T.C.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
AKÇAABAT- DARICA
İHTİSAS EĞİTİM MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ
İSLAM’DA SİHİR VE BÜYÜ
(BİTİRME TEZİ)
Ahmet YILMAZ
IV. DÖNEM
DANIŞMAN
Enver Osman KAAN
TRABZON - 2007
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER I
ÖNSÖZ III
KISALTMALAR V
GİRİŞ 1
I. SİHRİN TANIMI 1
A. SİHRİN SÖZLÜK VE TERİM ANLAMLARI 1
1. Sihrin Sözlük Anlamları 1
2. Sihrin Terim Anlamları: 2
B. SİHİR KARŞILIĞINDA KULLANILAN KAVRAM 3
II. TARİHİ ARKA PLAN 4
A. SİHRİN TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ 4
B. YAHUDİLİKTE SİHİR 7
C. HRİSTİYANLIKTA SİHİR 8
D. İSLAMDA SİHİR 9
I. BÖLÜM 10
I. İSLAM VE SİHİR 10
A. GENEL OLARAK İSLAMIN SİHİRE YAKLAŞIMI 10
B. HÂRUT VE MÂRUT KISSASI 12
C. HZ. MUSA İLE FİRAVUN VE SİHİRBAZLARININ KISSASI 15
D. SİHİRLE İLGİLİ DİĞER OLAYLAR 16
II. HADİSLERDE SİHİR 17
SİHİRLE İLGİLİ RİVAYETLER 17
1. Hz. Peygamber Döneminde Sihir 17
2. Hz. Peygambere Sihir Yapıldığına Dair Rivayetler 18
4. Sihirden Korunmayla İlgili Rivayetler 23
III. LİTERATÜRDE SİHİR 23
IV. SİHRİN ÇEŞİTLERİ 24
V. SİHRİN MAHİYETİ 27
A. SİHRİN GERÇEKLİĞİ VE ETKİ ALANI 28
1. Sihrin gerçekliğini kabul edenler 28
2. Sihrin Gerçekliğini Kabul Etmeyenler 29
3. Sihrin Meydana Gelmesi ve Tesiri 31
4. Toplumda Sihir 33
B. SİHİRDEN KORUNMA, SİHRİN TEDAVİSİ VE MUSKACILIK 35
VI. SİHRİN BAZI OLGULARLA ALAKASI 38
A. SİHİR İLE MUCİZE VE KERAMETİN MUKAYESESİ 38
B. SİHİR İLE KÂHİNLİĞİN MUKAYESESİ 39
C. SİHİR- MELEK İLİŞKİSİ 39
D. SİHİR, CİN-ŞEYTAN İLİŞKİSİ 41
İKİNCİ BÖLÜM 43
I. SİHİR ÖĞRENMENİN HÜKMÜ 43
A. Sihir Öğrenmenin Haram Olduğunu Kabul Edenler 43
B. Sihir Öğrenmenin Mübah Olduğunu Kabul Edenler 43
C. Sihir Öğrenmenin Vacip Olduğunu Kabul Edenler 44
II. SİHİR YAPMANIN VE SİHİRBAZIN HÜKMÜ 45
III. İTİKADİ YÖNDEN SİHİR 46
IV. SİHRİ CAİZ KILAN ŞARTLAR 48
SONUÇ 50
BİBLİYOGRAFYA 52
ÖNSÖZ
İnsanoğlu var oluşundan itibaren gabya ve olağan üstü hadiselere merak duymuştur. Bu merakı giderecek yeterli bilgiyi ilahi dinler her zaman vermişse de, özellikle dinî bilgiden yoksun kimselerin merakı tam olarak ortadan kalkmamıştır. Bu merakını gidermek için de çeşitli vesilelere başvurmuş, çeşitli yöntemler kullanmıştır. Konu gaybi ve tabiattaki kanunların işleyişinin dışında olunca da, kullanılan yöntemler somut gerekçeler ve sebepler olmamış, fizikötesi, gizemli, hayali işlemlerle hedefe ulaşılmaya çalışılmıştır. Bazı insanlar bu yönde belli bir meleke sahibi olmuş, bu işi meslek haline getirmiş, insanları olağan dışı işlerle etkilemeye çalışmışlardır.
Belirtilen bu faaliyetlerin başında ise sihir ve büyü gelmektedir. Tarihin her döneminde, her toplumda kendilerine has sihirsel faaliyetler hep olmuştur. İnsanlar sihri iyi ve kötü yönde kullanmışlar, sihirbazlarda gördükleri bir nevi olağan üstü kabiliyet sebebiyle de hemen her problemlerinde sihirbazlara müracaat etmişlerdir. İşi fırsat bilen kötü niyetler kimseler hem bu işi bir çıkar sağlama yöntemi haline getirmiş hem de yalan yanlış ve zararlı faaliyetlere girişmekle de insanlara daima zarar verir olmuşlardır.
Birçok maddi zararının yanında itikadi ve ahlaki zararı olduğundan dolayı bütün semavi dinler ve beşeri hukuklar sihir ve sihirbazlarla mücadele etmiştir. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da yasaklama ve cezai müeyyideler istenilen neticeyi vermemiştir.
Günümüzde bütün toplumlarda ve her kesimde bu işlerle uğraşanlar vardır. Hem dinlerin hem de pozitif bilimlerin reddettiği, her yönüyle zararlı olan sihir ve büyü konusunu, her yönden insanların mutluluğunu ve yararını hedefleyen İslam'ın bakışını genel hatlarıyla ve yeteri kadar ortaya koymak amacıyla İslam'da sihir ve büyü konusunu ele alıp incelemeyi uygun gördük.
Başta Kur'an-ı Kerim ve hadisi şerifler olmak üzere bunlar etrafında oluşan dinî literatürdeki bilgileri ele alıp, inceleyip derli toplu bir çalışma ortaya koymaya çalıştık. Genel olarak belirtmek gerekirse; sihrin tanımları, tarihi durumu, dinlerin sihre bakışı, sihrin manevi varlıklarla ilişkisi, mahiyeti, oluşumu, etkisi, hukuki ve itikadi hükmü gibi konular ele alınmıştır.
Bu çalışmamızı yapmada sağlamiş olduğu imkânlar nedeniyle müdürümüz Sayın Zeki Yavuzyılmaz 'a yol gösterici ve ufuk açıcı yardımlarından dolayı da danışman hocam Sayın Enver Osman Kaan'a teşekkür etmeyi bir borç bilirim
KISALTMALAR
a.g.e. :Adı geçen eser
a.s. :Aleyhi’s-selam
a.y. :Aynı yer
b. :İbn, oğul, oğlu
Bak. :Bakınız
C. :Cilt
c.c. :Cehle Celaluhû
DİA :Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Hz. :Hazreti
İst. :İstanbul
M.E.B. :Milli Eğitim Bakanlığı
r.a. :Radıyallahü anh
s. :sahife
(S.AV) :Sallallahu Aleyhi ve Sellem
T.D.V. :Türkiye Diyanet Vakfı
Ter. :Terceme
T.Y. :Tarih yok
Vb. :Ve benzerleri
Vs. :Vesaire
Yay. :Yayınları
Y.Y. :Yer yok
GİRİŞ I. SİHRİN TANIMI A. SİHRİN SÖZLÜK VE TERİM ANLAMLARI 1. Sihrin Sözlük Anlamları
Sihir: Gizli olan ve sebebi bilinmeyen şey demektir.1 Bir şeyi görünüşünden başka bir şekle çevirmek demektir. Sihir, "tutumu latif ve ince olan herhangi bir şeye ve fiile" denir. Göz bağcılık etmeye de sihir denir. Ayrıca "sahr"; akciğer, "suhr"; yürek anlamına gelir.2
Bir şeyin gerçek mahiyetinden gerçek olmayan şekle çevrilmesidir. Kendisiyle şeytana yaklaşılan ve ondan yardım temin edilen bir iştir. Sihir, tuzak ve oyun anlamına da gelir. Sihirde göz, yapılan işlerle yanıltılır. Kişi yapılan işin, gördüğü gibi olduğunu da zanneder, hakikatte öyle değildir.3
Sihre sihir adının verilmesi, sıhhati hastalığa çevirdiği içindir, "sihirledi" dendiği zaman; "onu buğzdan sevgiye dönüştürdü" anlamı kastedilmektedir.4 Sihir, düğüm, okuyup üflemek, kendisine yazılan ve konuşulan söz anlamlarına da gelir.5 Yine sihrin anlamı olarak, "sebebi gizli olan ve hakikatinin dışında tahayyül olunan ve göz boyama, aldatma şeklinde cereyan eden her iştir."6 denmiştir.
Türkçe'de sihir karşılığında büyü, sihirbazlık, cadılık, gözbağcılık terimleri kullanılır.7 Sihri anlatmak üzere kullanılan kelimelerden biri de “Tıbb” kelimesidir. Bu anlamda sihirlenmiş kişiye "matbûb"8 denir.
Tefsîru'l-Münîr'de; "sihir, hakikati olmaksızın nefislerde etkili olan şeydir."9 denmektedir.
2. Sihrin Terim Anlamları:
Sihir kelimesinin çok yaygın kullanımı olması ve farklı şekillerde anlaşılması sebebiyle çok farklı tanımları yapılmıştır. Bu tanımlar tasvir, taksim ve tefsir şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar bize aslında sihrin oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olduğunu gösterir.
Sihir; "Herhangi bir vasıtanın yardımı olmadan veya semavi kuvvetlerin yardımıyla, nefis ve ruhların unsurlar âlemine tesir etme kudret ve istidadını bildiren bilgiye denir.10 İbn Haldun sihrin insan nefsinin sahip olduğu yeteneklerle ilgili olduğunu söyleyerek; beşerî nefislerin semavi bir yardımcıya başvurarak unsurlar âleminde etkili olmasına tılsım, herhangi bir yardımcıya başvurmaksızın tesir icra etmesine de sihir denir, demektedir.11 İbn Abidin’in tanımı da buna benzer bir tanımdır.12 Sihir düğüm, okuyup üflemek, kendisiyle yazılan ve konuşulan söz, dokunmaksızın sihirlenmiş kişinin aklına, kalbine ve bedenine tesir eden fiil, anlamına gelir.13 Sihir, kötü ruhların etkilerinden oluşan şeye verilen addır.14 İnsana ve doğaya ilişkin olayları, maddi dünyanın ötesindeki gizemli dış güçler aracılığıyla etkileyip yönlendirdiğine inanılan törensel eyleme sihir denir.15 Sihir, tabiatüstü gizli güçlerle ilişki kurularak yahut kendilerinde gizli güçler bulunduğuna inanılan bazı tabii nesneler kullanılarak zararlı, faydalı veya koruma amaçlı bazı sonuçlar elde etmek için yapılan işlerdir.16 Sihir, sebebi gizli olan hayal ve aldatma, yaldızlı sözlerle işiticiyi hakikatin dışına sürükleyen her şeydir.17
Sihir, aslında hakikati olmayan zihni hayaller, kuruntular ve oyunlardır ki, hokkabazların el çabukluğu ile gözlerden kaçırmak ve koğucuların yaldızlı şeylerle kulakları avutmak suretiyle yaptıkları şeydir.18
Sihir kelimesi mutlak olarak kullanıldığında, hoş olmayan işler manasında ve yapanın da kınandığını ifade eden şekilde anlaşılmaktadır. Bununla beraber, methedilen ve övülen şey hakkında da kullanıldığı vakidir. Hz. Peygamber (s.a.s)' in "Şüphesiz ki bazi güzel sözler sihirdir."19 Buyurması bazı ifadeleri sihir olarak isimlendirdiği anlamına gelmektedir.
Bütün bu tanımlar göz önüne alınınca şöyle bir tanım yapmak mümkündür: Sihir, el çabukluğu, göz boyama, bir takım hile ve aldatmalarla ve gizli sebeplere dayanmakla ortaya konan, hakikat dışı olmasıyla da bir nevi olağanüstü görünen her şeydir.
B. SİHİR KARŞILIĞINDA KULLANILAN KAVRAM
1. TILSIM: Sihirli işaretleri haiz bir yazı ya da üzerinde bu kabil yazılar ve bilhassa tutulma dairesinden veya takımyıldızlardan şekiller ve hayvanlar bulunup, koruyucu ve kem gözü bertaraf edici sihirli muskalar olarak kullanılan nesnelere tılsım ismi verilmektedir.20 Tılsımlar, yıldızların veya unsurların mizacından veyahut da sayıların özelliklerinin yardımları sayesinde tesir icra ederler.21
2. RUKYE VE EFSUN: Efsun, yılan, akrep gibi zehirli hayvan sokmalarını önlemek, cinlerin ve perilerin yapacağı kötülükleri engellemek amacıyla yapılan büyüdür.22 Rukye; sihirbaz ve üfürükçülerin okudukları şey, efsundur.23 Genelde rukye, bir işin husulü için tabiatüstü güce başvurmak manasına gelir. Eski Türkçe'de kısmen efsun kelimesiyle karşılanır. Afsun kelimesi daha ziyade büyücü ve cadıların bir kısım nahoş amelleri için kullanılır.
Şifa bulmak için okunan âyeti kerime ve dualara afsun denmez. Cahiliye devrinden bu yana Araplar, rukyeyi hem müspet ve meşru, hem de menfi ve gayri meşru maksatlarla yapılan işlerin hepsi için kullanmışlardır. Bu anlamda rukye, hem afsunlanma ve hem de dua ile tedavi şeklinde anlaşılır.24
3. İLLÜZYON: Var olan nesne veya canlıyı yanlış, farklı ve değişik olarak idrak etme. Hayali hakikat göstermek, gözü yanıltmak, el çabukluğuyla yapılan sihir çeşidi.25 Hokkabazlık da denir.
4. HİPNOTİZMA: Evham ve güçlü nefis sahiplerinin varlıklar üzerindeki etkisi ile yapılan sihir. Bakış ve telkin yoluyla sağlanan bir çeşit uyku.
5. ASTROLOJİ: Yıldızların durumlarından bir takım sonuçlara varıp hükümler çıkarma ilmi.
6. HAVAS: Harflerden vb. şeylerden bir takım hükümler çıkarma bilgisi.26
Dostları ilə paylaş: |