Günü saat: 22. 27'de X şahısla yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Akşam paşam arıyo, ben seni biliyorum tamam mı normalden arıyorsun zannediyordum bülbül gibi ötüyorum, bu Faruk'u dövdüm" dediği, X şahsın "Kalabalık gitseydiniz"



Yüklə 3,45 Mb.
səhifə1/59
tarix30.11.2017
ölçüsü3,45 Mb.
#33405
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   59

ERTEKİN'e parayı gönderdiklerini, sadece 300-400 YTL'lik bir kısmının kaldığını, Bu dönem içerisinde kesinlikle şahıslarla aralarında kavga veya küfür olmadığını ve kimseyi darp etmediğini,

24.07.2007 günü saat: 22.27'de X şahısla yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Akşam PAŞAM arıyo, ben seni biliyorum tamam mı NORMALDEN arıyorsun zannediyordum bülbül gibi ötüyorum, bu Faruk'u dövdüm" dediği, X şahsın "Kalabalık gitseydiniz" dediği, Ali'nin "800 MİLYON HARAÇ ALDIM, 850 MİLYON DAHA DOĞRUSU, 1450 KALDI DEDİM" "Ya dedi nasıl kalır 1400, s..ktir lan dedim bu geçerlidir" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırladığını, bu görüşmeyi Bursa'da bulunan Ali SATIK'm yanında çalışan Murat..? isimli şahısla yaptığını, "Paşam" derken herhangi birini kastetmediğini, kendisinin herkese bu şekilde hitap ettiğini, bunların hepsinin şaka olduğunu, kimsenin adına haraç almadığını,



21.11.2007 günü saat:23.09 da X şahısla (546 595 58 59) yaptığı telefon görüşmesindeki; X şahsın "Abi biz misafirle görüştük bugün" "Yaklaşık iki saat filan bir görüşme oldu gerekenleri söyledim 400 bin dolarlık senetleri yarın biz alıyoruz" "ilkin senle görüşecek" "O şeyleri falan alıyo bilgin olsun" şeklindeki görüşmesi sorulduğunda;

Kendisinin bu görüşmeyi hatırlamadığını, bu görüşmeyi kendisinin yapmadığını, Askeri personelden kimleri tanıdığı sorulduğunda;

Bir dönem Muşta görev yapan Mustafa Kemal TUTKUN paşa ile görev ile ilgili görüştüğünü ancak şu anda görüşmediğini, ayrıca Muş alay komutanı Naim KURT ile görüştüğünü, bu şahıslada emekli olduktan sonra görüşmediğini, Muş Emniyet İstihbaratı Şube Müdürü ile de PKK konusunda yardım amaçlı görüşmelerinin olduğunu, daha önceki dönemlerde yani geçici köy koruculuğu yaptığı dönemlerde istihbarat birimleri ile görüştüğünü, ancak kod isimi kullandıkları için görüştüğü şahısların gerçek kimliklerin bilmediğini,

05.09.2007 günü saat:18.22'de Mastafa..? (534 301 54 40) isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi hatırlatılıp MUSTAFA'NIN "Dün beni aldılar Ali. Ağzımı gözümü yamulttular" "Evden çağırdılar aşağıya indim aldılar götürdüler ormana" "Tanıyorum biraz isimlerden bahsetti telefonda konuşulmayacak şeyler var" "Bazı büyük isimler saydı biz bunlardanız şudur budur" "Bi milletvekili öldürüldü ya o yüzden diyorum" "O milletvekili öldürüldü ya hani arabasında vuruldu, onu öldüren biziz şudur budur" dediği, Ali'nin "Telefonda konuşmamda onun anasını s..kerim ben" dediği, X şahsın "Sen birşey yapmıyorsan bana bir emanet vereceksin ben ucuz mucuz bulacam" dediği, Ali'nin "Onlarla görüşeğiz" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını, Mustafa isimli şahısı tanımadığını, kendisinin Mustafa isimli abisinin olduğunu, ancak abisinin bu işlerle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını,



18.10.2007 günü saat: 11.31 de H.İBRAHİM (506 548 50 88) ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırladığını, görüşmeyi Halil İbrahim isimli, Etilerde bir kuaför dükkanı işleten şahısla yaptığını, görüşmede Halil ibrahim'in sevgilisinin bir dönem Ankara da kalacak yer araması ile ilgili olduğunu, H.İbrahim'in kendisinden bu konuda yardım istediğini,



28.10.2007 günü saat: 19.44 te H.İBRAHİM (506 548 50 88) ile yaptığı telefon görüşmesinde; X şahsın "3.kolordu astsubay lojmanları sosyal tesisleri, aldığın andan itibaren doğal olarak bağlı olan Beşiktaş'taki Orhaniye'yi de veriyorlar sana" dediği, Ali'nin "Hangisi şanslıysa onu alacağız paralı olanı alacağız" şeklindeki görüşme içeriği








Görüşmeyi hatırladığını, görüşmeyi de Halil İbrahim ile yaptığını, şahsın berber olduğu için 3. kolordu tesislerinin kuaför işini almaya çalıştığını, bu konu ile ilgili görüşme yaptıklarını, kendisinden askeriyede olan tanıdıklanyla konuşmasını istediğini, ancak bu konu ile ilgili kendisinin askeriyeden kimseyle görüşmediğini,

17.12.2007 günü saat: 12.49 da .?. Emniyet Müdürlüğünü aradığı (0436 216 10 17) ve yaptığı telefon görüşmesinde; telefonu açan görevliye Mustafa isimli biri ile görüşmek istediğini söyledikten sonra "Cizreli Ali deyin jandarmadan" "Cizreli Ali Jandarma istihbarattan de" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırladığını, Muş ilinde olduğu bir sırada Muş Emniyet müdürlüğü Narkotik Şube de çalışan Polis memuru Mustafa..? ile görüşmek istediği için bu şekilde yaptığını, Emniyet Müdürlüğünü aradığını ve Mustafa..? isimli görevliyle görüştüğünü, daha önce Jandarma istihbaratına muhbirlik yaptığı için kendisini bu şekilde tanıttığını, uyuşturucu ile ilgili bilgi edindiğinde bunu narkotik birimlerine bildirdiğini, bu zamana kadar muhbirlik yaptığı için Muş emniyetinden de resmi olarak para aldığını,



29.12.2007 günü saat: 16.25 te Gönül..? isimli şahısla (546 746 22 41) yaptığı
telefon görüşmesindeki; Ali'nin "PAŞAMIN bazı malzemeleri var onları almaya
gidiyoruz şuanda" "Senle her zaman görüşebiliriz ama bu bizim mevzuyla ilgili kaçıklık
olmuyo" "YANİ ORDA RAPOR VERMEMİZ LAZIM NE BOK YEDİK NE YEDİK
NE YEMEDİK ANLADINMI" "MİLLETİ VATANI KURTARMAYACAĞIM ARTIK,
Allah izin verirse bu iş bitecek artık kendileri vatanı korusun" "Eğerki bana bıraksalar
ben beş arkadaşamı toplar GECEDE 20 KİŞİYİ ÖLDÜRÜRÜM, kimin ne olduğunu
biliyoruz kimin ne kahpe yaptığmı biliyoruz ama fırsat yok İŞTE NEYMİŞ ADALET
VARMIŞ YOK KAMU VARMIŞ" görüşme içeriği sorulduğunda;

Malzemelerini alacağı şahsın kim olduğunu hatırlamadığını, görüşmede geçen konunun PKK terör örgütü ile ilgi olduğunu, medyada çıkan şehit haberleri ile ilgili "Bana bıraksalar 20 kişi ile gider hepsini öldürürüm" dediğini, ancak adaletin bunu engellediğini böyle bir şeye izin vermediğini kastettiğini, "Kahpe" diye bahsettiği nin PKK olduğunu, Türk adaletine güvendiğini,



03.02.2008 günü saat:17.12'de Mekin..? (532 428 25 56) ile yaptığı telefon
görüşmesindeki; Mekin'in "O sana zarf atmış para muhabbetine, sen canını sıkma biz
birbirimize yardım edeceğiz" dediği, Ali'nin "Yemin ederim istanbul ikinci başkanı
geldi Emniyet Müdürlüğüne" "Tuttum ellerinden elimi attım bunun omzuna eyvallah
dedim, Paşamda şaşırdı hayırdır dedi Ali yine birşeyler karıştırmaz sinirliydim ya"
şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



29.06.2007 günü saat: 12.10 da X şahısla (506 548 50 88) yaptığı telefon görüşmesinde; X şahsın Haliç'te bulunan Hadımköy Spor tesisleri başkanının Fatoş..? isimli bayanı dövmeye kalktığından bahsettiği, Ali'nin "Hemen iki dakikada öğrenirim kim olduğunu" "Ben onu hallederim bizim Kıvırcık Sedat'ı arayacam, bizim orada dostlarımız var, bir daha öyle akıllı olsun" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını, ancak görüşmeyi Halil İBRAHİM ile yapmış olabileceğini,




09.10.2007 günü saat: 15.47 de X şahısla (536 415 45 36) yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Ulan ben senin avradını s.kecem bu cuma günü a.ına koyacam senin" "Ben sana ne yapacam görürsün" dediği, X şahsın "Seni savcılığa da verdim" dediği, Ali'nin "Ver senin o SAVCINI DA S.KECEM oğlum" "SENİN O SAVCIMDA S.KECEM OĞLUM. Şerefini s.ktiğimin o.ospu çocuğu" "Ben senin için iki tane adamı cezaevine gönderirim" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

30.10.2007 günü saat: 22.49 da Ahmet..? (532 200 11 27) isimli şahısla yaptığı
telefon görüşmesindeki; Ahmet'in "Bu Abdullah ÇATLI olayını anlattım dayı" "Sen
imkanları olan adamsın" dediği, Ali'nin "Havaalanındayım BİRŞEY VERECEKTİM
SANA en yakın sendin çünkü" "BİŞEY SANA BIRAKACAKTIM DA BEN UÇAĞA
BİNECEKTİM bi yere gidiyorum" "Gerek kalmadı ATEŞE'DE bir arkadaş çağırdım
onlar geldiler" "Diyorsun Abdullah ÇATLI bilmem ne zıkım olduda uzaklaştı" dediği,
Ahmet'in "O zaman yanımızda görmek istedik ya halen devam ediyo çok kötü
güzelleştik" "Bizim şimdi birşeylere ihtiyacımız olacak" "Şimdi biz bi savaş patlattık ne
kadar büyüğümüz var ne kadar ahilerimiz var bilmiyorum ama bize bi ulaşmaları lazım
artık bıçakta kemiğe dayandı BENİM ÇOK ACAYİP BİÇİMDE MÜHİMMATA
İHTİYACIM VAR HABERİN OLSUN" dediği, Ali'nin "Telefonda bunlar konuşulacak
işler değil" diyerek yüz yüze görüşmek istediği, Ahmet'in "Mete abi" "O işide bi gözden
geçirelim önada zıplayacaz tamammı dayı" şeklindeiki görüşme içeriği sorulduğunda;

Telefon görüşmesini yaptığı şahsın Ahmet KÜTÜK olduğunu, şahsın Kumburgazlı olduğunu, bu şahsın insan kaçakçılığı yaptığını, Emniyetle bu şahsı yakalatmak için çalışmalar yaptığını, Ahmet KÜTÜK ile telefon görüşmeleri yaptığmıve onun güvenini kazanarak yakalanmasını sağladığını, şahsın neden Abdullah ÇATLI dan bahsettiğini bilmediğini, kendisinden silah ve fişek istediğini, kendisinin de şahsı yakalatmak için bunu kabul ettiğini, ancak kendisinin Devlete muhbirlik yaptığını duyduğu için şahsın gelmediğini, kendisinin Ahmet KÜTÜK isimli şahsın güvenini kazanmak için bu şekilde davrandığını,



09.01.2008 günü saat: 15.09 da Ahmet..? (554 845 45 84) ile yaptığı telefon
görüşmesindeki; Ali'nin "Dinleceksin sözümü. Ondan sonra yola geleceksin oğlum
herkes dünya kadar para kazanıyor. Bizim dünya kadar paramız var" dediği, Ahmet'in
"Yapcaz işte işallah Ali abi, senin dediğin iş ne" dediği, Ali'nin "Ahmet o o arkadaşlar
ne oldu" "O iki tane onlara güveniyormusun" diye sorduğu, Ahmet'in "onlar yaramaz
ya, onlar yararda o konular öyle muhabetteleri biliyorsun Ali abi sevmiyorum
sertliği"dediği, Ali'nin "iyi bitane araba sana ayarlayalım oğlum" dediği, Ahmet'in
"Abi Müjdat hapiste ötekisini de görmüyorum ne zamandır" "Yarın geleceğim abi
sana" dediği, Ali'nin "Bak başkasını çağırırım" "yarım saatte gel" "Beşiktaş'ta yerimiz"
dediği, Ahmet'in "Tamam abi elimde güzel ekip var bi geliyim konusalımda ben aslında
o işleri sevmiyorum, sertli sert olmayı sevmiyorum" şeklindeki görüşme içeriği
sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin insan kaçakçısı Ahmet KÜTÜK olduğunu, bu şahsın doğudan ve batıdan temin ettiği insanları Avrupa'ya kaçırdığını, hatta PKK üyelerini de Avrupa'ya kaçırdığını, kendisinin Ahmet KÜTÜK ile irtibatlı olarak onun güvenini sağlamaya çalıştığını, çünkü bu şahsı Muş veya İstanbul emniyetine yakalatabilmeyi sağladığı takdirde ikramiye almayı düşündüğünü, şahsı yanma çağırmasına rağmen Ahmet KÜTÜK'ün, kendisinin muhbirlik yaptığını bildiğinden dolayı yanma gelmediğini,



23.01.2008 günü saat:10.08'de Ahmet..? isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde geçen; Ali'nin "Başka bir kimlikle gittim" "Fatih adliyesindeyim savcı beyin yanına gelmişim ondan sonra arattırdım ben şimdi" şeklindeki beyanları sorulduğunda;

Görüşme yaptığı kişinin Ahmet KÜTÜK olduğunu, Ahmet KÜTÜK'ü yanma


çağırdığında gelmediğini, sebebini sorduğunda şahsın Büyükçekmece de polisçe
yakalandığını söylediğini, bunun doğru olup olmadığını kontrol etmek amacı ile karakolu
aradığını ve Ahmet KÜTÜK'ün kullanmış olduğu sahte kimlik olan Can VARDAR ismini
sorduğunu, ancak kendisine bu konuda bilgi vermediklerini, telefon görüşmesinde Can
VARDAR olarak birinin tutuklanmadığını öğrendiğ^ni^îAtae|,.KÜTÜK yakalandığında Can
VARDAR sahte kimliğini kullandığını söylediğin^^rüşfr^öe^^aşka bir kimlikle gittim"
derken bunu kastettiğini, fA ^' *



30.01.2008 günü saat:19.22'de Çağrı..? ile (543 345 15 15) yaptığı telefon görüşmesinde geçen; Çağrı'nın "Vatan caddesindeki otelin adı neydi bi ahilerin oteli varya" "Hani ağabeylerin ya MAFYALARIN VAR YA, BİZİM DOSTLARIMIZIN YA" "Bunlar meşhur abiler mafya herifler" dediği, Ali'nin "BİLİYORUM BİZİM DOSTLARIMIZ BUNLAR" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Telefon görüşmesini yaptığı şahsın Çağrı ....? İsimli, soy ismini bilmediği bir kişi olduğunu, şahsın nereli olduğunu bilmediğini, muhtemelen Gaziantepli olabileceğini, şahsın bir üniversite de okuduğunu duyduğunu, kendisine telefon açarak Vatan caddesinde bulunan AKGÜN otelini sorduğunu, bunu sorarken de "MAFYALARIN, ahilerin ya" diyerek sorduğunu, kendisinin de "Biliyorum onlar bizim dostlarımız" şeklinde cevap verdiğini, görüşmede geçen otelin AKGÜN oteli olduğunu, bu otelin sahibini tanımadığını ve orada dostlarının olmadığını, sadece hava atmak için bu şekilde konuştuğunu,



28.01.2008 günü saat:16.49'da Ömür..? İle (535 795 66 54) yaptığı telefon görüşmesinde; Ömür'ün "Adamlar bugün gelmiş" "Demişler ki biz Cizreli Alinin ortağıyız" "Adını duymuş tırsmışlar yarın yine gideriz alırız abi tamam 5 i" dediği, Ali'nin "Senin hatırın için yoksa ben başka şekil yaparımda benim şey biraz farklıdır bu bölgede anladın mı ne demek istiyorum" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



*28.01.2008 günü saat:16.52'de Ömür..? ile (535 795 66 54) yaptığı telefon görüşmesinde; Ali'nin "Sen bunları çağırıyorsun" "Zeytinburnu'nda bir yere gelin" "Para konusunda bizim paramız problem değil demi" Paralı gelsinler de onları başka şekilde konuşacağız oğlum onlar telefonda olmaz anladın mı ne demek istediğimi" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



28.01.2008 günü saat:18.23'te Ömür..? ile (535 795 66 54) yaptığı telefon görüşmesinde; Ali'nin "Yarın sende gel onların dükkanına gidelim olmazsa o köpekleri bir daha çağırtırım kulaklarını keserim bu sefer birdaha o aileye karışmasınlar" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



28.01.2008 günü saat:18.19'da Ömür..? ile (535 795 66 54) yaptığı telefon görüşmesinde; Ömür'ün "Ali abi hallolmuş olay adamlar tamam size dokunmayız demişler" "Bunlarda demişki Hayrettin ertekin'in yeğeni benim kızımın arkadaşı" "Öyle hallolmuş yani" "Ben bi şey ayar çekerim" dediği, Ali'nin şahısların kendisini arayarak özür dileyeceklerini söyledikten sonra "Bu insanlar ömür boyu orada hayatını sürdürecekler ama niye?. Bizden dolayı." "Ben derimki; bu bölge benim bölgemdir karışmayın! Karışmazlar çekinirler" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



28.01.2008 günü saat:20.44'te Ömür..? ile (535 795 66 54) yaptığı telefon görüşmesinde; Ömür'ün "Beni ZEZENIN adamı aradı" "Özür diledi kusura bakmayın dedi" "Ali abiye ulaşamadık dedi" dediği, Ali'nin "Bunlar bizi tanıdı artık bunlara varın bu arkadaşlarımıza cezasını versinler bu iş bitsin" "Onlara kendimi bir şekil yaptırıcam bir yere yollayacağım ben o adamları" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Telefon görüşmelerini kendisinin yapmadığını,



29.01.2008 günü saat: 19.35'te Ömür..? ile (535 795 66 54) yaptığı telefon görüşmesinde; Ömür'ün "Abi ben konuştum cart curt ediyorlar" " dedim abi böyle söyledi parayı versin bitsin dedim" "Uzattıkça uzatıyorlar abi sen artık ne yapacaksan yap" dediği, Ali'nin "Beni arasın bu" dediği, Ömür'ün "Kız mı annesi mi çocuk mu" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Telefonsörüşmelerini kendisinin yapmadığını/' - -/_\






02.02.2008 günü saat:10.57'de Murat..? ile (535 615 5491) yaptığı telefon görüşmesinde; Ali'nin "Araba çalıntı ondan dolayı alınmışlar" "Mahkemesi Kadıköy'de yapılacak" "Amir bey dedi ki; Ali biz gereğini yaparız." "Yüzde birmilyon bu işler böyle Muradım" "Ne yapalım iş bize düştü demek ki" "Başka müdürler var dedik hani görüşmemiz daha iyidir" "Bakarız şimdi ben adliyeye geçeceğim" "Duruşmaya gidecekse konuşeceğiz" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



02.02.2008 günü saat:12.05'te Murat..? ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ali'nin "Bunu bugün çıkartacaklar nöbetçiye" "Şimdi buna bi şeyler yapmamız lazım çıkartmamız için gerçi ben Ali için birşey yapmak istemiyorum ama" "Bi dostla görüştüm de dostlardan birisi yardımcı olacak bu herife" "Çıktıktan sonra BUNA BIRŞEYLER ATACAĞIZ bu pezevenk verir mi" dediği, Murat'ın "Zorlar NE KADAR İSTİYORLAR" dediği, Ali'nin "IKI ÜÇ FİLAN VERİRİZ IKI VERİRİZ ama bunun şeyi zordur sana söyleyeyim çenç olayında birşeyler olmuş" "Hırsızlık varmış" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



*02.02.2008 günü saat: 13.32'de Murat..? ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ali'nin "Emniyete haber verdik" "Sana söylediğim şekil yani bizim iki tane güzel dostum var" "Orda görevli değil de başka bi yerde" "Rica edecekler" dediği, Murat'ın "NE DİYORLAR BEDEL NE" diye sorduğu, Ali'nin "IKI IKI OLSUN IKI VERELİM" "Gereğini yapsınlar biz paslaşırız sonra" "Savcıya haber vermişler vermeseydiler sorun kalmazdı" şeklindeki görüşme içeiriği sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını,



El konulan 0630940 seri numaralı hafıza kartının içeriği sorulduğunda;

Hafıza kartında çıkan resimlerin kendisine ait olduğunu, resimde silahlı olarak poz verenin oğlu Veysel Emre TONÇER olduğunu, resimleri tarihten 2,5 yıl kadar önce Muş ilinde iken evinde çektiğini, İlk üç resimde geçen 14 lü tabancanın ruhsatsız olduğunu ve üzerinde taşıdığını, Köy Koruculuğunu bıraktığı için üzerinde tabanca olduğunu, bir dönem Muş İl Jandarmaya istihbarat amaçlı çalıştığım, Muhbirlik yaptığını, O dönemde Muş İl Jandarmaya üzerinde silahla girerken yakalandığını ve silahla ilgili hakkında işlem yapıldığını,

4. Resimdeki silahın 14 lü tabir edilen bir tabanca olduğunu, 1994 yılında, PKK itirafçısı olduğunu ve Jandarma İstihbarata çalışmaya başladığını, resmin Cudi Dağında çekildiğini, bir dönem Jandarma da, PKK için istihbarat sağlarken, operasyonlara da katıldığını, fotoğrafta görülen tabancanın da o dönem kendisine resmi olarak verilen tabanca olduğunu, sonradan bu görevden ayrıldıktan sonra tabancayı iade ettiğini,

2005 veya 2006 yılında askerliğini Muş İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat bölümünde yaptığını, askerliğini sivil istihbaratta yaptığı için, sivil kıyafetler kullandığını, elindeki A4 olarak tabir edilen silahın kendisine zimmetlenen otomatik tüfek olduğunu, yine elindeki tabanca'nm da kendisine zimmetli bir tabanca olduğunu" beyan etmiştir.


b) Savcılık ifadesinde özetle;

Emniyette vermiş olduğu ifadelerini aynen tekrar etiğini, arama sırasında çalıştığı dükkanın Hayrettin ERTEKİN'e ait olduğunu, bahse konu dükkan da 7 aydır gümüş tamirciliği yaptığım, daha sonraki dönemde Azerbaycanlı ustasının iş yerine uzun bir dönem gelmemesi üzerine onun yerine çalışmaya başladığını, iş yerinde kullandığı oda da Hayrettin'e ait bir buzdolabının bulunduğunu, iş yerinde kendisine ait özel herhangi bir vergi levhası, belge veya kira kontratı gibi belgelerinin bulunmadığını, dükkanın mülkiyetinin METE..? isminde bir şahsa ait olduğunu, kendisinin çahştıgt "i'ş yeri için kira ödemediğini,



Herkesin kendisini CİZRELİ ALİ olarak bildiğini, 1990 yılında Cizre 'de PKK terör örgütüne katıldığını, 1 yıl Kuzey Irakta askeri ve siyasi eğitimden sonra önce Çukurca'ya sonrada Muş'a savaşçı olarak gönderildiğini, 1993 yılı 10. ayında Muş ilinde güvenlik güçlerine teslim olduğunu, o dönem içerisinde SASON korucu başı ile Hasköy Korucu başının hayatını kurtararak teslim olduğu için Diyarbakır'da 3 Nolu DGM'de yargılandığını, PKK itirafçısı olarak hiçbir ceza almadığını, mahkemesinin devam ettiği dönemlerde Şırnak bölgesinde askeriyeye yardımcı olduğunu, daha sonra mahkemeden beraat karan çıkması üzerine Muş'ta jandarma istihbaratta askerlik görevini yaptığını, kendisinin aslen Şırnak Cizre'li olduğunu, terhis olduktan sonra geçici köy korucusu olarak Muş Merkez Hasköy ilçesinde 12-13 yıl çalıştığını, abisi MUSTAFA TONÇER'in İstanbul'da Artı Özel Güvenlik şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, 1995-1997 yıllarında Bingöl'de bir operasyon sırasında itirafçı bir şahıs olan ADİL TİMURTAŞ ile tanıştığını, ADİL TİMURTAŞ'm Diyarbakır JİTEM Grup Komutanlığında görevli olduğu dönemde kendisinin askerlik yaptığını, Bingöl ili Genç ilçesi kırsal alanında PKK terör örgütü ile çatışmaya girdiklerini, bu operasyon da ADİL TİMURTAŞ'm komutanı olduğunu, daha sonraki dönemlerde bu şahısla samimiyetini ilerlettiğini, kendisinin 1994 yılında Elazığ'da Zeki Yüzbaşının komutanı olduğu Elazığ JİTEM Grup Komutanlığına bağlı olduklarını,

2006 yılı yaz ayında İstanbul'a geldiğini, o dönemde ADİL TİMURTAŞ'm İstanbul' da olduğunu, bu şahsın kendisine iş bulacağını söylemesi üzerine Beşiktaş'a gittiğini ve şahısla görüştüğünü, daha sonra kendisini Hayrettin ERTEKİN'in Beşiktaş ta bulunan ofisine götürdüğünü ve orada işe başladığını, bu işten aylık olarak yaklaşık 450 YTL maaş aldığım, maaşını KAAN DUT'tan aldığını, yapmış olduğu gümüş işinden kalan bahşişlerle aylık gelirinin toplamda 600-700 YTL yi bulduğunu,

Kendisinin ERGENEKON terör örgütü üyesi olmadığını, örgütün ismini ilk defa duyduğunu, zaman zaman Hayrettin ERTEKİN'in alacağı ile ilgili konularda Bursa'ya gidip geldiğini, ancak illegal hiçbir iş yapmadığını, itirafçı olduğu dönemde Muş, Şırnak ve Bingöl'de JİTEM görevlileri ile birlikte her türlü PKK konusunda mücadele ettiğini, JİTEM'de görev yaptığı sırada komutanlarının Şehit Kadir KILAVUZ Binbaşı, Cem ERSEVER Binbaşı, Şırnak bölgede ALİ Binbaşı, Silopi'de RIDVAN Yarbay, Muş'ta ZEKİ Binbaşı, Naim KURT Albay, İstihbarat Şube Müdürü Kenan Sefa BÜYÜKAYDIN, Yavuz ERTÜRK paşa, Muş İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Osman ERKOL, Mustafa Kemal TUTKUN paşa, (Muş Güvenlik Komutanı) ile itirafçılardan Adil TİMURTAŞ, Muammer SONAR, Bedirhan KURT, Hüseyin (KOD) Hüseyin BİLBİL (CİZRELİ), ibrahim BABAT, Mehmet DÖRTYAMA, Abdülkadir AYGAN, Eyüp (SİLOPİLİ), SAKALLI ve YEŞİL (kod) Mahmut YILDIRIM arkadaşı olarak belirttiği şahıslarla 1993 yılı 10. ayından 1995 yılı sonlarına kadar JİTEM'de faaliyetlere katıldığını, YEŞİL (KOD) Mahmut YILDIRIM ile Muş Şenyayla'da 1995 yılında kırsalda operasyonlara katıldığını, ancak şu anda Mahmut YILDIRIM'm nerede olduğunu bilmediğini,

Cem ERSEVER'in öldürülmesi olayı ile ilgili basından duydukları dışında özel bir bilgiye sahip olmadığını, kendisinin Veli KÜÇÜK ile bizzat yüz yüze görüşmediğini, sadece medyadan ismini duyduğunu, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM ve diğer kişilerle görüşmediğini, herhangi bir irtibatının olmadığını, şuanda irtibat halinde olduğu ve görüştüğü hiçbir komutan olmadığını, ancak itirafçılardan Muammer SONAR ile görüştüğünü, ancak Muş Emniyet Müdürlüğü ile irtibatlı olarak yaklaşık 2 ay kadar önce Muş İstihbaratına bilgiler vererek 3 kilo saf esrar ve tabancayı polise yakalattığını, bu işten de 500-600 YTL ikramiye aldığını,

Kendisinin telefon rehberinde kayıtlı olan "Bİ TANEM" in kız arkadaşı Gönül..? isimli bayana, "ADİL AZO" olarak kayıtlı olan 0535 705 49 23 numaralı telefonun, Adil TİMURTAŞ'm arkadaşı Abuzer..? isimli şahsa, Ahmet* ARK.'şeklinde kayıtlı olan 0555 498 35 23, 542 241 53 81 numaralı telefonların, Ahmşf FAHRİ joja'fak Kayıtlı 0537 443 43 31,



0544 788 37 76 numaralı telefonların, Ahmet MURAT olarak kayıtlı 0535 541 11 42, 0537 895 72 32 numaralı telefonların kendisinin insan kaçakçılığını yaptığını bildiği ve yakalatmak için uğraştığı Ahmet KÜTÜK isimli şahsın arkadaşlarına ait olduğunu ancak bu şahısların isimlerini bilmediğini,

Kendisinin tarihten 1 yıl kadar önce Ahmet KÜTÜK'ü Kurtuluş'ta yakaladığım, şahsa "SEN İNSAN KAÇAKÇILIĞI YAPIYORSUN" dediğini, şahsında kendisine yardımcı olma konusunda söz verdiğini, bunun üzerine İpsala Jandarma da bölük komutanı Mustafa..? üsteğmen ile yanındaki uzman çavuşla irtibata geçtiğini, o dönemde eşinin rahatsızlanması üzerine Muş a gittiğini, Ahmet KÜTÜK'ün o sırada kendisini cep telefonun dan aradığmıve insan kaçakçılığı ile ilgili iblgiler verdiğini, kendisinin de bu bilgileri ilgili birimlere ileterek kaçakçılık yapan şahıslan yakalattığını, bunun üzerine Ahmet KÜTÜK'ün kendisini aramamaya başladığını, bunun üzerine kendisinin Ahmet KÜTÜK ve etrafmdakileri aramaya başladığını, o dönemde Van ve Nusaybin civannda PKK üyesi iki kişinin teslim olması ile ilgili olarak Muş İstihbarat Şube Müdürü ve Kaçakçılık Şube Müdürü ile koordineli olarak bir çalışma hazırlığı içinde olduğunu ancak o dönemde Hayrettin ERTEKİN'in işyerindeki sekreterinin kendisini aradığını ve "Senin silahın alınmış, gel" dediğini, kendisinin de Mardin'den uçağa binerek 20-21 Şubat 2008 tarihinde İstanbul'a geldiğini, İstanbul'a geldiğinde Kaan DUT'un adliyeye gideceğiz demesi üzerine kendisinin teslim olduğunu,

Telefon sim kart çözüm tutanağında bulunan ARK ADİL İST 0535 706 78 55 yazılı numaranın Adil TİMURTAŞ'm arkadaşı olan ancak ismini hatırlamadığı şahsa ait olduğunu, Avk. Mustafa..? 0216 445 63 08, Avk. ÖMER..? 0532 333 51 19 numaralı telefon sahipleri ile Hayrettin ERTEKİN'in bürosunda tanıştığını, ajandasında bulunan "B özel hark g k 0537 343 36 23" numaralı telefon numarasının Bingöl Özel Harekat Grup komutanı olan daha sonra Ankara'ya tayini çıkan HASAN..? binbaşıya ait olduğunu,

Bilal ASBY 0505 292 29 84 yazılı telefon numarasının Silopi'den silah arkadaşı olan Bilal..? (Astsubay) isimli şahsa ait olduğunu, BUCAKLARLEVENT 0542 336 11 21 , 0537 559 82 49 yazılı telefon numaralannm BUCAK aşiretinden olduğunu söyleyen Levent..? isimli şahsa ait olduğunu, Hayrettin abi 0542 433 07 71, 0212 259 09 99 numaralı telefon numaralannm Hayrettin ERTEKİN'e ait olduğunu, "J ark osta 0537 211 32 81 numaralı telefonun Jandarmadan bir arkadaşına ait olduğunu ancak ismini hatırlayamadığını, KOMUTAN 0536 474 62 97 numaralı telefon ile KOMUTAN GAZİ 0532 482 92 07 numaralı telefonun ismini hatırlayamadığı komutanlanna ait olduğunu, Mahir SONAR 0536 657 87 60, 0505 236 36 60 numaralı telefonlann itirafçı olan Muammer SONAR'a ait olduğunu,


Yüklə 3,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   59




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin