Fark edilmeyen, fark edilmediGi iCin gozden kacan kent duyurulari ve Kent haberleri

 
14 MAYIS 2013 SALI

01-13 MAYIS 2013 ARASI GUNLERDEKi HABERLER DE DAHiL

SESi DUYULMADIGI iCiN FARK EDiLMEYEN, FARK EDiLMEDiGi iCiN GOZDEN KACAN

Kent DUYURULARI ve Kent HABERLERi

KENDiNE ve KENTiNE DUYARLI, 67.080 KiSi VE KURUMUN BiLGiSiNE GONDERiLMEKTEDiR.

 

 

1. Bolum- Kent DUYURULARI

 

 

BASINA VE KAMUOYUNA

REYHANLI’DA KAYBETTiGiMiZ CANLARLA SARSILDIK.

KAHROLSUN EMPERYALIZM! YASASIN HALKLARIN KARDESLIGI!

Hatay Reyhanli'daki patlamalarla onlarca canimizi kaybettik. Onlarca insanimiz yaralandi. Kaybettigimiz canlarimiz icin hepimizin basi sagolsun. Yaralanan insanlarimiza acil sifa diliyoruz.

2 Aralik 2012’de Antakya’da gerceklestirdigimiz TMMOB Hatay Kent Sempozyumumuzda soylediklerimizin ne kadar gercekci oldugu ne yazik ki, kaybettigimiz canlarimiz ile bir kez daha ortaya cikti.

Biz demistik:

“TMMOB, kent sempozyumlari araciligi ile kentlerimize aklin ve bilimin gozunden mercek tutar, mevcut durumu analiz eder ve sorunlara iliskin cozum onerileri sunar. TMMOB, bu anlayisla Hatay’a mercek tutarsa, Suriye’de baslatilan ic savas ve isgal surecinin bu kentin temel sorunu haline geldigini de asla gormezlikten gelmez. Yani TMMOB, emperyalizmin yonelimleri dogrultusunda aktif taseronluk rolunun pervasizca yurutulmesinin sonuclarinin Hatay’i ne hale getirdigini ve bu gidisatin ozellikle Hataylilara neye mal olacagini cesurca, tereddut etmeden ortaya koyar.

Tarihe baktigimiz zaman Hatay’in medeniyetlerin koprusu, bulusma ve etkilesim noktasi oldugunu goruruz. Kentin bu ozelligi Hatay’in bugunku yapisinin olusmasinda en buyuk etkendir. Hatay’a bu bakimdan Ortadogu’yu buyuk oranda yansitan bir minyatur de diyebiliriz. Ozellikle bu yapi, Suriye’de yasanan parcalanma ve ic savasin kirilma noktalarini bunyesinde tasidigi icin bolgedeki gerilimlerin gunluk yasama dogrudan yansimasina yol aciyor. Suriye’deki ic savasin dogrudan parcasi haline gelinmisken hele de Hatay isgal surecinin lojistik bir ussu haline getirilmisken bu risk Hataylilarin hayatini cehenneme cevirmeye yeter de artar bile. Bu durum esnafindan doktoruna, ogrencisinden koylusune kadar Hatay halki tarafindan bircok alanda yogun bir bicimde hissediliyor. Hatay’daki herhangi bir vatandasimizin bu fiili savas suresince gundelik hayatinda yasadigi sIkintilari siralamasi tek basina bircok seyi anlatmaya yeter.

TMMOB, Suriye’ye ortulu savas seklinde suren mudahaleye en basindan "Suriye’ye emperyalist mudahaleye hayir" diyerek karsi cikti. Simdi de bu tavri, en anlamli yerde yani Hatay’da gosteriyoruz.”

Evet daha alti ay once bunlari ifade etmistik.

TMMOB yine soyluyor:

Simdi kaybettigimiz canlarimizin anisina en azindan daha yuksek sesle; “Kahrolsun emperyalizm, Yasasin halklarin kardesligi” deme zamanidir. Simdi bu sozun gereklerini yerine getirme zamanidir.

Mehmet Soganci

TMMOB Yonetim Kurulu Baskani

TURK MUHENDIS VE MIMAR ODALARI BIRLIGI

Selanik Caddesi No :19/1 06650 Yenisehir ANKARA - TURKIYE - TURKIYE Tel : [phone] Faks : [phone]

www.tmmob.org.tr

[e-mail]
REYHANLI KATLiAMINI GERCEKLESTiREN

iNSANLIK DUSMANLARINI KINIYORUZ!

Son yillarda Ortadogu’da gorulen bomba yuklu kamyonlarin patlamasina benzer bir sekilde, Hatay’in Reyhanli ilcesinde bombali saldirilar gerceklesmis ve bunun sonucunda onlarca yurttasimiz yasamini yitirmis ve cok sayida insanimiz yaralanmistir.

Acimiz buyuktur! Kaybettigimiz yurttaslarimizi saygi ile aniyor; ailelerine, yakinlarina ve butun toplumumuza bassagligi diliyoruz. Yaralilarin en kisa surede iyilesmesini temenni ediyoruz.

Insanlik dusmanlari tarafindan gerceklestirilen bu katliamin boyutlari hakkinda “yayin yasagi” nedeniyle saglikli bilgi alinamamaktadir. Iktidarin basina koydugu sansurle en temel insan haklarindan olan “haber alma ozgurlugu” engellenirken, halktan gizlenmekte olan nedir?

Somurgecilerin bolgedeki isgal ve savas politikalarinin bir devami olarak iki yildir ayni amacla Suriye’ye yonelik girisim ve operasyonlar yapilmis; sonucta bu ulke halki ic savasa suruklenmistir. Bu savasta dunyanin gozu onunde on binlerce insan hayatini kaybetmistir ve hala kaybetmeye devam etmektedir.

ABD’nin savas politikalari ile esgudum icinde olan AKP iktidarinin “savas cigirtkanligi” ve bu ulkenin ic islerine mudahaleye kadar varan “baris karsiti” politikalari sonucu, Turkiye-Suriye siniri Suriye’deki katliamlarin en buyuk sorumlularindan OSO ve radikal orgutlerin etkinlik alani haline gelmistir. Bu kosullar sonucunda barisin, kardesligin ve birlikte yasamanin en guzel orneklerinden olan Hatay ilimizde huzur bozulmaya yuz tutmus ve can guvenligi kalmamistir.

“Reyhanli katliami” iktidarin capsiz, mezhep ve etnik ayrimciligi korukleyen, inanc uzerinden siyaset yapmayi ilke olarak kabul eden ve barisci bir ongoruye dayanmayan politikalarinin yarattigi ortamda gerceklesmistir. Tum bunlardan oturu bu hunharca katliamin yasanmasinda AKP’nin sorumlulugu buyuktur.

Hukumet, insanlarimizin yasamlarini yitirmemesi ve Hatay’in yeniden “huzur kenti” olmasi icin bu aymaz tutumdan derhal vazgecmelidir! Yaralarin ivedi olarak sarilmasi ve yurttaslarin can guvenliginin saglanmasi icin devlet olanaklarinin bir an once seferber edilmesine ihtiyac vardir!

Bu baglamda, Mimarlar Odasi olarak, nereden gelirse gelsin bu alcakca katliami yapanlari kiniyor; Reyhanlili yurttaslarimizin acilarini paylasiyor ve yanlarinda oldugumuzu onemle vurguluyoruz.

Reyhanli’da insanlik sucu isleyen karanlik odaklarin ve savas kiskirticilarinin mutlaka hesap verecegi inanciyla degerli kamuoyumuza saygi ile duyurulur.

TMMOB MIMARLAR ODASI GENEL MERKEZ

Konur Sokak No: 4/2 06650 Yenisehir ANKARA

T: +90.312.417 37 27 F: +90.312.418 03 61

[e-mail]

www.mimarlarodasi.org.tr
15 MAYIS THY GREVi HAKKINDA GOKKUSAGI HAREKETi BASIN BULTENi

GREV iSCiLERiN EN TEMEL HAKKIDIR

Degerli Basin Emekcileri,

Gokkusagi Hareketi olarak 15 Mayis THY Grevi konusunda yaptigimiz aciklama ve iscilere cagrimizi dikkatinize sunuyoruz.

Sivil Havacilik Iscileri - Gokkusagi Hareketi’nin 15 Mayis tarihli THY Grevi hakkindaki goruslerini ve iscilere cagrisini iceren Basin Bultenidir. (08.05.2013)

GREV ISCILERIN EN TEMEL HAKKIDIR

Degerli Basin Emekcileri,

Emekcilerin iradesi yok sayilamaz...

Emegimizle dunya markasi yaptigimiz THY, ne yazik ki bugun, calisanlarinin iradesini hice sayan, kural ve hukuk tanimayan bir anlayisla yonetiliyor. Calisanlarin kendilerine danisilmadigi halde alinan butun kararlara, her uygulamaya tartismasiz uyulmasi isteniyor. Bizleri teknik araclarin, aletlerin, siradan mekanik bir parcasi olarak goruyor. THY yonetimi 2012 yili faaliyet raporunda basarisini vurgularken “Calisanlarimizin inanilmaz sicaklik ve ozverisi olmadan mumkun olamazdi!” degerlendirmesini yapiyor. O halde, calisanlarin hakli taleplerinin dikkate alinmasi, kazanilmis haklara saygi gosterilmesi gerekmez mi?

THY yonetimi personel politikasini, calisanlarin iradesini, haklarini, kazanimlarini ve hakli taleplerini gormeme uzerine insa etmistir. Part-time calisan kabin memurlarinin grev ilanindan hemen sonra sozlesme kapsamina alinmasi ise, ucus ekibinin artan huzursuzlugunu ve greve cikacak olusunu engellemeye yonelik firsatci bir adimdir.

Bu anlayis, binlerce arkadasimizi isten atmis, haklarimizi elimizden almis, her turlu hukuksuzlugu tehdit ve baskiyla dayatmistir. Son bir yildir ise, iscileri tumuyle biat ettirip sindirmeye calismaktadir. Bu firsati, Hava-Is yonetimi 29 Mayis 2012'deki buyuk ve tarihi hatasiyla isverene sunmustur. Simdi ise ayni anlayisin devami olarak THY yonetimi,15 Mayis grevini baski ve tehditle kirarak, sendikal orgutlulugu tasfiye etmeye calismaktadir. Bu yolla kazanilmis haklarimizi tumden yok etme niyetinde oldugu cok acik goruluyor.

Grev biz iscilerin vazgecilmez anayasal hakkidir...

Anayasal ve mesru bir hak olarak Grev, sadece isten atilan arkadaslarimiz icin degil, ayni zamanda gelecekteki kendi is guvencemiz icin, kazanilmis haklarimizin korunmasi icin iscilerin elinde kalmalidir. Bu nedenle isverenin greve karsi propagandasini elimizin tersiyle itmeli, cagdas isciler olarak bu hakkimiza sahip cikmaliyiz. Butun arkadaslarimizi bu hakki, ozgur iradeleriyle ve bu mesru zeminde kullanmaya, Grevi ne patronlarin baskilarina ne de sendikal burokrasinin kirli ellerine teslim etmemeye cagiriyoruz. Grev, biz iscilerindir ve ancak bizlerin elinde anlamlidir.

Tehditle olmaz...

THY patronlarinin, siyasal iktidari da arkasina alarak "Dost dusman belli olsun!" seklinde savurdugu tehditler, iscilerini "dusman" gordugunu ispat ediyor. Kuskusuz, greve katilmak da katilmamak da iscilerin ozgur iradeleriyle verecegi bir karardir. Biz iscilerin iradesine guveniyoruz. Ne THY yoneticilerinin ne de sendika yoneticilerinin bu iradeye ipotek koymasi, yaptirim uygulamasi soz konusu olamaz.

Grev, biz iscilerin elindeki en onemli hak ve olanaktir. Ote yandan grev kararini iscilerle birlikte almayan sendika yonetiminin, simdi onlari "TIS'den yararlanamazsiniz" diyerek katmaya calismasi isetam da THY yonetiminin tavrina benziyor. Bu, 29 Mayista net olarak ortaya cikan, bedeli iscilere odeten ve onlari patron karsisinda yalniz birakan sendikal anlayis, bu gune kadar tam da patronlarin istedigi ortami yaratmistir. Bu anlayis artik degismelidir.

Caresiz degiliz...

Butun bu olumsuzluklari tersine cevirmek mumkundur. Her turlu kirliligi arindiracak olan irmak, iscilerin tabandaki birlik ve dayanismasiyla kisa surede hayat veren coskun bir sele donusebilir. Isverenin tehditlerine boyun egmeyip bunu basardigimiz zaman ise Grev, sendikacilarin elinde dustugu durumdan kurtulup, iscilerin ellerinde anlamli buyuk bir guce donusur. THY iscilerinin 15 Mayis'ta tarihi bir mucadeleye imza atarak, bunu saglayacaklarina yurekten inaniyoruz.

GOKKUSAGI HAREKETI

Not: Grev hakkinda yasal bilgilerin yer aldigi sitelerimizde ( www.gokkusagihareketi.com ), ( www.29mayisbirligi.com ) mail yoluyla soracaginiz her sorunuza yanit verilmektedir.

Gokkusagi Hareketi

[e-mail]

Iletisim icin: Bahadir Altan - 0532 77887 97

PANEL DUYURUSU

OLiMPiYAT 2020 ISTANBUL ICiN FIRSAT MI TEHDiT Mi?

http://www.mimarist.org/gundem/3085-panel-olimpiyat-2020-istanbul-icin-firsat-mi-tehdit-mi.html

Tarih: 15 Mayis 2013 Carsamba

Saat: 15.00

Yer: MSGSU Sedad Hakki Eldem Oditoryumu / FINDIKLI

Moderator:

Asli Odman

Konusmacilar:

Haydar Karabey, Jean-Fracois Pérouse, Ulus Atayurt, John Lovering
BALKAN ULKELERi MiMARLIK ORGUTLERiNDEN

DUYARLILIK VE DAYANISMA CAGRISI

25–26 Nisan 2013 tarihlerinde Belgrad’da yapilan Balkan Mimarlik Konferansi ve Dogu Avrupa ve Orta Dogu ulkelerini kapsayan Uluslararasi Mimarlar Birligi (UIA) 2. Bolge Toplantisinda; mimarlik ve kentlesme sorunlari degerlendirilerek asagidaki konulara vurgu yapmislardir.

Balkanlar’da yapi uretim sureclerindeki kuresel sermayenin etkileri giderek “mimarlik ve sehircilik” bakimindan daha fazla soruna yol acmakta; bu kapsamda “saglikli ve nitelikli kentsel cevreler” olusturulmasinin onemi artmaktadir.

Gelismis ve az gelismis bolgeler arasinda var olan esitsizliklerin giderilmesi icin calismalar yapilmali, bu anlamda kamu politikalarini etkileyen yaklasim ve girisimler etkin bir sekilde gundeme tasinmalidir.

Cevreye, kente, mimarliga, somut ve somut olmayan kulturel miras degerlerine duyarlilik ve saygi gostermeyen yapili cevre, kentsel donusum ve yenileme projelerinin yarattigi kayiplar tehlikeli boyutlara ulasmaktadir.

Mimarligi bir arac olarak degerlendirerek, kentsel mekani bir “yatirim ve ozel rant” alani olarak goren kuresel pazar politikalari karsisinda dayanisma icerisinde hareket edilmelidir.

Insan haklarinin ve toplum yararini savunan mimarlik orgutlerine engel olusturan kuresel gelismeler ve yasal duzenlemelerin kaygi verici duzeye ulastigi ve bu noktada mimarlik egitiminin niteligi konusunda sorunlarin arttigi gozlemlenmektedir.

Suriye’nin son donemde icinde bulundugu savas kosullari icerisinde demokratik haklarin savunulmasi; savaslara ve siyasi catismalara karsi barisin saglanmasi amaciyla calismalar yapilmasi gerekmektedir.

Bu surecte, meslek orgutleri olarak, insan haklari, nitelikli yapili cevrenin elde edilmesi, demokrasi ve baris icin UIA catisi altinda birlesmis olarak is birligi icerisinde hareket etmenin onemi belirtilerek bu konuda kararlilikla butun kesimlere “duyarlilik ve dayanisma” cagrisi yapilmaktadir.

Arnavutluk, Azerbaycan, Belarus, Bulgaristan, Hirvatistan, Kibris, Kosova, Macaristan, Polonya, Romanya, Rusya,Sirbistan, Slovakya, Turkiye, Ukrayna, Yunanistan

TMMOB MIMARLAR ODASI GENEL MERKEZi

www.mo.org.tr

HAYDARPASA GAR MERDiVENLERi’NDEKi

48’iNCi HAFTA PERSEMBE EYLEMiNE BEKLERiZ

Tarih: 16 Mayıs 2013 Persembe

Saat: 20.00 – 21.00

Yer: Haydarpasa Gar Merdivenleri

"Haydarpasa Gardir Gar Kalacak” diye haykiracagiz

AKP iktidari 2004 yilindan itibaren Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihi sit alani olan bolgeyi ticaret ve is merkezine donusturmek istemektedir. Bu yagma uygulamasina da “Marmaray projesi ile Haydarpasa Gar zaten islevsiz kalacak” seklinde gerekcelendirip halki kandirmaktadir.

Istanbul Buyuk Sehir Belediye Meclisinde kabul edilerek askiya cikartilmis olan 1/5000 olcekli Haydarpasa Gar ve cevresi hakkindaki Koruma Amacli Nazim Imar Planina gore Gar binasina KULTUR, KONAKLAMA (OTEL) islevi verilmis, giris katina da TCDD faaliyetleri icin kullanilabilir denilmistir.

Ancak son gunlerde gerek Istanbul Buyuk Sehir Belediye Baskani, gerekse Ulastirma Denizcilik ve Haberlesme Bakani tarafindan kamuoyuna yapilan aciklamalarda Haydarpasa Gar’in artik islevini yitirdigi demiryolunun Haydarpasa gara ihtiyaci olmadigi, ancak Ayrilikcesme ile Haydarpasa arasinda nostaljik tren isletilebilecegi aciklanmistir.

TCDD, Gebze Kosekoy arasindaki Yuksek Hizli Tren projesi calismalarini gerekce gostererek 1 Subat 2012 tarihinden itibaren de Haydarpasa Gar’a gelen ve giden tum anahat trenlerinin seferlerini sonlandirdi. Ve boylece Haydarpasa’nin trensizlestirilerek yalnizlastirilmasinin ve yagma projelerin uygulamasinin onu acilmak istendi.

104 yildan beridir gar olarak hizmet veren ve Istanbul’un simgesi haline gelmis dunya kultur mirasimiz Haydarpasa Gari ve Limanin endustriyel islevini devam ettirmesi ayrica bu bolgede uygulanmak istenen yagma projelerinin hayata gecmemesi icin Haydarpasa Dayanismasi olarak;

Her Pazar 13;00 -14;00 saatleri arasi Haydarpasa Gar Merdivenleri’nde ailelerimizle nobet tuttuk tam 50 hafta. Dayanismanin sanattan, edebiyattan kopuk olmamasi icin; her Persembe 20;00 - 21;00 saatleri arasinda, sarkili, turkulu, folklorlu, keman dinletili, jonglorlu amatorce etkinlikler duzenledik tam 28 kez. Konuklarimiz da oldu duyarli sanat cevrelerinden.

Hava kosullari cogunlukla bize gulumsedi, bazen semsiye altinda islanmamak icin bazen de gunesten korunabilmek icin kullanarak merdivenlerdeki yerlerimize sahip ciktik.Hava kosullari bundan sonra pek yardimci olmayacak gibi dursa da bizler semsiyelerimizle, atkilarimizla sarinip sarmalanip surdurmeyi dusunuyoruz kararlilikla.

Degerli basin emekcimiz,

Bu donemde bize daha da bir “duyarli cogunluk” katkisi olmali, destek vermeli.

Sizlerden de bu konuda destek talebimiz vardir.Buna simdi daha da cok gereksinimimiz vardir.

Haydarpasa ve cevre sinin rantsal donusumunu saglayacak olan sozde koruma amacli nazim imar plani aski surecinde yapilan itirazlarin IBB Meclisinde degerlendirilmesi ve Mimarlar Odasi, BTS ve LimanIS in acmis olduklari iptal davasi hala sonuclanmamistir.

Bu gelismelere ilaveten ise TCDD Yonetim Kurulu’nun, aldigi resmi bir karar ile haydarpasanin gelir getirici projelerde degerlendirilmesi icin Ozellestirme Idaresi’ne basvuruda bulundugu gercegidir.

Iste tam da bu konumda konu ile ilgili haber bilgilerinize Haydarapasa ve cevresini birkez daha gundeme getirmenizi ve daha da onemlisi burada her turlu olumsuz kosula ragmen bir direnc gelistigini ve Haydarpasa Dayanismasi ile refleks gosterilmesinin uzun bir sureden beri surdugunu anlatarak konuyu sayfalariniza bir kez daha KONUK etmenizi diliyoruz. Buna gereksinimimiz var TOPLUM olarak.

Emekci ve alt gelir gruplarinin yasam alanlarini yok ederek nufuslarini zorla ceperlere suren, kamusal alanlari kavsaklastirip, AVM’lestirip, ozellestirip erisilmez kilan neoliberal belediyecilik, anlasilan rant beklentisiyle alt gelir gruplarina bu kentin kiyilarini da cok goruyor.

Paranin demokrasisi tarafindan birer ikiser zapt edilerek elimizden alinan mahalleleri, kentsel mekanlari, kamusal alanlari ve son kertede tuketilecek koskocaman bir metaya donusecek kentin kendini geri kazanip "kent hakki"ni tesis etmek icin, basta Taksim, Haydarpasa, Galata olmak uzere tum kamusal alanlari, yikim tehdidi altindaki mahalleleri, pikniklerle, senliklerle, toplantilarla doldurmanin zamanidir simdi.

Ve oyleyse 16 Mayis 2013 Persembe gunu 20.00-21.00 saatleri arasinda 48. HAFTA

Haydarpasa Gar Merdivenlerinde hep birlikte Haydarpasa Gara sahip cikmanin tam zamanidir simdi.

Ve oyleyse 19 Mayıs 2013 Pazar gunu 13.00-14.00 saatleri arasinda 68. HAFTA

Haydarpasa Gar Merdivenlerinde hep birlikte Haydarpasa Gara sahip cikmanin tam zamanidir simdi.

Haydarpasa Dayanismasi Aktivistleri

Haydarpasa Gar Asla Yalniz Kalmayacak…

BANKA SOYGUNLARINA DUR DEMEK iCiN!..

HEDEF 1 MiLYON iMZA

Herkese merhabalar,

Su an Gumruk ve Ticaret bakanligi'nda "TUKETICININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARI TASLAGI" gorusulmektedir.

Kanun Tasari taslaginda daha once yargi karari ile tuketicinin lehine olan (Kredi kartlari ucreti, dosya masraflari vb.) bazi maddeler yeniden bankalar lehine duzenlenmeye calisilmaktadir.

Konu ile ilgili olarak TUKETICIYI KORUMA DERNEGI (TUKODER) bir kampanya baslatmistir.

Kampanya ile 01-31 Mayis 2013 tarihleri arasinda "BIR MILYON IMZA" hedefli ekteki afis ornegini Gumruk ve Ticaret Bakanligi'nin aciklanan elektronik posta adresine gonderiyoruz. Ayrica ulasabildigimiz tum twitter ve facabook ortaminda paylasiyoruz.

Kampanyanin basarili olmasi ve hukumet uzerinde olusan bankalar lobisini geriletmek icin bir elektronik postada siz gonderin.

Saygilar,

Mimar Aysel Can Eksi

TUKODER Gen. Bask. Yard.

0532 272 9747

GUMRUK VE TiCARET BAKANLIGI’NA

[e-mail]

Bakanlik Bankalari Degil, Tuketicileri Koruyan Duzenlemeler Yapmalidir.

Hicbir Hizmet Icermeyen Kredi Kartlarini Istemiyoruz.

Hizmet Iceren ve Yillik Aidati Olmayan Kredi Kartlari Istiyoruz.

Tuketici Kredilerinden ve Konut Finansmani Kredilerden Faiz Disinda Hicbir Masraf Alinmasini Istemiyoruz.

*

 

 

2. Bolum - Kentli ve Kent HAKKI iNSASINA DOGRU

 

 

BASIN DUYURUSU

iSTANBUL TABiP ODASI YONETiM KURULU

Dilan Alp’in yaralanmasi ile simgelesen totaliter yonetim anlayisinin benzer tablolarla bizleri sIklikla muhatap kilmasindan endiseliyiz. Etik ve deontolojik degerlere saygili hekimlik ve saglik hizmeti anlayisina ihtiyacimiz oldugu kadar insan haklarina saygili bir guvenlik anlayisina da ihtiyacimiz var

1 Mayis gunu polisin attigi gaz bombasinin hayati tehlike yaratacak sekilde yaraladigi 17 yasindaki Dilan Alp su an itibariyle hayati tehlikeyi atlatmis durumda. Oncelikle Dilan Alp’in yeniden yasama donmus olmasinin sevincini ailesi ve kamuoyu ile paylasmak istiyoruz.

Dilan’da yaratilan tibbi tablonun agirligi, gelisebilecek komplikasyonlar nedeniyle iyilesme surecinin titizlikle takibini zorunlu kilmaktadir. Bu nedenle yogun bakim servisinden cikarilmis olmasi tibbi surecinin sonlanmis oldugu anlamina gelmemektedir. Kamuoyuna yansiyan bilgiler ve odamiza yapilan basvurular; yaralandiktan sonra Taksim Ilkyardim Hastanesi’ndeki ilk mudahale sonrasinda yogun bakim yatagi bulunabilen hastane olarak gitmek zorunda kaldigi Bahcelievler Ozel Medikal Park Hastanesi’nden taburcu edilme surecinde Dilan Alp’e etik disi yaklasimlar oldugu yonundedir. Yogun Bakim servisinden cikarildiktan sonra genel servise yatirilma yerine dogrudan taburcu isleminin yapildigi, taburcu isleminde ailenin yeterince aydinlatilmadigi, sonrasina dair “tedavi programini verdik, ister eve ister bir baska saglik kurumuna goturun” gibi soylemlerin hekim disi idari personelce ifade edilmis olduguna dair iddialar kabul edilebilir degildir.

Bilimsel ve etik yaklasim hasta odakli ve hastanin maksimum yararinin gozetilmesini zorunlu kilar. Burada isletmenin cikari, isletmenin “marka kaygisi” gibi kriterler soz konusu olamaz. Hasta karsisinda hayati tehlikeyi atlatmis olsa bile “bir an once taburcu” etme kaygisiyla davranilmasi sorunludur ve kabul edilemez.

Istanbul Tabip odasi olarak, soz konusu iddialar uzerinden konunun muhatabi hekimlerin de goruslerini alarak degerlendirme yapilacaginin, etik degerleri zedeleyici tutumlar saptandigi takdirde gerekli islemlere baslanacaginin bilinmesini isteriz. Bu ornek ve bircok benzerinde oldugu gibi hekim bagimsizligini ortadan kaldiran, hekimin hastanin tedavi sureci uzerindeki karar vericiligini azaltan piyasaci bir saglik ortaminda yasadigimizi biliyoruz. Bu nedenle tek tek hekimlerden daha cok isletme yonetimi anlayisinin yarattigi sorunlarin guclu bir toplumsal taleple ancak ortadan kaldirilabilecegini hatirlatiriz.

Dilan Alp’in yaralanmasi ile simgelesen totaliter yonetim anlayisinin benzer tablolarla bizleri sIklikla muhatap kilmasindan endiseliyiz. Etik ve deontolojik degerlere saygili hekimlik ve saglik hizmeti anlayisina ihtiyacimiz oldugu kadar insan haklarina saygili bir guvenlik anlayisina da ihtiyacimiz var.

Hic kimsenin gaz bombasi ya da bir baska olumcul silahla yaralanmadigi, yaralilarin yogun bakim yatagi bulmakta zorlanmadigi ve piyasalasmis saglik sistemine mecbur birakilmadigi; ister ozel ister kamu isletmesi olsun hicbir hastanede maliyet kaygisiyla hastalara yaklasilmadigi bir saglik sistemi ozlemimiz devam ediyor.

Istanbul Tabip Odasi

Yonetim Kurulu

BASIN ACIKLAMASI – KAMU DENETCiSi VALi AVNi MUTLU HAKKINDA ISLEM BASLATMALIDIR!

18 YASINA KADAR HER BIREY COCUKTUR!

Bugun burada 17 yasindaki bir cocugun yasaminda “telafisi guc veya imkansiz zararlarin dogmasi ihtimali bulunan hallerle ilgili olarak” Kamu Denetciligi Kurumu’na sIkayet hakkimizi kullaniyoruz.

1 Mayis 2013 Carsamba gunu Istanbul Taksim’de kamuoyunun vicdani ve gozleri onunde cocuklarin insan haklari ihlal edildi. Henuz 17 yasinda olan D.A., polisin attigi gaz bombasi kartusuyla basindan agir yaralandi ve kafatasi kirildi.

2 Mayis 2013 gunu Istanbul Valisi Huseyin Avni Mutlu "Dilan adli kizimiz da yaralidir. Dilan orgut uyesidir, marjinal grup uyesidir. Bizde kayitlari vardir. Catisma icindedir. Tam bir radikal mensuptur. Yaptigimiz hicbir eksIk ve yanlis islem yoktur." sozleriyle koruma altina almasi gereken 17 yasinda bir cocugun; cocuk olma statusunu ve haklarini ihlal etmistir.

Bu nedenle bugun “kamu hizmetlerinin isleyisinde bagimsiz ve etkin bir sIkayet mekanizmasi olarak idarenin her turlu eylem ve islemlerini insan haklarina dayali adalet anlayisi icinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yonlerinden incelemek ve onerilerde bulunmak ile gorevli” olan kamu denetciligi kurumunu; Vali Huseyin Avni Mutlu’nun tutum ve davranislari sebebiyle ortaya cikan D.A’nin hak ihlalleri ile ilgili harekete gecmeye cagiriyoruz…

Sikayet metnimizde de yer aldigi gibi; Vali Mutlu,

1- D.A.’nin cocuk oldugunu gormezden gelmis; onu korumak yerine (BM CHS Madde: 3) “kendini” ve “orantisiz kullanilan gucu” hakli gostermistir.

2- T.C. Anayasa’si, BM Cocuk Haklarina dair Sozlesme (CHS) ve Avrupa Insan Haklari Sozlesmesi (AIHS) basta olmak uzere 5395 Sayili Cocuk Koruma Kanunu ve 5187 Sayili Basin Kanunu geregince sahip oldugu ( yasam hakki, korunma hakki, ifade ozgurlugu, adil yargilanma, ozel hayatin gizliligi, masumiyet karinesi gibi) pek cok hakkini ihlal etmistir.

Yasanan bu olay Turkiye’nin her yerinde polisin pervasizca kullanilan biber gazinin daha da pervasizca kullanilmasina yol acacagindan endise etmekteyiz. Turkiye’nin en buyuk sehirlerinden biri olan Istanbul’da, mulki amirligin cocuklari gormezden gelerek kullandigi biber gazi ve orantisiz guc Turkiye’nin diger illerinde cocuklara karsi hak ihlallerinin artmasina ve ihlalleri mesrulastirmasina sebep olabilir.

Nitekim 7 Mayis’ta Kutahya’da 13-14 yas grubundaki futbolcu cocuklara polisin biber gaziyla mudahale etmis olmasi bu konudaki kaygilarimizi dogrular niteliktedir.

Bu nedenle kamu bas denetcisinin bir an evvel harekete gecerek;

*-yasanan butun hak ihlallerinin tespit etmesini

*-bu ihlallerin yasanmasinda Vali Huseyin Avni Mutlu’nun ve emrindeki polislerin kusurlarini belirlemesini,

*-Bu tur ihlallerin bir daha yasanmamasi icin kamu idaresine egitim ve denetim onlemlerini tavsiye etmesini,

*-ve Vali Huseyin Avni Mutlu’nun tum kamuoyu onunde D.A. ve ailesinden ozur dilemesini talep etmekteyiz.

Kamu Denetcisinden bir baska talebimiz de; polisin guc kullanmasina iliskin mevzuatta yeterli aciklik, orantili guc kullanimi ve biber gazinin hangi kosullarda ve ne oranda kullanilabilecegine dair (ki dernek olarak biber gazinin insan ve cocuk sagligina kesin zararli olusundan hareketle hic bir kosulda kullanilamamasini savunuyoruz) acik, net, ongorulebilir yasal duzenleme yapilmasini tavsiye etmesini talep ediyoruz.

Sikayet formumuza gundemcocuk.org adresinden ulasabilirsiniz.

GUNDEM COCUK DERNEGI

COCUK HAKLARI MERKEZI / 8 Mayis 2013

Gundem: Cocuk!, her cocugun hak sahibi, esit, ozgur ve onurlu birer birey olarak, baris icerisinde, iyi ve mutlu bir yasam surmesi icin cocuklarin yararina butuncul bir donusumu israrla savunan bir sivil toplum orgutudur. Calismalarini cocuk haklari alaninda yasanan sorunlarin temelindeki paradigmanin degismesi, savunuculuk, ag calismalari ve katilim programlari altinda, oncelikli calisma arkadaslari olan cocuklarla birlikte surdurur.

Gundem Cocuk Dernegi

Cocuk Haklari Merkezi

Tunali Hilmi Caddesi No:54 Kat:4 Daire:8 06660 Kavaklidere/ Ankara

Tel&Faks: 0312 437 76 41 E-posta: [e-mail]

www.gundemcocuk.org