Siyer-i Nebi


Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- İle Alay Edenlerin Başında Şu Beş Kişi Gelmekteydi



Yüklə 1,2 Mb.
səhifə13/62
tarix23.01.2018
ölçüsü1,2 Mb.
#40261
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   62

Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- İle Alay Edenlerin Başında Şu Beş Kişi Gelmekteydi:


Velid bin Muğire el-Mahzûmî, Esved bin Abdulyağus ez-Zuhrî, Ebu Zema Esved bin Abdulmuttalip el-Esedi, Haris bin Kays el-Huzâî ve Âs bin Vail es-Sehmî.

Allah Teâlâ, Rasûline kendisini onların şerrinden koruyacağını bildirerek şöyle buyurmuştur:

“Alay edenlere karşı biz sana yeteriz.” (Hicr, 15/95)

Allah daha sonra bu kişilerin herbirinin başına ibretlik belalar vermiştir:



Velid’in akibeti: Daha önceki yıllardan kalma bir ok yarası vardı. Ancak iyileşmiş durumdaydı. Cibril’in bu ok izine işaret etmesiyle o yara tekrar açılmış, dayanılmaz acılar vermeye başlamıştı. Velid bu şekilde acılar içinde öldü.

Esved bin Abdulyağus’un akibeti: Cibril karnına -başka bir rivayete göre de başına-, işaret etmiş. Karnı su toplayıp, şişmiş ve bu şekilde ölmüştür.

Esved bin Abdulmuttalip’in akibeti: Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- bu adamın ezasında bunaldığı zaman aleyhine beddua etmiş.”Allah’ım O’nun gözlerini al.Oğlunu kendisine musallat kıl” buyurmuştur. Cibril yüzüne diken atmış ve gözleri kör olmuştur. Daha sonra da oğlu tarafından öldürülmüştür.

Haris bin Kays’ın akibeti: Karnında su birikmiş ve bu şekilde acılar içinde ölmüştür.

As bin Vail’in akibeti: Ayağına diken batmış. Daha sonra bu dikenin zehiri tüm vücudunu sarmış ve bu şekilde ölmüştür.

Davetin ilanı ve açıklanmasıyla beraber Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- ve müslümanların Kureyş’ten çektiklerine kısaca değindik. Bu zor koşullar altında Allah Rasulu -sallallahu aleyhi vesellem- iki önemli adım atmıştır.


Darul Erkam (Erkam'ın Evi):


Birinci adım: Allah Rasulu-sallallahu aleyhi vesellem- Erkam bin Ebi Erkam el-Mahzumi’nin evini davet, ibadet ve eğitim merkezi edindi. Zira bu ev, tağutların gözünden ırak bir yerde Safa civarındaydı. Arkadaşlarıyla gizlice burada buluşurlar, onlara Allah’ın ayetlerini okur, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretirdi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- öyle hikmetli bir şekilde, gizli bir merkez edinmesi, sahabeleri pek çok tehlike ve ezadan korumuştur. Kendisi ise, hiç çekinmeden müşriklerin arasına girip açıkça davet görevini yapıyor, ibadetini ediyordu. Müşriklerin zulümleri, işkenceleri, düşmanlıkları, alayları O’nu bundan asla men etmiyordu. Bu davetin tüm insanlara ulaşması için Allah’ın bir hikmetiydi. Tebliğden sonra artık kimsenin Allah’a karşı bir hücceti kalamazdı. Hiç kimse yarın kıyamet gününde: “Bize bir müjdeci ve korkutucu gelmedi” diyemezdi.

Habeşistan'a Hicret:

İkinci adım ise, Habeşistan’a hicrettir.Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- Habeş kralı Necaşi’nin âdil bir hükümdar olduğunu öğrendikten sonra işkenceden bunalan müslümanlara O’nun ülkesine hicret etmelerini emretti.

Nübüvvetin 5. yılı Recep ayında, 12 erkek ve 4 kadından müteşekkil ilk müslüman grup Osman bin Afvan -radıyallahu anh- başkanlığında Habeşistan’a hicret etmiştir. Bu hicrette Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’in kızı Rukiyye de kocası Osman ile beraber bulunuyordu. Bu aile İbrahim ve Lut (aleyhisselam)’dan sonra Allah yolunda hicret eden ilk ailedir.

Hicret eden bu sahabe topluluğu gece gizlice Mekke’yi terkederek Cidde’nin güneyindeki Şuaybe Limanına yöneldiler. Allah’ın takdiriyle orada Habeşistan’a gitmek üzere olan iki ticari gemi vardı. Bu gemilere binerek Habeşistan’a vardılar.

Kureyş’liler müslümanlardan bir grubun hicret ettiklerini duyduklarında öfkeye kapıldılar. Onları geri çevirmek, üzere peşlerinden savaşçılar gönderdiler. Sahile kadar geldiklerinde müslümanlar çoktan ayrılmışlardı.

Necm Suresi Okunurken Müşriklerin de Müslümanlarla Beraber Secde Etmeleri:


Nübüvvetin 5. yılı ramazan ayında yani müslümanların Habeş’e hicretlerinden iki ay sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- Kabe’ye gitti. Burada Kureyş’in tüm büyükleri ve ileri gelenleri ve de halktan birçok kimse Kabe’de bulunmaktaydı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e Necm suresi henüz yeni indirilmişti. Peygamber -sallallahu aleyhi vesellem- Beytü’l Haram’a girdi ve ansızın Necm suresini okumaya başladı. Bu Kureyşlilerin dünyada işittikleri en güzel Kelam’dı. Bu kelamın güzelliğinden dehşete kapıldılar. Adeta kendilerinden geçtiler. Çok etkilenmişlerdi. Surenin sonlarına doğru dudakları ve inzar ayetlerinden kalpleri titremişti. Surenin sonunda Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- “Haydi Allah’a secde edip O’na kulluk edin” ayetini okuyunca müşrikler de kendilerine sahip olamayıp O’nunla beraber secde ettiler.

Buhari’nin İbn Mesud -radıyallahu anh-‘dan rivayet ettiğine göre, Peygamber -sallallahu aleyhi vesellem- Necm suresini okuyup secde etmiştir. Kureyşliler de O’na uyup secde ettiler. Ancak içlerinden biri, Ümeyye bin Halef hariç. O ise avuç içine bir parça toprak alarak alnına götürmüş, “Bu bana yeter” demiştir. Daha sonra da Bedir’de katledildi.


Muhacirlerin Mekke'ye Geri Dönüşleri:


Müşriklerin Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- ile beraber secde ettikleri haberi Habeşistan’a, Kureyşliler müslüman oldu şeklinde ulaşınca, burada bulunan müslüman muhacirler bu habere sevinip Mekke’ye geri döndüler. Ancak daha henüz Mekke’ye girmemiştiler ki olayın iç yüzü açığa çıktı. İçlerinden kimisi tekrar Habeşistan’a yönelirken, kimisi de Kureyş’ten bazı kimselerin himayesine girerek Mekke’ye girdi.

Habeşistan'a İkinci Göç:


Müşrikler, Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- ile beraber secde etmekten daha sonra büyük bir nedamet ve öfkeye kapıldılar. Ayrıca kral Necaşi’nin de müslümanlara çok iyi davrandığını duyuyor ve intikam hisleri kabarıyordu. Dolayısıyla müslümanlara uyguladıkları baskı ve işkence politikalarını daha da şiddetlendirerek devam ettirdiler. Bu zor dönemde, Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- arkadaşlarına tekrar Habeşistan’a hicret etmeyi tavsiye etti. Bunun üzerine müslümanlardan seksenüç veya sekseniki erkek ve onsekiz kadın hicret etti. Bu seferki hicret daha zor ve çetin olmuştu. Zira müşrikler artık müslümanların tüm hareketlerini kontrol ediyor ve hicret olasılığına karşı tedbirli davranıyorlardı. Ama müslümanlar onlardan daha hikmetli daha uyanık ve daha tedbirliydiler.

Yüklə 1,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   62




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin