GüNÜMÜz tüRKÇESİyle evliya çelebi seyahatnamesi


Büyük Dobroçin Varoşu'nun özellikleri



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə32/34
tarix15.01.2019
ölçüsü2,09 Mb.
#96831
növüYazı
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   34

Büyük Dobroçin Varoşu'nun özellikleri

Süleyman Han'dan beri bu varoşun reayaları itaatkârdırlar. Eski yazımda Eğri Eyaleti aklâmı idi. Şimdi Varat Eyaleti'ne ya­zıldı. Her sene padişaha 40 bin adet Ungurus altını haraç ve­rirler. Budin, Eğri, Varat ve Yanova paşalarına nice yüz pas­tav çuka, başka çeşit çeşit hediyeler ve hınto arabalar verirler. Bu varoşta 12.800 adet baştanbaşa şindire tahta örtülü tek ve iki katlı, kârgir yapılı, bağlı ve bahçeli mamur ev vardır ve 12 adet elleri gümüş değnekli birov hâkimleri vardır.

Toplam 40 adet kale gibi manastırları var. 300 adet çuka do­kunur dükkânları vardır ve diğer 500 adet dükkânlarında bü­tün kadınlar alışveriş ederler. 300 adet pak cadde sokakları var. Dört tarafı derin hendektir. Çevresinde 6 adet tedribe kapıları vardır. Bu varoş hendeğiyle kaleden sarptır.

Çevresindeki dağlarında 77 bin kadar bağları vardır. Kısa­cası Macar diyarının Mısır'ıdır. Gayet ucuzluk ve bolluk, verim­li ovaları var ki baştanbaşa ekinlik, şebekeli bostan ve bağlardır.



Beğenilenlerinden al ve beyaz üzümü, eriği, armudu, has ve beyaz sipov ekmekleri yeryüzünde yoktur. Süleyman Han Budin'i (—) tarihinde Alman kralı elinden aldığında bu Dob­roçin reayası Süleyman Han'a "Gazan mübarek ola" diye iki çift ekmek getirirler, her bir ekmeği yüzer çift camız kızaklar­la çekip Süleyman Han'a hediye verdiklerinde Süleyman Han, "Vilâyetiniz bolluk ve bereketli olup evlâtlarınız çok ola" deyip ellerine muafnâme verir. Hâlâ çoluk çocukları çok olup adam başına birer altın haraç, aded-i ağnam ve bağ hakkı verirler. Di­ğer vergilerden muaflar iken şimdi Varat Kalesi tamirine yar­dım eder oldular.


356

357


Suyu ve havası hoş olduğundan mahbûb ve mahbûbesinin haddi sınırı yoktur. Burada da serdara büyük hediyeler ile ziya­fetler ettiler. Oradan kuzey tarafa dağlar ve korular içinde ma­mur köyler geçip,

Poçay Kalesi'nin özellikleri

Erdel dilinde (—) (—) demektir. Yapıcısını bilmiyorum ama eski zamandan beri Erdel kralı hükmünde idi. Şimdi Va­rat Eyaleti'nde kalesi ve nahiyesinin bütün haracı Varat kulu aklamadır. Varoşunu Varat fethinden evvel Seydî Ahmed Paşa ile yakmıştık ve kalesinden aman ile 70 kese mal alıp gazile­re dağıtmıştık. Hâlâ o zamandan beri varoşu şenlenmiş ve ma­mur olmuş.

Kalesi bir gölün kıyısında dörtgen şekilli şeddadi yapı gü­zel bir surdur. Hâlâ kale içinde mamur tahta örtülü evleri ve kiliseleri vardır. Taşra varoşu hendekli sağlam kasabadır. Çev­resindeki nahiyesi de fazlasıyla mamur olup Varat Kalesi aklâmı yazılmıştır.

Oradan yine ovaları, dağları ve bağları geçip 7 saatte, Küçük Adorban Kalesi'nin özellikleri

Varat sulbünde eyalet yazılmıştır. Bir yüksek tepe üzerin­de olan kalesi yıkılmış ve nahiyesi Varat Kalesi vezirine has kaydolmuş idi. Ama şimdi Erdel kralı olan [90b] Abobi Mi-hal Kral sulha aykırı olarak bu Küçük Adorban Kalesi'ni tamir edip içine asker koyduğu padişaha arz olununca, padişahtan,

"Küçük Adorban Kalesi'ni kâfirlerin elinden alıp kalesini yine yerle bir edesin" diye Hısım Mehmed Paşa'ya hatt-ı şerif gelen kale budur.

Hemen o an Serdar Mehmed Paşa bu kale altında konup kaleye aman zaman vermeyip gündüz gözüne bütün askerler metrise girerler. Ancak 4 adet balyemez topu kalenin sinesi­ne vurunca kalenin nice yerden burç u baruları ve beden dişle­ri havaya uçup kalenin yıkıldığını hisar içinden kâfirler görür­ler. "El-aman ey Osmanlı askerinin seçkini" deyip hemen ser­dar tarafına dendân-ı bedenlere beyaz aman bayraklarını dikip haçlı sancaklarını baş aşağı edip vere ile kaleyi verdiler.

Bütün kâfirler silâhsız Poçay Kalesi'ne doğru canları ce­henneme gidince hisar içine İslâm askeri girip padişah ferma-

nı ile kalenin duvarlarını iki günde yerle bir ederler. Bütün ce-behaneyi, topları ve diğer mühimmatı Varat Kalesi'ne gönder­diler. Daha sonra bu kale yıkımına fermanla gelen Dergâh-ı Âlî Kapucusubaşısı Mustafa Ağa Der-i Devlet'e gitmek için izin alınca hemen hakir de önce yol arkadaşı, sonra yol deyip Ser­dar Mehmed Paşa'dan ve Cerrah Kasım Paşa'dan izin alıp birer kese harcırah, 3 at, 3 Macar kölesi ve nice çeşit ihsanlar ile kıla­vuzlar aldım. Kapucubaşı Tımışvar tarafına gitti. Hakir de Er­del kralına varmak istediğimde Serdar Mehmed Paşa ve Kasım Paşa'dan Erdel kralına muhabbetnâme mektuplar alıp İslâm or­dusu muzaffer serdarlarıyla Varat tarafına, Kasım Paşa Yanova tarafına giderken onlar ile vedalaşıp bu hakir,

Küçük Adorban Kalesi'nden Erdel kralına gittiğimiz konakları bildirir

Önce bütün kılavuzlarımızla kıbleye doğru 8 saatte dağlar, taşlar ve sarp yollar aşıp Bihar Nahiyesi'nde,



Mirfat Köyü: Kasaba gibi bin haneli Saz Macarı köyüdür. Hâlâ Varat Kalesi'ne tabidir. Oradan yine doğu tarafına yüksek dağlar ve ovalar geçip 7 saatte Karesi Nahiyesi'nde,

Sivac Köyü: Bir ulu mamur nahiyede Sivac Köyü, daha önce Erdel'in idi, Varat Kalesi'ne tabidir. Oradan yine doğu ta­rafa giderken nice köyleri geçip 8 saatte,



Hazırbaş kale, yani savaş yurdu Halmaş Hisarı'nın özellikleri

Yapanını bilmiyorum ama Macarcada Halmaş (—) demek­tir. Bunu da (—) tarihinde Seydî Ahmed Paşa ile berbat etmiş­tik, hâlâ mamur olup Varat Kalesi'ne tabidir. İçinde Erdel kâfiri vardır. Bir büyük nahiyesi var, tamamen Varat'a yazılmıştır. Ka­lesi üçgen şekilli havaleli bir şeddadi taş yapı, hoş kaledir. Hal­maş Yaylağı dibinde bulunduğundan havaleli yerleri tamamen bağlardır. Batı tarafı Çehikad Nahiyesi'dir ki büyük nahiyedir. Hayduşak kâfirine tabilerdir. Seykelhit Kalesi'ni yıkalı bu Çehi­kad reayası Varat'a gelmez oldular. Hayduşak kâfiri de hazırlıklı olup Nemse çasarma tabi oldular. Oradan doğu tarafına 6 saatte, Eski şehir, büyük belde Bihar'ın özellikleri

Erdel Vilâyeti'nde böyle bir bakımlı, şenlikli ve İrem Bağı gibi büyük şehir ve eski nahiye yoktur. Menûçehr evlâtları za-


358

359


manından beri eski evleri vardır. Böyle otu, bitkisi, sebzesi ve ürünleri bol ülke görmedim. Önce Seydî Ahmed Paşa ile son­ra iki kere Serdar Ali Paşa ve Küçük Mehmed Paşa ile bu bü­yük nahiyeden yetmişer seksener bin esir ve bu kadar ganimet malları alıp ovasında bu kadar bin İslâm askeri ve Tatarlar ile konmuştuk. Yüz binlerce hayvan otunu otluğunu yediği hâlde denizde damla ve güneşte zerre kadar eksilmedi. Ali Paşa ile (—) tarihinde gittiğimizde bu Bihar şehrini yerle bir etmiştik. 6 sene içinde öncekinden süslü, bakımlı ve şenlikli olmuştur. Bazı köyleri Varat Kalesi'ne tabidir. Şehri Şamos Nehri kenarın­da bir İrem Bağı'dır. Birov hâkimlerinin söylediklerine göre 23 bin şindire tahta örtülü evleri vardır. 70 adet büyük kilise, ma­nastırlar, 350 su değirmeni ve 2 bin adet dükkân ile süslenmiş ve 70 bin İrem Bağı ile bezenmiş güzel şehirdir.

Suyu ve havasının hoşluğu ve mahbûbu ile mahbûbesinin tatlılığı bir diyarda yoktur ki bütün kadınları güzel yüzlü, uy­gun endamlı, hoş görünüşlü ve peri yüzlüdür ki söze gelseler Macarca çok güzel konuşup söyleşirler.

Beğenilenlerinden, beyaz ve has sipov ekmeği, çeşit çeşit eriği, elvan armudu ve her türlüsünden al yanaklı elması gayet meşhurdur. Hatta meyvelerini diğer beldelere hediye götürür­ler, henüz hoşluğu ve tazeliği kaybolmaz, uzun zaman içinde tadı lezzeti bozulmaz.

Bu şehrin çevresinde bağlar, şebekeli bostanlar ve bahçeler var ki gülistanları içinde akan akarsuları kenarında Havarnak köşklerinde dinlenip, dinçlik kazanıp yiyilip içilir. O kuş yu­vası bağlar içinde bülbüllerin hoş nağmeli yanık sesleri insanın ruhunu dinlendirir.

Beğenilenlerinden, amber kolulu toprağının çamurundan Çin fağfuru gibi kâseler, rindiye ve sürahi testiler olur ki bir di­yara mahsus değildir. Hatta bu kemter kul seyishanelerin hey­belerine birkaç elvan kâse ve bardaklar koyup Rum'a getirdim, görenler [91a] Portekiz işi sandılar.

Kısacası bütün kefereleri ve kadınları çok becerikli ve ma­rifetlidirler. Bu şehirde hakire çok saygı gösterip 200 adet pür-silâhlı yoldaş kefereler verdiler, Hısım Mehmed Paşa'nın verdi­ği kılavuzlar geriye dönüp gittiler.

Sonra bu Bihar şehrinden kalkıp 5 saatte güney tarafına mamur köyleri geçip yine,

Bele Sonlok Nahiyesi

Daha önce İslâm askeri ile 20 gün önce bu Beleşo Sonlok nahiyesinin bir tarafına konmuştuk. Şimdi Frav Köyü yakının­da konakladık. Frav kelimesi, kral karılarının ismidir. Bu köy kral karısı hassı olmakla Frav Köyü derler, gayet mamur köy­dür ki Erdel'e tabidir.

Bu mahalde bizim Varat Kalesi'ne tabi köyler tamam oldu. Dahi Varat'tan beri geçtiğimiz el vilâyet tamamen Erdelistan'dır, ama reayaları ve nice bin köyleri Varat Eyaleti'ne zeamet, timar, vezir hassı, defterdar hassı ve defter emini hasla­rı kaydolunmuştur. Oradan doğu tarafa 5 saat gidip, Köyvar Kalesi'nin özellikleri

Macarcada taş kale demektir, ama serhad kavmi bu kaleye Çatal Kale derler, gerçekte iki çatal yüksek tepe üzerinde karşı karşıya iki kaledir, ama yine birbirine gidilir sağlam bir kaledir.

(—) tarihinde Serdar Ali Paşa'ya itaat etmeyip belki bin­den fazla top attı. O gece Melek Ahmed Paşa efendimiz Rume­li Eyaleti'ne mutasarrıf olmakla Rumeli askerinden 3 bin silâhlı askeri gece yarısı pusuya koyup kendileri sabahleyin kâfire di­renç gösterince hemen yere gelesi kâfirler Köyvar Kalesi'nden domuz sürüsü gibi çıktılar. Görünen askerimizin üzerine hov edip bir hayli savaştan sonra bizim askerimiz yan verip kaçar şeklinde olunca kâfirler askerimizin ardına düşüp kovarken ka­leden hayli açıldılar. Hemen Melek Ahmed Paşa efendimizin geceden pusuya koyduğu İslâm askeri yedi başlı ejder gibi pu­sudan Allah Allah sesleri ile çıktı. Kâfirler iki asker ortasında kalıp topa tutulmuş maymuna döndüler. Kâfirleri kıra kıra bir can kurtulmayıp bu kadar ganimet malıyla Rumeli gazileri do­yum olup aşağı dere kenarındaki varoşu yaktılar.

Şimdi içinde iki gece konuk olup kaptanıyla konuşurken Melek Ahmed Paşa'nın bunları kırdığını söyledim. Kendileri de taaccüp edip,

"Bize Seydî Paşa bile rakip olamadı, ama gidi Melek Paşa baba bize iyi kılıç vurup çok mal aldı" diye takdir ettiler. Biz de kaleyi gezip dolaşıp tarzına tavrına yapısına şaştım, bir aca-


360

361


yip ve garip iskender Şeddi gibi sağlam kale imiş. Bu kale ger­çi Erdel'e tabidir, ama Rakofçioğlu ölüsünün miras mülkü ol­duğundan üçer bin askeriyle Rakofçioğlu anasına tabilerdir. Şa-mos Nehri aşırı kıble tarafında bir hayli uzak mesafe yerde ha­valesi vardır.

Bu kaleyi seyrettikten sonra kıble tarafına 5 saat gidip,



Küre Köyü menzili: Macar köyüdür. Oradan 4 saat yine kıbleye doğru giderken Şamos Nehri kenarında,

Uranyar Köyü menzili: Ağalar köyü demektir. Gayet ba­kımlı ve şenlikli büyük köydür.

Oradan yine kıbleye doğru giderken yine Şamos Nehri ke­narında mamur köyler, nice sarplık dağlar, dere ve depeleri ve belen yerleri (—) saatte geçip,



Şamos Kalesi'nin özellikleri

Bu da (—) tarihinde Ali Paşa'ya itaat etmeyip varoşu yakıl­mış idi, ama şimdiki hâlde evvelkinden mamur olmuş. Kalesi bir gölün içinde, Şamos Nehri'nin Varat Kalemiz tarafında de­ğildir, beri Erdel tarafında Beleşo Sonlok Nahiyesi'ndedir, Şar-batak, Seykelhit ve Kanije gibi bataklıkta sarp kaledir. Ancak uzak mesafede havalesi vardır. Oradan (—) saat doğuya gidip, Dejvaroş şehrinin özellikleri

Bunu da (—) tarihinde Ali Paşa ile geldiğimizde öyle yak­mıştık ki görenler,

"Ayâ bunda yapı cinsinden bir eser var mıydı?" derlerdi. Hâlâ o kadar mamur olup İrem Bağı yeni bir şehir olup kale gibi manastırlar, han, saray ve dükkânlar ile süslü mamur şe­hir olmuş. Kalesi olmadığından şehrin etrafına yalın kat çit palanka ile derin hendekler kesip 7 yerde köprülü kapılar et­mişler.

Oradan yine kıbleye doğru mamur yerler geçip ve ibretlik seyirler edip 6 saatte,

Kolojvar Kalesi'nin özellikleri

Bu hakirin bu kaleye 7 kere gelmesi nasip oldu. 3 kere­si Melek Ahmed Paşa efendimiz sadrazamlıktan 1062 [1652] tarihinde mazul olup Silisre Eyaleti'ne mutasarrıf iken Ra­kofçioğlu isyan edip Leh Vilâyeti'ni itaat altına almaya gider­ken Silisre'den ılgar ile Erdel Vilâyeti'ne girip Rakofçioğlu'nu

bu Kolojvar'da bulup Melek Paşa efendimiz mektuplarını verip yine Rakofçi'den mektuplar alıp gittim ve yine iki kere geldim.

Dördüncü gelişimiz (—) tarihinde Gazi Seydî Ahmed Paşa ile gelip bu Kolojvar Kalesi ovasında Rakofçi'nin 180 bin cünüp askerini kılıçtan geçirip melun Rakofçioğlu kral da bu cenkte yaralı olarak kaçıp anasının Namin Kalesi'nde canı cehenneme gidip Osmanlı Devleti'nde Tımışvar serhaddi güvenli hâle gel­di.

Beşinci gelişimizde (—) tarihinde Serdar Ali Paşa ile bu Kolojvar'a geldik.

Altıncı gelişimiz, yine Ali Paşa ile dönüşte uğradık. [91b] İşte bu Kolojvar'a yedinci gelişimizdir. Bu hakir bu Erdel diya-rıyla Leh ve Moskov kâfiristanlarmı, o kadar çok seferler edip bol bol seyirler etmişimdir ki bir daha görmeye nefret etmişim, ama Cenâb-ı Bârı yârî kılıp yine gelip seyahat ettik.

Bu Kolojvar Kalesi Erdel diyarının ortasında bulunup bü­yük ve sağlam kale olduğu daha önce ayrıntılı olarak yazıl­mıştır. Ancak bu kale Şamos Nehri'nden uzaktır ve Şamos Nehri'nin Varat Kalemiz tarafında Varat'a 3 merhale yer olup Macar sınırındadır.

Buraya kadar yazılan Erdel kaleleri Varat'tan gündoğusu tarafında bulunmaktadırlar, ama bu Kolojvar Kalesi'nden Erdel Belgradı'na kadar kıble yönüne gidilir.

Bu Kolojvar Kalesi'nde bu hakir duydum ki Erdel Kralı Abobi Mihal Hayduşak Vilâyeti'ne gitmiş. Mecburen biz de geri dönüp o taraflara gitmek gerekip Kolojvar'dan kâh kuzeye, kâh batıya ve bazen de güney taraflarına bir hafta gezip nice köy, kasaba ve kaleleri gezip gördük. Ama meşhur olmayanların an­latılmasında ve yazılmasında bir fayda yoktur. Nice menzillerin isimlerini de bilmediğimizden özellikleri yazılmadı. Oradan bir isimsiz menzilden kalkıp 5 saatte,

Galu Kalesi'nin özellikleri

Macarcada (—) demektir. Daha önce Rakofçi melunun tah­tı olduğu yukarıda Ali Paşa'da yazılmıştır. Zira bu sağlam kale Ali Paşa'ya itaat etmeyip varoşu yakılıp hesapsız sayısız mal alınmıştı, şimdi gayet mamur gördük. Kalesi bir geniş öz içinde beşgen şekilli bir şeddadi güzel yapıdır, ama küçüktür. Bu ma-




362

363


halle Şamos Nehri doğu tarafından gelir abıhayat sudur. Bu ka­lede bir gece konuk olup kaptanından ihsan ve kılavuzlar alıp Şamos Nehri'ni atlar ile geçip 7 saatte bakımlı ve şirin köyleri ve ekinlikleri geçip,

Linse Köyü menzili, oradan yine 5 saatte batı tarafa gidip Şamos şehrinin özellikleri

Bunu da Ali Paşa zamanında berbat etmiştik. Hâlâ ma­mur olmuş. Şehri, Şamos Nehri kenarında seyirlik bir Me­ram Bağı'dır. Bu Şamos Nehri, Senyal Dağlarından doğup Tise Nehri'ne yakın akarak 20 adet kalelerden Sakmar Kalesi, Ka-rol Kalesi; Eçetvar Kalesi, Namin Kalesi ve Kalo Kalesi ovala­rında nice varoşlara uğrayıp nice nahiyelerin köylerini sulayıp Kalo Kalesi nahiyesinde Tise Nehri'ne karıştığı yukarıda yazılı­dır. Oradan 5 saatte,



Tuzda Varoşu'nun özellikleri

Bu mahallin dağlarından kaya kaya tuz keserler. Bu ibret­lik yeri görmeyen, cihanı dolaştım demesin. Allah saklasın ye­rin altından tuz çıkar mağaralarına kanlı ve hırsızlar koyup tuz keserler. Asla adama benzemez bir alay gul-yabana ben­zer insan sıfatlı suçlulardır ki Ferhad gibi Ferhadî külünkler ile dağ delici gibi uçsuz bucaksız dağları mağara mağara de­lip tuz çıkarırlar. 40 bin altın hâsıl olur büyük eminliktir. Bü­tün sınır boylarına tuz bu Tuzda şehrinden gider, gayet lez­zetli tuzdur ve halkı tamamen tuzculardır. Ali Paşa'mn (—) tarihinde bu şehri viran edip nice yüz esir aldığı yukarıdaki cildde ayrıntılı olarak yazılmıştır. Ama şimdi acayip bakımlı ve şenlikli olup tuz mağaralarını seyrettik. Oradan 6 saat kıb­le tarafına gidip,



Mamur Dijle Köyü: Henüz bir kasaba gibi mamur olmuş. Oradan 5 saatte ovaları ve mamur köyleri geçip, Entivar Kalesi'nin özellikleri

Bu da (—) tarihinde geldiğimizde bir mamur ve süslü kü­çük kale ve bir büyük canlı varoş idi. Budin Veziri Çarkacı İs­mail Paşa'mn Budin askeriyle yakıp yıkıp bütün halkını esir et­tiği yukarıda yazılıdır. Şimdi evvelkiden bin kat daha mamur olmuş, kalesi de onarılıyordu. Kalesinin havalesi olan dağlar bağlardır, Mahbûb ve mahbûbeleri vardır ve halkı debbağ ve

sağlıklıdır. Zira suyu, havası, yapısı ve ekinlikleri çoktur. Ora­dan (—) saatte,

Zenvar Varoşu'nun özellikleri

Daha önce kale imiş. (—) tarihinde Yanova beyi Tatar Han Kardaş Kazak'la bu mahalle gelip bu kaleyi berbat etmişti, hâlâ hâli üzere kalmış. Ama bir bakımlı ve süslü büyük varoşu var ki benzeri Orta Macar diyarında meğer Dobroçin şehri ola. Ali Paşa zamanında yakılmıştı, hâlâ yine mamur olmuş. Hakir daha önce görmemiş idim. Bir dağ dibine kurulmuş, tamamen bağ ve bahçeler içinde akarsuyu bol İrem Bağı gibi şenlikli bir varoştur ki hâlâ denksiz ve benzersizdir.

Oradan (—) saat kıbleye dağlar aşıp bizim Yanova Kalemiz­le Göle Kalemize uğrayan Kiriş Nehri'nin başından atlar ile ge­çip oradan kıble tarafına dağlar aşıp,

Jidek Köyü menzili: O kadar mamur köy değildir. Oradan 3 saatte kıbleye gidip,

Şebeşvar Kalesi'nin özellikleri: Serasker Ali Paşa ile var­dığımızda berbat etmiştik. Şimdi evvelkinden bin kat fazla ba­kımlı gördüm. Oradan kıble tarafına (—) saat gidip,

Kılbın Köyü menzili: Ölen Köprülü Vezir'in çerağı Barçay Kral'm hassı köyüdür. Oradan bir saat ismini bilmediğim bir küçük varoşu ve (—) saat daha gidip dağlar içinde,

Bonaç Köyü menzili: Gayet mamur köydür ve reayası ta­mamen [92a] Kara Eflâk keferesidir. Bu mahalden Saz Maca-rı Vilâyeti'ne kadar bütün reayası Kara Eflâk'tır, zira Eflâk Vilâyeti'nde beyleri gayet fazla zulmeylediklerinden tüm Eflâk reayası "Adl-i adalettir" diye Erdel diyarında yerleşip krala bi­rer altın haraç verirler, başka vergileri yoktur. Kara Ulah reayası pistir, ama Macar reayası ve askerîsi paktir.

Oradan yine kıbleye doğru dağlar ve ormanlar aşıp 8 saat­te, Erdel kralı taht merkezi, yani Belgrad Kalesi'nin anlatılmasıl

Bu yeryüzünde 4 Belgrad'dır. Rumeli'nde Arnavut Belgradı, Tuna Belgradı, Ustolni-Belgradı ve bu Erdel Belgradı gayet ma­mur idi. İlk defa (—) tarihinde Yanova fethine giderken Kırım Hanı Mehmed Giray Han Sultan Kardaş Kazak ile bu Belgrad'ı kuşatıp bir günde fethinden sonra yaktı.


364

365


Daha sonra (—) tarihinde Seydî Ahmed Paşa ile yine ber­bat ettik. Sonra mamur olup yine (—) tarihinde Serdar-ı Ekrem Ali Paşa ile gelip harap ettiğimiz tamamen yukarıdaki (—) cilt­te ayrıntılı olarak yazılmıştır. Şimdi Abobi Mihal kalesi, kili­seleri, çarşı pazarı, hamam ve hanları ve haneleri Moriş Neh­ri kenarına kadar ve bir tarafı badem ağacına kadar öyle ba­kımlı ve şenlikli olmuş ki anlatılmaz. Krallara mahsus yanan saray o kadar süslü ve mamur olmuş ki benzeri meğer Çek Vilâyeti'nde Çek kralının Fırandon Sarayı ola.

Hamd olsun, kralı burada bulup bir büyük divanda bu ha­kirle buluşup "Hay Evliya Çelebi, hoş geldin." diye tazimler etti. Zira (—) tarihinde Ali Paşa ile Erdel'in ta Tise Nehri ke­narına veya Seykel Vilâyeti'ne varıp geldikten sonra Udvarhel Kalesi altında bu keferenin elinden Melek Ahmed Paşa efendi­miz yapışıp Serdar Ali Paşa'ya götürüp büyük divanda müsta­kil kral olup efendimiz Melek Ahmed Paşa'nm asaleten çera-ğı olduğundan eski hukukumuz vardı. Şimdi bize bir hayli iz­zet ikram edip yanında beraber tahta oturttu. Varat Veziri Hı­sım Mehmed Paşa'nm ve Yanova Veziri Cerrah Kasım Paşa'nm dostluk mektuplarını elden ele verip okunduğunda ayağa kal­kıp çok hoşlanıp,

"Niçin sizin Varat'a yakın garip Seykelhit Kalesi'ni ve be­nim Adorban Kalesi'ni yıktınız? Yazık, çok yazık, size bir gün lazım olurdu" deyince hakir,

"Seykelhit Kalesi'nin yıkılmasını Nemse çasar imparatoru rica eyledi, onun için yıktık. Adorban Kalesi'ni Ali Paşa sulh­ta yıkıp siz yine yapmışsız. Padişahdan hatt-ı şerif gelip yıktık" dedim. Çok üzüldü.

Sonra koynumdan Nemse çasarınm hakire verdiği 7 kral için hattını Erdel kralı eline verdiğimde aklı başından gi­dip ayak üzere kalkıp çasarm kâğıdını divanda olan bütün kâfirlere gösterince bütün kâfirler başlarından çeşit çeşit kal­paklarını çıkarıp benim verdiğim kâğıda doğru sanki secde edip hamd ettiler.

Hemen gördüm ki, kralın gözleri yaş ile dolup tercüman­lar çasarm hattını okudu. Ne yazdığı kral tarafından öğrenilin­ce hemen kral kalkıp bu hakirin koltuğuna girip,

"Hoş geldin, yüzüm basa geldin. Benim eski dostum" deyip hakiri halvethanesine götürüp çok çok büyük izzet ve ikram­larda bulundu. Kendi sarayında 3 adet oda döşeyip büyük ihti­yaçlarımızı, şeker, tarçın ve karanfile kadar verip gece gündüz kendisiyle, May Fırav adındaki kraliçesi ve bu kadar güzel Ma­car kızlarıyla hüsn-i ülfetler ederdim. Allah'a malumdur ki ge­cemiz Kadir Gecesi, gündüzümüz Kurban Bayramı gündüzü ve Hârezmşah nevruzu günü idi. Ama yine adamlarımla beş vakit namaza devam edip ezân-ı Muhammedi'yi yüksek sesle okuma­ma engel olmazlardı. Çek Vilâyeti'nde iken kral sarayında köle­lerim yüksek sesle ezan okuduklarında engel olup Halveti ses­le yine ezân-ı Muhammedi okurduk. Ama bu Erdel kralı yanın­da zevk ettik.

Ertesi gün sepetimizden Nemse çasarı veziri koca Ru-dolfoş'un, Vezir Palatinuş'un, Vezir Zoza'nm, Vezir Mantiku-kula'nm, baş irşeklerin ve bazı nemeşlerin mektuplarını Er­del kralına verince çok hoşlandı. Çasarla bizim elçi Kara Meh­med Paşa'nm buluşup nasıl saygı gösterilip ikramlar edildiğini, ne için buluşup nasıl muamele olunduğunu sordu. Hakir de so­rularına cevaplar verdim. Daha sonra yine uşarlar [kapucubaşı] hakiri konağımıza götürüp tam 3 hafta padişahane türlü türlü avlarda zevk ü safâlar ettik. Sonra hakire 300 Erdel altını, 1 kese Nagban Ejder Kalesi guruşu, 1 pastav çuka, 10 top kumaş, 5 ka­rabina tüfenk ve 5 saat verdi. Hanımı May Fırav da bir başka şeyler verdiği sanılmaya, zira iç oğlanları da çok mallar verdi­ler. Kral, Eflâk ve Boğdan beylerine, iş erlerine, Leh kralına, Var-şalka Kral'a, Krakov kralına, Tımışvar vezirine, Yalı ağası, kal-gay sultan, nureddin sultan ve bizzat Kırım Hanı Mehmed Gi­ray Han'a [92b] götürmede hafif, pahada ağır hediyeler ve mek­tuplar ile Eflâk ve Boğdan beylerine mektuplar verip, 300 adet de yarar kâfir kılavuzlar koşup kral ve sair iş erleriyle vedalaşıp, Erdel Belgradı'ndan Tımışvar'a, Eflâk ve Boğdan vilâyetlerine gittiğimiz konakları bildirir

Evvelâ o gün 8 saatte,

Vinçaz Kalesi'nin özellikleri

Evvel ve sonra Erdel krallarına tabi Moriş Nehri kenarında büyük bir şehir idi. Daha önce (—) tarihinde İsmail Paşa yak-




366

367


mıştı. Hâlâ o kadar mamur olmamış. Kalesi Moriş Nehri'nin karşı tarafında gökyüzüne doğru uzanmış bir yalçın yük­sek dağın başında dört köşe kârgir yapı güzel bir kaledir. Nice dertler belâlar çekip kaleye çıkıp seyretmeye komadılar. Ancak kaptanı taşrada ziyafet edip biraz hediyeler verip gittim. Hâlâ bu kale Erdel kralına isyanda olan keferelerdedir.

Oradan 9 saatte batı tarafa,



Sazvaroş Kalesi'nin anlatılması

Kalesi bir su kenarında, bir dağ eteğinde ve bir düzlük alanda kârgir taş yapı güzel bir kale ve süslü bir varoş idi. Bunu da Ali Paşa yaktı. Şimdi eskisi gibi imar olmuş, zira ga­yet verimli, geniş ovalı, bağlı ve bahçeli yerdir. Oradan batı ta­rafına 7 saatte Moriş Nehri kenarıyla bakımlı ve şenlikli köyler içinde gidip,



Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin