Yumurta
Baskın Oran
Çok tatsız bir noktaya geldik. Birincisi, gençlerin kendilerini ifade kanalları tamamen tıkalı. Temsilcilerini milletvekili bile TBMM’ye sokamıyor. Üniversite organlarında bile, ya hukuken ya fiilen yoklar.
İkincisi, barışçı protesto yapıyorlar, polis ve yargı kafalarını eziyor. Sessizce pankart açıyorlar, yargımız 15 ay ceza kesiyor. Parasız eğitim isteyenler 8 aydır tutuklu. Atatürk büstünü boyayan liseliye 3 yıl. YÖK’ü protesto edene plastik kelepçe. Fanilası terli diye 6 çocuğa 20’şer yıl istenmekte. BM İnsan Hakları Komisyonu, Avrupa Konseyi ve AİHM tarafından tanınan (Ü. Kardaş, Zaman, 12.04.10) vicdani ret hakkına destek için basın açıklaması okuyanlara en az 6 ay hapis. İstanbul’a girmek yasak. Girenlere hamamböceği gibi gaz sıkmalar. Gazdan yere yuvarlanınca başına bir cop, kasığına iki tekme. Karnındaki çocuğu öldürmecesine.
Üçüncüsü, bir de suçlu çıkartılıyorlar: “Polise karşı aşırı güç kullanıldı” (E. Bağış). “Bunları, Ergenekon’la bağlantılı olanlar kışkırtıyor” (B. Kuzu). Gazetecilerin sıkılmazları da kafiye tutturmakta: “Hanım, hanım, ne işin vardı orda hamile halinle!” (E. Ardıç, E. Aköz, O. Eğin). İlaveten, alaya alınıyorlar: “Yumurtalarını yesinler, gidip derslerine çalışsınlar”lar (M. Ali Şahin). “Görseydim, omlet yapın yiyin derdim” (R. T. Erdoğan).
Bu durumda çocuklar şükür ki sadece
Dostları ilə paylaş: |