Uygarlik tariHİ hafta ilk şEHİrler-devlet hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Nurşen Gök



Yüklə 445 b.
tarix18.11.2017
ölçüsü445 b.
#32143


UYGARLIK TARİHİ 4. HAFTA İLK ŞEHİRLER-DEVLET

  • Hazırlayan: Yrd.Doç. Dr. Nurşen Gök

  • Kaynakça: Jared Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, TÜBİTAK yay.., 2002; Chris Harman, Halkların Dünya Tarihi, İstanbul, 2011.






Mezopotamya





Mezopotamya

  • Erken Hanedanlık Siyasal Söylemi: Şehir-devlet: hinterlandında merkez ilçe + köy (r = yaklaşık 15 km.) Arazi kullanımı iki tip: 1. ekili = sulu 2. Mera arazi, avcılık alanı Nüfus artışı + iklimin kuraklaşması = stres Arazi için Rekabet! Yeni konsept organize savaşına yol açar Şehirler hakkında Mezopotamya ideoloji:

  • Şehirler Belirli Tanrıları için inşa edilir

  • Tanrılar insanlara paralel bir dünyada yaşıyorlar

  • Tapınaklar ilahi hane

  • Tapınak yönetimi = kentli elit = arazi sahibi

  • Ancak küçük ölçekte Özel arazi mülkiyeti de var.

  • Ekonomi İlahi özel evlerde düzenledi.



Mezopotamya

  • M.Ö. 5700 çiftçiler tarafından henüz yerleşilmemiş. Daha öncesi(birkaç bin yıl öncesi) çiftçilik ovanın dağlık bölgelerinde. Kaynaklar yok; bakır İran ve Anadolu’da, kereste Lübnan dağlarında, taş Eridu’nun batısındaki çölde, iklim koşulları zor-aşırı sıcak ve soğuk-.

  • M.Ö. 5500-4000 Bağdat’ın doğusunda Çoga Mani kültürü. Su denetlenmiş durumda, yönetim merkezi değil, ancak yüksek düzeyde iş birliği var. 1000 kişilik köy. Obeyt dönemi

  • M.Ö. 4000 OBEYT DÖNEMİen erken evreler Eridu usayla, Ur köyleri Obeyt dönemi. Tapınak muhtemelen yiyecek stokunun saklandığı yer.

  • M.Ö. 4000-3000 Bin yıllık Kilit dönem:Uruk. tarihte ilk kez bir toplum radikal farklılıkla ortaya çıkıyor. Yönetici ve halk mezarları artık çok farklı.

  • 3600’de Zigurat kentin 1/3’ünü kaplıyor. Artı ürün takas için kullanılıyor, üretici olmayan grup.

  • M.Ö. 3400 ilkel yazı. Bürokrasi demek.

  • M.Ö. 3000-2300 ilk hanedanlık



Mezopotamya ilk imparatorluklar

  • M.Ö. 2400 Uruk, ur, umma, Lagaş bir yönetim altında birleşir. Kuzeye ve Akdeniz’ yayılır.

  • M.Ö. 2300-2100 Akadlı Sargon (meşru kral anlamında-Sami dili) imparatorluğu. Ağırlık ölçüleri Sümer kentlerinde bir örnekleşir. Muzaffer savaşçı- Fatih rolüne vurgu yapılır. Torun NARAM SİN tanrı kral.

  • M.Ö. 2200 akad’ın kontrol ettiği bölge başkente kadar küçülür. Akad İmparatorluğu’na paralı asker olarak katılan GUTTİLER yönetimi ele geçirir.

  • M.Ö. 2112 Ur valisi yeni bir hanedanlık kurar (100 yıl)

  • M.Ö. 2000 3. Ur hanedanı yıkılır. Bir çok metin elimize ulaştı. 1000 yıl içinde mezopotamyada ortaya çıkan karmaşık toplumun görüntüsünü bize sunar: Altın, Gümüş işleyen zanaatkarlar, marangozlar, tahta ve fil dişi işleyenler saray-tapınak görevlilerinin gözetiminde. 300.000 koyunluk endüstri. Arşiv tapınak ve saraya ait bu nedenle resmi tarihi veriyor. Yinede çoban, inşaatçı, tuğlacılar hakkında da bilgi ediniyoruz. Ticaret kent içi. Ezici çoğunluğun çok az malı var. Yine de alış veriş sokağı var.

  • M.Ö. 2000 TOPRAK BEYAZ OLDU (tunç çağına giriliyor biraz sonra tunç arabalılar)



Çiftçiler daha fazla besin üretebilince aileler daha iyi beslenmeye başladı ve nüfus arttı. Tam yerleşikliğe geçilen 8500 yıl öncesinden bin yıl sonra köylerin sayısı çok fazlaydı.

  • Çiftçiler daha fazla besin üretebilince aileler daha iyi beslenmeye başladı ve nüfus arttı. Tam yerleşikliğe geçilen 8500 yıl öncesinden bin yıl sonra köylerin sayısı çok fazlaydı.



Dünyanın en alçak ve sıcak yerlerinden biri olan Filistin’deki Lut gölü kuzeyinde, keşfedilmiş en eski kent olan Eriha (Jericho) kenti bulunur. Yaklaşık M.Ö. 8000’de oradaki su kaynağı kenarına yerleşen çiftçiler, çevreleri güçlü yüksek surlarla çevrili, çamurdan tuğlalarla yapılmış küçük, daire şeklinde evlerde yaşayan 2000’e yakın nüfuslu yoğun bir kente dönüştü.

  • Dünyanın en alçak ve sıcak yerlerinden biri olan Filistin’deki Lut gölü kuzeyinde, keşfedilmiş en eski kent olan Eriha (Jericho) kenti bulunur. Yaklaşık M.Ö. 8000’de oradaki su kaynağı kenarına yerleşen çiftçiler, çevreleri güçlü yüksek surlarla çevrili, çamurdan tuğlalarla yapılmış küçük, daire şeklinde evlerde yaşayan 2000’e yakın nüfuslu yoğun bir kente dönüştü.

  • Evlerinde bulunan insan başı iskeletleri atalarına tapındıklarını gösteriyor.



Bir başka kent örneği yaklaşık M.Ö. 7000’lerde yaklaşık 5000 çiftçi ve sığır çobanının yerleştiği Çatal Höyük’tür.

  • Bir başka kent örneği yaklaşık M.Ö. 7000’lerde yaklaşık 5000 çiftçi ve sığır çobanının yerleştiği Çatal Höyük’tür.

  • Çatal Höyük’ün bazı evlerinin duvarlarında çok güzel resimler bulundu.

  • Kimi binalarda çamur sıvama yapılmış boğa ve leopar başları bulundu. Arkeologlar bu binaların büyük olasılıkla tapınak olduğunu düşünüyorlar.



Bereketli hilalin bir başka köşesinde Dicle ve Fırat arasında dünyadaki ilk medeniyetlerden biri doğdu: Sümer uygarlığı.

  • Bereketli hilalin bir başka köşesinde Dicle ve Fırat arasında dünyadaki ilk medeniyetlerden biri doğdu: Sümer uygarlığı.

  • Çiftçiler ihtiyaçlarından fazlasını ürettiler. Bu Kendilerinde olmayan taş, kereste, bakır gibi malzemelerle çevredeki dağlarda oturan insanlarla takas yapabilecekleri anlamına geliyordu.







Bazı insanlar diğerleri için süs eşyası, ev eşyası, alet yapan tam zamanlı zanaatçılar oldular.

  • Bazı insanlar diğerleri için süs eşyası, ev eşyası, alet yapan tam zamanlı zanaatçılar oldular.

  • 3400 yıl kadar önce çömlek çarkı keşfedildi. Bu tekerleğe uyarlandı. İnsanlar üç katı yük taşıma olanağına kavuştu. 4.000 yılın sonunda ise yazı keşfedildi.

  • Uruk , geniş sokakları büyük kamu binaları ve büyük tapınakları olan iki dini bölgesi yüksek surlarla çevrili devasa bir alana yayıldı.

  • Binlerce yıl boyunca önemli bir şehir olmaya devam etti. Burada yaşayan insanlar Sümerler olarak bilinir.



Sümerler toprağın Tanrı’ya ait olduklarına inanıyordu. Tapınağa verilen ürünün toplanma, depolanma herkese dağıtma yetkisi rahiplerindi.

  • Sümerler toprağın Tanrı’ya ait olduklarına inanıyordu. Tapınağa verilen ürünün toplanma, depolanma herkese dağıtma yetkisi rahiplerindi.

  • Önceleri lider seçiliyordu. Genişleme ve toprağın korunduğu savaşlarda komutana bırakılan yetki güçlü kişilerce kimseye sorulmadan seçilen komutan kralı ortaya çıkardı.







Karmaşık ticaret ağları ve teknoloji ürettiler. Ancak bu bölgeyi istikrarsız da kılıyordu. Farklı halklar iktidar ve toprak için rekabet ediyorlardı.

  • Karmaşık ticaret ağları ve teknoloji ürettiler. Ancak bu bölgeyi istikrarsız da kılıyordu. Farklı halklar iktidar ve toprak için rekabet ediyorlardı.

  • Sonuç imparatorluk

  • Yaklaşık M.Ö. 2700’ler de Akad’da Sargon doğdu.

  • Efsaneye göre annesi henüz bebekken sazdan bir sepetin içine koyup Fırat’a bıraktı. Kiş şehrinde önemli bir devlet adamı oldu ve Akad’ı ele geçirdi. Daha sonra Sümer’i ele geçirdi. İlk İmparatordu.



Ammurular Mezopotamya’nın bereketli topraklarına akın ettiler. Bir grup, başkenti Babil olan küçük bir devlet kurdular. Yeni yurtlarının dinine ve kültürüne hızla uyum sağladılar.

  • Ammurular Mezopotamya’nın bereketli topraklarına akın ettiler. Bir grup, başkenti Babil olan küçük bir devlet kurdular. Yeni yurtlarının dinine ve kültürüne hızla uyum sağladılar.

  • Hammurabi 1792’de kral oldu. Tüm Akad’ı Sümer’i hakimiyeti altına aldı.

  • Ardılları döneminde Hititler bölgeyi ele geçireceklerdir.



Bir Sümerli için, içinde yaşadığı toplum düzeni, yaşanan her şey Tanrılar tarafından belirlenmiştir. Bu hep böyledir. Yarın da böyle olacaktır. Kendisinin toplumdaki konumu Tanrılar böyle istediği içindir. Rahip-Kral ya da zanaatkar ya da çiftçi vb. olması Tanrı yasasıdır. Düzen değiştirilemez.

  • Bir Sümerli için, içinde yaşadığı toplum düzeni, yaşanan her şey Tanrılar tarafından belirlenmiştir. Bu hep böyledir. Yarın da böyle olacaktır. Kendisinin toplumdaki konumu Tanrılar böyle istediği içindir. Rahip-Kral ya da zanaatkar ya da çiftçi vb. olması Tanrı yasasıdır. Düzen değiştirilemez.

  • Toplumsal ilişkiler değiştirilemez. Rahip Kral hep Rahip Kral olarak kalacaktır, Çiftçi hep çiftçi olacaktır.

  • İçinde yaşanılan düzenin değişebilirliğini bilmemektedir.

  • Günümüz insanı yaşadığı toplumsal düzene nasıl bakmaktadır?



Eleştirel kuramcılara göre, insanlar daha önceden var olan yapıları günlük faaliyetleriyle sürekli olarak yeniden üretir ve dönüştürürler. Toplumsal yapı ile ilişki içinde olan insanın yarattığı faaliyetler, sürekli olarak bu yapıları değiştirir ve dönüştürür.

  • Eleştirel kuramcılara göre, insanlar daha önceden var olan yapıları günlük faaliyetleriyle sürekli olarak yeniden üretir ve dönüştürürler. Toplumsal yapı ile ilişki içinde olan insanın yarattığı faaliyetler, sürekli olarak bu yapıları değiştirir ve dönüştürür.

  • Ne insan faaliyetleriyle toplumu doğrudan oluşturur (iradeci yaklaşım) ne de toplum insanı belirler. Karşılıklı bir birbirini dönüştürme vardır.

  • Toplum sadece var olan yapıyı üretir halde tutulamaz. Eleştiri bu dönüşüm potansiyelini engelleyen yapıları ortaya koymaya yönelik olmalıdır.

  • Toplum hep dönüşüm içindedir. Eleştiri değişebilecek olanı değişemeyecek olandan ayırmak içindir.

  • Başka hangi toplum bilim kuramlarını biliyorsunuz?

  • Pozitivizm,tarihsel meteryalizm.

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s70.



Bilgi , toplumsal aldanışları ve ilizyonları ortadan kaldıracak, yanlış inanışları yada koşullanmaları ve onun toplumsal sonuçlarını açık hale getirecektir.

  • Bilgi , toplumsal aldanışları ve ilizyonları ortadan kaldıracak, yanlış inanışları yada koşullanmaları ve onun toplumsal sonuçlarını açık hale getirecektir.

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.71.



Tüm inanılanlar, kavramlar ve onlardan anlaşılanlar toplum tarafından üretilmektedir.

  • Tüm inanılanlar, kavramlar ve onlardan anlaşılanlar toplum tarafından üretilmektedir.

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.72.



Eleştirel kuram, insanın bir özgürlük arayışı içinde olduğunu, bu özgürlük ortamının onun kapasitesini kullanmasına yol açacağını, insanın bir özgürlük ve hakçalık arayışı içinde bulunduğunu var sayar.

  • Eleştirel kuram, insanın bir özgürlük arayışı içinde olduğunu, bu özgürlük ortamının onun kapasitesini kullanmasına yol açacağını, insanın bir özgürlük ve hakçalık arayışı içinde bulunduğunu var sayar.

  • Buna göre engelleri kaldırılacak bir toplumun dönüşümü sonucunda demokratik ve eşitlikçi bir toplum ortaya çıkacaktır. Frankfurt okulu, buna sınıfsız toplum Bhaskar sosyalist, Tester Sivil toplum der. Ama bu kestirim sadece bir beklentidir.Toplumun dönüşüm sürecine müdahale için gerekçe değildir.

  • İnsanların hayal gücü sürdükçe değişim bitmeyecektir.

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.73.



İnsanların değişiklik talepleri ellerinden alınabilir mi?

  • İnsanların değişiklik talepleri ellerinden alınabilir mi?



İnsanın dünyanın gelişimi içinde bulunduğu nokta ve mekan önemli mi? Buna yüklediği anlam?

  • İnsanın dünyanın gelişimi içinde bulunduğu nokta ve mekan önemli mi? Buna yüklediği anlam?



Toplumsal sistem içinde hakimiyet ilişkileri sadece maddi kaynakların dağıtımının denetlenmesi yoluyla kurulmamakta aynı zamanda bu haklı yada gerekli gösterecek anlam sistemlerinin üretilmesini gerektirmektedir.

  • Toplumsal sistem içinde hakimiyet ilişkileri sadece maddi kaynakların dağıtımının denetlenmesi yoluyla kurulmamakta aynı zamanda bu haklı yada gerekli gösterecek anlam sistemlerinin üretilmesini gerektirmektedir.

  • Öznellikler arası uzlaşım toplumun işleyişi yada bütünlüğünü korumak için de gereklidir. (ve toplumun bilgisini edinmek için)

  • Eleştirel kurama göre toplumda iletişimle oluşturulan anlam sistemleri üzerinde sağlanan uzlaşımların eleştiriye konu olması gerekmektedir.

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.80.



Toplumsal ilişkinin sürdürülmesi çoğu kez bir doğru anlamadan değil yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır.

  • Toplumsal ilişkinin sürdürülmesi çoğu kez bir doğru anlamadan değil yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır.

  • İnsanlar kavramlarla güdülenmektedir. Bir çok kavram gücünü açıklığından değil belirsizliğinden almaktadır.

  • Sümer toplumunun yanlış anladığı nedir?

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.80.



Eleştirel kuramcılara göre toplumun kendini yeniden üretim biçiminden kaybı olanlar durumlarını doğru değerlendirmelerine olanak sağlayacak bir bilgilendirme gerçekleştirilirse, önce belirli bir grup içinde sağlanan görüş birliği, yani öznelliklerarasılık genişletilerek, istenilen dönüşümü sağlayacak bir siyasal güç ortaya çıkabilecektir.

  • Eleştirel kuramcılara göre toplumun kendini yeniden üretim biçiminden kaybı olanlar durumlarını doğru değerlendirmelerine olanak sağlayacak bir bilgilendirme gerçekleştirilirse, önce belirli bir grup içinde sağlanan görüş birliği, yani öznelliklerarasılık genişletilerek, istenilen dönüşümü sağlayacak bir siyasal güç ortaya çıkabilecektir.

  • İlhan Tekeli, Demokratik Düşüncenin Temellendirilmesi ve Eleştirel Kuram Üzerine Düşünceler”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.82



SANAT

  • SANAT



Tabular ve yasaklar konulması toplumların geliştirdikleri ilk denetim yollarından biridir. Yasakçı tabuları olmayan hiçbir toplum yoktur.

  • Tabular ve yasaklar konulması toplumların geliştirdikleri ilk denetim yollarından biridir. Yasakçı tabuları olmayan hiçbir toplum yoktur.

  • Tabuların iki yönü vardır. Kutsal yada kutsallaştırılmış yanı. Yasaklayıcı yanı.

  • İlhan Tekeli, Toplum Sanat ve Bağlam Bağımlılık Üzerine”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.102.



Tabular Bazı şeylerden uzak durmayı olduğu gibi tapmayı içeren adetlerdir. Önce kişilerin, olguların yada şeylerin kutsal olma niteliğini kurar, daha sonra bu kutsallıkla temellendirilen yasağın ne olduğunu belirler, son olarak da yasağın çiğnenmesinden kutsallığın nasıl etkilendiğini bunun kefaretinin ne olması gerektiğini ortaya koyar. Bu yapısı onu bilince işleyen düzeyde yasak haline getirir.

  • Tabular Bazı şeylerden uzak durmayı olduğu gibi tapmayı içeren adetlerdir. Önce kişilerin, olguların yada şeylerin kutsal olma niteliğini kurar, daha sonra bu kutsallıkla temellendirilen yasağın ne olduğunu belirler, son olarak da yasağın çiğnenmesinden kutsallığın nasıl etkilendiğini bunun kefaretinin ne olması gerektiğini ortaya koyar. Bu yapısı onu bilince işleyen düzeyde yasak haline getirir.

  • İlhan Tekeli, Toplum Sanat ve Bağlam Bağımlılık Üzerine”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.103.



İlkel insan doğayla ilişkilerini düzenlemekte, maddi davranışlarıyla sonuç alamayışı ve olup biteni açıklamakta yetersiz kalması üzerine, doğayı yönettiğine inandığı gizil güçlere, kutsal saydığına yönelir.Din kaynağını temelde bu yetersizlikte bulur. Bu gizil güçleri etkilediğine toplumu inandıranlar toplumda seçkinleşmeye başlar. Toplumda tabakalaşma ortaya çıkar. Bilgiyi elinde tutan toplumda güç sahibi olur. Yöneten yönetilen ayrımı ortaya çıkar. Tabular sadece doğayla ilişkiyi düzenleyici olmaktan çıkar siyasi iktidarı sürdürmenin bir aracı olur.

  • İlkel insan doğayla ilişkilerini düzenlemekte, maddi davranışlarıyla sonuç alamayışı ve olup biteni açıklamakta yetersiz kalması üzerine, doğayı yönettiğine inandığı gizil güçlere, kutsal saydığına yönelir.Din kaynağını temelde bu yetersizlikte bulur. Bu gizil güçleri etkilediğine toplumu inandıranlar toplumda seçkinleşmeye başlar. Toplumda tabakalaşma ortaya çıkar. Bilgiyi elinde tutan toplumda güç sahibi olur. Yöneten yönetilen ayrımı ortaya çıkar. Tabular sadece doğayla ilişkiyi düzenleyici olmaktan çıkar siyasi iktidarı sürdürmenin bir aracı olur.

  • Bu gün artık doğayı açıklayabilen insan da Toplum gelişirken yeni tür tabular üretir.. Bunu dilde izlemek mümkün. Bu tabular aşılabilmesi için yeni tabular ortaya çıkar.Yaşamın çelişkili gerçeği olarak tabular devam eder.

  • İlhan Tekeli, Toplum Sanat ve Bağlam Bağımlılık Üzerine”, Modernite Aşılırken Siyaset içinde,Ankara, 1999, s.104



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin