*
2. Bolum - KENTLi ve KENT HAKKI iNSASINA DOGRU
BASIN DUYURUSU: (VAN DEPREMi)
MiMARLIK BOLUMLERiNDEKi TUM ARKADASLARIMIZA CAGRIMIZDIR!
Mimarlik Bolumlerindeki
Tum Arkadaslarimiza Ortak Cagrimizdir!
Degerli Arkadaslarimiz,
VAN’da yasanan deprem sonrasinda bir yandan hasar tespit calismalari surdurulurken bir yandan bolgedeki sorunlar devam ediyor.
Ozellikle kis kosullari icin bolgede yasayan herkese icten duygularimizla zorluklarini hissettigimizi bildirmek istiyoruz.
Mimarlar Odasi Ogrenci Temsilciler Kurulu olarak gectigimiz gunlerde Ogrenci Temsilciler Kurulunun 2.’sini olusturduk ve calisma programimizi belirledik. Bu calismalarin basinda da VAN icin, Mimarlik Ogrencileri olarak somut bir adim atmak istedik. Toplanti sonucunda;
EGITIMINI VAN YUZUNCU YIL UNIVERSITESI MIMARLIK BOLUMUNDE SURDUREN ARKADASLARIMIZIN SAGLIKLI KOSULLARDA EGITIM ALABILMELERINE KATKI SAGLAMAK AMACIYLA TURKIYE’DE UYGULANAN “FARABI” PROGRAMI HAKLARIMIZI ARKADASLARIMIZA DEVRETME KARARI ALDIK.
BU DONEM, MIMARLIK PROGRAMINDAKI ARKADASLARIMIZI FARABI PROGRAMINA BASVURMAK YERINE BU HAKLARIMIZI VAN YUZUNCU YIL UNIVERSITESINDEKI ARKADASLARIMIZA BIRAKMAYA CAGIRIYORUZ.
TUM ARKADASLARIMIZIN VE TUM YETKILI KURUMLARIN BU SESE KULAK VERMELERINI DILIYOR, MIMARLIGIN TUM PAYDASLARINI CABAMIZA ORTAK OLMAYA DAVET EDIYORUZ.
SAYGILARIMIZLA;
TMMOB MIMARLAR ODASI,
OGRENCI TEMSILCILER KURULU
Iletisim: Ogrenci Temsilciler Kurulu Sekreterligi,
otk@mo.org.tr
0212 251 39 33 / 353
Mimarlar Odasi Genel Merkezi
info@mo.org.tr
www.mo.org.tr
2011 YILINDA
77 MADEN EMEKCiSiNi YiTiRDiK
Odamiz istatistiklerine gore, 2011 yili Ocak-Aralik doneminde madencilik sektorunde yasanan 86 is kazasinda 2 maden muhendisi hayatini kaybetmistir. Soz konusu is kazalarinda toplam 77 maden emekcisi yasamini yitirmis, 117 isci yaralanmistir. Is kazalarinin 62‘si yeralti maden isletmelerinde, 24‘u yerustu maden isletmelerinde meydana gelmistir. Son 5 yilda toplam yaklasIk 400 madenci maden kazalarinda yasamini yitirmistir.
TMMOB MADEN MUHENDISLERI ODASI
www.maden.org.tr
maden@maden.org.tr
KIZILAY SELANIK CADDESI YESIM APT. NO:19/4 06650 CANKAYA - ANKARA
TEL: +90 312 4251080 Faks:312 4175290
OZURLULER IDARESi BASKANLIGI HABERLERi
BAKAN SAHIN “ULASILABILIR TURKIYE ICIN KALAN 7 AYLIK SURE UZATILMAYACAK” DEDI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanimiz Sayin Fatma Sahin Yerelden Genele Engelsiz Hizmet Sempozyumuna katildi ve “ulasilabilirlik konusunda standartlara gore herkes gorevini yerine getirmelidir, ulasilabilir Turkiye icin kalan 7 aylik sure uzatilmayacak” dedi.
Yerel yonetimlerin ulasilabilirlik konusunda bilgilendirilmesi ve bilinclendirilmesi amaciyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi Ozurlu ve Yasli Hizmetleri Genel Mudurlugu Cayirova Belediyesi isbirligi ile “Yerelden Genele 1. Engelsiz Hizmet Sempozyumu”nu duzenledi.
26 Aralik’ta baslayan sempozyumun ilk gununde katilimcilara engelsiz yapili cevrenin ve kentsel hizmetlerin ozellikleri (acik alanlar, binalar ve toplu ulasim) konusunda teknik bilgi verildi, ulasilabilirlik tespit formlari alanda uygulamali olarak dolduruldu.
Ikinci gun ise istihdam, egitim, saglik, rehabilitasyon gibi konularda yerel yonetimlerce yurutulen ozurlu hizmetleri ele alindi, yereldeki ornekler basta olmak uzere ulkemizde yurutulen oncu calismalara yer verildi.
Sempozyumun son gunu ise Marmara Bolgesindeki buyuksehir, il ve ilce belediye baskanlari ulasilabilirlik konusundaki calismalarini anlatarak iyi ornekleri sundular.
Valilerin, kaymakamlarin, il mudurlerinin, belediye baskanlarinin, universite temsilcilerinin, meslek odalarinin, ilgili teknik personelin ve ozurlu sivil toplum kuruluslarinin katildigi sempozyum 28 Aralik 2011 Carsamba Aile ve Sosyal Politikalar Bakani Sayin Fatma Sahin’in kapanis konusmasi ile son buldu. Kapanis konusmasinda Sayin Bakan; Ozurlu ve Yasli Hizmetleri Genel Mudurlugu tarafindan organize edilen ve 3 gundur devam eden toplantilar zincirine ilk olarak Marmara Bolgesinden baslandigini ozellikle de yereldeki yoneticilerin, buyuksehir, il ve ilce belediyelerinin, universitelerin, kamu kurum ve kuruluslarinin ilgili teknik personelinin ve sivil toplum kuruluslarinin davet edildigini, yerelde hizmet ureten kurum ve kurulus yetkililerinin konunun onemini kavramasi, teknik detaylara sahip olmasi ve iyi ornekleri model alarak hizmet standartlarini yukseltmesini istediklerini bildirdi.
Sayin Bakan, yerel yonetimlerin en onemli aktorlerinden olan belediyelerin bizzat yoneticileri tarafindan yapilan ulasilabilirlik calismalarinin anlatilmasini arzu ettiklerini belirterek ulasilabilirlik konusunda kaybedilecek zamanin kalmadigini hatirlatti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi olarak her seyden once insan haklarina dayali ve ayrimcilikla mucadele eksenli bir ozurluler politikasi izlediklerini, bu cercevede bugune kadar evrensel kriterler dogrultusunda ve ozrun turu ve derecesi ne olursa olsun, ozurlu vatandaslarin da diger vatandaslar gibi insan onuruna yakisir bir hayat surdurmeleri icin calismalar surdurmekte olduklarini bildiren Sayin Sahin; “Ozurluler politikamiz; ozurlu vatandaslarimizin toplumsal yasama tam katilimini saglamak amaciyla, ayrimciliga maruz kalmadan firsat esitliginden yararlanan, haklarini kullanabilen kisiler olarak bagimsizlasmalarina destek verecek imkanlardan yararlandirma hedefi cercevesinde sekillenmistir.” dedi.
Ozurlulerin bagimsiz yasamasi ve yasamin tum alanlarina etkin katilimin saglanmasi icin fiziki cevreye, bilgiye ve hizmetlere engelsiz erisimi saglanmasi amaciyla 5378 sayili Ozurluler Kanunu’nda ve Imar Mevzuatinda duzenlemeler yapildigini, Ozurluler Kanununun gecici 2 nci ve 3 uncu maddelerinde kamu kullanimina acik her turlu yapinin, sosyal ve kulturel alanlarin ve belediyelerin kendilerinin sundugu ya da denetimlerinde bulunan toplu tasima hizmetlerinin, Kanunun yururluge girdigi tarihten itibaren yedi yil icinde ozurluler icin ulasilabilir duruma getirilmesi hukumleri yer aldigini bildiren Sayin Bakan bu surenin 7 Temmuz 2012 tarihinde dolacagini, gorevi ve sorumlulugu bulunan tum kurum ve kuruluslarin ulasilabilirligi saglamalari icin yaklasIk 7 aylik bir suresi kaldigini ve bu surenin uzatilmayacagini hatirlatti.
“2012 yilinda ozurluluk alaninda, iki buyuk hedef olarak Ulasilabilirlik ve Istihdami belirledik” dedi.
Sayin Bakan, “Yerelden Genele Engelsiz Hizmet Sempozyumu”na ev sahipligi yapan basta Cayirova Belediye Baskanligina, programin katilimcilara duyurulmasinda destek olan Turkiye Belediyeler Birligine ve Marmara Belediyeler Birligine, katilan tum yerel yonetim temsilcilerine, katilimcilara ve ulasilabilirlik konusundaki bilincin ve farkindaligin olusmasi icin caba gosteren ve katkisi olan herkese tesekkur ederek konusmasini tamamladi.
KENAN ONALAN
T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi
Ozurlu ve Yasli Hizmetleri Genel Mudurlugu
Basin Musaviri
konalan@ozida.gov.tr
GSM: 0506 8158484
Tel: 0312 229 61 89
ozida@medyabilgirehberi.net
BEYOGLU’NDA EMEK DERKEN
MAJiK DE GiTTi
http://www.mimarist.org/index.php?/news/2011/12/beyoglunda-emek-derken-majik-de-gitti-
Beyoglu'nda 97 yillik Majik Sinemasi ile komsusu Maksim Gazinosu'nun yikilip yerlerine 17 katli otel yapilmasina dair proje onaylandi.
Turkiye haftalardir Emek Sinemasi’nin yikilmasini tartisirken Istanbul 2 No’lu Kultur ve Tabiat Varliklarini Koruma Kurulu’ndan sessiz sedasiz yeni bir proje daha gecti. 1914 yilinda, kentte sinema salonu olarak insa edilen ilk bina olan Majik ile arkasindaki Maksim Gazinosu yikilip birlestirilerek otel ve ticaret merkezi yapilacak.
Restorasyon Kilifi
Beyoglu Belediyesi’nin de onayladigi avan proje 8 kati bodrum, zemin arti 8 normal olmak uzere toplam 17 katli. Avan projeye gore 2 yil oncesine kadar Devlet Tiyatrolari’nca kullanilan tescilli binanin sadece on cephe duvarlari korunacak. Proje, Koruma Kurulu’ndan ‘restorasyon’ adi altinda gecti. Tipki Emek Sinemasi, Beyoglu Demiroren AVM, BesIktas’ta 14 katli otele cevrilen Tutun Deposu projeleri gibi.
Ofis mobilyalari sektorunun onde gelen ismi ‘Tuna Celik’ tarafindan satin alinan 4 bin 305 metrakarelik araziye yapilacak proje, uzun yillardir tartisma konusuydu. Daha once AVM yapilmasi gundeme gelmisti.
Koruma Kurulu defalarca reddettigi projeyi 21 Temmuz’da onayladi. Beyoglu Belediyesi de imar planinda ‘Siraselviler Caddesi cephesinde 27.50 metre yukseklik, cami ve Osmanli sokak cephesinde yukseklik 15.50 metreyi asmamak kaydiyla’ avan projeyi uygun buldu. Belediye Radikal’e konuyla ilgili bir yanit vermezken Tuna Celik’in sahiplerinden Nuri Tuna’dan da herhangi bir karsilik gelmedi.
Mimarlar Odasi: Metroyu da Riske Sokar, Iptal Edilsin
Mimarlar Odasi Istanbul Anakent Subesi’nin hazirladigi CED raporunda, alttan gecen Taksim Metrosu’nu da tehdit ettigi belirtilen projenin iptali istendi.
Raporda Majik Sinemasi’nin ‘Beyoglu’ndaki tarihi ve kulturel simgelerden biri’ olduguna dikkat cekilirken Park Otel, Gokkafes, Saray ve Emek sinemalari gibi orneklerin hizla artmasinin geri donusu olmayan zararlara neden oldugu da vurgulandi. Raporda soyle denildi: “Ulusal koruma ilkelerine ve daha evvelce alinmis kurul kararlarina aykiri olarak soz konu alandaki mimari ve kulturel mirasimiz hakkindaki kararini sadece on cephe koruma (restorasyon) projesinin uygunlugu kapsamina indirgeyerek yikimina; 4305,54 m2’lik parselin tumunun yapilasmasini ongoren 8 bodrum kat, zemin kat ve 8 normal katli, toplam 448028.83m2’lik cevre ve metro guvenligini de tehlike altina alacak bir yapi kompleksinin ortaya cikmasina onay veren kararinin da yeniden gozden gecirilmesi gerekmektedir.’’
Orkestra Esliginde Sessiz Film Izlenirdi
Majik Sinemasi 1914’te acildi. Istanbul’da sinema binasi olarak kullanilmak uzere insa edilmis ilk yapiydi. Mimari Italyan Giulio Mongeri, ilk sahibi ise Saricazade Ragip Pasa’ydi. Ilk olarak Majik Sinemasi adiyla Halil Kamil tarafindan isletildi. O donemde, kucuk bir senfonik orkestra esliginde sessiz filmler gosterilmekteydi. Birkac defa sahibi ve isletmecisi degisen bina, 1944’te Turk Sinemasi, 1946’da Yeni Taksim Sinemasi ve 1964’te Venus Sinemasi olarak hizmet verdi.
Ardindan Devlet Tiyatrolari’nca kiralandi. Salon, Subat 1971’de IV. Murat oyunuyla acildi. 1975’e kadar tiyatro salonu olarak kullanildi, sonra yeniden Venus Sinemasi oldu. 1979’da kurulan Istanbul Devlet Tiyatrosu’nun sahne ihtiyaci icin 1983-1984 sezonunda yeniden kiralandi. 28 Ekim 1983’te Musahipzade Celal’in Istanbul Efendisi oyunuyla acildi ve 2009’a kadar da tiyatro sahnesi olarak kullanildi.
"Son Dus Satosu da Elden Gidiyor"
Sinema tarihcisi Burcak Evren: Bu sinema salonu, sinema tarihi acisindan cok onemli. Istanbul’un sinema salonu olarak yapilan ilk binasi. Turkiye’nin dus satolari bunlar. Alkazar, Elhamra, Saray, Emek derken son sinema da elden gidiyor. Beyoglu’nun cehresi degistiriliyor. Maksim Gazinosu da bugun anladigimiz gazino kulturunde degildi. Repertuvari olan muzik solenlerinin yapildigi yerdi. Yikilacagina restore edilip yeniden sinema olarak acilsa. Dunyada 1500-2 bin kisilik salonlar yeniden hayata geciriliyor. AVM sinemalarindan kurtulus araniyor. Biz yikiyoruz.’’
Sinema elestirmeni Atilla Dorsay: Turkiye’de insa edilen ilk sinema salonu. Burada ‘Vurun Kahpeye’ filmi icin uzun kuyruklar olustugunu biliyoruz. Sehrin bellegi bu yapilar. Maksim de oyle. Gazino gecmisimizin izleri var o yapida. Gazino kulturunun en buyuk mimarisi. Restore edip gazino muzesi yapilsaydi. Tarihi yapilarimizi daha sonra cok arayacagiz. Kulturel hayatimiza etki eden iki onemli yapi, ikisini de kaybetmek cok aci.
ATATURK KULTUR MERKEZi 2012 YILINDA
SANATSEVERLER ILE BULUSACAK(MI?)
http://www.mimarist.org.tr/index.php?/news/2011/12/ataturk-kultur-merkezi-2012-yili-sonunda-sanatseverler-ile-bulusacak--mi--
1969 yilinda dunyanin dorduncu buyuk sanat merkezi olarak hizmete giren Ataturk Kultur Merkezi, Turkiye’de Cumhuriyet doneminin de simge yapilarindan biri olarak onem tasiyor.
2005’te ilk kez donemin Kultur Bakani Atilla Koc tarafindan AKM’nin yikilmasi yonundeki planlar dile getirilirken, TMMOB Mimarlar Odasi’nin 5 Ekim 2007’deki basin aciklamasinda da belirtildigi gibi AKM’nin yikimi Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti Projesi baglaminda olusturulan yasa tasarisinin icerisine ironik bir bicimde sokularak, TBMM Komisyonlari’ndan gecmisti. Ayni basin aciklamasiyla Mimarlar Odasi kamuoyunu Cumhuriyet’in mekan ve yapilarini korumaya ve gunumuz yasaminin ayrilmaz parcalari olarak degerlendirmeye, bununla baglantili olarak da AKM yikimini durdurmak icin somut girisimlerde bulunmaya davet etmisti. Kasim 2007'de Istanbul 2 No’lu Koruma Kurulu, aldigi kararla AKM'yi 1. grup kultur varligi olarak tescil etti. Ardindan yapinin yenilenmesi icin AKBA tarafindan Tabanlioglu'na proje hazirlatildi. Meslek orgutlerinin elestirdigi proje, Kultur-Sen tarafindan yargiya tasindi. 9. Bolge Idare Mahkemesi de itirazi hakli bularak projenin yurutmesini durdurdu.
20 Aralik 2009 tarihinde Kultur Bakanligi, Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi, Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti Ajansi ve Tabanlioglu Mimarlik’tan temsilcilerin bulundugu toplantida, AKM’nin rolove projelerine uygun olarak hazirlanan tamirat ve tadilat projesi uzerinde inceleme ve degerlendirme yapildi. Bu degerlendirme toplantisi sonucunda; Tabanlioglu Mimarlik tarafindan hazirlanmis olan tamirat ve tadilat isleri raporunda belirtildigi sekilde tamirat yapilmasi, Sakarya Universitesi tarafindan hazirlanan statik rapor dogrultusunda depreme karsi guclendirme yapilmasi, yangin yonetmeliginin ongordugu sartlara uygun duzenleme yapilmasi, ana binanin girisinin sag tarafindaki bahcede bulunan mevcut tesisat odasi genisletilerek binanin ihtiyac duydugu havalandirma tesisat unitelerinin yerlestirilecegi bir mekanin toprak altinda duzenlenmesi ve mevcut trafo binasinin bulundugu yerde ihtiyac duyulan kapasiteye gore genisletilmesi konularinda anlasmaya varilmisti.
Uzerinde uzlasilan tamirat ve tadilat isleri, kamuoyu tarafindan anlasilamayan nedenlerle baslatilmadi ve Ataturk Kultur Merkezi 2008 yilindan bu yana tadilat nedeniyle kapali olarak bekletildi. Bu nedenle, Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi tarafindan T.C. Kultur ve Turizm Bakanligi’na 29 Kasim 2011 tarihinde bir resmi yazi gonderilerek, 20 Aralik 2009 tarihli anlasma uyarinca islem yapilmasi ve AKM’nde yapilmasi gereken ve yapilan islemler hakkinda bilgi verilmesi istenmisti.
T.C. Kultur ve Turizm Bakanligi’ndan 21 Aralik 2011 tarihinde Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi’ne gelen yanit ise asagidaki gibidir;
“Istanbul Ataturk Kultur Merkezi’nin onarimi ile ilgili olarak Bakanligimiz, TMMOB Mimarlar Odasi, Istanbul 2010 Kultur Baskenti Ajansi, AKM Yonetimi ve proje firmasi arasinda yapilan 20.12.2009 tarihli tutanak hususundaki ilgi yaziniz incelenmistir.
Bahse konulu tutanakta mutabakata varilan hususlar dikkate alinarak gerekli hazirliklar yapilmis olup, 2012 yili icerisinde, isin ihalesinin yapilarak, Istanbul Ataturk Kultur Merkezi’nin tamirat ve tadilatinin tamamlanmasi planlanmaktadir”
Bu bilgilerin isiginda, AKM'nin "kurtuldugunu" dusunebilir miyiz? Yoksa daha cok mu erken? AKM ile ilgili surecler, bundan sonra da Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi tarafindan takip edilecek ve kamuoyu ile paylasilacaktir.
EMEK SiNEMASINI YASATALIM
KARLI HAVADA YURUYUS
Merhaba,
24 Aralik Cumartesi zaman zaman karli, ruzgarli, buz gibi havada Facebook'ta Emek Bizim platformunun duzenledigi yuruyuse katilmak icin Taksim'e giderken aklima o soru dustu. Iki senedir Emekseverlerin kararliligini biliyordum katilimin iyi olacagini tahmin ediyordum ama bu havada ne kadar iyi olacakti.
Meydana vardigimda SIYAD uyelerinden, sinema sektoru emekcilerine, Mimarlar Odasindan BesIktas Carsi grubuna, pek cok kesimden, genci, yaslisi binlerce sinemaseverlerin, Emekseverlerin bugune kadarki en buyukyuruyus icin toplandigini gordum. Universitelilerin katilimi da diger yuruyuslere gore artmisti.
Yuruyus tam bir senlikti, bir demokrasi festivaliydi ve yikima karsi kararli bir durustu. O gun yuruyuse katilamayan Emekseverlerin
hayatlarindan iki saati eksIk yasadiklarini rahatlikla soyleyebilirim.
Tarik Akan, Rutkay Aziz, Mehmet Ali Alabora, Mert Firat,Grup Bulutsuzluk Ozlemi'nden Nejat Yavasogullari ve Emek'e buyuk destek veren maalesef sayica cok az yonetmenimizden Semih Kaplanoglu kalabalik yuruyuste gorebildigim isimlerdi. YaklasIk iki sene once, ilk yuruyuste Tuncel Kurtiz cok guzel bir konusma yapmisti, gectigimiz Nisan'da da Meltem Cumbul Emek onunde konusmustu. Yonetmenler Alper Ozcan ve Seren Yuce'nin cabalari hepimizin malumu.
AKP'nin ve kuresel sermayenin rantci politikalarina karsi, kulturumuze, sanatimiza,gecmisimize sahip ciktik. Emegimize sahip ciktik ve yikilmasina karsi, yasatma cabalarimiza devam edecegiz.
Ote yandan yeni SIYAD baskani Tunca Arslan'in birkac gun once baslattigi uluslararasi imza kampanyasina tum dunya sinema yazarlarindan ve sinemacilarindan destek yagmaya devam ediyor. Emek'te gecmis festivallerde film seyretmis dunya sinema yazarlari birligi FIPRESCI'nin baskani Jean Roy, unlu Sight Sound dergisi editoru Nick James,Hindistan Kerala Film Festivali'nden Madhu Eravankara, Frankfurter Allgemeine Zeitung yazari Rudiger Suchs ve pek cok Avrupali gazeteciden buyuk destek var.
Sitemiz guncellendi, Ingilizce bolumune son gelismeler eklendi.
Saglikli, mutlu, Emek'li bir yeni yil dilegiyle,
Mehmet Kurtkaya
Emek Yasamali, Emek Film Merkezi Olmalidir!
www.emeksinemasiniyasatalim.org
bilgi@emeksinemasiniyasatalim.org
emekiyasatalim@nine.pairlist.net
KONUT EDiNDiRME
MiTi
http://www.yapi.com.tr/Haberler/konut-edindirme-miti_90122.html
Kentsel donusum projeleriyle donusum bolgeleri sakinlerinin ‘medeni’ konutlara ve yasamlara kavusturuldugu, kentin de ‘cokuntu’ bolgelerinden temizlenerek ‘sagliklastigi/saglamlastigi’ one suruluyor. 1 Aralik’taki Seyrantepe yikimlari ertesinde, enkaz bedeliyle Hamidiye’deki sosyal konutlardan hak sahipligi mujdesi gibi, Fatih Belediye Baskani da, “Mulk sahipleri yeniden mulk sahibi, kiracilar hic yoktan ev sahibi oldular” diyerek (Jale Ozgenturk, 3.12.2011, Radikal), Sulukule’deki yenileme projesinin konut ve mulkiyet haklarini korudugunu acikladi. Iddialarin aksine, neoliberal politikalarla sekillenen donusum projelerinin gercek amaci arazileri deger kazanan alt gelir gruplarinin mahallelerine el koyarak, marka kent yolundaki Istanbul’un amiral projelerine yer acmaktir. Dolayisiyla, yetkililerin ifadelerinin aksine, konut hakkini ihlal ediyorlar.
Bir gecekondu bolgesinde kentsel donusum ilaniyla bolge bosaltilir. Anlasmalar standarttir. Isgalci (ruhsatsiz/tapusuz) hak sahibi sayilmissa (belirli bir sure ikametini belgeleyebilen), gecekondusuna enkaz bedeli (10 bin-15 bin) bicilir. Bedel pesinata sayilir, 15-20 yil vadeli aylik taksitlerle borclandirilarak TOKI’nin donusum konutlarindan hak sahibi yapilir. Bankalarin insafina terk edilen gecekondu nufuslari, mahallelerindeki olanaklardan (bahcelerinden meyve, sebze, kumes hayvanlari, bakkaldan veresiye vb.) yoksun kaldiklari gibi, katlanan masraflar (site aidati, ulasim giderleri, yakit vb.) yuzunden kitlasan gelirleriyle kredilerini odeyemez, icralik olur.
Agaoglu’nun luks projesiyle konuslandigi Ayazma’dan Bezirganbahce’ye yerlestirilenleri (2007) 1,5 yil sonraki ziyaretimizde, emlakcilarin cogunda ‘borcu ile satilik’ ev ilanlariyla karsilastik. Hepsi icra kaygisiyla satisa cikarilan evlerdi. Konut kredilerini duzenli odeyen yok gibiydi. Bes ay art arda taksitlerini odemeyenlere icra geldiginden, gecmis borclarinin birkac ayini kapatip yeniden borc altina giriyorlardi. Bloklarin girislerinde aidatlarini odeyemeyenlerin uzun listeleri vardi. Biriken banka ve aidat borclarina faiz isliyordu. Proje ortagi, Kucukcekmece Belediyesi’nin 2008 anketine gore, taksitlerini odeyemediklerinden tasinmayi dusunenlerin orani yuzde 43’tu. Satanlarin cogu Silivri ve Cerkezkoy taraflarina yerlesiyor, yoksulluk katmerleserek ceperlere tasiniyordu.
Ayazma-Bezirganbahce surecinin paralelini Sulukule-Tasoluk izledi. Fatih Belediye Baskani’nin iftiharla belirttigi “hic yoktan ev sahibi” eylenen 300 kusur Sulukuleli kiraci aileden, Tasoluk’ta neredeyse kimse kalmadi. Ankara Karacaoren donusumu benzer sonuclar verdi. Gecekondularinin enkaz bedelleri 15 bin lira sayilan Seyrantepeliler, Kagithane Hamidiye’deki 140 bin liralik dairelere yerlestirileceklermis. Gelecekte Hamidiye’de kac kisi kalacagini ongorebilmek icin muneccim olmaya gerek yok.
Hangi uzlasma?
Neoliberal politikalarin diger bir etkisi, tarihi alanlarda goruluyor. Barinma/konut hakki otesinde mulkiyet hakki ihlallerini de tetikleyen projeleri, Fener-Balat-Ayvansaray Dernegi’nin internet sitesindeki yazisindan okuyalim: “Tapusu bize ait evlerimiz bizim haberimiz olmadan, yenileme alani kapsamina alindi. Ozel bir firmaya ihale edildi ve projesi cizildi. Bu bizim barinma ve mulkiyet haklarimizin ihlalidir.” Gayrimenkulun menkullestirilmesi uygulamasina gore, her gayrimenkulun bir degeri bulunur ve mal sahibinin projeden alabilecegi metrekare belirlenir. Mal sahibi, mevcut konutundakinden daha az alan alir cunku bu daha az metrekare, deger olarak mevcut metrekareden daha fazladir: “100 metrekarelik yere karsilik 50-60 metrekare aliyorsaniz, 100 metrekareniz bugun 100 lira ediyorsa aldiginiz 50-60 metrekare 250 lira edecek” ((Nilgun Kivircik, GAP Insaat Proje Direktoru; http://www.yapi.com.tr, 2009).
Avantajli gozuken durum, yerinden edilmelere yol acar. Kent yoksullari, aradaki farki odeyerek maliyetli projelere katilamadiklarindan ve yasalardaki kamulastirma baskisindan, konutlarini cok dusuk degerlere satmak zorunda kalirlar, Sulukule’deki gibi. Ilgili yasalardaki ‘anlasma’ /‘uzlasma’, dayatilan proje uzerinde anlasma/uzlasmadir, alternatifsizdir. Projeler mahallelilerle tartisilarak yasayanlarin arzularina gore sekillendirilmedigi gibi, reddetme veya degistirme haklarini da tanimaz. Katilimcilik boyutu yoktur, seffaflik da. Anlasma yapsaniz bile ayni yerden konut verilecegi garanti degildir, en ucra kose cikabilir.
Sehir efsanesi
Ayvansaray Tokludede Mahallesi’nin bir sakini, bu haksizliklara dayanamayarak intihari denedi. Yasanin kamulastirma gerekceleri arasinda saydigi turistik ve konut amacli islevlerin kamu yarariyla ilgisi olmadigi gibi, bu islevlerin projelerde adlandirilmalari sahiplerinin elinden alinacak mulklerin 3. sahislara satilacaginin acik ilanidir. Projelerin uygulama alanlarinin (askeri bolgelerle elcilik/konsolosluklar haric) tum Turkiye oldugunu not duselim. Gelecekte hic kimse yenileme/ donusum projelerinden azade olamayacaktir! Sulukule’ye gelirsek, “Mulk sahipleri yeniden mulk sahibi oldu” diyen Demir’in, Romanlarin yuzde kacinin projede kaldigina dair bilimsel veri bulunmadigini soylemesi, bir belediye baskaninin bolgesiyle ilgili bilgisizligini gosteriyor. Ic hukuku tuketmemesine ragmen AIHM’e kabul edilen Sulukule davasinin sonucu umariz Baskan’in cehaletini de tutarsiz bakis acisini da giderecektir.
Toparlarsak, ‘medeni’ TOKI bloklarinda cagdas yasamlar olarak sunulan donusum projeleri, alt ve orta-alt gelir gruplarini mulksuzlestiren, yoksunlastiran ve yoksullastiran konut hakki ihlalleridir. Arastirma sonuclariyla istatistiklere dayanarak kentsel donusumun konut edindirme soylemini ‘sehir efsanesi’ sayabiliriz. Mahalleleri yikarak, kentleri ayristirdiklari ve devamli hareket halinde nufuslar yarattiklari icin emniyetsiz kentler insa ediyorlar. Kisitli, yesil fakiri kamusal alanlari, yok ettigi dayanisma aglari ve komsuluk iliskileri ve silodan hallice konutlariyla TOKI’ler, mahalleye alternatif olamaz. Gercek bir donusum ve depremle mucadele, mahalle iyilestirme politikalarinin benimsenerek kredi destegi ve teknik yardimin yani sira yoksulluk ve kaynak yoklugunun alt gelir grubu mahallelerinin kalici ogeleri olmalari nedeniyle, yasayanlara yonelik gelir artici ve istihdam yaratici butuncul bir politikaya oncelik verilmesi ile basarilir (BM-Habitat AGFE Istanbul Raporu 2009). Devletler, vatandaslarinin barinaklari ile mahallelerini korumak ve iyilestirmekle yukumludurler (Habitat II- Istanbul 1996), yikmakla degil.
Cihan Uzuncarsili Baysal
Dostları ilə paylaş: |