TüRKİye cumhuriyeti anayasa mahkemesi BİRİNCİ BÖLÜm karar m. E. Başvurusu



Yüklə 30,31 Kb.
tarix08.01.2019
ölçüsü30,31 Kb.
#93102

aym

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR


M.E. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2012/74)

Karar Tarihi: 5/3/2013

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

Başkan : Serruh KALELİ

Üyeler : Mehmet ERTEN

Zehra Ayla PERKTAŞ

Erdal TERCAN

Zühtü ARSLAN



Raportör : Şermin BİRTANE

Başvurucu : M. E.



  1. BAŞVURUNUN KONUSU

  1. Başvurucu, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü İkinci Öğretim Programına kayıt hakkı kazandığı hâlde yaptığı müracaatın kabul edilmediğini belirterek eğitim ve öğrenim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

  1. BAŞVURU SÜRECİ

  1. Başvuru, 26/9/2012 tarihinde Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Belirlenen eksikliklerin tamamlanmasının ardından, dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

  2. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 4/3/2013 tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

  1. OLAYLAR VE OLGULAR

A. Olaylar

  1. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:

  2. Başvurucu, Fırat Üniversitesi Bingöl Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü mezunudur. Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığının 22/12/1997 tarihli yazısıyla başvurucuya anılan Üniversitenin İnşaat Mühendisliği Bölümü İkinci Öğretim Programına dikey geçiş kapsamında kayıt yaptırmaya hak kazandığı bildirilmiştir.

  3. Başvurucu, 16/1/1998 tarihinde anılan programa kayıt yaptırmak için müracaat etmiş, ancak kaydı yapılmamıştır.

  4. Başvurucu, adı geçen öğretim programına kayıt için yaptığı başvurunun kabul edilmemesine ilişkin işleme karşı idari makamlara başvurmadığı gibi mahkemelerde dava da açmamıştır.

B. İlgili Hukuk

  1. 6/1/1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasında idari işlemlere karşı açılacak dava türleri belirtilmiş, 7. maddesinde ise idari yargı mercilerinde dava açma süreleri gösterilmiştir.

  2. 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi şöyledir:

1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.

2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.

  1. 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi şöyledir:

1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.

2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.

3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.”

  1. İNCELEME VE GEREKÇE

  1. Mahkemenin 5/3/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 26/9/2012 tarih ve 2012/74 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

  1. Başvurucu, 16/1/1998 tarihinde dikey geçiş yoluyla kayıt hakkı kazandığı Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü İkinci Öğretim Programına kayıt için müracaat ettiğini, ancak görevli memurun belgelerini almayarak kayıt işlemini yapmadığını, söz konusu tarihin kayıt için son gün olması nedeniyle bu işleme karşı idari makamlara veya mahkemeye başvurmadığını belirterek, Anayasa’nın 42. maddesinde tanımlanan eğitim ve öğrenim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

  1. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

  1. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”

  1. Bu düzenlemeler uyarınca, başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir.

  2. İdari işlemler, idarenin kamu kudretini kullanarak tesis ettiği, tek yanlı irade açıklaması ile hukuksal sonuç doğuran, başka bir deyişle, hukuk düzeninde değişiklik yapan işlemleridir. İdari işlemlere karşı idari yargıda 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde tanımlanan iptal davası açılabileceği gibi, idari işlemler nedeniyle bir zarar doğmuşsa, bunun giderilmesi için aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen tam yargı davası açılması imkânı da bulunmaktadır.

  3. Bunun yanı sıra 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesinde, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri düzenlenmiştir.

  4. Öte yandan anılan Kanun’un 11. maddesinde ise idare tarafından bir idari işlemin tesis edilmesi durumunda, ilgililerin dava açmadan önce bu işlemin kaldırılmasını, geri alınmasını, değiştirilmesini veya yeni bir işlem yapılmasını üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde isteyebilecekleri belirtilmiştir.

  5. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemelerinde, olağan kanun yolları ile çözüme kavuşturulması esastır. Bireysel başvuru yoluna, iddia edilen hak ihlallerinin bu olağan denetim mekanizması çerçevesinde giderilememesi durumunda başvurulabilir.

  6. Başvuru konusu olayda, başvurucunun anılan öğretim programına kaydının yapılmaması üzerine, öncelikle yazılı olarak idari makamlara başvuruda bulunması, bunun reddi üzerine 2577 sayılı Kanun’un 7., 10. ve 11. maddelerinde belirtilen süreler içinde idari yargı mercilerinde dava açması ve olağan kanun yollarını tüketmesi gerekirken, belirtilen usulü takip etmeyip söz konusu işleme karşı doğrudan bireysel başvuruda bulunduğu görülmüştür.

  7. İncelenen başvurunun, başvurucunun idari işlem aleyhine kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamını tüketmeden doğrudan bireysel başvuruda bulunması nedeniyle, 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca kabul edilebilirlik kriterlerini taşımadığı anlaşılmaktadır.

  8. Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu işleme karşı idari ve yargısal kanun yollarının tamamı tüketilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.



  1. HÜKÜM

Başvurunun “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 5/3/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.


Başkan

Serruh KALELİ

Üye

Mehmet ERTEN



Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ



Üye

Erdal TERCAN



Üye

Zühtü ARSLAN

Yüklə 30,31 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin