinde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryodan bahsedilmeyen 1 NCİ OR.PL.ÇALIŞMASI_ÜST YAZISI-14_OCAK_2003_YENİ.doc isimli belge ve KOR.K.LIKLARINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli klasörde yer alan ve içerisinde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryodan bahsedilen 1 NCİ OR.PL.ÇALIŞMASI_ÜST YAZISI_15 OCAK_2003.doc isimli belgenin, KKK.lığının 03 Ocak 2003 tarihli mesaj emrinden sonra aynı tarihte 07.01.2003 tarihinde oluşturuldukları tespit edilmiştir. Konu ile ilgili olarak süpheli Süha TANYERİ savcılık ifadesinde; Her ne kadar seminer dış tehdite yönelik olsa da geri bölge emniyeti planı ve sıkıyönetim planı eki bakımından iç tehdite bakan yönleri, veçheleri olmaktadır. Buna ilişkin konuşmalar yapıldı, OEYTS oynandı, her ne kadar sizinde söylediğiniz gibi K.Kuvvetleri Kom.'da 1nci orduya 2003 yılı için plan seminerinde OEYTS oynanmamasına ilişkin bir talimat gelmişse de, sayın Komutan Çetin DOĞAN, bizlere "Ben meramımı anlatamamışım bu işin bir de Irak boyutu var, bunun yanında geri bölge boyutu dolayısıyla iç tehdit boyutu var, buralara kuvvet ayırmam gerekir, bu şekilde bu planı nasıl uygularım.." şeklinde sözler söyleyerek biz bunu bu şekilde oynayacağız dedi, normal şartlar altında üst komutanlığın talimatlarına aykırı davranması askeri hiyerarşiye uygun değildir, ancak komutanın kendi kişiliği ve takdiri bu konuda karar almasına neden olmuş olabilir, bunu ben bilemem. Plan Seminerinde ben kimin ne konuşacağını bilemem, ancak normal şartlarda özel kişi ve yer isimleri kullanılmaz. O Plan Seminerinde, o tip şeyler kullanılıp kullanılmadığını hatırlamıyorum. O tarihte, seminer salonu haricinde ben herhangi bir özel grubun düzenlediği bir toplantıya iştirak etmedim, böyle birşeyin olduğuna da iştirak etmedim. Seminer öncesinde Hrk. Kurmay Başkanı M. Korkut ÖZARSLAN, Kara Kuvvetlerinin OEYTS oynamayacaksınız mealindeki emriyle ilgili olarak; "Bunu bu şekilde yazarsak, Kuvvet Komutanı ile Ordu Komutanın arası açılabilir, o yüzden biz de, ast birliklere OEYTS'nin oynanacağına dair bir yazı yazalım, Kara Kuvvetlerine ise, bunu belirtmeyen bir Cereyan Tarzı Planı gönderelim" dedi, ben bu konuda itirazlarımı söyledim, ancak ordu komutanına yine iki ayrı yazıyı arz ettik, fakat ordu komutanı bunu kabul etmedi, ve tüm birliklere aynı Cereyan Tarzı Planı gönderildi.“ şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

Sanık Çetin DOĞAN ise savcılık ifadesinde;“OEYTS şeklinde kısaltılan senaryoyu ben hazırlamam ancak ana fikrini ben veririm.“ Şeklinde beyanda bulunmuştur.İncelenen veriler, bu veriler ile ilgili olarak hazırlanan askeri ve teknik bilirkişi raporlarında yer alan hususlar ve sanık Süha TANYERİ’nin beyanları, 05-07 Mart 2003 tarihlerinde gerçekleşen plan seminerine giden süreçte yapılan usülsüzlükleri ve sanık Çetin DOĞAN’ın Balyoz Harekat Planını olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo adı altında işlettirmek istemesindeki ısrarını ortaya koymaktadır. 20 aralık 2002 tarihli karargah toplantısında da sanığın “Önümüzde bir plan semineri var. Arkadaşlarım bilgi verdi. Sizlere soruyorum ki senaryosunu gönderdi. Bu senaryo dikkatle okunursa bizim başımıza gelebilecek mevcut şartlar içerisinde en olumsuz ama dikkate almamız gereken bir senaryodur. Olabilirliği yüksek olan bir senaryodur. Nedir bu senaryo? Avrupa birliği ile bütünleşmek isteyen bir ülke bütün fedakârlıklara rağmen kapının önüne bırakılmıştır ve bunun uğrattığı hayal kırıklığı sebebiyle gerek hükümet çevresinde, gerekse halk tarafından başka arayışlar ortaya çıkabilir. Bazıları "bizim kıblemiz zaten güney Müslüman ülkelerdir" diye dönebilirler. Yollara çıkabilirler. İrtica daha fazla hortlayabilir. Bu arada ABD'nin gözü her zaman Orta Doğuda bizim öngördüğümüz tarzda bir senaryo ve problem yaratılabilir. Bazı birliklerimiz oraya kaymış olabilir. Stratejik ihtiyatlarımız olmayabilir. Bu durumda iç bakımından sıkıntılar yaşayabiliriz. Hem dışta da komşumuzun öteden beri emelleri var. Bazı emrivakiler yapabilir. Ben bu plan seminerinde öncelikle böyle imkânsızlıklar, böyle durumlar içerisinde yapılabileceklerin ne kadarını yapabileceğimizi evvela dış tehdite yönelik bir plan çerçevesinde nasıl tadil edeceğimizi gözden geçirelim. En önemlisi de iç tehdite yönelik olabilecek böyle kalkışmalara karşı elimizde elimize ne kadar kuvvet ayırabileceğiz dış tehtide ve iç tehdide bunun dengesi nedir? Daha doğrusu ben bir Emasya planlarımızın plan seminerinde bu şartlar altında gözden geçirilmesinin uygu olacaği inancındayım. Böyle bir sebeple senaryoyu ve plan çalışmasını klasik şeylerin dışınan çıkarma ihtiyacı duydum.“ Şeklinde beyanlarının olduğu görülmüştür. Bu bağlamda 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat Planında belirtilen olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun ana fikrinin sanık Çetin DOĞAN’a ait olduğu , seminere giden süreçte yapılan yazışmalarda da gayri resmi yönlerin bulunduğu, 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Harekat planında bahsedilen olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun plan semineri yazışmalarına 12 Aralık 2002 tarihinden itibaren dahil edilmesi sebebiyle de Balyoz Harekat planı ve seminer yazışmaları arasında zaman uyumunun olduğu anlaşılmıştır.

11 nolu CD içerisinde “(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003” klasöründe bulunan “3_YAPILAN ARZLAR İLE İLGİLİ OR.K.NIN VERDİĞİ DİREKTİFLER” isimli belge incelendiğinde içeriğinin, sanığın plan semineri ve tatbikatı icra edecek birlikler ile ilgili talimatları ile ilgili olduğu aynı konu ve içerikli yazının 15 ve 3 nolu CD lerde de bulunduğu tespit edilmiştir.

Dosyada mevcut CD ler incelendiğinde 3 nolu CD içerisinde “(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003” klasöründe bulunan “4 NCÜ MKNZ.P.TUG.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI” ve “52 NCİ ZH.TÜM.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI”, 11 nolu CD içerisinde “(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\PLAN ÇALIŞMASI EMRİ BAŞKANLIKLARA\PLAN ÇALIŞMASI İLE İLGİLİ YAZILAR isimli klasörde “5 NCİ KOR.K.LIĞININ PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI”, “15 NCİ KOR.K.LIĞININ PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI”, “95 NCİ ZH.TUG.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI” isimli belgeler incelendiğinde 4. Mekanize Piyade Tugayı, 52. Zırhlı Tümen, 5. Kolordu Komutanlığı, 15. Kolordu Komutanlığı ve 95. Zırhlı Tugay tarafından sanığın talimatları doğrultusunda plan çalışması icra edildiği, bu çalışmaların ikinci günlerinde sanığın katılımcı olarak bulunduğu, ikinci günde ayrıca Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryoya uygun olarak hazırlanacak Kolordu Alternatif Planlarının görüşüldüğü anlaşılmıştır.

4 nolu CD içerisinde bulunan SÜHA ALB_2003\SÜHA ALB. KART FORMATLARI sıralı klasörlerde KART FORMATI_SÜHA ALB. isimli belge ve dosyada mevcut 1475-1478 ile numaralandırılan belgelerde sanığın 4. Mekanize Piyade Tugayının düzenlediği plan seminerinde yaptığı konuşmanın bulunduğu.konuşmada özetle;

“Senaryoda belirtilen durum dikkatle incelendiğinde bugün pek çoğunu yaşadığımızı görüyoruz.

Biz şimdiye kadar hep dışa yönelik taarruzu öngörüyorduk. İç tehdit mevcutken dışa yönelik harekat hezimetle sonuçlanabilir.”

Son zamanlardaki bazı gelişmeler ciddi olarak bizleri kaygılandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerinin, yapısını değiştirme gayretleri vardır. Modern çağda dini öne çıkarmak birleşmeyi değil bölmeyi öne çıkarır. Bu nedenle laiklik ilkesi önemlidir. Senin dinin sana benim dinim bana anlayışı laiklik değildir. Bu ifade ile laiklik çarptırılmaya çalışılmaktadır.

“Bu anlayışla, Or. Plan seminerinde, değişik bir yapı içinde başımıza neler gelebilir, neleri yaşayabiliriz bunları ortaya koymaya çalışalım. Bu nedenle Or. Plan seminerinde Kor. K. ları, Or. K. gibi düşünecekler. Bu çalışmaya iştirak eden bütün personelin durumu kavradığı, yeni arayışlar içinde olduğunu, düşüncelerini açıkça ifade ettiklerini müşahede ettim. Ben de bunu arzu ediyordum. Dolayısıyla çok memnun oldum. Bu nedenle başta Kor. K. Korg. Engin ALAN olmak üzere bütün personele teşekkür ediyorum.” Şeklinde beyanlarının olduğu tespit edilmiştir.

Ayrıca 22 Şubat 2010 tarihli Askeri Bilirkişi Raporu incelendiğinde SONUÇ başlığı altında c bendinde “Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun KKK.lığı hilafına 1 nci Ordu plan seminerinde kullanıldığı ve seminerin işleyişi esnasında gözlemcilerin herhangi bir müdahalesinin olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı” ve h bendinde “Ast birliklerin alternatif harekat planlarına ait çalışmalara daha fazla ağırlık vermeleri nedeniyle kolordu plan tatbikatlarının ve ordu plan seminerinin başlangıçta konulan maksatlardan uzaklaştığı, nitekim seminer uygulama emri ile seminer sonuç raporunda yazılan maksatların bile tamamen farklı olduğu” belirtilmiştir.

19 adet CD’de yer alan belgeler ile ilgili olarak hazırlanan iki TÜBİTAK ve bir Emniyet Genel Müdürlüğü bilirkişi raporu incelendiğinde, Balyoz Harekat Planı kapsamında yapılan tüm çalışmaların planın tarihi olan 02 Aralık 2002’den sonra ve planının seminerde müzakere edildiği tarih olan 05-07 Mart 2003 tarihlerinden önce oluşturulup son kez kaydedildikleri anlaşılmıştır.

1. Ordu Komutanlığında kozmik büroya girmeye yetkili sivil memurların soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde; Sevilay Erkani BULUT kendisine gösterilen CD’lerin kendileri tarafından hazırlanan CD’ler olduğunu, bu CD’lerin tamamının plan seminerinin bitmesine müteakip kozmiğe kaldırıldığını, bilgisayarlarında toplanan tüm word belgelerini, dosyaları power point sunum ve yansılarının bu CD’lere kendisi ve Melek ÜÇTEPE’nin aktardığını, kendisine gösterilen bu CD’lerden üzerinde;“Or.K’na” yazılı CD’yi net olarak hatırladığını, bu CD’nin Ordu Komutanına verilmek üzere hazırlandığını, “K.Özel” yazılı CD’yi de hatırladığını, bu CD’yi de yine komutana özel olarak verilmek üzere hazırladıklarını, genel olarak brifing CD’lerinin Bayram Yarbaya CD ve disket halinde geldiğini, onun da bilgisayarlara aktardığını, Erol TÜRELİ’nin Bayram yarbaydan sonra, Tanju POSHOR’un da daha sonra geldiğini ve muhtemelen bu CD’lerin hazırlanmasında bilgilerin yazılması sırasında orada olmadığını, Süha TANYERİ’nin genelde şube müdürü Bülent TUNÇAY ile konuştuğunu, emirleri ona verdiğini, işlerini onula gördüğünü, kendileri ile(sivil memurlar) çok fazla gizli bilgi paylaşımı yapmadıklarını, kendi aralarında(subaylar) bu konuşmaları yaptıklarında onların odadan çıkarıldığını, ancak yazı yazılacağı zaman yanlarına aldıklarını, kendisinin görevinin yazı yazmak olduğu, kendisine bu yazıları yazdıran kişinin ise Süha TANYERİ olduğunu belirttiği görülmektedir.

Dosyada mevcut 3 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003\9 aralık 2002 ordu k. arz edilecek hususlar” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “2_Cereyan Tarzı Planı_BÜLENT ALB._27 KASIM 2002_SON” isimli Powerpoint sunusunun 1. Slaydında “1 nci Ordu Plan Semineri (04 – 06 Mart 2003 )” şeklinde ibarelerin olduğu, 27. Slaydında ise “Kor./Tug. Plan Semineri / Plan Çalışması Tarihleri” başlığı altındaki tablonun altında “Uygundur / Uygun Değildir Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Dosyada mevcut 3 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_0931\PLAN SEMİNERİ_2003” isimli klasörler içeriğinde; yine 11 numaralı CD içeriğinde “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “2_PLAN SEMİNERİ TEKLİF VE BİLGİ NOTU” isimli word belgesi içeriğinde “BİLGİ NOTU” ana başlığı altında “Kor./Tug./A. Plan Tatbikatları” konulu metnin imza kısmında “UYGUNDUR / UYGUN DEĞİLDİR. Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Dosyada mevcut 5 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030916_1057\2003 YILI PLAN SEMİNERİ SONUÇ RAPORU” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “1 NCİ OR.PL.SEMİNERİ SONUÇ RAPORU_ÜST YAZISI” isimli word belgesi içeriğinde “TC KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI 1 NCİ ORDU KOMUTANLIĞI SELİMİYE/ İSTANBUL” ana başlığı altında “1 nci Ordu Plan Semineri – 2003 Sonuç Raporu” konulu metnin imza kısmında “Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Yine aynı klasörler içeriğinde yer alan “GİZLİ” ibareli “2003 YILI PLAN SEMİNERİ SONUÇ RAPORU” isimli Powerpoint sunusunun 3. Slaydında “Plan Semineri İcra Eden Makam” başlığı altında “1 nci Ordu Plan Semineri – 2003, 1 nci Or.K.lığı sorumluluğunda icra edilmiştir. Seminer Ordu Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN tarafından sevk ve idare edilmiştir.” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Yine aynı klasörler içeriğinde yer alan “EK-A_SEMİNER SONUÇ RAPORU_HAREKAT” isimli word belgesi içeriğinde “1 NCİ ORDU PLAN SEMİNERİ – 2003 SONUÇ RAPORU” ana başlığı altında “a.Plan Semineri İcra Eden Makam:” yan başlığı altında “1 nci Ordu Plan Semineri – 2003, 1 nci Or.K.lığı sorumluluğunda icra edilmiştir. Or.K.nı Orgeneral Çetin DOĞAN tarafından sevk ve idare edilmiştir.” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “GENEL POLİTİK DURUM_EN TEHLİKELİ SENARYO_BİLGİ NOTU” word belgesinde “PLAN SEMİNERİ – 2003” başlığı altında “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” konulu metnin ONAY-İMZA kısmında “ ONAY Çetin DOĞAN Orgeneral Ordu Komutanı” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “OEYTS Bilgi notu” isimli word belgesi içeriğinde “BİLGİ NOTU” başlığı altında “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” konulu metnin imza kısmında “UYGUNDUR/UYGUN DEĞİLDİR Çetin DOĞAN Orgeneral 1 nci Ordu Komutanı” şeklinde sanığın isminin geçtiği;

Dosyada mevcut 11 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030305_2350\2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde; yine 15 numaralı CD içeriğinde yer alan “\(1) 030310_1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI_03\SENARYO” isimli klasörler içeriğinde bulunan “GİZLİ” ibareli “SENARYO_ÜST YAZI BİLGİ NATO” isimli word belgesi içeriğinde “BİLGİ NOTU” başlığı altında “Ordu / Kor./ Tug. Plan Çalışması Uygulama Esasları” konulu metnin imza kısmında “UYGUNDUR/UYGUN DEĞİLDİR Çetin DOĞAN Orgeneral 1 nci Ordu Komutanı” şeklinde sanığın isminin geçtiği tespit edilmiştir.

6 Aralık 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (C.M.K.'nın 250. maddesi ile yetkili kısmı)'ınca Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan aramada ele geçen ve dosyada bulunan diğer delilleri destekleyip, tamamlayan belgeler:

BALYOZ HAREKAT PLANI isimli belgenin TDK Marka CD içerisinde yer alan, KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\1 NCİ ORDU\BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

1 NCİ OR.PL.ÇALIŞMASI_ÜST YAZISI-14_OCAK_2003_YENİ isimli belgenin TDK Marka CD içerisinde yer alan, PLAN SEMİNERİ EMİR VE CEREYAN TARZI PLANI\KKK.LIĞINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

1 NCİ OR.PL.ÇALIŞMASI_ÜST YAZISI_15 OCAK_2003 YENİ isimli belgenin TDK Marka CD içerisinde yer alan, PLAN SEMİNERİ EMİR VE CEREYAN TARZI PLANI\KOR.K.LIKLARINA GÖNDERİLECEK OLAN isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

SN.OR.K.NIN KOR.TUG.PL.ÇALIŞMALARINA KATILIMI_ ÜST YAZI, SN.OR.K.NIN KOR.TUG.PL.ÇALIŞMALARINA KATILIMI_EK-A, 5 NCİ KOR.K.LIĞININ PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI, 15 NCİ KOR.K.LIĞININ PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI, 95 NCİ ZH.TUG.PLAN ÇALIŞMASI_BİLGİ ARZI isimli belgelerin TDK Marka CD içerisinde yer alan, PLAN ÇALIŞMASI İLE İLGİLİ YAZILAR isimli klasörde de yer aldığı,

KART FORMATI_SÜHA ALB._a5 isimli belgenin TDK Marka CD içerisinde yer alan SÜHA ALB_2003\SÜHA ALB. KART FORMATLARI\KART FORMATI_SÜHA ALB. isimli klasörde de yer aldığı,

ORAJ Planı isimli belgenin, TDK Marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\Diğer\Hv.KK\ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

SUGA HAREKAT PLANI isimli belgenin, TDK Marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\Diğer\Dz.KK\SUGA isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

ÇARŞAF EYLEM PLANI HAREKAT EMRİ isimli belgenin, TDK Marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\Diğer\Jandarma\İSTANBUL BÖLGE\EYLEM PLANLARI\CARSAF EYLEM PLANI isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

SAKAL EYLEM PLANI HAREKAT EMRİ isimli belgenin, TDK Marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\Diğer\Jandarma\İSTANBUL BÖLGE\EYLEM PLANLARI\SAKAL EYLEM PLANI isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

OPERASYON TİMLERİ isimli belgenin, TDK Marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\Diğer\Jandarma\İSTANBUL BÖLGE\GÖREVLENDİRMELER isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK_A (GÖREVLENDİRMEDE YETKİLİ PERSONEL) isimli belgenin, Üst Yazı_Plan _Çalışması_2003 isimli belgenin ve EK-B(1 NCİ OR.) isimli belgenin, TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\1 NCİ ORDU\BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK-B(2 NCİ KOR.) isimli belgenin TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\KOR.LAR_GELENLER\2 NCİ KOR isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK-B(3 NCÜ KOR.) isimli belgenin TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\KOR.LAR_GELENLER\3 NCÜ KOR isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK-B(5 NCİ KOR.) isimli belgenin TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\KOR.LAR_GELENLER\5KorKH isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK-B(15 NCİ KOR.) isimli belgenin TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\KOR.LAR_GELENLER\15 NCİ KOR isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK-B(Harp Ak.) isimli belgenin TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\KOR.LAR_GELENLER\Seminer03 isimli klasör içerisinde de yer aldığı,

EK-M LAHİKA-1 BİRLEŞTİRİLMİŞ LİSTE isimli belgenin, TDK marka CD içerisinde yer alan KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER\2002-2003\1 NCİ ORDU\BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI isimli klasör içerisinde de yer aldığı tespit edilmiştir.

Yine plan kapsamında 1 nci Ordu Komutanlığı ile Hava, Deniz ve Jandarma unsurlarınca yapılan faaliyetleri gösterir belgelerin de Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada elde edilen 6 nolu torbadan çıkan TDK marka CD içerisinde yer aldığı görülmüş, iddianamede Çetin Doğan’ın bireysel değerlendirmesinin yer aldığı bölümde bu belgeler özet olarak belirtilmiştir. Bireysel değerlendirmeye konu bu belgelere bakıldığında;


Yüklə 4,82 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin