Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nın kitabında yayınlandığım



Yüklə 4,23 Mb.
səhifə1/48
tarix03.01.2019
ölçüsü4,23 Mb.
#89683
növüYazı
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   48

ERNK mühürlü yazıların ve sahteliği mahkeme kararından anlaşıldığını, Doğu PERİNÇEK'in bir devlet operasyonu başlıklı kitabında da yayınlandığını,

Korkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu,

Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nın kitabında yayınlandığım,

Ergenekon'dan Haberler başlıklı haberleri internetten aldığını,

Aramalarda evinde çıkan Mit Müsteşarlığına ilişkin Başbakanlığa yazılmış ÇOK GİZLİ ibareli Türkiye'de bazı şahısların öldürüleceğine ilişkin bazı grupların eleman tuttuğu şeklindeki Teoman KOMAN imzalı belge ile ilgili;

Bu belgenin kendisinden çıkmadığını, arama tutanağında da olmadığını,

Daha sonra tutanağın 98. maddesinden l'den 11 l'e kadar numaralandırılmış 92 ve 93 nolu belge olarak bulunduğu hususu ile ilgili olarak;

Bunun Uğur MUMCU'nun dosyasından gelmiş olabileceğini, avukat Ceyhan MUMCU'dan Uğur MUMCU'nun öldürülme dosyasından almış olduğunu, oradan çıkmış olabileceğini, ancak bu konunun basma yansıdığını, bu konuyu hatırlamadığını,

ERGENEKON yapılanması ile alakalı basından çıktığı kadar haberi olduğunu, ERGENEKON örgüt üyesi olmadığını, İşçi Partisinin en üst organı olan Merkez Karar Kurulu Üyesi olduğunu, siyasal faaliyette bulunmak için en ileri aracın siyasi parti olduğunu, bir yasadışı örgütlenme içinde bulunmak siyasi parti yöneticiliği ve faaliyeti ile bağdaşmayacağını,

Tuncay GÜNEY'in beyanları ile ilgili;

Beyanlarında geçen Halit GÜNGEN'in 2000'E DOĞRU dergisinin Diyarbakır muhabiri olduğunu, bu konuyla alakalı hatırladığı kadarıyla 16 Şubat 1992 tarihli 2000'E DOĞRU dergisinin o sayısında kapağında Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezinde Eğitildi başlığı atılmış olduğunu, dergide buna ilişkin fotoğrafta bulunduğunu, bundan iki gün sonra derginin Diyarbakır şubesinde Halit GÜNGEN"in öldürüldüğünü ve o tarihten beri bu olayın faili meçhul olduğunu, herhangi bir dava açılmadığını, Bu olayla alakalı Tuncay GÜNEY'e "bu çocuğu Türk Gladiosu öldürdü, bunu biz biliyoruz, ama tekrar ittifak yaptık Kemalist Sosyal İttifakı derler" şeklinde Tuncay GÜNEY'e bir beyanının olmadığını, Tuncay GÜNEY'in iddia ettiği gibi biz bazı şahıslarla alakalı fotoğrafları montaj yapıp satmadıklarını, İddia edildiği gibi Tuncay GÜNEY'den makaralı film almadığını, Tuncay GÜNEY'in belirttiği gibi DHKP/C'nin üst düzey kadrolarının polislerden oluştuğunu söylemediğini, Tuncay GÜNEY"in dediği gibi Sabancı cinayetinden sonra Sabancı Center a gittiklerini, bir şahsın açıklama yapacağını söylemiş olduğunu, gittiklerinde de böyle bir şahsın açıklama yapmadığım, Tuncay GÜNEY'i de kovduğunu,



Doğan ERBAŞ ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN"ın yakalanmasından önce teslim olacağına ilişkin bir görüşme yapmadığını, Doğan ERBAŞ "m Abdullah ÖCALAN"m avukatı olduğunu, daha sonra kendisi ile görüştüğünü, ancak böyle bir konuyla ilgili bir görüşmelerinin olmadığını,

TUNCAY GÜNEY'in beyan ettiği gibi Çevik BİR'in PKK'ya silah sattı şeklinde değil, ÇİLLER'in özel örgütünün PKK'ya silah sattığı şeklinde bazı haberlerinin olduğunu,

TUNCAY GÜNEY ile 2-2,5 yıllık bir dö^aTrr^tlannın olduğunu, ancak iddialarının hayal mahsulü olduğunu, onun iddia ettf|i Jibi Vİ^K^CÜK'ün selamı ile bazı

n ^ (- «vf^ll

haberler yayınlamadıklarını ancak Tansu ÇİLLER in özel örgütü ile alakalı olarak Susurluk döneminde bazı yayınlarının olduğunu ancak bunları Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile yapmadıklarını,

Elizabeth SHALTON"m o dönem Amerikan konsolosu olduğunu, Amerikanın Adana konsolosu olduğunu, Tansu ÇİLER'i siyasete girmesine aracı olan şahıs olduğunu, Eşref BİTLİS'in öldürülmesi ile alakalı bu kadının parmağı olduğuna ilişkin bazı haberler yayınladıklarını, Tuncay GÜNEY'in bu beyanlarının doğru oluğunu, Tuncay GÜNEY'in bu konuda beyanları olayın tekrarından başka bir şey olmadığını ancak bu yayınladıkları şeyleri öğrendiği için yayınlamış olduğunu,

ULUSAL KANAL ile ilgili olarak;

Böyle bir soru soramayacağımızı, bu konuda ayrı bir soruşturma açmamızı gerektiğini, Ulusal Kanal televizyonunun 29 Ekim 2000 tarihinde kurulduğunu, bundan daha önce Cumhuriyet gazetesi ile birlikte ulusal bir televizyon kurulmasının gündeme geldiğini ancak o dönemde mali imkânlar yetersiz olduğu için İlhan SELÇUK"un siz yapın biz destekleyelim dediğini, İlhan SELÇUK"un da çeşitli toplantılara katıldığını, birlikte ulusal bir televizyon kurulması amacıyla bu toplantılara katıldığını, İlhan SELÇUK ile Doğu PERİNÇEK"in zaman zaman bu tür konularla alakalı görüşmeler yaptıklarını, Yeditepe İletişim AŞ diye bir yayın şirketlerinin olduğunu, bu şirket altında 1995-2000 yılma kadar Yeditepe Kanalı adı altında İstanbul da bölgesel yayın yaptıklarını, 2000 yılından sonra Türkiye çapında yayın yapma karan aldıkların ve bu karardan sonra kanallarının adının ULUSAL KANAL olduğunu, 2000 yılından itibaren İbrahim BENLİ, Murat KARA YALÇIN, Hüseyin Macit YUSUF gibi bazı şahıslan da şirket bünyesine alarak kanalın Türkiye çapma yayılması için teknik vericiler ve malzemeler alındığını ve ulusal yayına başlanıldığını, o dönem itibariyle küçük küçük bölgesel çaplı kişiler şirketin belli bir hissesine ortak olmak suretiyle bir gelir elde edildiğini, bu gelirlerin toplanmasıyla şirket ulusal yayma başladığını, Tuncay GÜNEY"in iddia ettiği şekilde Devlet BAHÇELİ"den para alınma imkanı olmadığını ancak o dönem itibariyle Mehmet PERİNÇEK'in Rus arşivlerinde Ermeni belgelerinin alınması ile alakalı bir Başbakanlık tanıtma fonundan bu belgelerin tercümesinin yapılması için bir ödeme talep edildiğini ama bu projenin kabul edilmediğini, kanal dediği şekilde kurulmuş olduğunu, Aynca televizyon araştırma ve geliştirme projesi olarak bahsedilen belgenin Ulusal kanalın kurulması gerçeği ile hiçbir alakası olmadığını, Gürbüz ÇAPAN'la da hisse devri konusunda hiçbir görüşme yapmadıklannı,

Ancak Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyet kanalı diye bir kanal kurduğunu daha sonra yayın hayatına başlamadığını, onlann aldığı malzemelerin bir kısmını zaman zaman kendilerine aldıklannı, bu konuyla alakalı da hem Gürbüz ÇAPAN hem de İlhan SELÇUK ile görüşmelerinin olduğunu, Tuncay GÜNEY'in Ulusal kanalın kurulmasına ilişkin yaptığı suçlamalann gerçekle hiçbir alakasının olmadığını ancak bir takım görüşmeler zaman değiştirerek ilişkiler değiştirilerek bir suç haline getirilmek istendiğini,

c)-Aramalarda elde edilen deliller;

Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada;

DİJİTAL MALZEMELER

(1) adet SEAGATE marka SN:5JVFDMZ9 seri nolu 80 GB. harddisk,

(1) adet SEAGATE marka SN:5CT0S0AR seri nolu 13 GB. harddisk,

(1) adet QUANTUM marka SN:168302767583-A seri nolu harddisk olduğu değerlendirilen cihaz,

(26) adet Disket,

(263) adet CD,

(2) adet VHS kaseti,

(1) adet PANASONIC marka 60 S model DVC,

(1) adet üzerinde Kemal BİTLİS yazılı RAKS marka 90'lık teyp kaseti,

(1) adet lacivert renkli markasız, üzerinde Made in KORE A flash disk,

Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada yapılan incelemede;
DOKÜMANLAR

Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen;;

İSTİHBARAT NİTELİKLİ DOKÜMANLAR;

l'den 6'ya kadar numaralandırılmış üzerinde Hilton yazılı not kâğıdı incelendiğinde;

1-2-3-4-5. sayfalarında gazete haberleri ile alakalı el yazması notlar olduğu, 6. sayfasında "-M.Barlas'm kardeşi ABD'li kadına evli. Yeniköy (Veya Yeşilköy olabilir) Fahiş fiyata İngilizce dersi veriyor" şeklinde yazı bulunan not kâğıdı olduğu görülmüştür.



l'den 25' kadar numaralandırılan Ahmet Köse ibaresi ile başlayıp istifa ettirilecek ibaresi ile biten değişik ebatlarda el yazması doküman incelendiğinde;

21. Sayfasında:

Ö. A.

—Hanefi Avcı ile diyalogu var



—Zaman'm Ankara Temsilcisi ile ilişkisi var

—Poliste yenileşmeci kanadı savunan

—İng.'de devlet 8 yıl okutmuş

—Aydın ve batıcı

—İzmir Em Md. Hasan Yücesan istemiyordu —Polis okullarında konferanslar veriyor —Demirel'in vücut dilini yazdı Mersin Polis dergisinde yazdı, şeklinde yazı

24. Sayfasında:

E. D. 20-35 yaşlarında. Fethullah Gülen'in öğrencisi ve yakın adamı. İstanbul üniversitesi mezunu. Zamanda çalışıyordu. 1990'larda, tarikatın Bakırköy sorumlusu. Tarikatta çok seviliyor. Şu an ABD'de. En az üç aydır. Tel: 00 16172862785, şeklinde yazı bulunan doküman,

l'den 22'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür ile konuşma ile başlayıp Selemi Selam ile biten doküman incelendiğinde; " ■











1-3 sayfalar arası; Üstünde el yazması "Doğu'ya özel" yazan, 29 Kasım 1990 Ankara tarihli M.Eymür'le konuşma başlıklı içeriğinde " Özel Harp Dairesi, Hiram Abas'm öldürülmesi, Mit" gibi konular içeren altı isimsiz imzalı istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

4-8 sayfalar arası; 30.10.1990 tarihli Erekoğlu ile konuşma başlıklı içeriğinde "Mit, Darbe Mehmet Eymür Hiram ABAS, Askeri Liseler" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı olduğu görülmüş ve 6. sayfasında "Albay'm anlattığı bir başka olay; (Biz 2000'e Doğrunun çok eski sayılarından birinde bu olayın bir yönünün yazdık, Adnan bilir) ibaresi bulunan yazı,

8-10 sayfalar arası; Üstünde el yazması "Adnan 7.10.90" yazan M. Kaynak ile görüşme başlıklı içeriğinde " MİT, darbe" gibi konular içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

19-21 sayfalar arası: 26.11.90 tarihli elyazması S. Yalçın imzalı, 20. sayfasının altında el yazması " Bu adam MİT'çi. Bize niçin gelmiş olabilir? Kim göndermiş olabilir? Gelip bunları söylemiş ve gitmiş. Geliş amacı bu bilgileri vermek. Adnan" ile biten içeriğinde " Özal, askeri komutanlar" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı ve 21. sayfası imzasız Türk Halkına başlıklı mektup,

22.sayfası: 4.12.90 tarihli "Adnan'a" baylıklı "Selami, Selam" imzalı içeriğinde " MÇP, Ferruh Sezgin" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

l'den 8'e kadar numaralandırılan Çevik bir Erol Özkasnak ibaresi ile başlayıp bir hükümet kurulmalı ile biten doküman incelendiğinde;

Çevik Bir-Erol Özkasnak ekibinin Amerikancı darbe girişimini açıklıyoruz başlığı altında 21 Aralık 1998'de Çevik Bir liderliğinde Mason Atatürkçüleriyle birlikte yönetime el koymayı planladıklarım, darbenin sağ-sol olmak üzere iki kanadının olduğunu, Sağ kanadın başbakanının Yalım Erez Sol Kanadın başbakanının Mümtaz Soysal olduğunu, Cumhurbaşkanlığı için Yekta Güngör Özden'de birleştiklerini ancak bunu Org. Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun önlediğini, 28 Şubatta da darbe yapmak istediklerini bunu Org. KARADAYI'nm önlediğini,

Örgüt Şeması:

Asker: Org. Çevik Bir, Korg. Çetin Saner, Koramiral Atilla Kıyat, Tümg. Erol

Özkasnak

Mit: Miktad Alpay, Mehmet Eymür Polis: Cevdet Saral, Osman Ak

Sivil: Yekta Güngör Özden, İlhan Selçuk, Çetin Yetkin, Uluç Gürkan (el yazısı) Emekli Subay: Kemal Yavuz, Orhan Kabibay, İlhan Baş şeklinde liste bulunan

doküman


l'den 23'e kadar numaralandırılan "Sabatayıst isimlerin menşei" ibaresi ile başlayıp, Ayhan IŞIK ibaresi ile biten içeriğinde fotoğraflar bulunan doküman incelendiğinde;

Sabatayıst isimlerin menşei başlığı altında Sabatayıstlarm kullandığı belirtilen isim ve soy isimler ve Sabataylıst başlığı altında Türkiye' de Sabatay Sevi'nin tarikatına bağlı yüz binlerce insanın yaşadığı belirtilerek siyasiler, gazeteciler, sanayici-işadamı,sinema-tiyatro, eğlence, yazarlar, televizyon, bürokrasi, serbest meslek, karikatüristler, üniversite, askerler başlıkları altında Türkiye' deki tanınmış Sabatayıst olduğu belirtilen şahısların isimleri verildiği ve devamında bu isimlerden bazılarının fotoğraflarının bulunduğu doküman,





l'den 12'ye kadar numaralandırılan "bilsan ile ilişkiler nasıl başladı?" ile başlayan, hayır yoktur ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Mehmet KOÇ yazan ve içeriğinde "Bilsanla İlişkiler nasıl başladı" başlığı altında yazıda Bilsan genel Yönetim Kurulu Başkam Faruk Balcı'nın yanında işe başladığını belirten bir şahsın 1981-1982 yıllarında Bilsan isimli işyerinde çalışırken gördüğü yolsuzluk ve rüşvet olaylarım anlattığı röportaj şeklinde yazılmış el yazması doküman olduğu içeriğinde;


-Sana çek verdiler. Sen de bazı adamlara çek mi veriyorsun? -Evet ben rakamları yazıyorum. Kişilere vermeyi kabul etmediğimden çeklerin dağıtımım Semih isimli biri yapıyordu. -Verdiğin oldu mu hiç?

-Hayır ne kadar verileceği bildiriliyordu bana. Teması Semih sağlıyordu. Çek verildiğini hatırladıklarım arasında o dönemin Orman Bakanlığı IBM Müdür Özgen Bey, EGO, SKK, PTT ve Milli Eğitim Bakanlığı IBM Müdürleri de vardı.

-Tarih ne zaman?

-81' in son aylarından 82' inin Mayıs aylarına kadar —ne gibi karanlık işler?

—hissettiklerim bunlar Çünkü tek basma Contmus Form fabrikası kurmak için teşvik almak çok zor bir şey değildi. Bu Baykal'sız da çözebilirlerdi. Dahası şirket yöneticileri Baykal'm evinde karargah kurmuşlardı.

—nereden biliyordun?

—çünkü bütün yemek faturaları elime ulaşıyordu. Resmi muhasebeye işlemek için. Yemekleri götüren Semih'e sorduğumda kimlerin yemekte bulunduğunu öğreniyordum. —Kimlerdi?

—F.B., Genel Müdür Ruhi, V. Ç.ve D. B.

—Yani bunlar teşvik alınmasına aracılık yapmasını sağlamak içindi —Evet, hatta İstanbul Muhasebe Müdürü geldiğinde BAYKAL' m evinde birlikte çalıştırlar. Bu arada iyice meraklanmaya başladım ve araştırmaya koyuldum. Tam bu sırada BAYKAL' a paralar gitmeye başladı. Semih götürüyordu. Muhasebe işlemleri bende olduğundan paralar elimden geçiyor ve kime gittiği biliyordum. —Kaç para götürmüştü Semih?

—İlk götürdüğü 3 milyon ikincisi ise 2 milyondu. Bunların dışında İstanbul Muhasebe Müdürünün Ankara' ya gelip verdiği ve BAYKAL' m da İstanbul' dan aldığı paralar olduğunu biliyorum. Bunların kesin miktarlarını hatırlayamıyorum şimdi.

—Proje için mi veriyorlar parayı?

-Ortada gözüken neden buydu. Bu işler dönerken Ankara Şb. Müdürü Mehmet Bey iki kez istifa etmeye kalkıştı. Nedenini sorduğumda "Faruk' un b..tan işleri" diye yanıtladı.

Bu arada İstanbul' dan para geldi. D.B.' . götürülmek üzere. Olaya bizzat tanık olmak istediğimden Semih' in Ankara' da olmamasından da yararlanıp bu kez ben götürdüm parayı. Talimat gereğince BAYKAL' ın karısına götürdüm ve bürosunda teslim ettim.

—Neredeydi bu büro?




—Sokağın ismini tam olarak hatırlayamıyorum. Cumhuriyet Gazetesi' nin bulunduğu sokaktan sonrakiydi. Konur mu Selanik mi bilemiyorum. Adı uzunca olan bir devlet dairesiydi.

—Senin tarafından verilen başka para var mı? —Tabi elbette. Hem bu kez evine götürdüm. —Nerede evi?

—Oran Setesi' nde. Tam olarak hatırlayamıyorum. Galiba ikinci kattaydı. Kapıyı açıp beni karşısında görünce telaşa kapıldı... ve BAYKAL' la konuşmaya başladık. Türkülerim nedeniyle iltifatta bulundu.

—Bu olaydan 10 gün sonra gözaltına alandım. Bir lokantada yemek yerken polis gelip ismen beni aldı. 23 gün kaldım içerde.

—Tutuklandığımda Sağmalcılar Müdürü beni apartman isimli bir gardiyana teslim edip "bu adamın bütün isteklerini yerine getirin, rahat ettirin, bir şikayet duymak istemiyorum" dedi.

—ama sen bir halk şairi ve sanatçı olduğun içindir.

.. ."şeklinde ibareler geçen doküman,

Adı Ekrem YENER ile başlayıp, izlerini bıraktı ile biten 1 sayfalık doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Adnan Akfırat'm Dikkatine, Altında el yazması 0 212 663 10 00 -2007 Florya Belediyesi yazan, Adı Ekrem Yener başlığı altında; Ekrem YENER hakkında istihbarat nitelikli doküman,



l'den 21'e kadar numaralandırılan Irak Baas partisi ile başlayıp geliştirme grubu danışmanı ile biten doküman incelendiğinde;

1-5 sayfalar arası:

IRAK BAAS PARTİSİ KÜRT BÖLGESİ

Selahaddin Kenti KDP'nin karargahının bulunduğu yazlık bir kent. Büyük bir ompleks kurmuşlar. Bütün yönetim organları oraya yerleşmiş. Misafirhaneleri var. Beş yıldızlı bir otel ayannda. Cuma gününü beklerken Mesut Barzaniyle görüşebileceğimi, ama işin varsa ve gitmek istiyorsan Polit Büro sekreteri Cevher Namık'la görüşmeyi kabul ettim.

3.Resmi görüşmeler: Görüşmelere saat 21.30 civarında başladık ve tamamen 1 saat sürdü. Cevher Namık, beni Türkçe hoş geldin diyerek karşıladı. Çocukluğunun Kerkük'te geçtiğini ve Türk'lerle beraber büyüdüğünü söyledi. Önce KDP'yi Avrasya Konferansına davet eden mektubu verdim. Konferans hakkında bilgiler istedi. Görüşmeleri tutanağa geçiren bir katipte görüşmede yanımızda bulunuyordu. Konferans ile ilgili bilgileri aldıktan sonra Parti olarak değerlendireceklerini söylediler. Ayrı bir devlet: Ayrı bir devlet ilanının Türkiye'nin müdahalesine neden olacağını söyledim. Sorunun en doğru çözümü Irak'ın işbirliği içinde yabancıları dışlayarak

bulunabileceğini söyleyerek dikkat çektim. Bana verdiği cevapta aynen şunlan söyledi: KDP parti olarak hiçbir zaman bağımsızlık, ilan etmeyi veya ayrı bir devlet kurmayı programına almamıştır. Gönlümüzde olsa bile, bölgedeki güç dengelerinin buna izin vermediğini biliyoruz. Biz Türkiye'nin dostluğuna büyük değer veriyoruz. Gerek şimdi gerekse Saddam tarafından sıkıştırılıp Türkiye'ye sığınmak ^osmda..kaldığımızda bize kucak açtı. Şimdiki yardımları bile çok büyük. Dünyaya açılan teCkapımı* Tfiı-kiye'dir.





/>



PKK Sorunu: PKK'nin köylerine saldırdığım, köylüleri öldürüp yaraladıklarım bu nedenle kendilerini korumak zorunda kaldıklarını söyledi. Etnus kampını yapıp oturmalarını önerdik. Onlar ise tersini yaptılar. Hem bizim dağ köylerimizi yaktılar, hem de Türkiye'ye saldırarak, Türkiye'nin topraklarımıza girmesine neden oldular. Bunun üzerine topraklarımızı terk etmelerini istedik. Çatışmanın nedeni budur. Bize Türk Devleti ile işbirliği yapıyor diyorlardı. İşte, Apo kendisi işbirliği yapıyor. Şu anda Talabani'nin bölgesinde İran sınırına yakın yerdeler. Türkiye ile birlikte onlara operasyon yapacağımız doğru değildir.

Türkiye'deki Kürt Sorunu: Türkiye Kürtleri ile ilgili olarak Partimizin fikirlerini ve programını sordular. "Acil kardeşlik Çözümü programımızı özetledim. Irak ile Türkiye arasındaki farklılıkları belirttim ve Türkiye'nin ortak bir devlete dönüştüğünü açıkladım. KDPTiler Türkiye'ye gıptayla baktıklarını, bu nedenle PKK'nin dağa çıkmasını anlayamadıklarım, Irak'ta ise hiçbir yasal çalışma imkânı olmadığı için zorunlu olarak silaha sarıldıklarını söylediler.

IRAK GEZİSİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

1. 1920 de çizilen Misakı Milli doğal ve gerçekçi bir sınırdır. Bugün kuzey Irak ya da Kürdistanı olarak anılan bölge aslında Türkiye'nin her bakımdan (iktisadi, nüfus, coğrafya, kültür) doğal uzantısıdır... Şeklinde ibareler bulunan doküman,

6-8 arası sayfalar:

"Kuzey Irak Gezisi İle İlgili Rapor" başlığı altında, içeriğinde Kuzey ırak'a yepılan bir gezi ile alakalı izlenim ve değerlendirmelerin anlatıldığı,


Bu gezide dikkatim çeken ve rahatsızlık duyduğum konuların başında Tuncay'ın gevezeliği, hafifliği ve kendini ele veren tutum ve konuşmalarıydı.
Özel sohbetlerimizde, İşçi Partisi ve Doğu Perinçek karşıtı bir hava hakimdi
Yine bu sohbetlerimizin birinde, bütün sol ve sağ örgütlerini devletin kurdurduğunu, bu örgütlerin yönetiminin, özel kuvvetlerin ve MİT'in elinde olduğu şeklinde konuşması canımı sıktı.
Mesut Barzani ile görüşmemizde, KDP dış ilişkiler bölüm başkam Ömer Bottani heyeti tanıtırken, beni hem heyet başkanı hemd e İşçi Partisi Kardeşlik Bürosu başkanı olarak tanıttı.
Dönüşte sınırda Özel K.K'lığı bizi özellikle ben ve Tuncay'ı tabura götürerek sohbet adı altında çok kibar ve nezaket içinde ağzımızı aradılar ve orada neler konuşulduğunu, kimlerle görüşüldüğünü öğrenmek istediler. Biz de gidiş nedenimizi ve görüşmelerimizi kısaca anlattık. Ankara'dan aranmalardan sonra bizi bıraktılar. Cizre'da Alay komutanına uğrayacaktı. Ben de gelip tanışmak istiyorum bekle ileride lazım olur demem üzerine telefonla konuşup, zamanımız daraldı, daha sonra görüşürüz diyerek görüşme iptal edildi.
Son küçük bir not; Tuncay kılık kıyafet olarak kendini uzaktan ajan gösteren bir görüntü çiziyor. Saç tıraşı, gözlüğü, elbiseleri, duruşu ve konuşması, uzaktan onu ele veriyor. Üzerinden zaman geçtiği için notlarım bu kadar. Selamlar ve sevgiler

Bayram Yurtçiçek 9-21 sayfalar arası:

"Kuzey Irak Seyahat Raporu" başlığı altında,

NC Mühendislik ve danışmanlık Şirketi olarak ismi verilen şirketin Kuzey Irak"a yapmış olduğu ticari anlamlı ziyaret ile alakalı bilgiler içerdiği, Kuzey Irakta gerçekleştirilebilecek ticari yatırımlar (Cezaevi Projesi, koyun bağırsağı alımı, hurda bakır vs.) hakkında bilgiler içerdiği,

"Kürdistan Demokrat Partisi Başkanlığına Sayın Mesut Barzani" ibaresi altında Türkiye-Kuzey Irak Ticari İlişkiler Geliştirme Grubu Başkan Celal Kasarcı tarafından her iki ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla ticari faaliyetler için Kuzey ırak yönetiminden yasal izin ve destek isteyen mektup-dilekçe bulunduğu,

"....NC Mühendislik ve Danışmanlık Limitet Şirketi üyeleri seyahate pazartesi günü İstanbul Diyarbakır uçuşu ile başladılar....Çarşamba günü grubun diğer üyeleri olan Ümit Bavbek, Tuncay Güney, ilhan Gence ve Levent Köymen uçukla İstanbul Mardin yaparak geldiler....onları Cemil Üstün ve Celala Kasarcı karşıladı...." Şeklinde ibareler bulunan doküman



l'den 36'ya kadar numaralandırılan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine varıldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Fikret Akfırat'ın dikkatine yazan,

1-5 sayfalar arası: Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş bilgileri (aldığı eğitim, Bilimsel araştırma deneyimi, çalıştığı spesifik konular, Bilgisayar Deneyimi, aldığı burslar, üyelikleri, çevirileri vb. bilgiler içerir)

12-14 sayfalar arası: "Ordu Haberine Notlar" başlığı altında, en sonunda 10 May 93 ibaresi bulunan,

Generallerin bekleme süresinin Yeniden 4 yıla çıkmasından yararlanan generallerin özellikleri şeklende başlık atılarak Hv. Tümgeneral Remzi UTKUN, Tümg. Erdoğan Ergenekon, Tümgeneral Erdinç Türe hakkında değerlendirmelerin yapıldığı, "...orgeneral olmasına kesin gözüyle bakılan üç Korgeneral var; 1-Hüseyin KIVRIKOGLU: Geçen yıldan temditli. 5. Kor. K. Çorlu 2: Teoman Koman 3.Hüseyin Karacaarslan (KKK Kurmay Başkanlığı yapıyor. Şimdi İlter yerinde) Bu üç isim için kesin yükselirler deniliyor. Dördüncüsü belli değil. 10 May 93 12:58 yazan doküman

15-20 sayfalar Arası: Adnan Akfırat'ın Dikkatine başlığı altında Hikmet... tarafından gönderildiği değerlendirilen ve " Generallerin bekleme sürelerinin 4 yıla çıkması ile bu yılın Ağustos'un da yüksek askeri Şura önüne gelmekten kurtula generallerini listesinin gönderiyorum....Bunu yazarken Avukat emin Değer ile konuşum. Bu fikir doğru. Albaylarda 27 Mayıs kuşağının son kalıntıları. Kıdemli albaylardan kalanlarda bu 30 Ağustosta gidecekler. Yerlerini, 1965 sonrası Namık Kemal Ersun'un talebeleri gelecek. 1 Mayıs'm Çiğli suikastının mimarının talebeleri. ...Hikmet" şeklinde ibarelere bulanan, "01.Org Muhittin FİSUNOĞLU 1948-3 1987 Kara Kuvvetleri Komutam" şeklinde 156 üst düzey askeri komutana ait bilgiler,

21-31 sayfalar arası: Şemsi Denizer isimli şahsın öldürülmesi ile alakalı otopsi raporları ve davaya ait değerlendirmelerin yapıldığı el yazması notlar,

32-34 sayfalara arası: El yazması üstünde "acele Ferid İlsever'e generallerin Bekleme süresinin 4 yıla çıkmasıyla Şura Önüne gelmeyeceklere Kara Kuvvetlerinde" yazan ve Orgeneraller-Korgeneraller- Tümgeneraller-Deniz Kuvvetleri-Hava Kuvvetleri-Jandarma Kuvvetleri-Kara Kuvvetleri başlıkları altında üst düzey askeri





l'den 15'e kadar numaralandırılan 16 Ekim 1990 ile başlayıp, tekrar

arayacağım ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması "HASAN YALÇIN"A" yazan, 16 Ekim 1980 Saat: 15.00 başlığı altında,

"16 Ekim 1980 Saat 15.00 civan

HASAN YALÇIN'A

Ümit Sezgin'i tamyormusun, Tempo'da Hacı Bayramdaki yuvalanmayı yazdı.Onlan boş verin siz,onlarla ilişki kuranlar üçüncü elden kişiler.Asıl adamlar arkada. Şenol Özaltm var, Orhan Şahin var. İstanbul'da Çek senetçiler vardı, KİP vardı, şimdi dağıldı.

Şenol Özaltm'm bir bacağı sakat. Bu adam. 1. Kabe katliamı sırasında (olayın orijinal adı var, onu da söyledi.) ordaydı. Defalarca İran 'a girdi çıktı.

Ankara'da İran Kültür Ateşesi İsa Rezazade vardı. Onunla ilişkileri vardı. Ankara'da Hacı Bayram'da iki Irak'lı vatandaşla görüşmeye başladılar. Para alıyorlardı.

—8. Durağı biliyor musunuz, orada.. .(telefon kesildi)

(bir süre sonra tekrar aradı)

-Çorum'da Aşura dergisi var. Ona da finansman sağladı. Çek senet işi yaptılar, naylon fatura, bir ara demir tüccarlığı. Sonra hatırdılar. Ama şimdi maddi durumları çok iyi büyük iş yapıyorlar. Kim sağladı bunları biliyor musunuz? (Biz biliyoruz anlamında).

Hiram Abas olayını 055"e ihbar ettik. Üçok olayını da bildirmiştik. Üç kişiydiler. Biri apartmanın içinde girişte bekliyordu. Biri arkadan takip etti. Girerken seslendi, geriye dönünce işi bitirdi. Biri de dışarıda bekliyordu.

Üçok'a hazırladığı bir rapor için ilahiyatla bağlan olan birileri daha önce elden kitap vermişti Üçok, bu gelen kitaplan da onlar göndermiştir diye güvendi açtı. Bu adamlar (yani bombalı paketi gönderenler) bunu biliyorlardı. İlişkileri olabilir.



Hiram Abas olaymı bildirmiştik. Şimdi Ferhan Şensoy var, o gidecek. Çok yakında. Ankara'da bir MİT emeklisi var. Geveze. Oda bu günlerde kesin gidici.

—Mahir Kaynak mı?(gülerek )Evet.

—Niye, Onun ne zaran varmış?-Çok konuşuyor.

—Turan Dursun'u da bunlar mı vurdu?

—Haa, Koşuyolu cinayeti mi? Evet, tabi.

—Peki bu cinayetlerin arkasında devlet var diyenler haklı.

—Ne devleti, devletin gözünü seveyim ben. Belki birkaç kişi devlet içine sızmış olabilir ama devletin ilgisi yok.

—Hiram Abas olayını 055'e telefon açıp polise bildirdik.

—Şimdi Ferhan Şensoy ve Uğur Mumcu da sırada. Mumcu poligonda atış talimi yapıyormuş ama buda kurtarmaz. Kısa süre önce götüreceklerdi, Almanya'ya gitti ve kurtuldu

—Doğu Perinçek kesin gidecek. Perinçek'i aradılar, Hapisteydi kurtuldu. Şimdi yine peşindeler. Çocuklannm okullannı araştırdılar. Şule Perinçek'i araştırdılar.

Sizden yine eski Aydınlık yazı işleri müdürü Doğan Yurdakul'un, Fatma Yazıcı 'nm ardında dolaştılar. Eski yerinizde Kaynak yaymlanna Kontragerilla kitabı için gelen iki kişi vardı, biri sanşm. Bunlannda onlarla ilişkisi var.

Şerafettin Elçi hiç Hacıbayram'a kendi tanıdıklanndan birilerini gönderdiler mi? Daha önce Elçi'nin yanında çalıştığını söyleyen biri, Şimdi Orhan Şahin'in kızıyla nişanlılar. Hacı bayram'a (yani buradaki çevreye) eski Devyolcu olduğunu söyleyenlerden "hidayete erdim" diyerek gelenler oluyor. Ama onlara "anten" diyorlar oradakiler.

İki yıl önce MİT'e olaylar başlayacak diye.^fI®rdik^O:zaman hedef Erol Simavi idi. Annesinin mevlidi vardı, orada işi görülecekti. Âma gelmedi, yekurtuldu. Onun yerine

"Çetoyu" (Çetin Emeç) vurdular. Emeç'i vuranlar, eski ülkücülerden dört kişidir. Bu cinayetlerde tetiği çekenlere bakmayın. Esas arkasındakiler önemli tetik çekenlerde eski ülkücüde, eski Dev-Yolcu da var.

Burhan Kavuncu'yu dövmek istediler.

Katillerden bir Kubilay U... (Tam soyadını telaffuz ederken telefon kesildi. "Umur,, "Uğur", vb gibi bir izlenim doğdu bende. Ama u dışında bir harf telaffuz edilmedi. Eymür'ün telefon numarasını istedi. O'na da anlatacağını söyledi. 17 Ekim 1990 Saat 15.45 Doğu Perinçek'i evinden telefonla aradılar.

-Tempo'da çıkan yazıyı okudunuz mu, Hacı Bayram ...Bedri Karafakioğlu'nun katilleri.Sizin kodunuz 055, Nihal Atsız'm şiiri öldürülme şifreniz, Topal asker şiiri. —DP: Siz kimsiniz, isminiz?

-İsim nasıl vereyim, kelleyi koltuğa almışım, Ahmet diyelim şimdilik Uğur

Mumcu, Doğu Perinçek, Turan Dursun, Erol Simavi ilk hedefler bunlar. Hatta Erol Simavi gitmişti seyahate gidiyor. (Bir kadından söz ediyor Erol Simavi ile ilgili olarak.

—Kimler hedef bildirebilir misin?

(Önce biraz tereddüt ediyor, isim vermek istemiyor gibi sonra kağıt hışırtıları

geliyor)


—Durun elimde liste var. Nazlı Ilıcak, Altemur Kılıç, Rauf Tamer, Fahir Armaoğlu, Yavuz Donat, Mehmet Barlas, Cüneyt Arcayürek, M. Ali Birand, Hmcal Uluç, Murat Belge, İlhan Selçuk, Aziz Nesin, Talat Hamlan, Sami Kohen.

ACİL VURULACAKLAR

—Acil Vurulacaklar listesi var.

Doğu Perinçek

Engin Ardıç

Uğur Mumcu

Ferhan Şensoy

Fatma Yazıcı

Rahmi Turan

İlhan Arsel

Bedrettin Dalan

İhsan Doğramacı

Taha Akyol

—DP: Peki kim bunlar?

—Eski ülkücüler bunlar. Ama önemli olan tetiği çeken değil, arkasındakiler. Hiram Abbas önce durdu, Çünkü tanıd çocuktu, evvelce onunla görüşmüştü, öbürü arkadan geldi vurdu.

Listede başkaları da var: Kamran İnan, Recep Ergun, Mahir Kaynak, Atilla Aytek, Türkan Akyol, İhsan Doğramacı, Trabzon Teknik Üniversitesi Rektörü. Bir de ikinci kademe öldürülecekler var, Belamlar DP- Nedir Belam?

-(Çok iyi anlaşılmadı. İslam tarihinde bir Açıklaması var)

-Belamlan sayıyorum, öldürülecekler ikinci kademede: Salih Özcan, Mustafa Kalaycıoğlu, Eğmen Topbaş, Fethullah Gülen, Muhammet Raşit hani Adıyaman'daki Menzil

Şeyhi, Hüseyin Hilmi Işık, Enver Ören, Niyazi Adıgüzel olayından sonra yaptı o

nedenle, Esat Coşan, Necmettin Erbakan, Kemal Kaçar, Abdurrahman Dilipak, İsmail Nacar hani sizin dostunuz, Taha Akyol,Ercüment Özkan....

—DP: O kim?

—Hani iktibas dergisi var ya, onun müdürü, Fehmi Koru. İkinci kademe hedefler bu. Kıbnsta dün bombalama olayı oldu. Anarşiye çekilecek gruplarla ilgili. Polis müdürü ve askeri yetkililer...

—DP: Kim bunlar?

—Abdi İpekçiyi vurduranlar.

—Oral Çeliklermi?

—Onlar tasviye oldu. İşleri bitti tasviye edildiler.

(İki çocuğun nasıl öldürüldüğünü anlatıyor. Cengiz Ayhan'ı iki kez elektrik çarptı-

Gülüyor)


Arşivleri var. İstanbul Üsküdar, Hacı Bayram, Sıraselviler'de Çek senet bürosu. DP- Merkezleri Buralar mı?

—-Gülüyor. Beyko'yu biliyor musun? Rum Ermeni Yahudi Katliam Ordusu. Ferruh Sezgin'i kafana yaz. Yeni Düşünce dergisi ( yazan veya müdürü dedi) Sol eylem tarihlerini yaz. 21,22,26,30 Ekim tarihlerinde sol eylem yapılacak. Bu günlerde Mehmet Ağar'a hoş geldin eylemi var. 9-10 Kasım'da eylem var. Şimdi şifreleri veriyorum, yaz:

"Rableri onlan Yahudilerin nankörlüklerinden dolayı maymuna çevirdi." DP: Kim bu? —Talat Hamlan

DP: Kimsin sen, dostumuz musun?

—Sizlerden hoşlanmıyorum. Dostunuzum desem yalan olur. DP: Peki niye arıyor ve bunlan söylüyorsun?

—Cebeci'deki toplantı vardı. Orada sizi savundum. Niye Doğu Perinçek öldürülecek. Amerikancı değil bu adam... Biliyorsunuz Uğur Mumcu ve sizin için sürekli yok MİT yok CİA laflan dolaştınlıyor.

—DP: Peki senen fikrin ne, doğru mu laflar. Yok, sizin için doğru değil.

Biz bildirdik bütün cinayetleri. Beyazıtta boş "Meclisi dolduran Hayvan

sürüsü" şifresini biz bildirdik.Sonra Heyzen Tevfık. Yaz telefon numarasını. 179 01 18.

—DP: Nedir bu numara?

—Emniyet İstanbul İstihbaratı. Bildirdik hep. Hiram'ı Da bildirdik. Şifrelere devam ediyorum:

"Senin kalbini kıracağıma Şeytanın bacağını kıranm daha iyi." Nihal Atsız'm "Topal Asker " şiiri. Buda sizin şifreniz. Çoktan gidecektiniz, Çoktan indireceklerdi sizi.

"Kerkük'ün dereleri aksa yukan aksa" Bu da Emel doğramacının veya İhsan

Doğramacı'nm.

"Şan tiyatrosunda herhangi bir şeylere gidiniz" Ferhan Şensoy.

Sonra sol adına bombalama yapılacaktı. Avrasya maratonuna yapacaklardı,

olmadı.

DP: Yani tek merkezden mi terör diyorsun, solu da sağı da aynı merkez yönlendiriyor diyorsun, öyle mi?



—Tabi tek merkez. THKP-C/Acilciler idianamesini okudunuz mu? —DP: Nerden okuyayım, niçin?

—Orada eylem fikri askeri öğrencilerden gelir, eylemi bizim kahraman çocuklar

yapar, onlar gider gürültüye. Yaz yaz : Galip Erdem, Ferruh Sezgin

—DP: Yani arkasında bunlar var mı demek istiyorsun?

—Arastan anlayın, yok öyle demek istemiyorum, haberleri var.

—DP: Oral Çelik grubu mu işe devam ediyor?

-(Gülüyor) Onlar kullanıldı, bitti işleri. Arkada yedekte bekleyen ekip vardı. Davit
Morle'nin kitabını okudunuz mu? , i

—DP: Hayır, ne kitabı o? —



—İntikam çocukları... Bu kitabı okursanız Türkiye'deki olayları anlarsınız. O kitapta ihtiyarlar ve evlatları var.(Daha sonra ihtiyarların evlatlarını kullandığını ve harcadığını söyleyecek)

Mahir Hoca haklı (Mahir Kaynak'ı kastediyor). Aptal şeriatçılar yapamaz bunları, öyle organize değiller, beceremezler. Eski ülkücüler.

Şu anda İhsan Doğramacı İstanbul'da evi kontrolda. Gözetleniyor izleniyor.

Tempo da Ümit Sezgin yazdı. Okudunuz değil mi?
Şenol Özaltın var. Bir bacağı sakat bu çocuğun. Suudi Arabistan.

Bekaa'da eğitim görmüş.

DP- Bekaa'da kimin kampında, hangi kampta?

—Hüseyin Fadallah'm...

—Orhan Şahin...
Suriyeli çocuk... Karaiblerden Mısır a gitmiş. Mısır... İhvani Müslimin... ayrılıklar. Cihad grubu var. Cihad Paşa grubu.

Ümit Sezgin'i biliyor musunuz, nasıl bir insan o, güvenilir mi? —Tanımıyorum Ümit Sezgin'i.

(Doğu Perinçek, gelsene bize konuşalım, yüz yüze anlat bunları) —DP: Niye anlatıyorsun bize bunları, amacın ne? —Devletten yanayım, milletimden yanayım. Sizin derginin orada örümcek karakol kurmuş.

İskenderun da konferans verdiğin zaman Turan Dursun'un katili oradaydı, salonda sizin konferansı dinledi..Uzun boylu. Ankara Adana yolunda işinizi göreceklerdi sizin. Yapamadılar. Ne zamandır indireceklerdi sizi.

DP- Peki Senin fikrin ne, iyi mi olur beni indirmeleri?

—Size dost değilim ama siz öğrettiniz bize bazı gerçekleri.

Havadan intihar saldırısı düzenlendi

—DP: İsa ArmağanTa ilişkisi var mı bu işlerin?

—Yakındam tanırım onu. Siz yazdımz.(Gülüyor.) İran Meşhed'teki eğitim
kampında

Babası önemli.(Baba üzerinde duruyor dönüp dolaşıp)

Bir dakika. ( Yanmdakine sesleniyor: İsa'yı soruyorlar Ayşe Bir kadın sesi

geliyor Söylemeyelim mi?)

Oral Çelik'in üstünde biri var.

Bir kez Yüzyıl dergisinden çıkmıştınız. O hürriyet matbaasına inen sokakta yanımdan geçtiniz. Ben boyacıydım.

Bana "Naber koçum" dedin yanımdan geçerken. Teoman Koman paşaya anlatıyım mı bunları? —DP: Sen gel bize anlat, yolla bütün bu bilgileri.

(Birkaç kez jetonu bitti, dışarıdan telefon ediyordu. Kalabalık bir yer .Sesler. Elinde kağıtlar var. Ama konulara hakim) AHMET'İN 2. TELEFONU

—DP: Kıpnsla ilgili bir şeyler söyledin demin. Neydi onlar? —Türkiye'den gittiler. DP- Kim? Onlar işte.

(Sürekli bazı bilgileri vermeye çalışıyor. E^f^T^ğH^var. Ama konulan biliyor. Aradan sordun mu ezbere cevaplıyor ve konulara ha^n)' *^p%|

—Hiram Abas, 22 Kasım 1987 günü Tuz gölünde Şereflikoçhisar, Hollandalı şirket varya Ünliver (dili zor dönüyor) Sana vitayı yapıyor, Hollanda firması, onun müfettişiyle buluştu. Ne konuştular?

—DP: Ne konuştular?

—Gülüyor. Araştırın bunları. Önemli.

7 Ocak 1998 gününde Düzce'de bir Çerkez köyünde buluştular. —DP: Köyün adımı Çerkez, yoksa Çerkezlerin oturduğu bir köy mü? —Çerkezlerin köyü. DP -Adı ne köyün ?

—Sonra vereceğiz adını köyün. Büyük Hendek Nevi alom Sinagogu katliamında ölenler arasında çocuk yok, niçin biliyormusun? Biliyorsun Yahudi ayinlerine çocuklar kadınlar katılır. Ama o gün çocuk yok. Ayrıca Haham (?) David Asion o gün gelmemiş. Orada bir toplantı yapılıyor olmasın?

Yeni Ermeni patriği, Gülbenkyan'm akrabası.

.. .(Bilgiler zaptedilemedi)

Senin İsrail evlerinde evin var değimli?

DP- Benim değil, İsrail'le ilgisi ilgisi yok o evlerin, mebus evleri onlar. Babamın

evi var. orada.

-Murat Bayrak ... Abda ajanı mı, alman ajanımı?

Orly hava alanında bavul patladı 8 fransız vatandaşı öldü.

DP- Kim yaptı?

Cemal Kutay'm Teşkilatı Mahsusa kitabını okuyun. Cevabı orada.

Sonra Enver Paşa'nın Gizli vasiyeti Kapalı Çarşıda kilim satan Ermeni'de. Yanın

da çay ocağı var dükkanın.

Esat Oktay Yıldıran'ı Kısıklı'da öldürenler.. ..Sonra gittiler ne arıyorlardı?

Albay Rıfat Uğurlutan'ı öldürenler sol değil.

Çorumda 10 yıldır arkeoleji kazısı yapan alman amca Almanların Lavrance'i.

Türkeş'in Almanlarla ilişkilerinden bazıları bayağı rahatsız.

Son askeri ihalelerde Almanların payı ne, araştırın bunu. Almanların yüzdesi

düştü.


Almanların anti kominist kişilere para aktarmaya son verdi. Şimdi bu faaliyetler için para Suudilerden geliyor.

ABD Almanya'yı engellemek istiyor.

Münafıkların başı

Üç S'yi biliyormusun?

Birinci S: Sol . İkinci S : Sağ. Üçüncü S: Silahlı Kuvvetler, yani ordu. Ona da sıra

gelecek. Onlardan da indirecekeler. Recep Ergun'u, adamı indirecekler.

En son da Kenan bey. —DP: Peki hedefleri ne?

Başka soruların var mı sor söyleyeyim. —DP: Erol Simavi'den söz ediyordun, öldüremediler dedin bir kadından söz ettin. —Fatma Melek. Annesinin 40. yıldönümü mevlidi vardı. Kanlıca'da .Camide mevlüde gelecekti. Orada halledeceklerdi, gelemdi, o iş kaldı.

Ben size bize gelenleri veriyorum.
İhtiyar, evlatları

Yetimhaneden alınmış çocuklar var o kitapta. Kullanıyor harcatıyor sonra.

Çocuklar ayıktı şimdi. İkisi ayıktı. Biri kalp krizinden gitti. Öbürünü iki kez elektrik çarptı nasıl oluyorsa?

İhtiyarlar çeşit

Hiram şirkette









1613


Cihad paşa kendine has çocukları var.

Seni irticaya karşı olduğundan değil, PKK taraftan olmandan dolayı indirecekler. Temizleyecekler.

Beni eğitiyorlar, ağbeyler, babalar, amcalar, sonra da....

NOT: Jetonlu telefonla aradı. Yanında bir kız vardı. Çok sesler geliyordu. Kalabalık bir yer. Benim sesisimi zor anlıyordu, kalabalık nedeniyle / Elinde kağıtlar var. Bazı şifreleri vermek istiyor. Bazı bilgileri hızla anlatıyor, okuyor büyük ihtimalle. Arada "soracağın var mı" diyor.

Enson "Mehmet Eymür'ün telefonu var mı sizde, bana verin onu dedi.Eymür'ü

anyor.


17 Ekim Çarşamba ..ayıl'ı aradı

—İran Savamak'ta eğitilen adamlar ABD elçiliğine saldın düşündüler. Bazı vatandaşlar buna inanmadılar. MİT'teki bazı vatandaşlar...

—Soru üzerine: Şenollar henüz işin teorisindeler.

Emniyetin Terör Dairesine, Karanfil sokağa girip çıkıyorlar.

—Safa Kırla: Kalp krizinden gitti. İstanbul üniversitesi. İsa Armağan'la bağı vardı eskiden... İki üniversiteye jokerle aldırdığı bir şahıs...

—DP: Mahir Hoca'nm neresi haklı? (Tatminkar yanıt yok. Geçiştiriyor)

—Binbaşı Esat Oktay öldürüldüğü zaman Rıfat Uğurlutan ile aynı aynı görevdeydi. Olaydan sonra Varujan Kumdagezer'in butiği basıldı.

—Ağbi Ferdi Tamer napıyor? Onun karpuzcu dükkanına gidip yardım etmek geldi o zaman gazeteden okuyunca içimden. Alparslan Türkeş'in kapısını beklerken gidip Ecevit'e de yardım etmiştim. Çok dürüst mütevazi bir insan.

—DP: Olaylann özü nedir?

—Hürriyet yaymlanndan çıktı "Votka-Kola" diye bir kitap var. Onu okuyun anlarsınız. Alman -ABD çarpışması.

-Gruplar şu an panik içinde . -Girmediler dans ettiğimiz??? —Alman kanadı bölündü şu sıra. 17 Ekim Çarşamba İkinci arama

Önemli adam: Emekli asker, Fahri Görgülü'nün sınıf arkadaş Haluk Akter'in yakından tanıdığı, Ufi mağazasının yanında dükka var.İstanbul'dan çekildi.

—Oral Çelik'in üstündeki adam ordudan atılmıştı. Gösteriş için onu ordudan attılar. Aslında faaliyetini sürdürdü.

—Hacı Bayramda askeri okuldan atılma Üç kişi var. Bunlar Sefanın memleketinden... 8 üniversiteden...

—Papa vurulduğu zaman üzerinde zırhlı elbise vardı. Papayı ameliyat eden doktor ölü bulundu.

—Özal yaramazlık yaptı. Hiram'a görev vermesi o grubu huzursuz etti. (Suikastın nedeni sorulunca verdiği cevap)

—Fikri Sağlar klubün birinden öğrendi onlan.

—Çeçenim. Kafkasyalıyım (Konuşma sırasında sorulara cevap olarak çıktı bunlar) —Oral Çelik mutemet olarak çalışıyordu. Oral'ın üstündeki görevliydi. -"Meclisi dolduran hayvan sürüsü" :Neyzen Tevfik'in şiir kitabının arkasında yazar. Bahriye Üçok ve Türkan Akyol'u öldürme şifresi. —Şenol Özaltm, İç Aydınlık 347 62 37.

—Suriyeli Çocuk hakkında: Şenol'la ilişkili. Aslında Suriyeli değil. Afganistan
veya Pakistanlı fakat Suriyeli olduğunu söylüyor. ABD pasaportu ve dolar var. Dev-Yol
kökenlilerle de Esat efendicilerle de ilişkili. Cuheym^yi^^se^y^r (İki katliam var kabede
cuheymi onlardan biri) f *

—Suat? (İlk soruşta cevap vermedi, bilmiyorum dedi) Daha sonra Bizim Ocak dergisinden Suat'ın tanıdığı olabilir o. Telefonda sorulduğu zaman, ilkönce aklına gelen ilk ismi söylemiştir.

HÜSEYİN KARANLIK'LA KONUŞMA (El yazması ile yazılmış) —Ben Ahmet, Doğu bey gelmedimi? —Henüz gelmedi buyurun.

-Dün söylediğim iki kişi var ya, Üçok'la ilgili . Onlar şimdi Oran ve Dikmen sitesinde dolaşıyorlar. Ecevit ve Türkeş'in evlerinin bulunduğu yerler. Birinin peşindeler. Ecevit ve Türkeş'in evinin civarında gözükmüşler.

—Bunlardan birini mi vuracaklar? (Biraz beklemeden sonra )olabilir.

—Peki, kim bunlar, isimleri ne? Eşgal verdin mi? Ben bu iki kişiyi anlamadım.

—Ben Doğu beye söyledim, o biliyor. Şimdi isim veremem.

—Peki, niçin bunları bize anlatıyorsun. Büyük gazeteler var, Sabah , Hürriyet.

—Sansasyonel bir haber yapmak istemiyoruz. Halk etkilenir.

—Ama dün bana söylediğin isimler içinde Ecevit'le Türkeş yoktu, nerden çıktı

şimdi.

—Ben Doğu Beye daha geniş bir isim listesi vermiştim, orda varlar.



—Peki, biz yayınlarsak, bizden alır yazarlar yine öyle olmaz mı?

—Sizin gerçekçi olduğunuzu biliyoruz. Siz daha doğru değerlendirirsiniz. Hem şimdi yayınlamayın. Ben size göndereceğim. Bir arkadaş göndereceğim. Dinlenmeyen bir telefon numarası verin. Orda daha geniş bir bilgi vereceğim.

—Biz bir telefon numarasını hazırlayalım da, en iyisi gel buraya, yüz yüze konuşalım. Telefonun bir sürü güçlükleri var. Yüzlerce insan girip çıkıyor. Sizi kim bilecek.

—Ordakiler beni tanıyorlar. Sizin etraftakiler. Bizim de güvenliğimiz söz konusu. Anlamanız lazım.

HASAN YALÇIN'A( el yazması ile yazılmış)

(Bu notlan santralda görevli arkadaş almış. Arayan ,önce Doğuyu sormuş, yoksa Hüseyin Karanlık'ı istemiş. O da bulunmayınca acele bir tempoyla yazdırmış.Jetonla aramış, bitince sonra tekrar aranm demiş. Adını Ahmet, yada Ali gibi kısa bir isim olarak söyledi diyor. Beni ve konuyu biliyorlar demiş.) 16 Kasım

İller: Maraş, Malatya, Erzincan, G. Antep, Aksaray.

Cephanelikler: Erciyes, Hasandağı, Ağn, Nemrut, Toros, İstanbulda Anadolu kavağı, Cenevizliler Kalesi, Sürmene Manastın.

Mehmet Ali Ağca, İsa Armağan gibi Niğde Aksaray'a geldi. Akimeskop (?) Kooperatifinde bekledi Nevşehir'de pasaportu hazırlanana kadar.

İki grup var: l)Vurucu grup. 2)İdeolıjik gruplar içine girerek yönlendirme ve kışkırtma yapan grup. Bunlardan ayn birde Çerkez grubu var. Diğer gruplara sızan kişiler Çerkezlerden seçiliyor. Bu gruptan ayrılan bir ihtiyar var. Havaalanını ve Kapalıçarşı baskmlanna kansan. Bu adamın çocuklanndan biri Etimesut'ta , diğer çocuğu da Kanlıca'da ölü olarak bulundu. Geride 7 çocuğu var. Onlar devreye girecekler. Kasımda , en geç 15 Ocak'a kadar dini grup vuracak.

(Bunlan şimdilik yazmasınlar, tekrar arayacağım.)

HASAN YALÇIN'A (el yazması ile yazılmış)

AHMET'İN TEHDİT TELEFONU 1 ARALIK 90 CUMARTESİ

Adının Ahmet olduğunu söyleyen bir şahıs Cumartesi günü öğleden sonra dergiye telefon ederek, önce Doğu Perinçekle, sonra Hüseyin Karanlıkla konuşmak istediğini söylemiş, ikisinin de dergide olmadığı söylenince şu notu onlara ilet diyerek söyledikleri:

"Cihat paşa ile uğraşıyorsunuz. Uğraşmayın. Uğraşırsanız size de bir bomba gelir. Hani aşağıda buzdolabı paketleri var onun gibi bir şey geF^-epfei^havaya uçarsınız."

Notu alıp, aktaran. Duran ]f '0 £V



Hasan YALÇIN'a (El Yazması ile yazılmış)

(Bu notları santralda görevli arkadaş almış. Arayan, önce Doğu'yu sormuş, yoksa Hüseyin Karanlık'ı istemiş. O da bulunmayınca acele bir tempoyla yazdırmış. Jetonla aramış. Bitince sonra tekrar ararım demiş. Adın Ahmet, ya da Ali gibi kısa bir isimi olarak söyledi diyor. Beni ve bu konuyu biliyorlar demiş)

İller: Maraş, Malatya, Erzincan, G. Antep, Aksaray

Cephanelikler. Erciyes, Hasandağı, Ağrı, Nemrut, Toros, İstanbul'da Anadolu Kavağı, Cenevizliler Kalesi, Sürmene Manastın

Mehmet Ali Ağca, İsa Armağan gibi Niğde Aksaray'a geldi. Akimeskop (?) kooperatifinde bekledi Nevşehir'de pasaportu hazırlanana kadar.

İki grup var: 1) Vurucu Grup, 2) İdeolojik gruplar içine girerek yönlendirme ve kışkırtma yapan grup. Bunlardan ayn olarak bir de Çerkez grubu var. Diğer gruplara sızan kişiler Çerkezlerden seçiliyor. Bu gruptan ayrılan bir ihtiyar var. Havaalanı ve Kapalıçarşı baskınlanna kansan. Bu adamın çocuklanndan biri Etimesgut'ta, diğer çocuğu da Kanlıca'da ölü olarak bulundu. Geride 7 çocuğu var. Onlar devreye girecekler. Kasımda en geç 15 Ocak'a kadar dini grup vuracak, (bunlan şimdilik yazmasınlar, tekrar arayacağım)

l'den 21'e kadar numaralandırılan 1 Aralık 2001 ile başlayıp mümkün görülmektedir ile biten doküman incelendiğinde;

"11 Aradık 2001. Saat 18.30-19.00" ile başlayan 1 sayfalık doküman içeriğinde, Jandarma Kıdemli Albay Ali Dikmen- Söz konusu telefon numarasında bu isimde bir şahsın bulunmadığı, Jandarma Kıdemli Albay Mürsel Özer- BU kişi hakkında bazı iddialann yer aldığı ihbar mektubu ile ilgili kendisiyle görüşmek üzere telefonla randevu istendiği, Jandarma Kıdemli Albay Yaşar Karaoğlu-Aynı ihbar konusu ile ilgili kendisiyle görüşmek için telefonla randevu istendiği, daha sonra kendisinin aradığı ve ihbar ile ilgili görüşmeye gerek duymadığım belirttiği,

"Cem Ersever' in ekibinde yer alan halen yurtdışında bir ülkede yaşayan eski JİTEM görevlisi Batılı bir araştırmacıya anlatır. Yaz 1997" ile başlayan 3 sayfalık doküman içeriğinde, Afganistan' da üretilen baz morfinin eroine dönüştürülerek Avrupa' ya taşındığı iki güzergah' m bulunduğu, bunlann;

MİT-Ordu-Kontrgerilla-Ülkücü Mafya: Trafiğin %30' unu elinde bulundurdukları, mali Mersin limanmdan gemiler ile taşıdıkları, İran ve Türkiye' nin Güneydoğu' sundaki laboratuarlar ile diğer ağlarda yakalanan ve yine uyuşturucu savaşını finanse etmek için tekrar satılan uyuşturucuların kaynak olduğu, Güneydoğu' da Mit ve Kontrgerillayla bağlantılı İsmail Kılıç ile Özel Tim Şefi Hayri Tezcan' m, İstanbul' da çetin Haspiren' in, Amsterdam' da Cuma Ali Karakoyunluoğlu' nun bu konuda koordinatör olduklan,

PKK-Suriye İstihbaratı-Hizbullah-İran: Trafiğin %70' ini yönettiği, tamamen deniz yolunu kullandıklan, Mersin ya da Lübnan' m Mina kentim kullandıklan, uyuşturucuyu Avrupa' da görevlilerine yüklü miktarlarda para ödeyerek kontrol altına aldıklan limanlara götürdükleri,

KİLİT İSİMLER başlığı altında; Türk Ordusu ve Mit de dahil olmak üzere bütün uyuşturucu sektörlerinin işbirliği içinde bulundukları, İran' da Said Mosani' nin sınır güçlerini, Osman Öcalan' m PKK' ın İran' daki trafiğini kontrol ettiği, Deryus kod Ahmed Vahidi' nin Hizbullah' ı, Ahmed Falahian' m İran' daki trafiği, Mecid Kemal' m laboratuarlan kontrol altında tuttuğu, Kıbns koordinatörünün Albert kod Abdullah, Suriye' de ise Mustafa Hayr' m olduğu, LABORATUVAR VE DJp>«ARIM^YERLERİ başlığı altında; Abdullah Kar koordinesinde Urumiye yakınlannda Jp%lage' dötfjŞ^eyni Okuluna komşu bir

çiftliğin PKK' m elinde en büyük laboratuar olduğu, ikincisinin Serdar koordinesinde Urumiye yakınlarındaki Zive' deki bir kurt mülteci kampında olduğu, Şevki koordinesinde serbest kentinde bir depo bulunduğu, Rıza, Derya ve Kudüs otellerinin depo olabileceği, Nirveda PKK kampında bir deponun olduğu, İran Ordusu' nun üssü Şehit Mustafa Pastar' da da bir deponun bulunduğu,

"Bu öyle bir proje ki bir dini cemaati camiaya, bir okulu dünyaya taşıyor" ile başlayan 6 sayfalık dokümanda, uluslar arası faaliyet gösteren çeşitli eğitim kurumlan ile ilgili bilgiler ile Türkiye açısından yapılan değerlendirme sonuçlannın yer aldığı ifadelerin bulunduğu,

"Bakan danışmanın verdiği bilgiler(23 Mayıs 2000)" ile başlayan, 2 sayfalık dokümanda, Ahmet Taner KIŞLALI ve Uğur MUMCU olaylarının Amerika ve İsrail' in bir operasyonu olduğu ve bundan en çok yarar sağlayanlann bunların olduklan, Emniyet içinde ve Mehmet EYMÜR yanlılarının İran üzerindeki kuşkulann azalması için işi sulandırdıktan, Irak ile ilgili çeşitli stratejiler geliştirerek İran' m bölgedeki etkinliğini artırdıklan, İran' m bu bağlamda Türkiye ile paralel olmadığı, Türkiye, Amerika ve İsrail' in gizli olarak yürüttükleri çalışmalar neticesinde Güneydoğu' da petrol ve doğalgaz rezervleri bulunduğu, bu planlann İsrail' in elinde olduğu, esas katillerin İran' la bağlantılı olarak bilindiği, işin içinde Eymür grubunun olduğu, ABD Ermenistan ilişkileri gibi bilgilerin bulunduğu,

"Gazi Erçel, Bilderberg toplantılanna üç kez katılarak. Bu toplantılar konusunda Türkiye rekoru kırdı" ile başlayan 3 sayfalık doküman içeriğinde, Merkez Bankasının uyuşturucu parasının aklanması ve transfer edilmesinde önemli bir unsur olduğu, Rüşdü Sadaçoğlu, Gazi Erçel ve Şükrü Karahasanoğlu' nun hortumculann teorik ve uygulayacı üç babası olduğu, Akın Güngör ile Şükrü Karaçam' m ajan bankacılar olduğu, Gazi Erçel' in giden hükümetlere rağmen hala görevine devam ettiği şeklinde bilgiler ile Gazi Erçel hakkında gündeme gelen gelmeyen iddilar ve Merkez Bankası Niçin Kuruldu? Şeklinde açıklamalann yer aldığı,

"Hazarfen 6 Nisan 2001" ile başlayan 2 sayfalık doküman içeriğinde, Yekta Güngör Özden, Çevik Bir ve Rıdvan Budak' m CIA ile ilişkili oldukları, 25 Ocak 2001 CIA istihbarat notu başlığında, Rıdvan Budak' m ABD ve AB yönelişi olarak değerlendirüen görüşme notları, devamında ABD' nin amacının Ordu' yu darbeye zorlamak olduğu, bu konuda ABD' nin bazı stratejilerinin belirtildiği,

"2.MİT RAPORU" el yazması başlıklı 4 sayfalık doküman içeriğinde, EGM Mehmet AĞAR' a bağlı, EGM Müşaviri Korkut EKEN' in sevk ve idaresinde genellikle eski ülkücülerden müteşekkil, sözde PKK ve Dev Sol' la mücadele etmek amacıyla bir suç ekibinin kurulduğu, bu suç ekibinde Abdullah ÇATLI, Haluk KIRCI, Abdurrahman BUĞDAY, Sami HOŞTAN, Sedat PEKER, Mehmet GÖZEN, Ali YASAK' un bulunduğu ve bu kişilere ait bazı bilgilerin yazıldığı, Askar Simitko, Lazım Esmaeili ve Tarık ÜMİT olaylarının bu grup tarafından gerçekleştirilen ancak faili meçhul olaylar olduğu, bu olayın uyuşturucu ticaretindeki anlaşmazlık nedeniyle gerçekleştirildiği, neticesinde 1 milyon dolar para aldıkları, devamında Tarık ÜMİT olayının belirtildiği, EGM Mehmet AĞAR' a bağlı özel ekibin, çoğunluğu kaçakçılardan oluşan 50 kişilik bir liste hazırladığı, bu listedeki kişilerden toplam 30-40 milyon doları bulan miktarda para alındığı, bu paraların Korkut EKEN tarafından paylaştırıldığı, Tarık ÜMİT' in bu ekibin işlerini bildiği, bunları zaman zaman dillendirdiği, arası çok iyi olduğu Korkut EKEN ile arasanmm açılmasından sonra Korkut EKEN tarafından tehdit edildiği, Abdullah ÇATLI ve ekibinin Tarık ÜMİT' i öldürmek üzere araştırmalar yaptıkları,

baskılar sonucu serbest bırakıldıkları, neticede bu eylemlerin devlet üniformasının koruması altında yürütülen uyuşturucu kaçakçılığı, çok büyük meblağlardaki çıkar ilişkileri ve cinayetler zincirinin bir halkası olduğu, önlenmemesi halinde bu ekibin gelecekte siyasi cinayetlere de tevessül etmesinin mümkün olacağı, şeklinde bilgiler bulunan doküman, (bu raporun MİT e ait olmadığı belirüilmiştir)

l'den 3'e kadar numaralandırılan Washington ve Newyork'ta ki Türk elçiliğine giderek ibaresi ile başlayıp 1 yıllık eğitim dönemi bittiğinde ile biten doküman

incelendiğinde;

2. Sayfasının üstünde el yazması Fuat Kozluklu 33 11 Windom Circle APT 3200 Alexandria Virginia 223... yazan Fethullah Gülen ve Zaman gazetesinin ABD'de ki faaliyetlerini içerir istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde;

5. Sayfa: 18.12.1997 Yalova tarihli Arif Ekim tarafından Feyza Perinçek'e hitaben yazılmış, 17.01.1997 akşamı YEKÇEV tarafından verilen yemekte dağıtılan broşür ve Gülerce kardeşler şeklinde belirtilen şahıslar hakkında istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen doküman,

27 Ekim saat:00.50 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması 27 ekim yazan içeriğinde; Adam ve Hava şeklinde karşılıklı konuşma formatında yazılmış, Rusya Moskova'dan operasyondan geldiğini belirten bir şahsın, bazı milletvekillerini istifa ettirdiklerini ve bunlarm hepsinin İşçi Partisine katılacağını belirterek, bu durumu Doğu'ya bildirilmesini isteyen bir sayfa doküman,

l'den 2'ye kadar numaralandırılan Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine ile başlayıp, 0 216 33621 78 numara ile biten doküman incelendiğinde;

Bilgisayar çıktısı " Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine" ile başlayan 10 (on) farklı şahsın isimleri altlarında Üniversite ve bölüm isimleri ve cep telefon numaralan,

l'den 15'e kadar numaralandırılan Ülke tehlikede bunları durdurun ile başlayıp Bşçvş. Muharrem Keskin ile biten doküman incelendiğinde;

Üst kısmında el yazması Hasan Celal Güzel'in provovakasyon yazan, "ÜLKE TEHLİKEDE BUNLARI DURDURUNUZ" başlığı ile başlayan, başlangıçta Alevilik söylemlerinin hoşuna gitmesi nedeniyle aralanna katıldığı grubun gerçekte Alevilikle alakalannın olmadığını ve Alevi söylemlerini kullanarak farklı amaçlar peşinde olduklannı anladığını, hedeflerinde vatansever insanlar ile ülke idaresi olduğunu, bu grubun bazı üst düzey generallerin de katıldığı Mayıs 1997' de yapmış olduğu gizli bir toplantıda almış olduğu kararlan Ülke ve Devleti tehlikeye atacaklan düşüncesiyle deşifre etmeyi kendisine bir görev kabul ettiğini, toplantıda çıkan kararlann ise;

Türklerin üstün bir Ulus olduğu safsatasının yıkm

Atatürk' ün alevi kürt köylerini katletti gibi sözleri durdurun, Atatürk' ten başka kullanılacak neyimiz var.

Güneydoğuda bizimkiler postu deldirmesin, buna yönelik önlemler alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye bizden olmayan o namussuzlan sürün.

Kürt konusunda öne çıkmayın, ordu alevi köy^çp^, boşaltı yor, devlet zulüm yapıyor deniliyormuş, bize aydın insan lazım bırak g^bersinler.











Alevi olmayana hiçbir zaman tam güvenmeyeceksin, alevi olmayan herkesin anti laik olma ihtimali uzun vadede de olsa olabilir.

Dincilerin çok kızdığı ÇEVİK PAŞA ve DOĞU AKTULGA' da dahil, bu adamların milliyetçilik duygusu sokaktaki adamınki kadar fanatik, dinlediğin zaman Faşist zannediyorsun asla güvenmeyecek ama kullanacaksın.

Ordunun müdahalesini sağlamak için, orduda ve sivil toplumda etnik ve irticai faaliyetleri seyredin, yer yer körükleyim

Ordudan altı ayda bir adam atarak, yarın darbe yapma gerekçenizi ortadan kaldırmayın, bırakın, tehlikeyi müdahale boyutunda büyütün.

Herkes ne pahasına olursa olsun kendini gizlesin. Birliklerde bilinen ve deşifre olan varsa vitrin yapılsın, kendi söylemlerimizi seslendirsin.

Her yerde irtica var kampanyası başlatılsın. Sadece eşi kapalı olan, namaz kılan değil, sağcı, milliyetçi, yarın irticaya kaçması veya size engel olması muhtemel herkesi yazın, ilgili mercilere şikâyet edin, onların adına dinci dergiler, gazeteler gönderin, akrabalarının adını öğrenin, onların isimleriyle başlarını belaya sokacak mektuplar, kartlar gönderin.

Alevi olan birlik komutanları, yoksa Laikleri sıkıştırın, çokça eğlence düzenleyin, dansöz ve içkiyi zorlayın.

Din ve milliyetçilik duygusunu zayıflatan yolların neler olduğu açık bunlan

kullanın.

Okullarda öğrencilerin kız arkadaşlıklarını teşvik edin, yapabiliyorsanız, Osmanlı hayranlığını kırın. Cinsel konularda sınırlan zorlayın, çünkü bu konu insan zaafının başında gelir.

Şeklinde olduğunun, devamında "VE GİZLİ TOPLANTIDA KONUŞMA NOTLARI!" başlığı altında Genel Kurmay Harekât Başkanı Korgeneral Çetin DOĞAN ile K.K.K.' lığı Eğt. ve Ok. D.Bşk.Tuğg. Volkan KAPLAMA arasında geçen;

Çetin DOĞAN'm, Türkiye'nin idaresi ordunun kontrolünde değil, darbe yapmayacağını yemin eden bir ordunun etkisi ne kadar olabilir, Tansu ÇİLLER şu anda dini söylemleriyle rol yapıyor da olabilir, ciddi de olabilir çünkü geberesi kadın Sünni, Mesut YILMAZ için de aynı şey geçerli, irtica tehlikesi iyice büyüsün, din bizim için zararlıdır, TÜRKLERİN ÜSTÜN BİR ULUS OLDUĞU SAFSATASINI YIKIN, hanımlannız dekolte giysin diğerlerinin hanımlannı açık giymeye teşvik etsin, ÇEVİK PAŞA' NIN YERİNE BİZDEN AKILLI BİRİ OLSAYDI, KARADAYI SÜNEPESİNİN DAHA VERİMLİ OLMASINI SAĞLARDIK, Arkadaşlar çok çalışsın Bizim olmayan bu devlet mutlaka bizim olacaktır, Biz Türkiye'de İslam ile bağlantılı görülen ama bu dini tamamen değiştirecek bir Türkiye Aleviliği yaratmak zorundayız,

Şeklinde beyanlannm olduğu konuşma metni, devamında "VE AYNI GÜNLERDE BİR BAŞKA TOPLANTI" başlıklı K.K.K.' lığı Eğt. ve Ok. D.Bşk.Tuğg. Volkan KAPLAMA ile aynı dairede çalışan Kurmay Albay Turgay TEKMEN arasında geçen;

Volkan KAPLAMA' nın gerçek laiklik ancak alevi toplumda gerçekleşir, aptal komutanlar, her gün güdeme gelerek ülkedeki şeriatçı birikimi azaltarak bir müdahalenin önünü kesiyorlar, Doğu Paşa da ayrı görüşte, şeklinde^beyanlan ile birçok üst düzey komutanın durumunu belirtir beyanlannm bulunduğ^Kû|mşma:^etni, devamında "VE YİNE TOPLANTIDAN ÇIKAN PRENSİP KARARLAR^ feaşlıklı,



^w^y_#- ^ f



ıf* *7/^s Ot

1619li » -* î-y

Alevilik bu ülkede bir gurur kaynağı olana kadar, yani memleketi avucumuza

alana kadar herkes kendisini gizleyecek "Fisunoğlu, bana korgeneral iken, 'ben karımı

oynata zıplata bu noktaya geldim' demişti. Bizim için de ölçü bu olmalıdır"

Deşifre olmuş aleviler... Sevgi desinler insanlık desinler ama ülke için oynadığımız belli etmesinler.

Alevi dışında hiç kimse ateist olsa bile güvenilmeyecek...

Hal hatır soranlara, "Allah' a şükür" densin. Bizi dinci sansınlar...

PKK'ya karşı savaşanlara el altından şu mesajı gönderin, "sakın ha ölmeyin, bırakın Atatürkçü olsa da sunniler ölsün"

Herkes, çalıştığı yerde irtica var yaygarası koparsın... irtica kokusu olan mektuplar iş adreslerine postalansın...

Şeklinde olduğunun, bu yazılar ekinde; 1 sayfa orgeneral Doğu AKTULGA' ya bağlı olduğu değerlendirilen birimler şeması, 1 sayfa istihbarat birimleri şeması, 1 sayfa Kara Harp Okulu şeması, 1 sayfa Kara Harp Okulu şeması, 1 sayfa 9 Şubat 1996 Saat:20.30' da Ankara' da yapılan toplantıya katılım listesi, 1 sayfa Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mezhepçi Yapılanma şeması, 1 sayfa K.K Destek Komutanlığı, 1 sayfa Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mezhepçi Yapılanma şeması, 1 sayfa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Mezhepçi Yapılanma ve DHKP/C ile irtibatlı subaylar şeması, 1 sayfa 1 Mayıs gibi aşın sol örgütlerin aktif yer aldığı olaylara katılan Astsubaylar şeması, 1 sayfa Eskişehir şemasını içeren doküman,

1 'den 3'e kadar numaralandırılan Saat:20.55 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde;

1. Sayfasında: Üstünde el yazması 26 ekim 2002 yazan

Saat 20.55 te ismini belirtmeyen bir bayanın Doğu PERİNÇEK' le görüşmek istediğini, ancak telefonu açan sekreterin:

— Genel Başkanımız şu anda yok dediği,

Bayanın, konunun önemli olduğu Samsun'dan aradığını emekli Tarih öğretmeni olduğunu ve 21.05 te Doğu PERİNÇEK' i çok önemli birisinin arayacağını söyleyip telefonu kapattığı, bu bayanın daha sonra 21.20 de tekrar aradığı Doğu PERİNÇEK' le görüşmek istediğini, sekreterin ise:

— Kendisinin biraz önce yine aradığını genel başkanın olmadığını söylediği, bayanın 21.05 te başkanı çok önemli birisinin arayacağını söylemesi üzerine, sekreterin tabi arasın ama saatin 21.25 olduğunu ama kimsenin aramadığını, söylemesi üzerine bayanın; Doğu bey kendisini destekleyenleri açıkça söylemesin. Ben de eski 68'lilerdenim sakın yanlış anlamayın, kendisini destekleyen grubuz biz dediği,

İsmi Hava olan sekreter ise:

—Nasıl yani kişilerden mi kurumdan mı bahsetmesin dediği, Bayanın ise; siz bu kadar söyleyin kendisi anlar dediği,

Bu konuşma üzerine sekreterin, bayanın bahsettiği kişinin telefonunu istemesi üzerine, bayanın Samsun kod numaralı 233 34 66 numaralı kendisine ait telefon numarasını vermiş olup, Doğu beyle önemli birisinin görüşeceğimt^^sm^ki İstanbul mitingine çok

/ * <*\

önemli kişilerin katılacağını, buradan bir grup olarak kendilerinin de katılacağını, iyi akşamlar deyip telefonu kapatmıştır.

Bu konuşmadan bir iki dakika sonra erkek bir şahıs arayıp, sekretere yarım saat önce telefona erkek birisinin baktığı konusun da soru sorup, sekreterinin Doğu PERİNÇEK'le görüşmek istediğini, ancak görüştürülmediğini, sekreterin(Hava) ise telefonlara kendisinin baktığını, kendisi işi bıraktığı zaman erkek arkadaşların telefona baktığını söylemiştir. Telefondaki şahıs Doğu PERİNÇEK'in Ankara'ya ulaştığı konusunda soru sorup, sekreterin ise Ankara'ya gelmek üzere olduğunu söylediği, şahsın ise Doğu PERİNÇEK'i aradığında Afyon'da olduğunu söylemiştir. Arabasının ne marka olduğunu hızlı mı diye sorduğu, sekreterin ise Şavrole demesi üzerine

Adam - Şimdiki arabalar teneke gibi. Kızım ben Milli Birlik komitesi komutanlarındanım. General. Doğu'ya da böyle söylersen bilir. Abiniz, babanız, komutamnızım. Ben taaaa TİP döneminde Behice Boran dönemlerinden partiyi bilirim. Sizin yaşınız küçük belki o dönemleri bilmezsiniz. İsminiz ne kızım.

Hava - Hava Baran

Adam - Aaaaa benim kızımın adı da Hava. Sekreterim sizinle niye görüşmemiş. Ben Doğu'nun parti mitinglerini yakından takip ediyorum. Van, İzmir, Muğla, Denizli mitinglerine askeriyeden komutanlıklara, gerekli yerlere emirler verdim. Mitinglere sivil elbiseyle katılım sağlıyorum.

Van mitinginde doğu birliklerine talimat verdik büyük bir katılım oldu bizden. Mitinge katılanlara daha sonra 15'er günlük izin verdireceğim.Denizli çıkışında çay içirmeden göndermeyin dedim içmişler mi acaba?

Kızım beni tanıman için söylüyorum Harp Akademileri Okulunda ikinci Atatürk işte aramızda yetişiyor derlerdi. İkinci Atatürk diye lakap takarlardı. Böyle söylersen Doğu kim olduğumu bilir. Milli Güvenlik Akademisinde hocalık yaptım. Ulusal Devrim söylemlerimize ulaşmamız lazım. Operasyonları da bak başlattık. İstanbul barosundaki olay. Değerli birkaç kişiden biriyim.



Doğu emir versin beni siz ve Doğu'dan başka kimse aramasın. Telefonumu da size bırakacam. Siz istemeden bırakacam. Doğu'ya da siz istemeden bıraktığımı söyleyin mutlaka. Mitinglere katılın emrini veren komutanmış deyin. İstanbul'da da komutanlıklara emir verdim mitinge sivil katılım sağlayacaklar. Doğu'ya da bizi çok iyi bilen 27 Mayıs çekirdeklerinden derseniz iyi tanır. Çekirdek kelimesini özellikle kullanıyorum. Haa Doğu konuşmalarında silahlı kuvvetlerden bahsetmesin iyi olmaz. Dışımızda birsürü düşman kuvvetler var.
Yüklə 4,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin