Fenerbahçe Spor Kulübü
Fenerbahçe Spor Kulübü
|
|
Tam isim
|
Fenerbahçe Spor Kulübü
|
Kuruluş
|
3 Mayıs 1907
|
Renkler
|
Sarı-Lacivert
|
Başkan
|
Aziz Yıldırım
|
Maskot
|
Kanarya
|
İnternet adresi
|
fenerbahce.org
|
Fenerbahçe'nin Faal Şubeleri
|
Atletizm
|
Basketbol (Erkek)
|
Basketbol (Kadın)
|
|
Boks
|
Futbol
|
Futbol A2
|
|
Kürek
|
Yelken
|
Yüzme
|
|
Masa Tenisi
|
Voleybol (Erkek)
|
Voleybol (Kadın)
|
|
Fenerbahçe'nin Geçmişteki Şubeleri
|
Güreş
|
Tenis
|
Bisiklet
|
|
Judo
|
Sutopu
|
Briç
|
|
Atıcılık
|
Hentbol
|
|
|
Fenerbahçe Spor Kulübü, 1907 yılında Nurizade Ziya Bey, Ayetullah Bey ve Necip Bey tarafından[1] İstanbul'un Kadıköy ilçesinde kurulan spor kulübü. Renkleri sarı ve laciverttir.
Profesyonel futbol takımı, iç saha maçlarını 2007 yılında yenilenmesi tamamlanan Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynamaktadır. Kulüpteki diğer branşlar basketbol, voleybol, atletizm, boks, kürek, yelken, yüzme, masa tenisidir.
Profesyonel futbol takımı, Türk futbol tarihinin ilk uluslararası başarısı olan Balkan Kupası'nı (1966-67) kazanmıştır. Kupa Galipleri Kupası'nda (1964) çeyrek final oynamış, 2008 yılında ise UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline kadar yükselmiştir. Ayrıca 2012-2013 sezonunda UEFA Avrupa Ligi nde yarı finale çıkmıştır. U-15 takımı 2011 yılında Avrupa şampiyonu olmuştur.
Basketbol Erkek Takımı, FIBA Europe Kupası'nda 2005 yılında Dörtlü Final oynamış; 2007-08 sezonunda Euroleague'de çeyrek finale ulaşmıştır. Kadın Basketbol Takımı 2004 ve 2005 yıllarında FIBA Bayanlar Euro Cup'ta Dörtlü Final'e ulaşıp, 2005 yılında final oynamış ve Avrupa 2.'si olmuştur. 2006 yılından itibaren her sene Avrupa‘da Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamış; 2011-12 sezonunda ilk kez tatbik edilen Sekizli Final'e kalmayı başarmış ve Avrupa dördüncüsü olmuş, 2012-13 sezonunda derecesini geliştirerek Avrupa ikinciliğine ulaşmıştır.
Voleybol Erkek Takımı, Avrupa Erkekler Top Teams Kupası'nda 2004-05 sezonunda çeyrek final oynamış, 2008-09 Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkan ilk Türk takımı olmuş, 2009 yılında ilk kez Balkan Şampiyonluğuna ulaşmıştır. Kadın Voleybol Takımı 2009'da Kadınlar CEV Kupası'nda Avrupa üçüncüsü olmuş, 2009-2010 ve 2010-11 sezonlarında Şampiyonlar Ligi'nde Dörtlü Final'e kalmış, sırasıyla Avrupa ikinciliği ve üçüncülüğü kazanmıştır. Takım, 2010 yılında Katar'da yapılan Dünya Kulüplerarası Voleybol Şampiyonası'nda, Dünya Şampiyonu olmuş ve tarihi bir başarı elde etmiştir. 2011-12 sezonunda ise Fenerbahçe iki sezondur kılpayı kaçırdığı Avrupa Şampiyonluğu unvanına ulaşmıştır. 2012-13 sezonunda bu defa Avrupa şampiyonu unvanıyla davet edildiği Dünya Kulüplerarası Voleybol Şampiyonası'nda bu defa üçüncü olmuştur. Sarı-lacivertliler aynı sezon CEV Kupası'nda final oynayarak ikinciliğe ulaşmışlardır.
Fenerbahçe Atletizm'de takımlar düzeyinde, 8 kez Avrupa Şampiyonu olmuş, bunun haricinde de çeşitli dereceler almıştır. Erkek Atletizm Takımı A takımlar düzeyinde 1993 ve 2009 yıllarında B Grubu, 1999 yılında C Grubu'nda Avrupa şampiyonu olmuş, 1992, 1995 ve 1996 da ise ikinciliğe ulaşmıştır. Genç Erkek Takımı 2010'da Avrupa şampiyonu, 2011'de ise Avrupa ikincisi olmuştur. Genç erkek kros takımı ise üç yıl üstüste Avrupa şampiyonluğunu (2009, 2010 ve 2011), 2012'de Avrupa üçüncülüğünü, 2013'te ise Avrupa ikinciliğini kazanmıştır. Kadın Atletizm Takımı 1997 yılında C Grubu'nda, 1998 yılındaysa B Grubu'nda Avrupa ikincisi olmuştur. Genç kadın atletizm takımı 2010 ve 2011 yıllarında Avrupa ikincisi olurken 2012 yılında Avrupa Şampiyonluğu'na ulaşmıştır. Genç kadın kros takımı 2009'da Avrupa üçüncülüğüne ulaşmıştır.
Fenerbahçe Yüzme Takımı da Avrupa'da önemli başarılara ulaşmış ve bu branşta 2004 ve 2005 yıllarında iki kez Avrupa şampiyonu olmuştur.
Fenerbahçe Boks branşı sporcuları, çeşitli kategorilerde Avrupa ve Dünya şampiyonu unvanlarını kazanmışlardır. Takım olarak ise 1999 yılında Ukrayna'nın Lvov kentinde düzenlenen Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda ikinciliğe ulaşmıştır.
Masatenisinde Avrupa ETTU Cup'ta erkek takımı 2007-08 sezonunda final oynamış, kadın takımı ise 2012 ve 2013 sezonlarında iki kez Avrupa şampiyonu olmuştur.
2010-11 sezonunda 5 ana branşın 5'inde de (Futbol, Basketbol Erkek, Basketbol Kadın, Voleybol Erkek, Voleybol Kadın) şampiyon olmuştur ve Türkiye'de bu başarıyı gösteren ilk ve tek kulüptür. Ayrıca bunun dışında kalan şubelerinden de şampiyonluklar almış ve tarihinin en şaşalı dönemlerinden birini yaşamıştır.
Konu başlıkları
[gizle]
-
1 Tarihçe
-
1.1 1907-1923
-
1.1.1 Kuruluş amacı
-
1.1.2 I. Dünya Savaşı
-
1.1.3 Kurtuluş Savaşı
-
1.2 1927–1947
-
1.2.1 Kuşdili Yangını
-
1.2.2 Politika ve Futbol
-
1.3 1947–1967
-
1.3.1 Diğer Sporlar
-
1.3.2 Lefter ve Can
-
1.4 1967–1990
-
1.4.1 Ünlü İsimler
-
1.4.2 Alçaklar ve Yüksekler
-
1.5 1990'dan Günümüze
-
1.5.1 90'lar
-
1.5.2 Yeniden Yapılanma
-
1.6 Başkanlar
-
1.7 Unutulmaz Futbolcular
-
1.8 Amblem
-
2 Başarılar
-
2.1 Futbol Başarıları
-
2.1.1 Türkiye'deki Başarıları
-
2.2 Avrupa'daki Başarıları
-
2.3 Basketbol Başarıları
-
2.3.1 Erkek Basketbol
-
2.3.1.1 Türkiyedeki Başarıları
-
2.3.1.2 Avrupa'daki Başarıları
-
2.3.1.3 Özel Kupalar
-
2.3.2 Kadın Basketbol
-
2.3.2.1 Türkiye'deki Başarıları
-
2.3.2.2 Avrupa'daki başarıları
-
2.3.2.3 Özel Kupalar
-
2.4 Voleybol Başarıları
-
2.4.1 Erkek Voleybol
-
2.4.1.1 Türkiye'deki başarıları
-
2.4.1.2 Uluslararası Başarıları
-
2.4.1.3 Özel kupalar
-
2.4.2 Kadın Voleybol
-
2.4.2.1 Türkiye'deki Başarıları
-
2.4.2.2 Uluslararası Başarıları
-
2.4.2.3 Özel Kupalar
-
2.5 Fenerbahçe Spor Kulübü'nün faaliyet gösterdiği spor dalları
-
2.6 Faal Branşlar
-
2.6.1 Futbol
-
2.6.1.1 Fenerbahçe PAF Takımı
-
2.6.2 Basketbol
-
2.6.3 Voleybol
-
2.6.4 Boks
-
2.6.5 Atletizm
-
2.6.6 Kürek
-
2.6.7 Yelken
-
2.6.8 Masa Tenisi
-
2.6.9 Yüzme ve Senkronize Yüzme
-
2.7 Geçmişte kalan branşlar
-
2.7.1 Bisiklet ve Triatlon
-
2.7.2 Kriket
-
2.7.3 Tenis
-
2.7.4 Güreş
-
2.7.5 Çim hokeyi
-
2.7.6 Patinaj ve Patenli Hokey
-
2.7.7 Jimnastik
-
2.7.8 İzcilik
-
2.7.9 Eskrim
-
2.7.10 Fikir ve Sahne
-
2.7.11 Beyzbol
-
2.7.12 Bilardo
-
2.7.13 Motor Sporları
-
2.7.14 Halter
-
2.7.15 Avcılık
-
2.7.16 Kule ve Tramplen Atlama
-
2.7.17 Sutopu
-
2.7.18 Su Kayağı
-
2.7.19 Hentbol
-
2.7.20 Ragbi
-
2.7.21 Okçuluk
-
2.7.22 Judo
-
2.7.23 Briç
-
2.7.24 Atıcılık
-
2.7.25 Dağcılık
-
2.8 Tesisler
-
2.8.1 Stadyum
-
2.8.2 Müze
-
2.8.3 Diğer Tesisler
-
2.9 Taraftar Grupları
-
2.9.1 Genç Fenerbahçeliler
-
2.9.2 Kill For You
-
2.9.3 1907 ÜNİFEB
-
2.9.4 Antu/Fenerlist
-
2.10 Finans
-
2.10.1 Sponsorlar
-
2.10.2 Fenerium
-
2.11 Kaynakça
-
2.12 Dış bağlantılar
|
Tarihçe [ ]
1907-1923 [ ]
Takvim yaprakları 1907 yılını göstermekteyken II. Abdülhamit döneminin son günleri yaşanmaktaydı. Saltanatının son zamanlarını yaşayan II. Abdülhamit'in baskı rejimi her alanda azalmıştı. Bu azalma futbola da yansımıştı. Artık Türk gençleri de açıktan futbol oynuyordu.
Fenerbahçe Müzesi'nden. Fenerbahçe'nin eski takım formalarından biri.
Bu durumdan yararlanan Kadıköylü gençlerden, Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya Bey ile Harekat Ordusu Feriki Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey, Necip Bey’in Moda Başpınar Sokak 3 numaralı evde yaptıkları görüşme neticesinde kuracakları takım hakkında fikir yürütüyorlardı. Görüşmeler sonucunda maddi destek sağlayan dönemin zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey’e kulübün kurucu başkanlığı, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey’e katiplik görevi, Bahriye Subayı Necip Bey’e de kaptanlık ve veznedarlık görevi verildi.[1].Yine görüşmede varılan fikir birliği ile de; kuracakları kulübün adını oturdukları semtten esinlenerek Fenerbahçe yapacaklar, amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden, formalarındaki renkleri ise Fenerbahçesi’ndeki papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden yani sarı ile beyazdan alacaklardı.
Kulübün kadrosu semtteki gençlerden oluşturulmuştu. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet'in ilanı ile tanınan dernek kurma serbestliği İstanbul’da birçok Türk kulübünün kurulmasına vesile oldu[2]. Kulüp sayısındaki artış İstanbul’da yeni bir ligin kurulması ihtiyacını doğurdu. Bu nedenle de o dönemlerde ülkede resmi tatil günü olan Cuma günleri oynanacak bir lig olan, Cuma Ligi adıyla yeni bir lig kuruldu.
Kulüp kuruluşunda sarı-beyaz olan renklerini 1909 sonbaharında sarı-laciverte çevirmiştir. 1909-1910 sezonuyla birlikte de İstanbul Futbol Ligi'ne katılmıştır. Fenerbahçe–Galatasaray kulüpleri arasındaki ezeli rekabet[3], ilk defa 17 Ocak 1909 tarihinde Galatasaray Lisesi öğrencilerinin takımı ile, yeni kurulmuş bir semt takımı maçı şeklinde başlamıştır. Bu tarihten itibaren de o dönemlerdeki İstanbul futbolundaki şampiyonluklar genelde bu iki Türk takımı arasında paylaşılmıştır.
Fenerbahçe arması (1910)
Fenerbahçe Kulübü’nün ilk amblemi olan Fenerbahçe Burnu'ndaki ışık saçan beyaz feneri, renkleri ise sarı ile beyaz olmuştu[1]. Ancak kulüp yöneticileri, bunu tatminkar bulmadıklarından ve içinde bulundukları monarşi rejimini tehdit edici sayılacağı endişesi ile kısa sürede iptal etti. 1910 yılında futbolcu solaçık Hikmet’in çizdiği amblem herkesin beğenisini kazandı ve kabul edildi.
1910 yılında Kuşdili Kulübü'nün kulüp bünyesine katılımıyla Fenerbahçe kürek, avcılık, kriket ve tenis sporlarına sahip olmuştur.
Kadrosunu gençlerle güçlendiren bu Fenerbahçe 1911-1912 liginde hiç yenilmeden şampiyon oldu. Şampiyonluğun en önemli yanı ise, Fenerbahçe’nin bu şampiyonluğu ile İngiliz ve Rum takımlarının şampiyonluklarının tamamen sona erdirmesi ve bu tarihten itibaren de Türk futbolunda şampiyonlukların artık Türk takımlarının olmasıydı. Bu şampiyonluk, kulübün itibarını bir anda yükseltti, imkânlarını arttırdı. Altıyol’da bir kulüp lokali kiralandı, lokalin açılışı ile üye sayısı çoğaldı. Bu arada futbol dışında diğer spor dallarında da faaliyet gösterilmesine başlandığından, aynı yıl Fenerbahçe Futbol Kulübü adı, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne dönüştürüldu.
Kulübün kuruluş günü olarak Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kulübü ziyaret tarihi olan 3 Mayıs kabul edilir.
Kuruluş amacı [ ]
Kulübün amacı kuruluş tüzüğünün 2. ve 3. maddelerin şu şekilde belirtilmiştir: "Kulübün takip ettiği amaç: Memlekette bedenî ve fikrî terbiyenin yayılmasını sağlamak. Vatan gençlerini vatanın korunmasına, zorluklara ve askerî seferberliklere hazırlamaktır." [4]
"Kulüp, özellikle askerî beden eğitimlerinin yapılması, millî oyunların yaygınlaştırılması ve disiplinli bir hâlde geliştirilmesiyle uğraşacak. Kaybolan tecrübelerin kazanılmasına uygun amatör şubeler kurulması ve açılmasına çalışacaktır."[4]
I. Dünya Savaşı [ ]
I._Dünya Savaşı başlangıcıyla genç nüfus silah altına alındı. İngiliz takımları İstanbul'da yaptığı maçları bıraktı. 1914-1915 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray'ın arasında çıkan anlaşmazlıktan dolayı lig, iki ayrı küme halinde oynanmıştır. İstanbul Ligi şampiyonluğunu kazanan Fenerbahçe ile İstanbul Futbol Birliği Ligi'nde birinci olan Galatasaray takımları, gerçek İstanbul şampiyonunun belirlenmesi amacıyla 11 Şubat 1916 günü İttihatspor sahasında (bugünkü Şükrü Saracoğlu Stadı) karşılaştılar. Muzaffer’in golüne karşılık Said Selahaddin’in 2, Galip Kulaksızoğlu’nun da 1 golüyle ezeli rakibini 3-1 yenmeyi başaran Fenerbahçe, hem 1914-15 sezonu şampiyonluğunu hem de İngiltere’den özel olarak getirtilen ve 10 yılın sonunda en çok şampiyon olacak takıma verilecek olan tarihi şildi kazandı[5].
I. Dünya Savaşı sonrası kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal Paşa'nın stadyumdaki resmi
Fenerbahçe, Çanakkale Savaşları boyunca birçok oyuncusunu kaybetmiştir. Kulüp 3 Mayıs 1918 tarihinde çok önemli bir misafiri ağırladı: Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk kulübün Kuşdili'ndeki lokaline ziyarette bulundu. Bu tarih daha sonraları kulübün kuruluş günü olarak görülmüş ve kuruluş tarihi 3 Mayıs 1907 olarak kabul edilmiştir.Atatürk kulüp şeref defterine şunları not düşmüştür:
“
|
Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-ı takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifasi ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim.
|
”
|
|
[6]
Kurtuluş Savaşı [ ]
İstanbul, 16 Mart 1920 günü işgal kuvvetlerince resmen işgal edilir. Kurtuluş Savaşı döneminde işgal kuvvetlerine mensup özellikle İngiliz ve Fransız askeri takımlarıyla yapılan futbol maçları, İstanbul halkının büyük ilgisini çekiyordu. Türk kulüpleri bu takımlarla 5 yılda 50’sini Fenerbahçe’nin oynadığı toplam 80 maç yapmıştır. İşgal kuvvetleri takımlarına karşı kazanılan galibiyetler ise Türk takımlarını halkın gönülllerinde yüceltiyordu. Türk takımlarının özellikle de Fenerbahçe’nin, başta General Harrington Kupası (29 Haziran 1923) olmak üzere işgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri tüm galibiyetler, milletin ve yaralı gönüllerine teselli veriyordu.[2]
Fenerbahçe futbol sahalarında işgal kuvvetlerine karşı ardı ardına aldığı galibiyetlerle millî mücadelenin adeta İstanbul şubesi halini alıyordu. Bu dönemde Türk futbolu denince ilk akla gelen Fenerbahçe oluyordu. Kurtuluş Savaşı cephelerinden gelen her yeni zafer halkın moralini yükseltirken, Fenerbahçe'nin de aldığı galibiyetler bu morali daha da arttırıyordu. 1910’lu yıllarda en fazla iki bin kişinin izlediği Fenerbahçe, 1919-1920 yıllarında 6-7 bin kişinin doldurduğu tribünlere oynuyordu.[2]
Dostları ilə paylaş: |