1. Ali Ibn Rabban at'Tabari


Cerrahiyet al-Haniye'deki Dishekimligi Bilgileri



Yüklə 138,09 Kb.
səhifə2/3
tarix26.10.2017
ölçüsü138,09 Kb.
#15348
1   2   3

Cerrahiyet al-Haniye'deki Dishekimligi Bilgileri:

Yukarida verdigimiz tasnif çerçevesinde yazar dishekimligi konularina da yer ayirmistir.

a. Yüz felcinde Daglama: Tip Tarihi nüshasinda bu fasil eksiktir. Paris nüshasinda daglama yapilacak bölge resimde gösterilmis ve teknigi anlatilmistir. Millet nüshasinda bu resim yoktur.

b. Dudak Yarigini Daglama: Millet ve Tip Tarihi nüshalarinda yine eksiktir. Paris nüshasinda resimli ve etrafli olarak anlatilmistir. Hastalik, tip dilindeki tavsan dudagi “bec de lievre” olabilir. Zira müellif daha ziyade çocuklarda görüldügünden bahsediyor. Burada biçak agzi gibi keskin bir koterle daglama yapiliyor.

c. Dis Eti ve Alveol Absesinde Daglma: Bu fasil yalniz Paris nüshasinda mevcuttur. Yazar, önce dis eti fistülü ve alveol absesini tarif ediyor ve ilaçla tedavi imkansiz ise daglamayi tavsiye ediyor. Koter, fistül agzindan içeri sokulacaktir. Egir hastalik dis etinin tedavisiyle geçmezse kemige müdahale etmek gerekir.

d. Koku Yapan Dis Etinin Daglamasi: Koku yapan dis eti için tavsiye edilen bu daglama birinci faslin yirmi yedinci babinda verilmistir. Millet nüshasinda bu bölümün bir kismi eksiktir ve her iki nüshasindaki resimler arasinda bazi küçük farklar vardir. Tip Tarihi nüshasinda ise bölüm hiç yoktur.

e. Dis agrisinda Daglama: Paris ve Millet nüshalarinda resimli olarak açiklanmistir. Yalniz Paris nüshalarinda resimli olarak açiklanmistir. Yalniz Paris nüshasinda hastanin arkasinda bir de yardimci yer almis.

Millet nüshasinda ise hekim alisilanin disinda profilden çizilmistir. Yazar, önce agriyan dise yaga batirilmis pamuk koymakta ve üzerini de etrafi korunmali hususi bir koterle daglamaktadir. Serefeddin bu tarifin disinda dis agrisini dindirme konusunda su öneriyi getirmistir. “Bir kimsenin sol tarafindaki disi agrirsa sag taraf bileginin alt kemiginin üzerini daglamalidir, sag taraftaki disi için de bunun aksini yapmalidir”. Bu göz lemini Millet nüshasina yazdigi halde Paris nüshasindan nedense çikarmistir. Tip Tarihi nüshasinda ise bu bölüm yine eksiktir. Bu müsahade, günümüzde uygulanan aküpuntur yönünden ilgi çekicidir.

f. Dudak Tümörlerinin Tedavisi: Ikinci babin 27.faslinda verilmistir. Üç nüshada da mevcuttur. Ancak Paris nüshasinda resimlidir. Tümör çikarildiktan sonra yeri zaç yagi ile veya baska kostiklerle tedavi edilmektedir.

g. Dis Eti Absesini Açmak: Yazar abse açma teknigini de açiklamakta ve ameliyat sonrasi kullanilacak kostiklerin isimlerini vermektedir.

h. Dis taslarinin Kazinmasi: Yazmanin her üç nüshasinda da tafsilatli ve güzel bir sekilde anlatilmistir. Yazar önce tas tesekkülü ve çesitleri hakkinda bilgi veriyor ve neden bu taslari kazimak gerektigini açikliyor. Sonra da kazima teknigini anlatiyor. Tip Tarihi nüshasinda digerlerinden fazla olarak 15 alet resmi çizmistir. Müellif bu aletlerin herbirinin ayri ayri nerelerde kullanilacagini da söylemektedir.

i. Dis Çekimi Teknigi: Eger disin tedavisi diger tedbirlerle imkansizlanmis ise artik çekmekten baska çare yoktur. Ancak, herseyden önce dis çekilince yerine bir daha çikmayacagina göre agriyan disi iyice tesbit etmek gerekir. Yazar aynen söyle diyor: “zira dis bir cevher-i latifdir ki çikacak (Çikinca) yerine dis bitmez”.

Bilgisiz kimseler çok kere hastanin yanlis disini agriyan dis diye çekerler. Sonra yazarimiz önce çizdigi bir aletle disin etinden siyrilmasini tavsiye ediyor. Artik dis çekime hazirdir. Kerpeten iyi cins çelikten olmali, agzi kalin ve içi ege disi gibi olmali ve tutacak yeri de saglam olmalidir. Ayni bilgi ve resimler Cerrahiyet al-Haniyenin her üç nüshasinda da vardir.

14. Dis Kökü ve Alveol Parçasinin Çikarilmasi: Eger çekim yapildiktan sonra dis kökü veya bir alveol parçasi çekim yerinde kalmissa önce kökün gevsemesi için yaga batirilmis pamuk bu kökün üstüne konur ve bir iki gün birakilir. Sonra ince agizli özel bir kerpetenle çikarilir. Dis eti, eger kök görünmüyorsa açilmalidir. Bu ameliyati gerçeklestirmek için üç alet resmi verilmistir ki, bunlardan sonuncusu özel bir penstir. Tip Tarihi nüshasindaki bu resim her ne kadar resim olarak güzelse de aleti belirtmek yönünden digerleri kadar açik degildir. Müellif bu bölümde dis aletlerinin çok çesitli oldugunu ve tecrübe ve harekete göre kullanilacak alet sayisinin artacagini söylemektedir.

15. Artik Disin Çekilmesi : Gerek Abülkasim ve gerekse Serefeddin artik dedikleri disin fazla sayida bir dis mi (meziodens gibi ) yoksa çaprasik, intizamsiz bir dis mi oldugunu belirtmemislerdir. Eger dis uygun yerde ise sekilde çizilen özel egelerle dis törpülenmektedir. Disin konumu dolayisiyla egelemek zorsa çekim tavsiye edilmektedir.

16. Sallanin Disleri Telle Baglama : Yazar burada ön dislerin altin telle baglanmasini anlatmistir. Oysa Abülkasim arka disleri baglamaktan bahsetmisti. Bunlar muhtemelen ön-alt dislerdir. Zira sekiller daha ziyade o dislere benzemektedir. Bugün bile daha ziyade ön dislere baglama uygulanmaktadir. Bu da yazarin bu bölümü at-Tasrif'den aynen çevirmedigini , pek büyük bir ihtimalle bu ameliyeyi uyguladigini göstermektedir. Yazar gümüs telin de kullanilabilecegini, ancak oksitlenip çürüyecegini bu nedenle de altin tel kullanmanin uygun olacagini söylüyor. Tel, dislerin arasindan dolandirilarak, baglanacak disin sonuna gelince geri dönülür ve 8 seklinde dis aralarindan dolasilarak baglamaya ilk baslanan yerde telin öteki ucuyla dügümlenir ve kivrilip dislerin arasina sokulur. Bu teknigi anlatan metin her üç yazmada da ayni oldugu halde resimler birbirinden farklidir. Millet nüshasinda üç disi baglamayi gösteren basit bir resim çizilmistir. Tip Tarihi nüshasinda ise, baglama sekli çizilmemis yalniz alt bölgeye ait olmasi muhtemel üç azi dis resmedilmistir. Bu husus dikkat çekicidir.

Bu bölümde yazar dis protezinden de bahseder. Abülkasim'da da bu bölüm vardir. Yalniz onun bir implantan mi yoksa bir protezden mi bahsettigi batili yazarlarca tartisilmis ve tartisilmaktadir. Ancak Serefeddin'de bu açik olarak, sigir kemiginden yapilacak bir dis protezi seklinde ifade edilmisti

17. Dil Alti Baginin Kesilmesi : O zamanin düsüncelerine göre konusmaya engel oldugu sanilan kisa dil frenumunun kesilmesi anlatilmaktadir. Serefeddin bu kisa frenumu kestikten sonra, ameliyat sonrasi kanama için gül suyu, sirke veya soguk su tavsiye ediyor ve sonra da hastanin dil altina keten bezinden yapilmis bir fitil koyuyor. Eger sekonder kanama görülürse zaç yagi tavsiye ediyor. Paris nüshasi resimlidir. Diger nüshalarda resim yoktur.

18. Alt Çene Kiriginin Tedavisi : Paris nüshasinda resimli olarak verilen bu bölgede yazar çene kirigi ve sonucunda hasil olan kemik kaymalarini tedavi ediyor, çesitli repozisyon usulleri ve ameliyat sonrasi bakimi anlatilmistir.

KAYNAKLAR

1. Khalifah, E. , Haddad, S. : dental gleanings from arabian Medicine; JADA,24 : 944-955, l957.

1. Uzel, l. : Ibni Sina'nin Kanun eserinin Türkçe çevirisindeki dis hekimligi bilgileri , A.Ü. Tip Bül., Supp No: 1, 66-77, 1983.

2. Spink, M.S., Lewis, G.: Albucasis, On Surgery and Instruments, Welcome Ed., London, 1973.

3. Uzel, I.: Serefeddin Sabuncuoglu ve Cerrahiyet al-Haniye eserindeki dishekimligi bilgileri, Türk Kültürü, 147: 172-180, 1975.

4. Uzel, I., Tavas, A., Johnson, L.: Serefeddin Sabuncuoglu, A Dental Surgeo of XVth Century. Hamdard, 30 (3): 3-21, 1988.

Mezopotamya Uygarlıklarında Diş Hekimliği

Irmaklar arasi anlamina gelen Mezopotamya, Ön Asya'nin iki büyük irmagi olan Dicle ve Firat arasinda kalan ve Toroslardan Basra körfezine kadar uzanan bölgedir. Bu bölgede, M.Ö. 3 binden baslamak üzere Sümer, Akad, Elam, Babil gibi uluslarin siyasi hakimiyetinde uygarliklar yasanmistir.

Sümerler tarihe yaziyi bulan millet olarak geçmislerdir. Sümerleri yikan ve Babil Devletini kuran Hammurabi M.Ö.(1728-1686) nin yasalari hukuk alaninda oldugu kadar tip tarihi ve deontoloji yönünden büyük önem arzeder. Onun koydugu yasalar, en eski deontolojik belgelerdir. Hammurabi Kanunlarinda dis tedavisi ile ilgili iki madde de yer almaktadir (Sekil: 4).

MADDE 201- Bir kimse, kendi seviyesindeki baska bir kimsenin disine zarar vermisse, baska birisi de onun disine zarar vermeli.

MADDE 202- Eger bu kimse köle ise, bir gümüs mina'nin 1'3 kadar parayi ona ödemeli (1).

Dini ve hukuki belgeler, ögrenim amaciyla yazilan tabletler ve tibbi reçetelerin incelenmesinden anlasildigina göre Mezopotamya tibbi animist özelliktedir. Bu metinlerde birçok hastalik adi dogru olarak kaydedilmesine ragmen insan vücudu çok az incelenmistir. Hastaliklarin etyolojisi bedene giren ve gözle görülmeyen cinler ile tanrilarin öfkesi olabilir. Rahip büyücü hekim ise bu cinleri uzaklastirmali ve böylece öfkeyi yok etmeli ve hastaliklari iyilestirmelidir.

Ninovada Asurbanipal kütüphanesinde bulunan bir tablet en eski odontolojik belgeler olarak kabul edilir (2).

KAYNAKLAR:

1. Hoffman-Axthelm, W.: History of Dentistry, Quintessence Publ., Chicago, 1981, pp.27-32.

2. Dechaume, M., Huard, P.: Histoire Illustre de I'Art Dentaire, Ed.Roger Dacosta, Paris, 1977, p.: 19.

Eski Yunanda Diş Hekimliği

Eski Yunan'da tibbin bilimsel temelleri M.Ö. 5.yüzyilda atilmistir. Bu yüzyildan önce Yunanlilar hastalarin iyilesmesi için tanrilara basvuruyorlar bir takim büyü formülleri, kurbanlar ve dualarla bunlarin yardimini sagliyorlardi. Mesela saglik tanrisi Askle pios'un tapinaklarinda hastalar tapinak uykusuna yatiriliyor ve onlar da rüyalarinda tanriyi görmek suretiyle iyileseceklerine inaniyorlardi. Plutarkos'a göre Epik krali, ayak parmaklarindan birine dokunmak suretiyledis agrisini iyi edebiliyordu.

Çiçeron'a göre tarihte ilk dis çekimi üçüncü Eskülap tarafindan yapilmistir. Eskülap ayrica agiz ve dis sagligini da tavsiye etmisti. Böylece saglik tanrisinin agiz hijyeninin de ilk uygulayicisi olduguna inanilir. Ancak yukarida belirtilen iki husus da tartismalidir. Çünkü Neolitik Çag'in son dönemlerinde insanlar elleriyle çekim yapabiliyorlardi.

Aurelianus Delfi'deki Apollon tapinagina dis çekmek için bir bir kursun davye kondugunu kaydeder. Bugün bu davyenin kopya için konuldugu zannedilmektedir.

Yazili dishekimligi tarihi Hippokrates (M.Ö.460-370) ile baslar. Eserlerinde dis hastaliklarina birçok yorumlar vardir. Ölümünden sonra ve ögrencileri tarafindan kaleme alinan Hipokrat külliyatinda (Corpus Hippocraticum) agiz ve dis hastaliklarini ilgilendiren pek çok bölüm vardir (1) (Sekil:7).

M.Ö.460 yillarina dogru Istanköy'de dogdugu tahmin edilen Hipokrates hastaliklari dogal nedenlere baglayarak, tibbi bilimsel temellerine oturtmustur.

Hipokrat ilk defa sistematik muayene uygulamistir. Epidemiler eserinde, bir orbita alti absesi ile damak kubbesinin kaybi, burun çökmesi ve göz komplikasyonolari ile bir arada görülen agiz gangrenini (Frengi?) tarif etmektedir. Azilarin düsmesiyle bir arada görülen bir osteomyelit vakasi, alt çene kiriklarinin tasnifi de Hippokratin eserlerinde yer alan dishekimligi bilgileridiri. Alt çene kiriklarini deplasmanli ve deplasmansiz olarak ikiye ayirmis, tedavisi için de dogru bir artikülasyon elde ettikten sonra deri ve bunlara benzer maddelerle bandaj tavsiye etmistir.

Hipokrat dentisyon hakkinda da sunlara yer vermistir: Disler 7 aylik embriyonda görülmeye baslar. En çok kaninler çikarken çocuklarda disetleri kasinir ve atesle birlikte ishar görülür.

Ayrica Hipokrat dislerin pozisyon anomalileri, akil disi sürme komplikasyonlari, dis agrilarinin çesitleri, alveol abseleri, çocuklarda görülen aftlar gibi konularda da deginmistir.

Dis tedavisi amaciyla disetlerini daglamis, dis çekimi, mastikatuvarlar ve agiz gargaralari kullanmistir.

Hippokrat dis hastaliklarinin sebeplerinin açiklanmasinda insan vücudunda bulunan 4 humor'dan birinin üstünlügünden kaynaklandigi varsayimina dayanmistir.

Sonuç olarak Eski Yunan'da, hekimlerin dis hekimligi konusuna dikkatle egildikleri ve dis yapisi ve agiz hastaliklari ile ilgili bazi orijinal buluslar yaptiklari söylenebilir.

KAYNAKLAR:

3. Littre, E.: Corpus Hippocraticum (Quvres Completes) V.I-X, Baillere Fils, Baillere Fils Ed, Paris, 1839-1863).

Eski Romada Diş Hekimliği

1.Italya'da Roma Dönemi Öncesi Dishekimligi

Eski Roma'da Etrükslerin ve Fenike'nin etkisiyle dis hekimliginde ileri bir asamaya gelindigi bilinmektedir. Roma'da Eksik olandisleri tamamlamak için iki teknik gelistirilmisti. Bunlardan birincisi altin tellerle, digeri de altin plakalarla disleri tutturmakti. Tarquinia nekropolünde bulunmus bir protezde eksik iki alt kesici, kabaca yontulmus at kemiginden yapilmisti. Ayrica, bu at disi hastada daha önce mevcut interinsizal diastemayi taklit etmek için aralikli yapilmisti.Buna benzer bir protez de Türkiye'de kesfedilmistir (1).



2.Eski RomaDishekimligi

M.Ö.450 yilinda hazirlanan Oniki levha Kanununda ölülerin mücevherleri ile gömülmeleri yasak edilmis, fakat bundan disleri tutturan altin teller istisna birakilmisti. Romanin yükselme çagindaki dishekimligi hakkinda tek kayit bundan ibarettir.

Roma'da agiz hijyenine çok önem verilirdi. Altin, gümüs, balik kilçigi, kus tüyü ve bitki kaynakli pek çok dis kürdani modeli gelistirilmistir. Galinos, (M.S.131-200) Salvadora Persica'yi ilk defa firça olarak tavsiye etmistir. Pistachia Lentiscus'a da kürdan olarak kullanilmistir.

Parfüm eski devir uygarliklarinda da önemli bir yer isgal ederdi. Bu nedenle kolanyaya benzer seyler ve çigneyici deodorantlari agiz kokusunu gidermek için kullanmistir. Güzel koku sagligin bir kaniti sayilmistir.

Anavarzali Rioscorides (M.S.I. YY), Materia Medica eserinde kötü agiz kokusunu gideren bitkilerin listesini vermistir. Mesela sarap kaynatilmis kuru gül yapragi ve arpa suyu ile agiz çalkalamak bunlardan bir tanesidir.

Romalilar dis dolgusunu da bilmekteydiler. Fare pisligi veya lezar cigeri ile mumdan yapilan dolgular kullanmislardir.

Bergamali Galinos (131-200) dislerin ve çenelerin anatomisi hakkinda pek çok çalisma yapmis ve ilk defa disleri kesici, kanin ve azilar olarak üçe ayirmistir. Kök sayi ve sekillerini dogru olarak üçe ayirmistir. Kök sayi v sekillerini dogru olarak tanimlamis, 3 büyük azilarin geç sürme nedenlerini tartismistir. Dis siniri ve damarlarindan da ilk kez söz eden odur. Pulpanin disi beslemesindeki rolünü o belirlemis tir. Dis çürügü ve agrilarinin nedenini ve kendine göre yorumlamistir. Ona göre vücuttaki asit koroziv humor, disleri tipki deride kendi kendine olusan yaralar gibi kemiriyordu. Dis çürügünün bünyesel nedenle olusabilecegini de ilk açiklayan kisi Galinosdur.

Dis agrilari, yerlestigi yere göre iltihapli dis etinden veya baski altindaki sinirden olusabiliyordu.

Galinos agiz gargaralari ve dis tozlarina da eserlerinde yer vermistir. Dis çekimi konusunda çok muhafazakardir. Protezi hiç kullanmamistir.

Scribonus Largus'un tip eseri, imparator Oktavianus ve imparatorice Messalina'nin dis tozunun formülünü verir:



1- Yanmis geyik boynuzu, Chio sakizi, amonyakli tuz,

2- Güneste kurutulmus gül yapragi veya sarap ve nardenk.

Imparatorluk devrinde yasamis Celsius (M.Ö.I.YY) De re Medica adli eserinin 6, 7 ve 8 .ciltlerinde dis hijyeni yaninda dil ülseri, aft ve parulisi anlatir. Disleri korumayi önerir ve çekim için birkaç tavsiye verir. Celsius arduvaz agacindan dolgu yapmis ve disleri baglamak için iplik kullanmistir. Fakat eserinde protezle ilgili bir bilgi yoktur.

Archigenes (M.Ö.100) çürük olmayan fakat periostit görülen dislerde trepanasyon önermistir. Bu gaye için pulpaya girebilen ve ölü dokuyu çikaran bir trepan gelistirmistir (2)

KAYNAKLAR:

1. Terzioglu, A., Uzel, I.: Die goldbandprothese in etruskischer Technik, Philip Journal, 2: 109-112, 1987.

2. Dechaume, U., Huard, P.: L'Histoire de L'Art Dentaire, Ed.Roger Dacosta, Paris, 1977, pp.17-18.

Eski Mısırda Diş Hekimliği

Eski Misir Uygarligi, M.Ö.3000'den Büyük Iskender'in Misir'i almasina, yani (M.Ö.333) tarihine kadar sürer. Bu tarihten sonra, Misir, Eski Yunan ve Roma'nin siyasal ve kültürel hakimiyetine girmistir.

Eski Misir Uygarligina Mezopotamya uygarliginin etkileri büyüktür. Dinler ve Tanrilardaki benzerlik bunun bir kanitidir. Ancak eski Misir'a ait kaynaklar daha boldur ve bu nedenle uygarligi görünüste Mezopotamya Uygarliklarindan daha üstün bir durum arzeder.

Eski Misirda tip, siyasal gelismelere paralel bir gelisim göstermistir. Bu nedenle Misir siyasi tarihinin ana dönemlerini bilmemiz yerinde olur. Bu dönemler:

1. Eski imparatorluk devri (M.Ö.2778-2413)

2. Orta imparatorluk devri (M.Ö.2065-1585)

3. Yeni imparatorluk devri (M.Ö.1585-1085)

4. Son imparatorluk devri (M.Ö.1085-333)

Herotodos, Eski Misirda, dishekimlerinden bahsetmektedir. Onun bu kayitlarinin disnda, Eski Misirda tiptan ayri bir dishekimliginin uygulandigini kanitlayan baska pekçok delil de vardir.

Eski Misirda dishekimleri “Su-Nu” olarak adlandirilmislardir. Psen ten-Seneb Eski Imparatorluk döneminde 26.sülale zamaninda yasamis bir hekim, dishekimi ve ayni zamanda komuutandi. “Men-Kaou Re Ankh” de Eski imparatorluk döneminde 5.sülale devrinde yasamis bir dishekimidir. Eski imparatorluk döneminde 3.sülale zamaninda yasayan “Hesi-Re” ise dünyada bilinen dishekimlerinin en eskisidir. Sakkarada bulunan mezarindaki dört tahta panelde ayakta ve oturarak tasvir edilmistir. (Sekil: 5).

1. Eski Misirda Dishastaliklari ve Tedavisi

Yapilan arastirmalar Eski Misir'da dis hastaliklarina oldukça sik rastlandigini ortaya çikarmistir. Dishekimleri ve agiz hekimleri mevcut olduguna göre ne türde dis bakimlari gerçeklestirildigi konusu tibbi papirüsler ve arkeolojik kazi buluntulari ile anlasilmaktadir.

2. Tibbi Papiruslar

Eski Misir tibbina isik tutan tibbi ve cerrahi papirüslerin bazilari onu kesfeden kisiye, bazilari da saklandiklari yerlere göre adlandirilmislardir.

Bunlardan konumuz açisindan önemli olanlar Ebers ve Edwin Smith papirüsleridir.

a. Ebers Papirüsü

1862 de Prof.Dr.George Ebers tarafindan Teb kentinde bulunmustur (Sekil: 6). Bugün Leipzig Müzesinde saklanmaktadir. 110 sayfadir ve 900 reçete ihtiva eder. Papirüs, hastaliklarda cinleri uzaklastirmak için yapilan büyülerle doludur. Cin tutmasinin, Eski Misirda Patolojinin temelini teskil ettigi bilinmektedir. O zaman, ilacin kullanilmasindaki talimat “Hos geldin ilaç, mideme dokunan su kötülügü çikar” diye baslar ve “su çok iyi gelir” diye biter. Agiz ve dis hastaliklariyla ilgili birkaç reçete asagida verilmistir:

Ebers papirüsündeki reçetelerde bahsedilen dis hastaliklarinin taninmasi güçtür. Bazi reçeteler çürük disi doldurmaya yarayan, pek az dayanikli geçici dolgu maddelerine benzer. Bunlardan nasil bir fayda umuldugu da merak konusudur. “Çürük disleri kapamak için gerekli reçetede Mimi (7) unu, Nübya topragi-1; bal-1; dis doldurulur. Çürük disi kapamak için baska reçete: Terebentin reçinesi-1, Nübya topragi-1, yesil zamk, havanda dövülerek dise konur. Diger reçete: Su-1, saam (bitki)-1, ayni sekilde hazirlanir”.

Lefebre, “dislerde ülser” diye tercüme edilebilen “Benout” hastaliginin dis çürügünden ayri bir hastalik oldugunu öne sürer. Bunlar ayni seyler olabilir. Çünkü 745 nolu reçete bir dis dolgusunu vermektedir. Bundan öncede bu hastalik anlatilmistir. Agrili bir dis ülseri ve dis etlerini kapamak için reçete: inek sütü-1, taze hurma-1, kuru keçiboynuzu-1, avluya birakmali ve sonra dokuz gün çignemeli (Eb.no.746). Dislerde ülserden dolayi görülen tahribati kapamak için bir reçete daha: Cinnamome-1, zamk-1, yag-1. Bununla sarmali (Eb.no.563).Dislerdeki ülseri iyilestirmek ve dislerini doldurmak için: Rezene-1: Yalanci çinarin meyvesi (çizilmis olacak)-1, anus-1, bal-1, terenbentin reçinesi-1, 1: su-1: Bu ilaç, gece soguga birakilacak ve sonra çignenecek (Eb.no: 554).

“Dislerin saglamlastirilmasi” dislerin oldugu kadar periodontal lezyonlarin ilerlemesini durdurmaga yariyordu. Çignenen preparat da muhtemelen bu rahatsizlik için kullaniliyordu. 749 nolu reçetenin muhtevasi arastiricilari yaniltmaktadir. Diseti kemirilmesinin tedavisi için reçete: Gebout bitkisi-1/32; Kolokent-1/64; zamk-1/16; yalanci çinarin meyvesi-1/8; anason-1/32. Bu posyon gece doluncaya birakilacak ve sonra agiz dört gün çalkalanacak (1). Ayrica:

- Çürükleri doldurmak için, güherçile, sari asi boyasi ve bal karistirilir ve çürük dis doldurulur.

- Disetinin iltihabi hastaligi için yalanci çinar agacinin meyvesi, fasulyesi, bal ve mabasit, ögütülür ve disetine sürülür.

- Agiz kokusu için, günlük, çam fistigi tanesi, kokulu mese, tarçin kabugu, tanin, Fenike kamisi. Ince dögülür, balda ezilir pisilerek pastil haline getirilir. Kadinlar tütsü yaparlar ve agiza tutulan duman kokuyu giderir.

- Dis sürme, güçlükleri, çocuga veya annesine pismis fare yedirilir. Farenin kemikleri de çocugun ensesine yedi dügümlü kumas parçasina sarilarak yerlestirilir.

Görüldügü gibi bu papirüs Eski Misir tababetinin sihirsel ve amprik yanini açiklamaktadir.

b. Edwin Smith Papirüsü

1862 de Edwin Smith tarafindan Teb sehrinde bulunan cerrahi papirüs ise bilinen tibbi dökümanlarin en eskisidir. M.Ö.2000 yillarina aittir. Papirüste bastan ayaga sira ile 40 kadar cerrahi hastalik tedavisi ile bazi anatomik bilgiler verilir. Travmatizmalar bu papirüste çok güzel anlatilmistir. Mesela dudak yaralanmalari evvela taze et tatbikinden sonra sütürle tedavi edilmektedir. Alt çene lükssasyonunda redüksiyon teknigi ise çok mükemmel olarak tarif edilmistir. Zaten bu teknik o devirden beri hiç degismemistir:

“Bir alt çene çikiçigi ile ilgili tavsiyeler. Eger agzi açik kalmis ve kapatamayan bir sahsi tedavi etmen gerekiyorsa, basparmaklarinla alt çeneeyi içeriden, diger parmaklarinla da disaridan kavrarsin. Çeneyi asagiya çekerek geriye dogru it. Böylece yerine oturmus olur.

Metinde bulunan 48 vakanin 27 si basla ilgilidir. 3 vaka çeneler, 2 vaka alt çene ve bir vaka ise üst dudakla ilgilidir. Her vakanin adi, muayenesi, tanisi, tedavisi (mümkün, muhtemel veya imkansiz seklinde) üçe ayrilmis ve tedavisi sirasiyla verilmistir.

15. vaka: Üst çenesinde ve yanaginda perforasyonu olan birisi tedavi edebilirim.

Tedavi: “Inru” ile sararim (inru bugün bilinmeyen bir mineraldir” sonra, yag ve bal iile iyilesinceye kadar her gün pansuman yaparim.

25. vaka: Sarkik bir alt çene (burada günümüzde de uygulanan alt çene çikiginin tedavisi açiklanmaktadir).

“Alt çenesi sarkik bir kimseyi muayene edersenagzinin açik oldugunu ve kapatamadigini görürsün” denir ve yukarida verilen tedavi anlatilir.

Dil hastaliklarini gidermek için, agiz sütle çalkalanir ve tükürülür. Baska reçete de hasta dili iyilestirmek için sigiryagi, inek sütü ve taze ekmekle gargara tavsiye edilir.

Hasta disleri tespit etmik için, ammi tozu-(2), Nübiya topragi ve bal karisiminin diseti arasina doldurulmasi tavsiye edilmektedir (2).

KAYNAKLAR:

1. Leca: La Medecine Egyptienne aux Temps des Pharaons, Inf.Dent., 14: 1327-1334, 1972.

2. Quin quenouille: La bouche et les dents dans l'antiquite Egyptienne (These), Lyon, 1975.

Antik Çağda Diş Hekimliği



ESKI TIPTA HASTALIKLARIN OLUS NEDENLERI VE EFSANEVI DISHEKIMLIGI

Dishekimliginin, Eski Misir, Mezopotamya, Eski Yunan ve Eski Roma'daki dikkat çekici ilerlemesi, büyük ölçüde daha önce yasanan ampirik, büyücü dinsel tip evrelerine baglidir. Aslinda insanlik tarihinin temelinde, efsane, büyü ve eksorsizm yatar.Bugün bile folklorik tipta,efsane ve büyüye dayanan hekimligin kalintilarini görmek mümkündür.

Bilimsel tip ise, Eski Yunanla birlikte dogmustur. Insanoglu hastaligin dogal etkenlerin bir sonucu oldugunu anlayinca tedaviler de dogal olan ve dogaüstü olmayan yöntemlerle gerçeklestirilmeye baslamistir. Oysa ilkel insan, ruhlarin ve doga üstü güçlerin hastaliklari olusturduguna inanmaktaydi. Buna bagli olarakta tedavi, kötü ruhlarin, kötü etkenlerin uzaklastirilmasi seklinde gerçeklesmistir.

Tarih boyunca iki hayali patojeni, dishekimliginde hastaliklarin açiklanmasinda etken olmustur. Bunlardan bir tanesi “Dis kurtlari” digeri de “Humoral patoloji”dir.



Yüklə 138,09 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin