Esas no: 2010/283 29. 03. 2012 esas hakkinda mütalaa



Yüklə 4,82 Mb.
səhifə65/83
tarix18.01.2018
ölçüsü4,82 Mb.
#39053
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   83

196-) sanık ZİYA GÜLER

Sanığın suç tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı olarak görevli olduğu,

Sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Görevlerinde Kullanılacak Personel olarak belirlendiği anlaşılmıştır

Dosyada mevcut İsth. Tesk.Akademi ve EK C LAHİKA-7 CETV-A isimli belgeler birlikte incelendiğinde, İbrahim Fırtına’nın 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda sanık Ziya Güler’in, planla birlikte Hava kuvvetleri istihbarat başkanlığı teşkilat yapısında meydana gelecek değişiklikleri düzenlediği, planın yürürlüğe girmesi ile birlikte İstihbarat Başkanlığının yeni teşkilatının aktif hale getirileceği, hâlihazırdaki teşkilatın kaldırılarak oluşturulan yeni teşkilatın görevi devralacağı, yeni teşkilatın alt unsurlarına ait çalışmaların gizlilik içerisinde yürütülmekte olduğunu belirtir yazıyı İbrahim Fırtına ve Korcan Pulatsü’ye gönderdiği, sanığın istihbarat başkanı olarak kalacağı yapıda diğer sanıklar Atilla Özler, Ali Tarık Akça, Mustafa İlhan ve Çetin Can’ın ise kendisine bağlı daire başkanlıkları ve şube müdürlüklerinin başında olacak şekilde planlama yaptığı,

Dosyada mevcut EK C LAHİKA-7 CETV-A, EK C LAHİKA-7 CETV-B, EK C LAHİKA-7 CETV-C, EK C LAHİKA-7 CETV-Ç isimli belgeler incelendiğinde, yeni istihbarat teşkilatının şemasının ve faaliyetlerine ilişkin bilgilerin yer aldığı, özetle; yeni teşkilatın Hava Kuvvetleri Komutanı Cumhur Asparuk’un emniyetli bir yerde tutulması görevini yerine getireceği, komutanın emniyetli bir şekilde muhafazasını sağladıktan sonra yeni teşkilatın faaliyetlerine başlayacağı, sıkıyönetim komutanlığına personel görevlendireceği ve verilen diğer görevleri yerine getireceği hususları ile istihbarat teşkilatının değerlendirme, analiz ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili bazı hususların yer aldığı,

Dosyada mevcut EK G LAHİKA-1 isimli belge incelendiğinde, belgenin Orgeneral Cumhur Asparuk ve ona destek verebilecek personele yönelik sıkıyönetim öncesinde ve sıkıyönetim esnasında uygulanacak psikolojik harekat faaliyetlerine ilişkin planlamaları içerdiği, özetle; Oraj Hava Harekat Planı kapsamında yapılan çalışmaların komutan tarafından öğrenilmesinin engelleneceği, Komutan ve ailesinin tüm programlarının yakından takip edileceği, askeri ve sivil tüm telefonlarının dinleneceği ve Harp Akademileri K.lığına haftalık raporlar gönderileceği, Komutan ile yakın temasta bulunan ve sanık hareketleri gözlenen şahısların yakından takip edileceği ve tüm telefonlarının dinleneceği, Ege uçuşlarının sayısının artırılmasına yönelik olarak Komutan üzerinde baskı oluşturulacağı, gerekirse sert önlemlerin alınması gerektiğinin her fırsatta ve her kademede komutana söyleneceği, sıkıyönetim ilanı ile birlikte ise komutanın kimseyle görüştürülmeden sanık Ziya Güler başkanlığında bir heyet tarafından Ankara’ya getirileceği, kendi isteği ile emekli olmasına dair dilekçe imzalatılacağı, sıkıyönetim süresince kontrol altında tutulacağı, kamuoyuna Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Cumhur Asparuk'un sağlık problemleri sonucu kendi isteği ile emekli olduğunun açıklanacağı hususlarının planlandığı anlaşılmıştır.



Ayrıca Donanma Komutanlığında yapılan aramada elde edilen dijital veriler arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı sıfatıyla sanık tarafından imzalanmış ve taranmış halde bulunan 19 Mart 2003 tarihli “Bilgi Toplanması” konulu bir yazı bulunduğu, yazı incelendiğinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı' ndan Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı yetmiş bir adet birime gönderildiği, içeriğinde “bölücü terör tehdidine karşı mücadelenin büyük bir başarı ile devam ettirildiği fakat laik devlet yapısını hedef alan irticai faaliyetlerin önemli bir tehdit olarak ortaya çıktığı, bu kapsamda 1997 yılında oluşturulan raporlama sisteminin tekrar etkin olarak kullanılması, raporlar içerisinde bu faaliyetler kapsamında elde edilebilecek her türlü bilginin değerlendirilmesi, irticai unsurların yeri, dernek, tarikat, Kur' an kursu, bunların üyeleri/sayıları, toplantı yerleri, yerel basın organlarının takibi” gibi hususların belirlenmesi, bilgi toplanması amacıyla personel ve ailelerinden istifade edilmesi şeklinde konuların belirtildiği ve yazı ekinde raporlama sisteminin gönderildiği görülmüştür.

Sanığın; Oraj Hava Harekat Planı kapsamında Halil İbrahim Fırtına’nın vermiş olduğu 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktif doğrultusunda, Hava Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatında birtakım değişikliklere gittiği, yine plan sonrası yürütülecek istihbarat faaliyetleri ile ilgili düzenlemelerin sanığın kontrolünde kendisine bağlı diğer sanıklarca hazırlandığı, plan öncesi ve sonrasında dönemin kuvvet komutanı Cumhur Asparuk ve çevresindekilere yönelik uygulanması düşünülen psikolojik harekat faaliyetlerinde ve yine Cumhur Asparuk’un görevden el çektirilmesi konusunda yapılan planda etkin bir konumunun olduğu anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle “Genelkurmay Başkanlığının planlı 1. Ordu Plan semineri esas alınarak sonradan üretilen dijital veriler ve sahtecilik ile şekillendirilmiş bir komplo senaryosunun bir mağduru olduğumu düşünüyorum. İddia Makamının iddianamede hakkımda ileri sürdüğü iddiaların tümünü kesinlikle ve şiddetle reddediyorum. Bu güne kadar 40 yıl süre ile Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde görevlerimi Anayasa ve kanunlara uygun olarak yaptım. Asla demokrasi ve hukuk düzen dışına çıkmadım. Vatanım, Milletim ve Hava Kuvvetlerine doğruluk ve sadakatle hizmet ettim. Hakkımdaki iddialar bir çete tarafından üretilen sahte dijital veriler esas alınarak üretilmiş, hayali senaryolardan oluşmaktadır. Bu bağlamda Mahkemenizden talebim, bu sahte dijital verileri üretenlerin bir an önce bulunarak yargı önüne çıkarılmaları, benim de bihakkın tahliye ve beraat ettirilmemdir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Ziya Güler üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.



197-) sanık ATİLLA ÖZLER

Sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Görevlerinde Kullanılacak Personel olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut İsth. Tesk.Akademi ve EK C LAHİKA-7 CETV-A isimli belgeler birlikte incelendiğinde, İbrahim Fırtına’nın 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda sanık Ziya Güler’in, planla birlikte Hava kuvvetleri istihbarat başkanlığı teşkilat yapısında meydana gelecek değişiklikleri düzenlediği, Ziya Güler’in istihbarat başkanı olarak kalacağı yapıda sanık Atilla Özler’in ise İstihbarat Daire Başkanı olarak görevlendirilmesinin planlandığı,

Dosyada mevcut EK C LAHİKA-7 CETV-B isimli belge incelendiğinde, sanığın yeni düzenlenmesi planlan teşkilatlanma konusunda İstihbarat Daire Başkanlığı’nın faaliyetleri ile ilgili genel hususları içeren yazıyı yazdığı, yazı içerisinde; plan ile birlikte İstihbarat Daire Başkanlığı’nın Ankara Garnizonu içerisinde Hava Kuvvetlerinin istihbarat faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayacağı, planın yürürlüğe girmesi sonrasında faaliyetlerine Hava Kuvvetleri Komutanı Hv.Org. Cumhur ASPARUK’un emniyetinin alınması ile birlikte başlayacağı ve komutanın emniyetli bir yerde tutulmasına nezaret edileceği, sıkıyönetim K.lığına personel görevlendirmesi ve emirle kendisine verilen diğer görevleri yapacağı hususlarının yer aldığı anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK G LAHİKA-1 isimli belge incelendiğinde, belgenin Orgeneral Cumhur Asparuk ve ona destek verebilecek personele yönelik sıkıyönetim öncesinde ve sıkıyönetim esnasında uygulanacak psikolojik harekat faaliyetlerine ilişkin planlamaları içerdiği, özetle; Oraj Hava Harekat Planı kapsamında yapılan çalışmaların komutan tarafından öğrenilmesinin engelleneceği, Komutan ve ailesinin tüm programlarının yakından takip edileceği, askeri ve sivil tüm telefonlarının dinleneceği ve Harp Akademileri K.lığına haftalık raporlar gönderileceği, Komutan ile yakın temasta bulunan ve sanık hareketleri gözlenen şahısların yakından takip edileceği ve tüm telefonlarının dinleneceği, Ege uçuşlarının sayısının artırılmasına yönelik olarak Komutan üzerinde baskı oluşturulacağı, gerekirse sert önlemlerin alınması gerektiğinin her fırsatta ve her kademede komutana söyleneceği, sıkıyönetim ilanı ile birlikte ise komutanın kimseyle görüştürülmeden Ziya Güler başkanlığında bir heyet tarafından Ankara’ya getirileceği, kendi isteği ile emekli olmasına dair dilekçe imzalatılacağı, sıkıyönetim süresince kontrol altında tutulacağı, kamuoyuna Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Cumhur Asparuk'un sağlık problemleri sonucu kendi isteği ile emekli olduğunun açıklanacağı hususlarının planlandığı anlaşılmıştır.

Sanığın; Oraj Hava Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatında yapılacak değişiklikle İstihbarat Daire Başkanı olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği, bu amaçla istihbarat daire başkanlığının faaliyetlerine ilişkin belgeyi hazırladığı, yine plan kapsamında uygulanacak psikolojik harekat faaliyetlerinde görevli olduğu, Cumhur Asparuk’un görevden el çektirilmesi konusunda yapılan planda da görevli olduğu anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle;”İddianamede bana atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyor, tümü ile reddediyorum. Sözde dijital veriler ile hiçbir illiyet bağım yoktur. İddianamede EK-İ Lahika 5 de ismimin yer aldığı ifade edilmiştir. İsmimin kim veya kimler tarafından oraya konulduğunu kesinlikle bilmiyorum.İddia konusu vakaların hiçbir şeklinde içerisinde olmadığım gibi bu vakalardan haberdar da değildim. Bana ait olmayan bir mekanda tamamen bilgim ve iradem dışında ismimin geçtiği bu dijital verilere dayanarak suçlanmayı bir zül olarak görüyor, ne insani ne de hukuki olarak içime sindirebiliyor, bir hukuk devletinde yurttaş olarak yasal haklarımın sağlanmasındaki hukuksuzluğu da anlamakta güçlük çekiyorum."şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Atilla Özler üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.



198-) sanık ALİ TARIK AKÇA

Sanığın suç tarihinde İstihbarat Değerlendirme- Analiz Daire Başkanı olarak görevli olduğu,

Sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Görevlerinde Kullanılacak Personel olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut İsth. Tesk.Akademi ve EK C LAHİKA-7 CETV-A isimli belgeler birlikte incelendiğinde, İbrahim Fırtına’nın 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda sanık Ziya Güler’in, planla birlikte Hava kuvvetleri istihbarat başkanlığı teşkilat yapısında meydana gelecek değişiklikleri düzenlediği, Ziya Güler’in istihbarat başkanı olarak kalacağı yapıda sanık Ali Tarık Akça’nın ise İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Daire Başkanı olarak görevlendirilmesinin planlandığı,

Dosyada mevcut EK C LAHİKA-7 CETV-C isimli belge incelendiğinde, sanığın yeni düzenlenmesi planlanan teşkilatlanma konusunda, İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Faaliyetleri ile ilgili hususları içeren yazıyı yazdığı, yazı içerisinde; İstihbarat faaliyetlerinin yakından takip edileceği, istihbarat raporlarının bir nüshasının İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Daire Başkanlığına gönderilmesinin sağlanacağı, tekrarlanan ve mükerrere giren faaliyetlerin tespit edilerek gayret israfının önleneceği, analiz sonuçlarının değerlendirilerek yeni toplama planları için İstihbarat Daire Başkanlığından istekte bulunulacağının belirtildiği anlaşılmıştır.

Sanığın; Oraj Hava Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatında yapılacak değişiklikle İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Daire Başkanı olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği, bu amaçla istihbarat değerlendirme ve analiz daire başkanlığının faaliyetlerine ilişkin belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle ;”İddianamede 3 tane suçlama ile suçlanıyorum.Bunlardan bir tanesi sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak belirlendiğim, ikincisi Hava Kuvvetleri Merkezi İstihbarat Teşkilatında yer aldığım, üçüncüsü de bir tane cetvel hazırladığım şeklinde.Her üçünü de kabul etmiyorum."şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Ali Tarık Akça üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.”



199-) sanık MUSTAFA İLHAN

Sanığın suç tarihinde Hava Harp Akademisinde öğrenci olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-5 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Görevlerinde Kullanılacak Personel olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut İsth. Tesk.Akademi ve EK C LAHİKA-7 CETV-A isimli belgeler birlikte incelendiğinde, İbrahim Fırtına’nın 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda sanık Ziya Güler’in, planla birlikte Hava kuvvetleri istihbarat başkanlığı teşkilat yapısında meydana gelecek değişiklikleri düzenlediği, Ziya Güler’in istihbarat başkanı olarak kalacağı yapıda sanık Mustafa İlhan’ın ise İKK Şube müdürü olarak görevlendirilmesinin planlandığı, ve yeni teşkilatlanmaya ilişkin şemanın bulunduğu belgeyi sanık Mustafa İlhan’ın hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanığın Oraj Hava Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatında yapılacak değişiklikle İKK şube müdürü olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği ve söz konusu yeni teşkilatın şemasını belirten belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle ;“İddia Makamının şahsıma yönelik tek suçlaması sahte bir dijital veriye dayandırılarak yapılmıştır ve somut hiçbir kanıt ile desteklenmemektedir. Bu nedenle suçlamayı iddia edilen faaliyette bulunmadığım için vicdanen ve kanıt olarak ileri sürülen dijital verilerin tekrarı açısından reddediyor, beraatimi talep ediyorum.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Mustafa İlhan üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

200-) sanık ÇETİN CAN

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-5 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Görevlerinde Kullanılacak Personel olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut İsth. Tesk.Akademi ve EK C LAHİKA-7 CETV-A isimli belgeler birlikte incelendiğinde, İbrahim Fırtına’nın 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda sanık Ziya Güler’in, planla birlikte Hava kuvvetleri istihbarat başkanlığı teşkilat yapısında meydana gelecek değişiklikleri düzenlediği, Ziya Güler’in istihbarat başkanı olarak kalacağı yapıda sanık Çetin Can’ın ise İstihbarat Koordinasyon Şube Müdürü olarak görevlendirilmesinin planlandığı,

Dosyada mevcut EK C LAHİKA-7 CETV-Ç isimli belge incelendiğinde, sanığın yeni düzenlenmesi planlanan teşkilatlanma konusunda İstihbarat Koordinasyon faaliyetleri ile ilgili hususları içeren yazıyı yazdığı, yazı içerisinde; sıkıyönetim ilanı ile birlikte Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı istihbarat birimlerinin durumlarının gözden geçirileceği, gerekli motivasyona sahip olmayan ve düşük performans gösteren personelin durumu hakkında rapor düzenleneceği, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahının durumuna göre haberleşme kanallarının uygunluğunun değerlendirileceği ve gerekirse özel kurye ile haberleşmeye devam edileceği, Hava Kuvvetleri Ankara Merkez İstihbarat Teşkilatının ve bağlılarının faaliyetlerinin düzenli aralıklarla sıkıyönetim K.lığına bildirileceği hususlarının yer aldığı anlaşılmıştır.

Sanığın Oraj Hava Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatında yapılacak değişiklikle İstihbarat Koordinasyon şube müdürü olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği ve söz konusu yeni teşkilatın şemasını belirten belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle;“Hiçbir gerçek delil ve belge niteliği taşımadığı, manipülatif olduğu geçerli bilirkişi raporlarıyla sabit olan ve bugüne kadar yapılan ön savunmalarda belirli kişi veya guruplarca hazırlandığı yoruma gerek kalmayacak şekilde ortaya konulan, hukuken yok hükmündeki dijital veri ve faraziyelere dayanarak tarafıma yöneltilmiş atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum ve şiddetle reddediyorum.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Çetin Can üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

201-) sanık AHMET BERTAN NOGAYLAROĞLU

Sanığın suç tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Tatbikat Şube Müdürü Komutanı Genel Sekreteri olarak görevli olduğu,



Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-5 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Görevlerinde Kullanılacak Personel olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK G LAHİKA-1 isimli belge incelendiğinde, belgenin Orgeneral Cumhur Asparuk ve ona destek verebilecek personele yönelik sıkıyönetim öncesinde ve sıkıyönetim esnasında uygulanacak psikolojik harekat faaliyetlerine ilişkin planlamaları içerdiği, psikolojik harekat kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Cumhur ASPARUK ve ailesine karşı yürütülecek faaliyetlerin Oraj Hava Harekat Planının başarısını doğrudan etkileyeceğini belirterek başlayan ve sanık Bertan Nogaylaroğlu tarafından hazırlandığı anlaşılan belgede, sıkıyönetim öncesinde, Harp Akademileri K.lığında yapılan hazırlıkların Hava Kuvvetleri Komutanı tarafından öğrenilmesinin engelleneceği, Komutana gelecek her türlü bilginin önünün kesileceği, Harp Akademileri K.lığında yapılan hazırlıkların öğrenilmesi durumunda çalışmaların jenerik Harp Oyununa yönelik hazırlıklar olduğunun bildirileceği, bu konunun ivedilikle özel kurye aracılığı ile Harp Akademileri Komutanına iletileceği, Komutanın ve ailesinin tüm programlarının yakından takip edileceği, askeri ve sivil tüm telefonlarının dinleneceği ve Harp Akademileri K.lığına haftalık raporlar gönderileceği, Komutan ile yakın temasta bulunan ve sanık hareketleri gözlenen şahısların yakından takip edileceği ve tüm telefonlarının dinleneceği, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında çalışan ve Oraj Hava Harekat Planında öngörülen faaliyetlere destek vermeyecek personelin önceden tespit edileceği, bu hususta yapılacak çalışmaların dikkat çekmeyecek şekilde ve gizlilik içerisinde yürütüleceği, Ege uçuşlarının sayısının artırılmasına yönelik olarak Komutan üzerinde baskı oluşturulacağı, gerekirse sert önlemlerin alınması gerektiği her fırsatta ve her kademede Komutana söyleneceği, sıkıyönetim ile birlikte ise Komutanın yurt dışında olması durumunda ataşelik vasıtası ile Komutanın yurda dönmesinin sağlanacağı, yurt içinde ancak Ankara dışında olması durumunda ilgili Garnizon K.lığı ile temas kurularak bulunduğu yerde Komutanın emniyetinin alınması ve kimse ile görüştürülmemesinin sağlanacağı, İstihbarat Başkanı Hava Pilot Tümgeneral Ziya GÜLER başkanlığında bir heyet tarafından Hava Orgeneral Cumhur ASPARUK’un Ankara’ya getirileceği, Komutanın kendi isteği ile emekli olmasına dair dilekçeyi imzalamasının sağlanacağı, sıkıyönetim süresince Komutanın emniyetinin alınacağı ve kontrol altında tutulacağı, Oraj Hava Harekat Planına destek vermeyen, tereddüt gösteren personel ile hal ve davranışlarından şüphelenilen personelin emekliye sevk edilmesinin sağlanacağı, emekliye sevk edilemeyenlerin ise TSK'dan ihraç edilecekleri, bu kategorideki personelin işlemlerinin Hv.Plt.Kur.Alb. A. Bertan NOGAYLAROĞLU tarafından takip edileceği, sıkıyönetim Basın ve Halkla İlişkiler Merkezi ile koordineli olarak kamuoyuna Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Cumhur ASPARUK'un sağlık problemleri sonucu kendi isteği ile emekli olduğunun açıklanacağı, Hava Orgeneral H. İbrahim FIRTINA'nın üstün vasıflarının ön plana çıkartılıp, yeni Hava Kuvvetleri Komutanının askeri ve sivil kamuoyu tarafından desteklenmesinin sağlanacağının belirtildiği görülmüştür.

Bu yönde 5-7 Mart 2003 tarihli plan seminerinde Çetin DOĞAN'ın “.....Ordu bünyesi sağlam bir hale getirilmelidir. Bunun ötesinde böyle bir olay olduğu zaman çünkü içimizden çıkacak çatlaklıkların tereddütlerin maliyeti çok çok daha büyük olacaktır. Kendi içimizde kendimizle savaşmak zorunda kalacağız. Bunun önlenilmesi için evvela ordu bünyesinin sağlamlaştırılması lazım.....” dediği görülmüştür.

Donanma Komutanlığı' nda yapılan aramada elde edilen 5 nolu hard disk içerisinde imzalı resmi nitelikte taranmış belgeler arasında bir takım sivil kişiler ile ilgili olarak hukuki/dini/siyasi görüşlerine dair kişisel bilgilerin kaydedildiği bir takım belgeler bulunmuştur. img019 isimli belge incelendiğinde sanık tarafından imzalı, üzerinde 1 nci Hava Kuvveti Komutanlığının kurum sayısı bulunan 29 Temmuz 2005 tarihli taranmış belge olduğu, M.A isimli öğretim görevlisi ile ilgili olarak irticai faaliyetlerde bulunduğundan bahisle hakkında çalışmalar yapıldığı ve ataması ile ilgili değerlendirmelerin bulunduğu, ayrıca İrticai Faaliyetler ŞUBAT2005-3.doc isimli belge incelendiğinde 1 nci Hava Kuvveti Komutanlığı' ndan 6 ncı Ana Jet Üs Komutanlığına hitaben yazılan Şubat 2005 tarihli, irticai faaliyetlerin izlenmesi konulu olduğu, içeriğinde “irticai tehdidin dönemin hükümetinin 2002 yılında iktidara gelmesinin ardından artış gösterdiği, irticai faaliyetlerde bulunduğu belirtilen hükümet ve hükümete destek veren kuruluşların zayıflatılmasının amaçlandığı, bu çerçevede yapılacak iş/işlemlerin sıralandığı, bunlar arasında milletvekillerinin ses ve görüntülerinin kaydedilmesi, hükümet içerisinde temas kurulacak kişilerin listelenmesi ile ilgili olarak Ergenekon soruşturması kapsamında firari olarak aranmakta olan Turhan ÇÖMEZ ile irtibata geçilmesi” gibi dosyaya konu eylem faaliyetlerini içerir hususların yer aldığı görülmüştür.

Sanık adına imzaya açılmış veya imzalanmış olup taranmış halde Eskişehir’ de bulunan Bilvanis çiftliği ile ilgili bir takım çalışmaları içerir belgelerin olduğu, bunlar arasında çiftliğin hava fotoğraflarının çekilmesi, gelen ziyaretçilerin takibi gibi hususların yer aldığı, sanığın icra edilen faaliyetlerden bilgisinin bulunduğu, taranmış halde bulunan mesaj formu ve resmi yazıların altında sanığın yanı sıra bir çok görevli askeri personelin imza ve paraflarının yer aldığı görülmüştür.

1 nci Hava Kuvveti Komutanlığı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığına yazılan 17 Eylül 2004 tarihli, kurum sayısı bulunan, sanık tarafından imzalı, taranmış belge incelendiğinde sanığın Bandırma' da bulunan NT isimli kırtasiye ve kırtasiyeye gelen kişiler ile ilgili çalışmalar (kimlerin geldiği, hangi kitapların satıldığı, gelen kadınların başörtü durumları vb.) yaptığı konu ile ilgili rapor tanzim ettirdiği görülmüştür.

Sanık 01.07.2011 tarihinde İstanbul C.Başsavcılığında alınan ifadesinde yukarıda izah edilen fişleme niteliğindeki belge ve çalışmalar ile ilgili olarak, çalıştığı kurumun böyle bir yetkisi olmadığını ve kendisinin bu tür çalışmalar içerisinde yer almadığını, belgeler altında yer alan imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.

Sanığın ayrıca sanık Süha TANYERİ’ nin de katılımcı olarak bulunduğu 13 Haziran 2007 tarihinde Hudson Enstitüsü tarafından organize edilen bir çalıştaya katıldığı, çalıştayda 1. Ordu Komutanlığında 5-7 Mart 2003 tarihinde icra edilen Plan Seminerinde görüşülen konulara paralel “Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay TUĞCU’nun Ankara’da bombalı saldırı sonucu öldürülmesi, İstanbul Beyoğlu’nda bombalı saldırı sonucunda 50 kişinin hayatını kaybetmesi ve bu iki olayın da PKK tarafından gerçekleştirilmesi, bu olaylar üzerine Türkiye’nin 50.000 askerlik bir kuvvetle Irak’a girmesi, bu olayların akabinde Türk halkının bazı illerde sokaklara dökülmesi ve halkta huzursuzluğun meydana gelmesi,” gibi konuların görüşüldüğü tespit edilmiştir. Yine internet ortamında yapılan çalışmalar ve Ergenekon soruşturmaları kapsamında elde edilen bir takım belgelerde belirtilen çalıştayı organize eden Z.B isimli şahıs ile ilgili olarak sanık Ergin SAYGUN ile irtibatlı olduğu ve yurt dışında bulunan dergilerde Türkiye’ de bulunan generallerin darbe yapmaya yakın oldukları yönünde yazılar yazdığı bilgisine ulaşılmıştır. Bu çerçevede bu hususlar ismi geçen kişilere sorulduğunda, emniyet müdürlüğünde 25.02.2010 tarihinde ifadesi alınan Süha TANYERİ “Belirtilen toplantıya SAREM yetkilisi sıfatıyla görevli olarak katıldığını, toplantının kısa bir bölümünde bulunduğunu, diğer zamanlarda farklı think tank kuruluşlarını ziyaret ettiğini, bulunduğu zaman dilimi içerisinde bu tür konuşmaları duymadığını” beyan etmiştir. Ergin SAYGUN 24.02.2010 tarihinde emniyet müdürlüğünde alınan ifadesinde “Z.B ile tanışıklığının olduğunu, zamanında şahsın daveti ve Genel Kurmay Başkanlığının oluru ile Hudson Enstitüsünde bir konferans verdiğini fakat belirtilen toplantıya katılmadığını, toplantıyla ilgili katılan personelden rapor istediklerini, raporda Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay TUĞCU’ nun Ankara’da bombalı saldırı sonucu öldürülmesi gibi hususların seminerde konuşulmuş olduğunu fakat katılan personelin sadece dinleyici olduklarının belirtildiğini” beyan etmiştir. sanık Ahmet Bertan NOGAYLAROĞLU’ nun 01.07.2011 tarihinde İstanbul C.Başsavcılığında alınan ifadesinde ise “Belirtilen toplantıya görevli olarak katıldığını, fakat tartışmalar esnasında SAREM ekibinin bulunmadığını, kendisinin olduğunu fakat belirtilen türde bir senaryonun tartışılmadığını” beyan etmiştir.

Sanığın Oraj Harekat Planı kapsamında uygulanacak Psikolojik hareket faaliyetlerinin belirlenmesinde ve uygulamasında görevli olduğu, plana destek vermeyeceği anlaşılan ve bu gerekçeyle TSK’dan emeklilik veya ilişik kesilmek suretiyle uzaklaştırılacak personelin belirlenmesi ve gereken işlemlerin yapılmasını yürütmek üzere görevlendirildiği anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle ;“İddianame içerisindeki bütün dijital olan şeylerin tümü, dijital olmaları hasebiyle tümünü peşinen reddediyorum önce. Çünkü dijital olduğu için neyine dokunulduğunu bilmediğim için orada da kendim Sayın Savcıya arz etmiştim ben o nedenle ancak içindeki bilgilerle ilgili kendisine de bazı konularda sorduğu sorularla ilgili konuları söyledim ama dijital olması hasebiyle onu bizzat tekrar vurguluyorum ben. Peşinen reddediyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Ahmet Bertan Nogaylaroğlu üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.



Yüklə 4,82 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin