18-) 'Aynen fiyha tüsemma selsebiyla; Onda "Selsebîl" denen bir kaynaktır. (A. Hulusi)
18 - Bir çeşme ki denir sel sebil. (Elmalı)
'Aynen fiyha tüsemma selsebiylaöyle bir göze, öyle bir su gözesi ki orada, cennette, tüsemma selsebiyla; selsebiyl diye isimlendirilir o. Nedir selsebiyl? ‘Ayn; ebedi saadeti temsil ediyor aslında ebedi saadetin kaynağı. Tüsemma; İsm den gelir. İsm; hem alâmet, yücelik kökünden türetilmiştir. Vesm, sumuğ veya. Yücelik kökü daha da belirgin bir kök. Onun için orada öyle bir göze yüceltilecekler, yüceltilecekler ki;
Selsebiyl ne manaya gelir peki? Hz. Ali bunu iki kelimeden müteşekkil bir kelime olarak okumuş. Sel; sor sebiyl yolu. Yolu sor. Dolayısıyla ebedi saadetin kaynağı olan oraya yüceltilen bir yolu sor, bir yolu ara. Sor aynı zamanda ara manasına da gelir. Bir yolu ara manasını Hz. Ali tercih etmiş ki bizimde tercihimiz bu güzel mana. Yani cennetin kaynağına seni götürecek bir yolu sor, seni yüceltecek bir yolu sor.
19-) Ve yetufu 'aleyhim vildanun muhalledun* izâ raeytehüm hasibtehüm lü'lüen mensûra; Çevrelerinde ölümsüz genç hizmetliler dolaşır. Onları gördüğünde, saçılmış inci sanırsın! (A. Hulusi)
19 - Ve dolanır etraflarına muhalled evlatlar, görünce onları sanırsın saçılmış inciler. (Elmalı)