Şemalar, davranışı belirleyen soyut, mental planlardır. Bilginin anlamlandırılmasında rol oynar.
Şemalar, davranışı belirleyen soyut, mental planlardır. Bilginin anlamlandırılmasında rol oynar.
Şemalar, yaşadığımız dünyaya anlam vermemizi, yeni bilgi ve deneyimlerin daha önceden oluşmuş belirli bir zemin ve yapı içine oturmasını sağlar.
Erken çocukluk çağında oluşan bu dosyalama sistemleri, bilgi işleme sürecini ve bireylerin kendileri, diğerleri ve yaşadıkları dünyaya ilişkin düşünce-duygu ve davranışlarını belirler.
Katı, değişime dirençli, global ve yaygın özellikler taşır.
Katı, değişime dirençli, global ve yaygın özellikler taşır.
İnancın en alt ve en temel katmanıdır.
Şema zihnin bilişsel yapısı (dosyalama sistemi), temel inanışlar ise şemanın içeriğidir.
Bu ana inançlar, ara inançların oluşumunu sağlar.
Çocukluktan başlayarak insanların dünya ve diğer kişilerle olan ilk deneyimleri sonucunda kendileri, diğer insanlar ve yaşadıkları dünya hakkında geliştirdikleri ilk ve en temel inançlar
Çocukluktan başlayarak insanların dünya ve diğer kişilerle olan ilk deneyimleri sonucunda kendileri, diğer insanlar ve yaşadıkları dünya hakkında geliştirdikleri ilk ve en temel inançlar
Bir çok durumda kişinin otomatik düşünceleri ve ara inançları çalışıldığında kişinin durumunda düzelme görülür ve bu düzelme genellikle kalıcıdır. Dolayısıyla tedavi bu aşamada sonlandırılabilir. Ancak bazı durumlarda kişinin temel inançlarıyla da çalışılması gerekebilir. Bu gereklilik kişinin sorununun doğasına, kişinin kişilik özelliklerine ve terapiden taleplerine göre belirlenir.
Bir çok durumda kişinin otomatik düşünceleri ve ara inançları çalışıldığında kişinin durumunda düzelme görülür ve bu düzelme genellikle kalıcıdır. Dolayısıyla tedavi bu aşamada sonlandırılabilir. Ancak bazı durumlarda kişinin temel inançlarıyla da çalışılması gerekebilir. Bu gereklilik kişinin sorununun doğasına, kişinin kişilik özelliklerine ve terapiden taleplerine göre belirlenir.
Ortaya çıkarılması ve değiştirilmesi en zor, en dirençli yapılardır. Bazı durumlarda değişim mümkün de olmayabilir.
Şemalarla otomatik düşünceler arasında yer alır ve tutum, kural-beklenti ve varsayımlardan oluşur.
Şemalarla otomatik düşünceler arasında yer alır ve tutum, kural-beklenti ve varsayımlardan oluşur.
Ara inanışlar, şemaların korkulan sonuçlarının oluşmaması için bireylerin kullandığı stratejilerdir.
* Tutumlar
* Tutumlar
İyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış şeklinde değer yargısı
* Kurallar/beklentiler (must)
-meli, -malı şeklindeki gereklilik/zorunluluk/kural ya da beklenti/talep
‘Eğer başarılı olursam, o zaman bana değer verirler’
Katı ve mutlak bilişlerdir.
Sanki kişinin kendi yazdığı bir kanun kitabıdır. Bireyin bir olaya bakış açısını, dolayısıyla olayı nasıl algıladığını, nasıl yorumladığını ve ne değer biçtiğini belirlerler.
Otomatik düşüncelerin (OD) altında yatan kaynaklardır.
Otomatik düşüncelerin (OD) altında yatan kaynaklardır.
Kendileri örtüktürler ancak işlevlerini otomatik düşünceler aracılığıyla
görürler.
Kişi otomatik düşüncesini fark ettiğinde, onun arkasında yatan ara
inancını hala fark edemeyebilir.
Temel inançlar tarafından düzenlenir ve harekete geçirilir.
Ara inançlar şeklindeki bu bilgi kalıplarının doğruluğu ve işlevselliği her ortam için sorgulanabilir.
Ara inançlar şeklindeki bu bilgi kalıplarının doğruluğu ve işlevselliği her ortam için sorgulanabilir.
Bilişsel terapist için önemli olan, bu inançların doğuştan getirilmediği, öğrenildiği, bu yüzden de vazgeçilebileceğidir.
Terapide gerçekçi olmayan inançlar gerçekçi olanlarla, gerçekçi ama işlevsel olmayan inançlar ise gerçekçi ve işlevsel olanlarla değiştirilmeye çalışılır.
OD ele alınmasından sonra ara inançlar odak haline gelir.
OD ele alınmasından sonra ara inançlar odak haline gelir.
Ara inançların saptanması,sorgulanması ve değiştirilmesi üzerinde çalışılır.
Meydana gelen değişim iyileşmeyi güçlendirir ve nüks etmeleri önler.
Temel şemalara giden yolun açılmasını kolaylaştırır.
Kalıcılık göstermeleri nedeniyle görece fark edilmeleri zordur ve değişmeye dirençlidirler.
Bilişin en yüzeysel katmanı olup, yaşanılan durumla bağlantılı olarak kişinin aklından geçen düşünceleri içerir.
Bilişin en yüzeysel katmanı olup, yaşanılan durumla bağlantılı olarak kişinin aklından geçen düşünceleri içerir.
Yaşanılan durumla uyumlu olduklarından şemaların beslenmesini ve kalıcılığını sağlar.
Belirli ve amaçlı bir düşünce zincirinin sonucu değil, otomatik ve spontandırlar.
Belirli ve amaçlı bir düşünce zincirinin sonucu değil, otomatik ve spontandırlar.
Her zaman düşünce biçiminde değil, imaj biçiminde olabilirler.
Doğrulukları yeterince değerlendirilmeden kabul edilmişlerdir.
İçeriğine ve anlamına bağlı olarak belirli duygularla asosiye olurlar. Çoğu kez kendisinden çok asosiye olduğu duygu daha belirgindir.
Şemalara göre çok daha kolay yakalanabilir ve uygun yöntemlerle değiştirilerek duygu durumunda da değişikliklere neden olur.