İMÜ Tıp Fakültesi Sınıf beyaz önlük giyme törenimize hoşgeldiniz



Yüklə 10,81 Kb.
tarix09.01.2019
ölçüsü10,81 Kb.
#94097

Sayın İl Sağlık Müdürümüz, Değerli Hocalarımız, Sevgili Genç meslektaşlarım, en değerli varlıklarını bize emanet eden saygıdeğer anne-babalar ve veliler;

İMÜ Tıp Fakültesi 1. Sınıf beyaz önlük giyme törenimize hoşgeldiniz.

Beyaz önlük bu meslekte bir semboldür. Tatlı bir heyecan içindesiniz. Sizi çok iyi anlıyorum. Zira, ben de bu heyecanı 38 yıl önce yaşadım. O gün bugündür beyaz önlüğümüz sırtımızda. Beyaz önlük giymek, sadece bir kıyafet giymek değil, bir kimlik ve meslek giyinmektir üstümüze. Bunu böyle bilmek lazım.

Tıp, hem bir meslek hem de bir sanattır. Diğer birçok meslekten farklı olarak maddi ve manevi kazanç kapısıdır. Ama unutmayın ki, bu mesleği nasıl anlayıp icra ettiğinize bağlı olarak insanı hem âbâd edebilir hem berbâd edebilir. Eğer bir hekim, mukaddes kitabımızda beyan edilen “Bir insana hayat veren, bütün insanlığa hayat vermiş gibidir…” düsturuna inanarak hareket ediyorsa, yine Rabbimizin beyanında zikredilen “Ve hastalandığımda bana şifa veren O’dur!” inancıyla, kendisini eşref-i mahlukatın şifasına vesile görüyorsa, hem dünyasını hem ahiretini bu meslekten kazanabilir.

İnsanlığın serüveninde yaklaşık 5000 yıllık bir tarih söz konusu. Bu uzun süreç boyunca, kendi inanç, ilim ve medeniyet dünyamızdan nice öncü ve örnek hekimler gelip geçti. Lokman Hekim.. er-Razi.. İbn Sina.. Biruni… ez-Zehravi… Şerefeddin Sabuncuoğlu .. Mazhar Osman… ve niceleri… İşte biz hekimler ve hekim adayları bu örnek ecdadın yolunu takip etmek, ve onların insana, hayata, hastalığa ve tıbba bakışını pratiğimize yansıtmak durumundayız. Bu mesleği paha biçilmez bir iş yaptığımızın idrakiyle icra etmek durumundayız.

Evet, Genç Meslektaşlarım,


Sizler de bugün bu dünyaya adım atıyorsunuz, hayatınızı bu kutlu ideale adıyorsunuz… Aramıza Hoşgeldiniz…

İMÜ Tıp Fakültemiz, sağlık eğitimine çağdaş bir anlayış ve evrensel bir bakış kazandıracak özgün bir tıp fakültesini oluşturmak, bugünden geleceği yakalamak adına kuruldu. Temel ve öncelikli sorumluluğumuz, nitelikli sağlık insan gücünü yetiştirmek ve evrensel tıbbın gelişimine katkı sağlayacak, ülkemizin tıbbi birikimini ileriye taşıyacak bilimsel faaliyetlerde bulunmaktır. En büyük zenginliğimiz yüksek düzeyli akademik kadromuzdur.

Tıp alanında aşırı bilgi birikiminin öğrencilerin öğrenme kapasitesinin çok üzerinde olduğu bir gerçektir. Mevcut bilgilerin de önemli bir kısmı kısa zamanda geçerliliğini kaybedebilmektedir. Bu durum öğrencilerin meslek yaşamı boyunca kendilerini geliştirmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu yetenek fakülte yıllarında kazanılmalıdır. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrencilere bilgiye ulaşma yollarını kullanma ve kendi kendine öğrenme alışkanlığı kazandırılması, diğer bir deyişle balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek, öncelikli görev anlayışımızdır.

Öte yandan, tıp eğitiminde geleceğin hekimlerine yoğun bilgi yükleme konusunda gösterilen gayret, hekim adayının insancıl özelliklerini geliştirme konusunda ne yazık ki gösterilememektedir. Bu durum, giderek mekanikleşen, hastasını bir birey, bir insan olarak görmeyen profesyonel hekim modeli ortaya çıkarmaktadır. İşte, asıl kaçınılması gereken budur.

Yıllardır isyan ettiğim bir tutum var sağlık alanında… Uzun yıllara varan bir mesleki kanıksamanın da etkisi ile, bazı sağlık çalışanlarının hastaları adeta isimsiz bir nesne olarak görmeleri, ne yazık ki.

Hastaları tanımlarken ismi ile değil, yatak numarası veya hastalığının adı ile zikretmek mesela. Birinin sevgili eşi, diğerinin ciğerpare evladı, bir başkasının eli-ayağı öpülesi annesi olan; içinde nice hikayeler saklı özel ve eşsiz bir eşref-i mahlukat olan insan, yattığı serviste, girdiği ameliyathanede ve hele yoğun bakım ünitesinde tamir edilecek bir nesneye dönüşebiliyor. Acı, ama gerçek! Halbuki, “Ruhum başkalarının acılarına uyandı” diyor bir bilge, Nasıl oldu da bu kadar şanslı oldum? Hissedebilmek büyük lütuf. Çünkü, başkalarının ıstırabından yüz çevirdiğimiz her seferinde, kalp ölüyor.

Sadece insana değil, bir hayvana, bir bitkiye bile bir damla su vermenin mübarek sayıldığı bir medeniyete mensubuz biz. Yıkıcı değişim ve dönüşümün esas olduğu bir dünyada, “insan insanın kurdudur” telakkisine, “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” ideolojisine esir olunan bir küresel köyde “insan insanın dermanıdır” diyebilecek ve mesleğini böyle icra edecek hekimler yetiştirmektir muradımız.

İşte biz, İMÜ Tıp Fakültesinde öğrencilerimize sadece tıbbi bilgileri değil, bu hassasiyetleri de kazandırmak için varız ve bunu hep birlikte başaracağız.

Burada geçirilecek süreçte tıbbi bilgi ve becerilerin hepsi kazanılır. Ama en önemlisi, yaratılmışların en şereflisine layık olduğu biçimde hizmet etme bilinç ve pratiğinin kazanılması… Yani sadece doktor olmak değil, kelimenin tam anlamıyla hekim olmak… İşte aileleriniz ve biz sizlerden bunu bekliyoruz. Burada sizi eğitecek hocalarınızı örnek alarak bu güzel hasletleri kazanacaksınız.

Dilerim, beyaz önlükleriniz üzerinizden hiç çıkmasın. Yüreğiniz de, önlüğünüz de hep tertemiz ve bembeyaz kalsın.


Tıbba başladığım gün sevgili annemin yaptığı duayı, ben de sizin için yapmak istiyorum: Allah size hep iyi olacak hastalar versin!

Yolunuz açık olsun.
Yüklə 10,81 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin