Yerli ve Milli Gemi Trafik Sistemini Kuruyoruz



Yüklə 35,44 Kb.
tarix07.04.2018
ölçüsü35,44 Kb.
#47649

19-12 MART 2018 HABERLER

(Kaynak:denizhaber)




17.03.2018 Yerli ve Milli Gemi Trafik Sistemini Kuruyoruz
Başbakan Binali Yıldırım, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Uluslararası Denizcilik Zirvesi'ne katıdı. Yıldırım, zirve kapsamında yapılacak etkinliklerin dünya denizciliği ve Türkiye denizcilik sektörü için güzel sonuçlara vesile olacağını söyledi.

Denizciliği geliştirmek için birçok çalışma yürüttüklerini dile getiren Yıldırım, “"Avrupa'yı, Orta Doğu'yu Avrupa'ya kombine taşımacılık zincirinde ülkemizi bu limanları vasıtasıyla adeta bir aktarma merkezine dönüştürüyoruz. Karadeniz'in çıkış kapısı olan Filyos Limanı, Orta Asya ve Karadeniz kaynaklı dış ticaretin demir yolu ağı üzerinden, güneye, Orta Doğu'ya ulaşımını sağlayacak. Ayrıca boğazlarımızın tamamında İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve bütün sahil şeridimiz boyunca tamamen yerli ve milli gemi trafik sistemini kuruyoruz, bitirme aşamasına geldik. Bu şu anlama geliyor, bütün denizlerimizde seyreden gemilerin 7/24 esasına göre uzaktan kumandayla izlenmesi ve oluşabilecek muhtemel risklere karşı gerekli müdahalelerin yapılması. Özellikle hemen kıyısında bulunduğumuz, İstanbul Boğazı yılda 50 bine yakın gemiye hizmet veriyor. Öyle bir su yolu ki bazı noktalarda 90 dereceye yakın keskin dönüşler var. Böylesine zor bir güzergahta herhangi bir deniz kazası yaşanmadan, bu trafiği sevk ve idare etmek manuel bir şekilde olması mümkün değil. Bu yüzden de elektronik bir gemi yönetim, trafik yönetim sistemiyle bu işi en gelişmiş yöntemlerle yapıyoruz. Özellikle 70'li, 80'li yıllarda yaşadığımız o büyük tanker faciası, Independenta kazasından sonra bizim tarihi mirasımız, gözümüzün nuru olan bu boğazda herhangi bir deniz kazası yaşanmaması, büyük bir felaketin olmaması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz" dedi.


16.03.2018 Dev gemilerin rotası yeniden Türkiye'ye dönüyor

Her biri binlerce yolcu kapasiteli "yüzen otel" niteliğindeki gemilerle yapılan kruvaziyer turizmde dev şirketlerin dönüş kararı ve hükümetin açıkladığı desteklerle Türkiye limanları, yeniden iddiasını artırıyor.

Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü verilerine göre, kruvaziyer turizmde 2013 yılında 2 milyon 240 bin turisti getiren bin ve 274 gemiyi limanlarında ağırlayan Türkiye, dünya kruvaziyer turizm pastasından yüzde 10 pay almayı başardı.

Ortadoğu'daki gerginlikler sonrası küresel şirketlerin Doğu Akdeniz'i rotalarından çıkarmasıyla giderek azalan sefer sayıları geçen yıl 307 gemi ve 306 bin turiste kadar geriledi.Türkiye'de Kuşadası, İstanbul ve İzmir limanlarının domine ettiği sektörün tekrar canlanması için yürütülen tanıtım ve lobi çalışmaları, etkisini göstermeye başladı. ABD merkezli kruvaziyer şirketlerinin üst düzey yetkilileriyle görüşmeler sonucu sektörün en büyüklerinden olan MSC'nin 2019 sezonundan itibaren İzmir ve Antalya'ya, Norwegian Cruise Line'ın 2018 sezonundan itibaren Kuşadası, Holland America Line'ın ise 2020 yılından itibaren Türkiye limanlarını rotalarına eklemesine karar verdiği açıklandı.

Türkiye'de en fazla kruvaziyer geminin yanaştığı liman olan Kuşadası Ege Port'un Genel Müdürü Aziz Güngör de 2018'de 140 seferle yaklaşık 120 bin turist beklediklerini, planlı gemilere ek olarak Norwegian Cruise Line ve Royal Caribbean Cruises firmalarının da 4 ek sefer düzenleme kararı aldığına işaret etti.

Bu kararı eski günlere dönüşün ilk sinyalleri olarak kabul ettiklerini belirten Güngör, şöyle konuştu; "2019 yılında dünyanın en büyük kruvaziyer firmalarının deneme sefer sayılarının artacağını beklemekteyiz. Norwegian Cruise Line ile Royal Caribbean Cruises firmaları, 2019 için 8 ek sefer daha planlıyor. Bu sonuçlarla 2020 yılının, Kuşadası için 2016 yılı öncesine dönüş yılı olmasını bekliyoruz. 2016 yılı öncesinde Türkiye'ye sefer yapan tüm büyük gemi firmalarının geri geleceğinin müjdesini almış bulunuyoruz." 



16.03.2018 Deniz Kuvvetleri, personel açığı için çağrı yaptı


Deniz Kuvvetleri, 2021 yılında hizmete girmesi beklenen amfibi çıkarma ve helikopter gemisi TCG Anadolu’nun subay açığını kapatmak için mühendis adaylarına çağrı yapıyor.

Donanma; TCG Anadolu’da konuşlanacak F-35B saldırı uçakları ve ATAK helikopterlerini uçuracak pilot adaylarını da bekliyor.

12 fırkateyn, 19 hücumbot, 8 korvet ve 12 denizaltı ile Akdeniz çanağının en güçlü 5 deniz gücünden olan Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yetişmiş subay açığını kapatmak için özel sektörde çalışan mühendislere çağrı yapıyor. 

300’ün üzerinde muharip deniz aracına sahip deniz kuvvetleri dünya bahriyeleri arasında gücünü korumak için çeşitli branşlardan mühendisleri bünyesine katmak istiyor. Endüstri, elektronik-elektronik, kontrol-otomasyon, makine, bilgisayar, yazılım, mekatronik, inşaat, çevre, gemi inşa ve harita gibi mühendislik branşlarından mezun olanların, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda güverte, deniz piyade ve deniz istihkam gibi branşları için subay alımı yapılacağı vurgulandı. MİLGEM projesi ile milli gemilerini yapan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, çok az donanmanın sahip olduğu TCG Anadolu’nun hizmete girmesiyle daha çok pilot subaya ihtiyaç duyacak. Adayların arasındaki pilotlara da çağrı yapılıyor. 

Gemiye iniş yapabilecek F35B uçakları ile tamamen yerli üretim Atak helikopterlerini kumanda edebilecek pilotları bekleyen deniz kuvvetleri, Türk bayrağını gökyüzü ile deniz arasındaki iki mavinin ortasında dalgalandıracak pilotları bünyesine katmaya hazır. 

Deniz Kuvvetleri, ayrıca doktor ve öğretmen gibi branşlar içinde dışarıdan subay alımı yapacak. Başvurular 28 Mart 2018 tarihine kadar Milli Savunma Bakanlığı’nın www.msb.gov.tr adresinden yapılabilecek.



16.03.2018 İtayan enerji şirketi Eni, Kıbrıslı Rumlara güvence verdi


Türkiye'nin geçen ay Kıbrıs açıklarına gönderdiği savaş gemileriyle adanın çevresinde doğalgaz aramasına engel olduğu enerji şirketi Eni, Kıbrıs Cumhuriyeti ile yaptığı anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getireceği güvencesini verdi.

İtalyan'ın kontrolündeki şirketin başkan yardımcılarından Lapo Pistelli, Roma'da Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Kristodulides ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Güney Kıbrıs hükümetinden yapılan açıklamada, Rum kesiminin ada çevresinde ilan ettiği 13 parselden altısında sondaj gerçekleştirmek üzere anlaşma imzalayan Eni şirketinin, sözleşmelerden doğan "yükümlülüklerini yerine getirme konusunda kararlı olduğu" belirtildi.

Pistelli ve Kristodulides'in, Doğu Akdeniz'in hem bölge hem de Avrupa için önemli bir gaz kaynağı olarak büyük önem taşıdığı konusunda mutabık oldukları açıklandı.

6 parselden 4'ü çakışıyor

Eni tarafından kiralanan "Saipem 12000" adlı gemi Şubat ayında, Rumların adanın güney kesimi açıklarında tek taraflı olarak ilan ettiği 13 parselden 6'ncısında yaptığı sondaj çalışmalarının ardından 3'üncü parsele yönelmişti. Ancak Türk savaş gemileri tarafından durdurulan sondaj gemisi, Limasol Limanı'na dönmüştü.

Güney Kıbrıs'ın 2011 yılındaki tek taraflı hamlesinden hemen sonra Kuzey Kıbrıs da Ankara ile anlaşarak Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) ada açıklarında petrol ve doğalgaz arama yetkisi vermişti. Ancak TPAO'ya yetki verilen bölgelerden bazıları, Güney Kıbrıs'ın uluslararası enerji şirketleri aracılığıyla arama yaptırdığı parsellerle çakışıyor. Eni'nin arama ruhsatı aldığı altı parselden 2, 3, 8 ve 9 numaralı olanlar da bu kapsama giriyor.

Kıbrıslı Rumlar sürdürdükleri doğalgaz arama faaliyetlerini egemenlik hakkı olarak görüyor ve olası bir ekonomik kazancın ada birleştikten sonra tüm Kıbrıslılara adilane bir şekilde paylaştırılacağını savunuyor. Doğalgaz arama çalışmalarının Kıbrıslı Türk ve Rumlarca birlikte yürütülmesi gerektiğini savunan Ankara ise tek taraflı faaliyetlere karşı çıkıyor. Kıbrıslı Türklerin adanın çevresindeki doğal zenginlikler üzerindeki hakkının hiçe sayıldığını belirten Türkiye, birlikte yapılacak sondaj sonrası çıkarılacak kaynakların gecikmeden paylaşılmasını öneriyor.

Güney Kıbrıs ile 10 numaralı parselde arama yapmak için anlaşan ABD'li enerji şirketi Exxon Mobil ve Katar devletine bağlı Qatar Petroleum'un (Katar Petrolleri) iki gemisi de geçtiğimiz günlerde adanın güneyinde demirledi. Gemilerin Türk donanması tarafından engellenmeden faaliyet gösterebilmesi için ABD'nin bölgeye 6'ncı Filosu'nu gönderdiği iddiaları ise yalanlanmıştı.

Güney Kıbrıs'ın sondaj çalışması için ruhsat verdiği bir diğer şirket de Fransız Total. Güney Kıbrıs'ın 12'nci parsel olarak adlandırdığı bölgede ise ABD'li enerji şirketi Noble Energy 2011 yılında 127 milyar 400 milyon metreküplük doğal gaz rezervi bulmuştu. Ancak bu rezervin çıkarılması için herhangi bir işlem yapılmadı.


16.03.2018 Kuzey Kore'ye uygulanacak yaptırım kararı Resmi Gazete'de yayınlandı


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Kuzey Kore'ye uygulanmasını kararlaştırdığı yaptırımlara ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

Resmi Gazete'de yer alan kararla, Kuzey Kore'ye birçok ticari emtianın satışına ve bu ülkeden alımı yasaklanırken, Kuzey Kore uyruklu 39 kişinin mal varlığının dondurulması ve seyahat yasağı uygulanması kararlaştırıldı.

Bakanlar Kurulu kararına göre, Kuzey Kore'nin nükleer programına katkıda bulanabilecek altın transferinin yanında, doğalgaz, ham petrol, tekstil ürünleri, kullanılmış gemi, endüstriyel makine, ulaşım araçları, demir-çelik ve diğer metallerin satışı yapılamayacak. 

Buna karşılık, Kuzey Kore'den kurşun ve kurşun cevheri, gıda tarım ürünleri, elektrikli aletler, makine, magnezit, kereste, deniz taşıtları, deniz mahsulleri, tarım ürünleri, tekstil ürünleri, kumaş, hazır giyim ürünleri, makine, elektrikli aletler ithal edilmeyecek ve Kuzey Kore'ye tedariği ve satışı yasaklanan maddelerin varlığına ilişkin geçerli şüphe bulunması durumunda liman ve havalimanları da dahil olmak üzere tesis ve mekanlarda denetim yapılabilecek.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararıyla yasaklılar listesine dahil edilen bu kapsamdaki deniz taşıtları, acil durum söz konusu olmadığı sürece Türkiye limanlarına giremeyecek, bu deniz taşıtlarına gemiden gemiye taşıma gerçekleştirilemeyecek, yardım sağlanmayacak. 

15.03.2018 İstanbul'a yüzer elektrik santrali geliyor


İstanbul'da kış aylarında doğalgaz tüketiminin artmasına bağlı olarak meydana gelen elektrik kesintilerinin önüne geçmek için Yenikapı açıklarına yüzer elektrik santrali yapılacak.

Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ) tarafından kurulacak 240 megawattlık mobil/yüzer elektrik santrali projesi için Çevre ve Şehircilik Başkanlığı'na Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvurusu yapıldı. Başvuru dosyasında yüksek enerji ihtiyacı nedeniyle meydana gelen kesintiler sonucunda Yenikapı açıklarında demirlemesi öngörülen santralin sadece bu bölgenin enerji ihtiyacı için konumlandırılacağı belirtildi. Dosyadaki bilgilere göre proje kapsamında kullanılacak yüzer santral gemi Yenikapı mevkiinde, deniz üzerinde konumlandırılacak. Santralde üretilecek enerji, TEİAŞ 1. Bölge Müdürlüğü Yenikapı Trafo Merkezi aracılığıyla ulusal şebekeye verilecek.

Başvuru dosyasında ısınma amaçlı doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ve soğuk geçen kış aylarında tüketimin had safhaya ulaşması nedeniyle elektrik üretimine ayrılan doğalgaz arzının kesintiye uğrayabildiğine dikkat çekilerek "Bu durumun elektrik arz güvenliğini tehlikeye sokmaması için zaman zaman EÜAŞ'a ait çift yakıtlı kombine çevrim santralleri motorin ile çalıştılıyor. Buna rağmen Marmara Bölgesi ve özellikle İstanbul iletim ve dağıtım sisteminin mevcut durumu itibarıyla bu riskle daha fazla karşı karşıya kalmaktadır. Arz güvenliğinin önemine binaen EÜAŞ tarafından Yüzer Elektrik Santrali'nin yapımı söz konusu olmuştur" denildi. Bu amaçla 4 adet gaz türbini-generatör seti ve yardımcı sistemlerinin uygun büyüklükteki ambarlı kuru yük gemisine veya kargo gemisine monte edilerek 240 megawatt mobil/yüzer elektrik santrali kurulmasına karar verildiği açıklandı.

Gaz türbinleri kullanılarak projelendirilecek yüzer santralin, yılda 1500 saat çalıştırılarak özellikle kış aylarında doğalgaz arzında sıkıntı yaşanması durumunda bölgesel yük ihtiyacının karşılanmasına ve sistem kısıtlarının kaldırılmasına katkı sağlayacağı ifade edildi. Bu şekilde ulusal sisteme 360 milyon kilowatt saat katkı sağlanmasının planlandığı belirtildi.

EN YAKIN TERSANEDE YAPILACAK

Projenin demontaj ve montaj aşamalarının Türkiye sınırları içerisinde ve kullanılacak türbinlerin konumları itibariyle en yakın tersanede gerçekleştirileceği kaydedildi. Dosyada yer alan bilgileri göre yüzer santral, doğalgaz temininde sıkıntı yaşanması durumunda motorin ile işletilecek. Gemi tankeri veya karadan bağlantı yoluyla motorin ikmali yapılacak. Doğalgaz bulunan noktalarda ise karadan doğalgaz boru bağlantısı gerçekleştirilecek. Projenin ekonomik işletim süresi 20 yıl olarak belirlendi.



13.03.2018 Anadolu Tersanesi, Katar'a iki adet eğitim gemisi inşa edecek


Anadolu Tersanesi, Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı'nda gemi sözleşmesine imza attı. Anadolu Tersanesi, Katar Deniz Kuvvetleri için iki silahlı savaş eğitim gemisi inşa edecek.

 

TAIS'ı oluşturan 5 tersaneden biri olan Anadolu Tersanesi, Katar'daki Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı'nda (DIMDEX 2018) gemi sözleşmesine imza attı.  Anadolu Tersanesi İcra Kurulu Başkanı Süalp Ürkmez, sözleşme kapsamında Katar Deniz Kuvvetleri için iki silahlı savaş eğitim gemisi inşa edeceklerini söyledi.



Daha önce Türk Deniz Kuvvetleri'ne sekiz adet LCT ve üzerinde sekiz adet LCVP bulunan iki adet LST inşaatlarını başarıyla tamamlayan Anadolu Tersanesi'nin, her iki gemiyi 36 ay içinde teslim edeceği öğrenildi.

Gemiler yaklaşık 90 metre boyunda ve bin 950 ton tam yük deplasmanına sahip olacak. Askeri öğrenci eğitimi dışında, orta büyüklükteki helikopter platformuna sahip olacak eğitim gemileri ayrıca öğrencilere silahlı savaş yönetimi eğitimi de verebilecek. Ayrıca ikincil görev olarak, ekonomik bölgede karakol görevleri de icra etme kabiliyetine sahip olacak.

Gemilerde 72 deniz kuvvetleri öğrencisinin veya personelinin eğitim görebileceğini belirten Ürkmez; "Sınıfları, eğitim alanları, ikinci köprü üstüyle tamamen eğitim için hazırlanmış, silah ve sensörlerle donatılmış iki gemi teslim edilecek. Söz konusu gemiler, Katar'ın şu anda en çok ihtiyacı olan kalemlerden bir tanesi. Çünkü deniz kuvvetlerinde personel bulmakta, yetiştirmekte, eğitmekte zorlanıyorlar. Bu 2 eğitim gemisi başka yan görevleri de yapabilecek, petrol botu gibi görevler üstlenebilecek. Ayrıca büyük bir helikopterin inebileceği platformu da olacak. Gemiler, Katar Deniz Kuvvetlerinin özel isteklerine uygun olarak Anadolu Tersanesi'nin kendi ekibi tarafından dizayn edilecek." şeklinde konuştu.

İlk gemiyi 30 ayda teslim edeceklerini ifade eden Ürkmez, ikinci geminin teslimatını da ondan 6 ay sonra yapacaklarını bildirdi. Ürkmez, "Sonrasında bu geminin bakım-tutumu ve idamesiyle ilgili görevlerimiz olacak. Dolayısıyla Anadolu Tersanesi olarak Katar ile uzun vadeli iş birliğine başlamış oluyoruz." dedi.



13.03.2018 Türk tersaneleri Katar'da 17 bot siparişi aldı


Katar İçişleri Bakanlığı ile ARES Tersanesi arasında 9, Katar Silahlı Kuvvetleri ile Yonca-Onuk Tersanesi arasında da 8 botu kapsayan sözleşme imzalandı.

ARES ve Yonca-Onuk tersaneleri, Katar'daki Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı'nda (DIMDEX 2018) yeni siparişler aldı.

Katar İçişleri Bakanlığı ile Antalya Serbest Bölgede faaliyet gösteren ARES Tersanesi arasında, 3'ü açık deniz karakol botu, 6'sı hücum botu olmak üzere 9 botun satışına yönelik sözleşmeye imza atıldı. Sözleşme kapsamında ARES Tersanesi, Katar İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı'na 3 adet 48 metrelik açık deniz karakol botu ve 6 özel kuvvetler destek hücum botu olmak üzere toplam 9 bot teslim edecek.

ARES Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, açık deniz karakol botlarının dünyanın en hızlı ve en büyük kompozit gemileri unvanına sahip olduğunu belirterek, "ARES, Katar için artık bir tedarikçi olmaktan ziyade Katarlı bir firmadır. Biz burada yatırımlara başladık." dedi.

Kalafatoğlu, bu sözleşmenin Katar ile yapılan 3. sözleşme olduğuna işaret ederek, daha önce de Katar'a 21 geminin teslim edildiğini aktardı.

Yonca-Onuk'un yeni siparişleri

Fuar kapsamında, ayrıca Katar Silahlı Kuvvetleri, Yonca-Onuk AO ile 4 adet Yonca-Onuk MRTP24/U Special Operation Craft (SOC) botu ve 4 adet Yonca-Onuk MRTP24/U Fast Missile Craft (FAC) botu için 2 ayrı sözleşme imzaladı.

Yonca-Onuk MRTP24/U SOC botu daha önce Türk Deniz Kuvvetlerine teslim edilen kendini ispatlamış MRTP22/U SAT botlarından geliştirildi.

Söz konusu botlar, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından açılan ihale sonucunda Deniz Kuvvetleri için inşa edilmeye başlanan 2 adet MRTP24/U Yeni SAT Botu ile aynı platforma sahip ve benzer teknik özellikleri taşıyor.

Yonca-Onuk MRTP24/U Fast Missile Craft (FAC) ise MRTP24/U Special Operation Cradft ile aynı tekne ve üst bina tasarımına sahip hava savunma güdümlü mermi sistemi ve ilave ASELSAN silah sistemi ile donatılacak bir versiyonu olacak.

Teslim edilecek botlar maksimum 50+ knots sürat yapacak.



Yonca-Onuk, bugüne kadar Katar Silahlı Kuvvetleri için Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine, 3 adet Yonca-Onuk MRTP16 Ani Müdahale Botu, 3 adet Yonca-Onuk MRTP34 Süratli Hücumbotu ve 4 adet Yonca-Onuk MRTP20 Geliştirilmiş Ani Müdahale Botu teslim etti.

Halihazırda Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için 6 adet Yonca-Onuk MRTP20 Geliştirilmiş Ani Müdahale Botu'nun inşasına devam ediliyor.
Yüklə 35,44 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin