MatematiK



Yüklə 62,39 Kb.
tarix06.12.2017
ölçüsü62,39 Kb.
#33970

LİNYİT ORTAOKULU

MATEMATİK DERGİSİ

AD: BÜŞRA NUR

SOYAD: BAŞKAYA

SINIFI: 7/D

NUMARASI: 245

ÖGRETMEN: HASAN ALKAN

Matematik

MATEMATİK Matematik, insanlık tarihinin en eski bilimlerinden biridir. Çok eskiden matematik, sayıların ve şekillerin ilmi olarak tanımlanırdı. Matematik de diğer bilim dalları gibi geçen zaman içinde büyük bir gelişme gösterdi; artık onu birkaç cümleyle tanımlamak mümkün değil. Matematik bir yönüyle resim ve müzik gibi bir sanattır. Matematik- çilerin büyük çoğunluğu onu bir sanat olarak icra ederler. Matematik, baş- ka bir yönüyle bir dildir.Galileo Galilei tabiat matematik dilinde yazılmıştır der. Matematik başka bir yönüyle de satranç gibi entelektüel bir oyundur.

Matematik nereden geldi ?

Eski Yunanca matesis kelimesi matematik kelimesinin köküdür ve ben bilirim anlamına gelmektedir. Daha sonradan sırasıyla bilim, bilgi ve öğrenme gibi anlamlara gelen μάθημα (máthema) sözcüğünden türemiş- tir. μαθηματικός (mathematikós) öğrenmekten hoşlanan anlamına gelir. Osmanlı Türkçesinde ise Riyaziye denilmiştir.

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\53trm23k\mates[1].gif

MatematiĞin modern kullanım alanları

Cebirsel geometri ve teknikleri, robot ve bilgisayar oyunu modellemelerinde kullanılır. Diferansiyel denklemler ve sayısal analiz teknikleri uçak ve motor modellemelerinde, uydu yapımında ve daha genel olarak dinamik sistemlerin değişimlerinin ölçümünde kullanılır. Fraktallar, anten teknolojisinde hacmi küçük, yüzey alanı büyük antenlerin yapımında kullanılır. Ayrıca fraktal geometri, canlı- larda kılcal damarların düzeni ve kanın akışının izahında kullanılır. Kendini kopyalayabilen makinalar ve sembolik otomatlar, uzay istasyonlarından Dünyaya gönderilen dijital verinin kaybolan parçalarının yeniden inşa edilmesinde kullanılır. Fourier analizi ve teknikleri, iletişim ağlarında verinin çok uzak mesafelere gönderilebilmesi ve kaybın en az olması için kullanılır. Ayrıca, Fourier teknikleri resim, video ve dijital müziğin sıkıştırılmasında kullanılır. Hücresel otomatlar, biyolojik canlıların üremelerini ve hastalıkların yayılmalarını modellemek için kullanılır. Cebirsel topolojinin bir alt dalı olan uygulamalı homoloji, dijital verinin matematiksel topolojisini belirlemek için kullanılır. Buna en iyi örnek, uzak gezegenlerin fotoğraflarından gezegen yüzeyinin coğrafyasının belirlenmesidir. Algoritmik teknikler programlamacılıkta kullanılır. Soyut mantık, elektrik devresi ve bilgisayar dizaynında kullanılır. Çizge kuramı, veritabanının topolojik ve kombinatorik olarak incelenmesinde kullanılır. Örnek olarak, bir ülkedeki hastanelerin bulundukları yer ile aralarındaki uzaklıkların ideal olup olmadığının belirlenmesini verebiliriz. Bir başka örnek ise, internet sitelerin dağılımlarının incelenmesidir.

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\10wkpjk9\wikipedia_logo_silver[1].png

ÇarpIm tablosu İle röpörtaj

Tablo olmaya nasıl karar verdiniz? Çarpma işlemlerini çok seviyordum. Ve bu işi yapmak istedim. Neden seviyordunuz? Bir sebebi yok, karşılıksız yani. Sonra, birçok çarpma işlemlerinde bulunmaya başladım ve artık aklımdan bile işlem yapar hale geldim. Ve çarpma işlemlerindeki dağınıklığı fark ettim. Sonra bütün bu işlemler arasında gizli bir bağ olduğunu gördüm. İşte, hepsini bir araya getirmek için büyük uğraş verdim. Matematik içindeki yerinizi nasıl buluyorsunuz? Önemli buluyorum tabi ki. Ne kadar önemli? Çok çok önemli. Çarpma işlemleri üzerinde oynanan büyük oyunları anlayabilmek için bana herkesin ihtiyacı var. İki ve daha çok basamaklı sayılardaki çarpma işlemlerinde yine akla ben gelirim. Bu yüzden bu kadar önemliyim. Sürekli göz önünde olmak sizi rahatsız ediyor mu? Şöhret olmadan önce daha rahat bir yaşantım vardı tabi ve şöhretin getirdiği problemlere alış- mak kolay olmadı. Ama zamanla alışıyorsun bunlara ve matematik camiasına hizmet için var olduğunu anlıyorsun. Şimdi göz önünde olmak hoşuma bile gidiyor. Sizi ezberlemek isteyen öğrencilere ne tavsiye edersiniz? Çarpma işlemlerinde sayı- lar arasındaki fark etsinler ve bir işlemle başka bir işlem arasında bağlantı kursunlar. Günlük hayatlarında uygulamaya çalışsınlar, mesela bonbon yerken, misket veya futbol oynarken sayıları kullansınlar. Bir de sürekli tekrar etsinler. Tablo olmasaydınız eğer, ne olmak isterdiniz? Abaküs olmak isterdim. c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\53trm23k\colour_mult1[1].jpg

“0” In Kronolojisi

M.Ö. 3000 yılları : Eski Mısırlılar, onluk sistemi bilmediklerinden, sıfır anlamını ifade eden bir sembol (işaret) kullanmamışlardır. M.Ö. 700-500 yılları : Mezopotamyalılar, sadece astronomi metinlerinde, sıfır anlamına gelecek, özel bir işareti sürekli olarak kullanmışlardır. M.S. 2. yüzyıl : Eski Yunan'da, Batlamyos'un astronomi metinlerinde, Yunan alfabesinde görülen, içi boş anlamını ifade eden "0" şeklinde bir harf kullanmışlardır. Ancak, matematiklerinde, bu harfi (işareti) kullanmadıklarını, kaynaklar açık olarak belirtmektedir. M.S. 400 yılları : Eski Hint Dünyasında, ilk defa, bugünkü ifadeyle sıfır anlamına gelen, "0" ve "." şeklinde işaret (sembol) görülmeye başlamıştır. M.S. 632 : Eski Hint alimi Brahmagupta'nın astronomi ile ilgili olan Siddhanta adlı eserinde, dokuz ayrı ve sıfır rakamı ile hesap yapmayı gösteren kaideler belirtilmiştir. M.S. 830 : İslam Dünyasının önde gelen matematik alimi Harezmi tarafından, dokuz ayrı rakam dahil sıfır rakamı ile birlikte aritmetik işlemlerin nasıl yapılacağı açık olarak gösterilmiştir. M.S. 1100 yılları : Avrupa matematik dünyasında, yaygın olarak kullanılmaya başlarc:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\10wkpjk9\number-zero-0-4110-large[1].png

Sıfırın önemi

Onluk sistemin bir üstünlüğü, sıfır rakamı için ayrı bir işaretin bulunması- dır. Sıfır işaretinin, gerektiğinde basamaklara yazılması gerekmektedir. Aksi halde, boş bırakılan basamak birçok yanlış anlaşılmalara sebep olur. Örne- ğin : Bugün, rakamla 407 şeklinde yazdığımız, dört yüz yedi sayısını, sıfır işareti kullanmadan, 4.7 veya 4 7 (4 ve7 nin arası biraz boş bırakılarak) şeklinde göstermek mümkünse de, anlam bakımından birçok karşılıklara sebep olabilir.

El –harezmi

Kimdir EL-HAREZMİ Ebu Abdullah Muhammed bin Musa el-Harezmi (Farsça: خوارزمی مأم بأدأو وبأ :Arapça, khvârâzmi- Abdullāh Abū م زأومخلأمىسمم نوا Muhammad ibn Mūsā alKhwārizmī), matematik, gökbilim v e coğrafya alanlarında çalışmış bir bilim adamıdır. Fars[1] [2] veya Türk[3][4][5] olduğu düşünülmektedir. 780 yılında Herzem bölg esinin Hive şehrinde dünyaya gelmiştir. 850 yılında Bağdat'ta vefat etmiştir Bir matematikçinin şöhreti yaptığı kötü kanıtların sayısına dayanır. ST. AUGUSTYNE (354- 430) Matematik alanındaki çalış- maları cebirin temelini oluş- turmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır. Harezmî'nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritma de numero Indorum adıyla Latinceye tercüme edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır 12. yüzyılda batı dünyasına sunulmuştur. ESERLERİ El- Kitab'ul Muhtasar fi'l Hesab'il Cebri ve'l Mukabele Kitab al-Muhtasar fil Hisab elHind El-Mesahat El-Harezmi’nin Matematik Çalışmaları Matematikçilerden Özlü Sözler EL-HARAZMİ’nin HAYATI Ebu Abdullah Muhammed bin El-Harezmi 780 yılında Özbekistan'ın Karizmi kentinde dünyaya gelmiştir. Horasan bölgesinde bulunan Harezm'de temel eğitimini alan Harezmi, gençliğinin ilk yıllarında Bağdat'taki ileri bilim atmosferinin varlığını öğrenir. İlmî konulara doyumsuz denilebilecek seviyedeki bir aşkla bağlı olan Harezmi ilmi konularda çalışma idealini gerçekleştirmek için Bağdat'a gelir ve yerleşir. Devrinde bilginleri himayesi ile meşhur olan Abbasi halifesi Mem'un Harezmi'deki ilim kabiliyetinden haberdar olunca onu kendisi tarafından Eski Mı- sır,Mezopotamya, Yunan ve Eski Hint medeniyetlerine ait eserlerle zenginleştirilmiş Bağdat Saray Kütüphanesi'nin idaresinde görevlendirilir.

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\225px-buzjani%2c_the_persian[1].jpg

Matematik ve korkularımız

Korku hayatımıza yön veren, türümüzün devamlılığını sağ- layan temel duygulardan biridir. Kimi zaman insana güç ve cesaret kazandıran bu duygu kimi zaman da kişiyi zayıf ve güçsüz kılabilir. Korkular bazen deneyimleyerek bazen de genetik miras misali aktarılarak kazanılabilir. Matematik, günlük hayatımı- zın bir parçası haline gelmiş bir bilimdir. Farkında olsak da olmasak da hepimiz yaşamımızın her anında matematiğe başvururuz. Markete gidip alışveriş yaparken, otobüse binerken hatta hava durumunu tahmin ederken dahi hep matematiğin içindeyizdir. Peki, ama matematikle bu kadar iç içeyken ona karşı duyduğumuz bu korkunun temelindeki nedenler nelerdir? Herhangi bir insanı çevirip matematik hakkında ne düşündüğünü sorduğunuzda genellikle alacağınız cevap bellidir. Matematik korkutucu, anlaşılması güç, karmakarışık işlemlerin yapıldığı zor bir derstir. Bu fikirlerin oluşmasında çevrenin, ailenin, öğ- retmenin vb. etmenlerin söz konusu olduğu görü- lebilir. Matematiğin soyut yönünün ağır basması özellikle somut işlemler döneminde olan ilköğretim çağı çocuklarında matematik korkusuna yol açmaktadır. Bu noktada öğretmen kavramları somutlaştırma yoluna gitmediğinde çocukta daha sonradan değiştirilmesi çok güç olan matematik korkusunun temelleri atılmaktadır. Bu durumlarda öğrenci öğrenim yaşamı boyunca matematikten uzak durmakta, ilk deneyimin etkisiyle yola devam ederek kendisini matematikten uzak tutmaktadır. Öğretmenin sınıf ortamındaki tutumu da korkuyu tetikleyici bir etmen olarak göze çarpmaktadır. Öğ- renciler sorulara cevap verdiğinde öğretmenin cevabın yanlış olması dolayısıyla öğrenciyi azarlaması, öğrenciye kızması, arkadaşlarının öğrenciye gülmesi veya onunla dalga geçmesi gibi nedenlerden dolayı da öğ- renci matematiğe karşı korku ve olumsuz tutum kazanabilmektedir Sınavlarda çıkan matematik sorularının müfredatın üzerinde olması da öğrencilerde büyük bir korkuya neden olmaktadır.

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\10wkpjk9\discalculia-orientacion-andujar[1].jpg

Matematik bölümü

Matematik Bölümü'nün hedefi, öğrencilerini güçlü bir matematiksel altyapıyla donatarak bugünün ve geleceğin matematikle ilişkili problemlerine çözüm üretebilecek öğrenciler yetiştirmektir. Bu hedef doğrultusunda öğretim üyeleri ve öğrencileriyle birlikte kendini geliştiren, yenileyen, bilim ve teknolojiyi yakından takip eden, teorik ve uygulamalı problemlere cevap arayan bir bölümdür.

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\oli_mat_olimpiadas_portada[1].png

MATEMATİĞİN TEMEL ÇALIŞMA VE İLGİ ALANLARI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR

MATEMATİĞİN TEMEL ÇALIŞMA VE İLGİ ALANLARI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR

I. Kriptografi

II. Kodlama Teorisi

III. Kombinatorik

IV. Matris Cebiri

V. Sayılar Teoris

Uygulamalı matematik

I. Finans Matematiği ve Stokastik Süreçler

II. Matematiksel Biyoloji

III. Sayısal Analiz ve Bilimsel Hesaplama

IV. Lineer ve Lineer olmayan Diferensiyel Denklemler

V. Bulanık Mantık ve Uygulamaları

Matematik Bölümü Mezunu Ne İŞ Yapar ?

1-Akademisyenlik: Eğer gerçekten matematiği seviyorsanız, bitirip akademik devam etmeniz tavsiye edilir. Ama matematiği çok sevmiyorsanız doktoraya sabretmeniz çok zor. Bazı programlar 5-6 seneye kadar sürebiliyor ve uğ- raştığınız konuda tez yazmak ya da bir şeyler ortaya koymak zor olabiliyor.

2-Öğretmenlik: Matematiği doktora yapacak kadar sevmeyebilirsiniz. Âmâ 4 sene matematik okuyan bir insana artık lise matematiği çerez gibi gelir. Gözünüz kapalı yapabilirsiniz bütün soruları. Bunun verdiği özgüven size ders anlatma motivasyonu da katar. Matematik bölümü mezunları öğretmenliği severek ve zorlanmadan yapabilmekte, gerek kamuda, gerekse özel sektörde çok başarılı bir öğretmen olabilmektedirler. Hatta olimpiyat hocası olsanız çok heyecanlı bir öğretmenlik kariyeriniz olabilir. Zeki çocuklara ders anlatmak her zaman eğlencelidir. Ayrıca iyi bir üniversiteden mezun olan matematikçiler sadece özel ders anlatarak bile geçinebiliyorlar. Özel ders ço- ğu zaman sıkıcı olur ve sürekli bir geçim kaynağı olarak düşü- nülmez. Fakat kimi zamansa başvurulabilecek ciddi bir se- çenektir.

3-Piyasa bölümüyle alakalı: Çoğu banka ve özel kuruluş analist alıyor. Analistlerin de bazılarını matematikçilerden seçiyorlar. TÜBİTAK, Aselsan, TT Net, Telekom, Hazine Müsteşarlığı ve farklı ARGE bölümleri ciddi sayılarda finansal danışman alıyorlar. Ayrıca ekonomide doktora yapmak da çok meşhur.%5-10 arasında bir kitle ekonomiden devam edip özel sektöre daha rahat bir geçiş yapıyor.



c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\mathheart[1].jpg

Ünlü matematikçiler

Ali kuŞçu :

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\ibnisina[1].jpg

Ali Kuşçu asıl adı Ali Bin Muhammed (d. 1403, Semerkant - ö. 16 Aralık 1474, İstanbul), Türk ya da Fars gökbilimci, matematikçi vedilbilimcidir. Gökbilimci ve kelam alimi olan Ali Kuşçu, 15. yüzyıl'da Semerkant'ta doğdu. Babası Muhammed, Timur İmparatorluğu Sultanı ve astronomuUluğ Bey'in kuşçusu olduğu için, ailesi "Kuşçu" lakabıyla meşhur oldu. Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu,Bursalı Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn Kâşî’den matematik e astronomi dersi aldı. Daha sonra bilgisini artırmak içinKirman'a gitti. Burada Hall -ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini yazdı. Ali Kuşçu, Semerkant ve Kirman'da eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey'e yardımcı ve rasathanesine müdür oldu. 1449'da hacca gitmek istedi. Tebriz'deAkkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan kendisine büyük saygı gösterdi ve Osmanlı Devleti ile barış görüşmelerinde yardımını istedi. Ali Kuşçu, Uzun Hasan'ın sözcülüğünü yaptıktan sonra II. Mehmet'in davetiyle İstanbul'a geldi. Osmanlı - Akkoyunlu sınırında II. Mehmet'in (Fatih Sultan Mehmet) emriyle büyük bir törenle karşı- lanan Ali Kuçu, Ayasofya medresesine müderris oldu. Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 tarihinde İstanbul'da öldü.Risale fi'l Muhammediye (matematik, cebir ve hesap) adlı eseri bulunmaktadır.

Niels Henrik Abel :

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\zp84j5x5\francobollo_abel[1].jpg

(d. 5 Ağustos 1802, Findø adası/Stavanger - ö. 6 Nisan 1829, Froland), Norveçli matematikçi. O dönemlerde, genç bir matematikçinin şöhreti yakalayabilmek için tek çaresi, Paris gibi büyük merkezlerdeki tanınmış kişilerin takdirini kazanabilmek olduğundan, Abel, Paris'te zamanın büyük isimlerinden Cauchy'ye bir çalışmasını takdim eder. Oysa Cauchy kendi ünüyle meşguldür, kuzeyden gelen genç adamın verdiği çalışmayı okumadan kaybeder. Abel, Berlin'de tanıştığı Crelle adlı matematikçinin teklifine uyarak onun yeni çıkaracağı matematik dergisine makale göndermeye başlar. Bugün Crelle dergisi takma adıyla bilinen bu çok prestijli derginin ilk sayısında altı makalesi yayımlanır ve matematik dünyasında tanınması da bu sayede olur. Abel'in matematiğe katkısı, eliptik integral adıyla bilinen bazı tür integrallerin kavram olarak anlaşılmasını sağlamaktan ibarettir. Bu integrallerin nasıl hesaplanacağı hâlâ bilinmemekle birlikte, altında yatan temel kavramlar Abel'in ve çağdaşları- nın çalışmalarıyla aydınlanmıştır. Abel'in matematik dünyası dışında da tanınmasını sağlayan çalışması ise beşinci derece polinom denklemlerinin çözümleriyle ilgilidir. Birinci ve ikinci derece polinom denklemlerinin çözümü yıllardır biliniyordu. Üçüncü derece polinom denkleminin çözümünü, 15. yy.da İtalyan matematikçi Cardano, dördüncü derece polinom denklemin çözümünü de Cardano'nun arkadaşı Ferrari, yine katsayılar cinsinden çözmeyi başardı. İnsanlar dördüncü derece denklemlerden sonra beşinci derece denklemlerle tam üç yüzyıl hiçbir sonuç almadan uğraşmışlardır. İşte Abel burada tarih sahnesine çıktı ve beşinci dereceden genel bir polinomun köklerinin bilinen yöntemlerle bulunmasının mümkün olmadığını gösterdi.

Matematik Üzerine Yazılan Şiirler

HAYAT ve MATEMATİK

Hayatımın kosinüs 30`undayım Logaritmanın sonu İntegralin başındayım

Karmaşık sayılarla iç içeyim Üç bilinmeyenli denklemler halt etmiş

Ben çözülmeyen tam bilinmeyenli denklemim

Doğal sayıları geçtim Rasyonelleri boş verdim

Geldim hayatın analitik çemberdeki yerine Ben neredeyim bu çemberde?

Birinci, ikinci, üçüncü bölge?

Hayır, ben tam orijindeyim…

Çarpanlarıma ayrılmam Fonksiyonumu aldırmam Başka kümelerle kesişmem

Parabol hayatlar yaşamam Dedim ya Ben hayatımın kosinüs 30`undayım

MATEMATİK ANDI

, Artıyım,

Yaklaşmayın çarparım.

İlkem, Eksileri korumak,

Artıları soymak. Matematiği sayıları,

Ailemden çok sevmektir.

Ülküm, Yükselip sayıları dövmektir.

Ey büyük matematik,

Açtığın doğruda

, Gösterdiğin sayılara,

Durmadan seveceğime

, Ant içerim. Sayılarım,

Tam sayılar kümesine armağan olsun.

NE MUTLU MATEMATİGİ SEVENLERE.

MATEMATİK FIKRALARI

TOPLAMA KAMPI

Hitler bir gün kamplardan birini ziyaret ederken oradaki tutuklulardan birine sorar: - 5, 3 daha kaç eder? Mahkum 6 diye cevap verdiğinde yanındaki kurmaya döner ve kızgın bir ses tonuyla: - Ne biçim toplama kampı bu? diye azarlar.



c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\zp84j5x5\600px-emoji_u1f609.svg[1].png

MATEMATİKÇİNİN YARDIMI BU KADAR OLUR

Balonla seyahat etmekte olan bir grup yolunu kaybeder ve biraz alçalarak aşağıdaki kişiye yaklaşırlar. İçlerinden biri aşağıya bağırır: - Hey !.. Şu anda neredeyiz?. .Aşağıdaki şahıs onlara şöyle bir bakar ve biraz düşünüp dalgın dalgın cevap verir: - Bir balonun içinde ve oldukça alçaktasınız… Balondaki adam doğrulur ve arkadaşlarına: - ‘’Biliyor musunuz bu adam matematikçi.’’der Bunun üzerine balondaki diğer şahıslar bunu nerden anladığını sorduklarında şöyle yanıtlar: - Birincisi, çok düşündü, ikincisi söylediği şey kesin olarak doğru… Üçüncüsü, bir işe yaramıyor…

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\600px-emoji_u1f607.svg[1].png

MATEMATİK KİTAPLARI

Matematik Büyücüsü:

Alfred S. Posamentier, Güncel Yayıncılık

"Kitap, yazarın New York Times 'ta matematiğin güzelliğini ve büyüleyicili- ğini anlatmak adına yayınladığı bir makaleye bir makaleye gelen olağanüstü güzellikteki tepkilerden ilham alınarak ortaya çıktı. 'Matematiğin güzelliği ya da büyüleyiciliği mi olur?' diyenlerden ya da 'Matematiğin güzelliğini ve büyüleyiciliğini anlatmak mümkün mü?' Diyenlerden olabilirsiniz. İkisini de demiyorsanız, bu kitabı okuduktan sonra safınızı daha kolay belirleyebilirsiniz! Matematik söz konusu olduğunda hepimiz kolaylıkla, 'Ha matematik mi, çok başarısızdım!' demekten imtina etmeyiz. Peki bu cümlemizin matematikte başarısızlığından yakındığımız çocuğumuzu ciddi anlamda etkilediğinin farkında mıyız? Yani bir önyargı olduğundan ve matematik dışında bir konuda bu kadar kolay 'başarısızım' diyemediğimizden söz ediyoruz. Matematik profesörü olan Posamentier, matematiği, hem öğrencilere hem de öğretmenlere canlı kılmak için ömrünü harcamış biri. Ve bu çalışması da olağanüstü başarılarını kendi hayatımıza eklemek için bir şans!

Yaşayan Matematik:

Theoni Pappas, Doruk yayınları

"Matematik zevkini tatmak için matematiğin çevremizdeki nesnelerle ilişkisinin az olmadığını kavramak gerekir. Matematik, gelir-gider dengesini bulmak için kullanılan ya da karmaşık hesaplamalarla bizi sıkan bir konu değildir. Çok az kişi matematiğin çevremizle ve yaşamımızla iç içe olan gerçek doğasını kavrar. Çevremizdeki pek çok olgu matematikle anlatılabilir. Matematiksel kavramlar, canlı hücrelerin yapısında bile bulunur. Bu kitabın amacı, yaşamımızın çeşitli alanlarından kısa görüntüler ve örnekler sunarak, matematik ile dünya arasındaki bu ayrılmaz ilişkinin farkına varmanızı sağlamaktır. Matematikten duyulan zevk, bir şeyi ilk kez keşfetme deneyimine benzer. Çocuksu bu hayranlık ve şaşkınlık sarar insanı. Bu deneyimi bir kez yaşadıktan sonra , bu duyguyu unutamazsınız. Bu duygu ilk kez mikroskopa bakıp da daha önce çevrenizde her zaman var olan şeyleri gördüğünüz anki kadar heyecan verici olabilir."

Bir sayı Tut:

Malcolm E. Lines, Tübitak Yayınları

Kozalaklardan ayçiçeklerine, bahçe düzenlemelerinden şifreli mesajlara doğada ve günlük yaşantımızda önemli bir yeri olan sayıların ilginç dünyasını tanıtıyor. Kolay anlaşılır bir dille kaleme alı- nan kitapta ünlü matematikçileri bile şaşırtan problemlerin yanı sıra fraktallar ve kaos gibi üzerinde tartışılan

A Beautiful Mind



c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\a_beautiful_mind_poster[1].jpg

Filmin Konusu

Nash, öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar. Mezuniyetinden sonra, zamanla paranoid şizofreni olur. Fakat hasta olduğunun farkına varamaz. Bir konferans sırasında aniden bir psikiyatristin karşısına çıkması ile olaylar zinciri değişir. Hastaneye yatar ve bu nedenle akademik çalışmalarından uzaklaşır. Hastalığı kendi çocuğuna zarar vermesine neden olacak noktaya gelince eşi yeniden hastaneye gitmesi gerektiğini düşünür. Uzun süre hasta olduğunu kabul edemese de, sürekli gördüğü kız çocuğunun hiç büyümediğini fark eder. Bu durum, onun hastalığını kabul etmesini sağlar. Nash, yaşadığı hayali gerçekleri görmezden gelerek onlarla yaşamaya çalışacaktır. Gördüğü tedaviler etkili olmasa da, eşi ve eski iş arkadaşlarının desteğiyle her şeye yeniden başlar. Kendi akıl hastalığını yine kendi aklı ile dizginleyerek akademik çalışmalarına yeniden hız verir. Tekrar üniversitede ders vermeye başlar. Sonunda, gösterdiği sıra dışı mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder. Ve tarih bu müthiş dehaya, akıl hastalığını yine aklıyla yenerek hayatının geri kalanını bilime adamasından ve hastalığının başlamasından evvel yaptığı buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülünü armağan eder

FİLMİN ALDIĞI ÖDÜLLER

En İyi Yönetmen Oscar Ödülü

2002 En İyi Film Oscar Ödülü,

2002 En İyi Uyarlama Senaryo Oscar Ödülü

2002 En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar Ödülü,

2002 En İyi Kurgu Oscar Ödülü Adaylığı,

2002 En İyi Orijinal Müzik Oscar Ödülü Adaylığı,

2002 En İyi Erkek Oyuncu İngiliz Akademi Ödülü,

BAFTA, 2002 En İyi Film İngiliz Akademi Ödülü Adaylığı,

BAFTA, 2002 En İyi Film Altın Küre Ödülü,

2 En İyi Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü, 2002 En İyi Uyarlama Senaryo Altın Küre Ödülü, 2002

Matematik karikatürleric:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\10wkpjk9\galip-tekin-g_rg_r-312-1978[1].jpg

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\zp84j5x5\emrahustun_com_easdmal[1].jpg

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\matematik-karikaturleri40[1].jpg

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\m3ps217s\matematik-karikaturleri49[1].jpg

Beynİnİz İle baŞ baŞa kalIn



c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\53trm23k\1024px-nonomino_sudoku.svg[1].png

c:\users\galatasaray\appdata\local\microsoft\windows\temporary internet files\content.ie5\10wkpjk9\samurai2[1].png
Yüklə 62,39 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin