9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, 2017-2018 Sayfa 16


Yukarıdaki parçalarda bulunan isimleri türlerine göre gruplandırarak aşağıdaki tabloda ilgili



Yüklə 0,59 Mb.
səhifə3/7
tarix05.09.2018
ölçüsü0,59 Mb.
#77219
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7

Yukarıdaki parçalarda bulunan isimleri türlerine göre gruplandırarak aşağıdaki tabloda ilgili
bölümlere yazınız. Bu isimlerin metindeki işlevlerini belirleyiniz.

Özel isim : Abdülhak Hamit, Kürsi-i Temaşa, Bozburun, İstanbul, 


Cins isim: pencere, deniz, sesler, meydan, ağaç, kafes, kuşlar... 
Somut isim : pencere, deniz, sesler, meydan, ağaç, kafes, kuşlar...
Soyut isim: gurbet, hür, dostluk, arkadaşlık, yalnızlık...
Tekil isim: pencere, deniz, meydanın, ağacın, dalına, kafesteki, dostluk, arkadaşlık, yalnızlık...
Çoğul isim : uzaklar, kuşlar
Topluluk ismi : küme



2. Aşağıdaki cümlelerde isim tamlamalarını bularak bunların türünü belirtiniz.
· Yalnızlığın içine sinersiniz. yalnızlığın içi: belirtili isim tamlaması

· Köşe penceresini, işte, ben, bu bakımdan insan çevresinin bir damlası üstüne çevrilmiş bir mikroskop camı sayarım. (köşe penceresi: belirtisiz isim tamlaması, insan çevresinin bir damlası: zincirleme isim tamlaması, mikroskop camı: belirtisiz isim tamlaması)

· Can sıkıntısının bir sesi vardır; bunu ancak, böyle bir zamanda, o gurbet odasında duyarsınız. (can sıkıntısınınn bir sesi: zincirleme isim tamlaması, gurbet odası: belirtisiz isim tamlaması)

· Kimi bir çalılığın kenarındaki çimenlikte bütün eski ihtişamıyla daha yeni başlamıştır. (çalılığın kenarı: belirtili isim tamlaması)

· Bir apartman terası kadar ufak bu kır kahvesinin tahta masaları üstünde hâlâ karıncalar gezer, hâlâ


sinekler kahve fincanının etrafına konarlar. ( bir apartman terası: belirtisiz isim tamlaması, kır kahvesinin tahta masaları üstü: zincirleme isim tamlaması, kahve fincanının etrafı: zincirleme isim tamlaması)

3. Aşağıdaki parçada noktalama işaretlerinin kullanım amaçlarını belirleyiniz.
Zavallı Senegalli, bir türlü söyleyemediği "j"leri değiştirerek:
"Susu! Susu!" diye ne kadar bağırsa, hatta belindeki kayışla vursa nafile...
Juju kıyamet koparıyor, hırlıyor, eşiniyor, atılıyor, zapt edilmez bir hâle geliyor. O zaman, çaresiz, çeke
çeke, koparır gibi tekrar eve sokuyorlar. Balkondan uzanan penyuvarlı ve dağınık saçlı bir Frenk karısı,
ıslak köpek tüyü gibi koktuğu vehmini veren etekleri havalanarak iltifat ediyor:
"Juju! Juju! Şeri..."
Ve sokağın sükûneti de geri geliyor.

Parçadaki noktalama işaretleri; duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümledeki duraklama noktalarını belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere kullanılmıştır. 


4. Zincir adlı metinde geçen "mübalağa, lüzum, ilmî, fenni, halk olmak, sükûnet" kelimelerinin doğru telaffuzuna yönelik çalışmalar yapınız.

....

5. Zincir adlı metinde günümüz yazım ve noktalama kurallarına uymayan kullanımları belirleyiniz

Metinde geçen "tirilyon" sözcüğü günümüzde "trilyon" ;


 "minimini" ikilemesi  günümüzde ayrı yazılıyor "mini mini"
halkolmak  birleşik kelimesi günümüzde "halk olmak" şeklinde ayrı yazılıyor.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 72

SAYFA 72


b. Yazma Sürecini Uygulama
Hikâye yazma aşamaları doğrultusunda bir hikâye yazınız.

Not: Hikâye yazma çalışmasının dışında, incelediğiniz metinlerden edindiğiniz düşünce ve izlenimleri konu alan farklı türlerde de yazma çalışması yapabilirsiniz.


SAYFA 73

Sunu hazırlama aşamaları doğrultusunda Türk edebiyatındaki durum ve olay hikâyeciliğiyle ilgili bir sunum yapınız.

Sunum bilgileri için tıklayınız

SAYFA 74
ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1-5. soruları Halide Edip Adıvar’ın Millî Mücadele yıllarına ait Himmet Çocuk adlı hikâyesinden alınan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
1. Himmet Çocuk adlı hikâyenin bu bölümünden nasıl bir olay örgüsü çıkarılabilir?


Elvanlar Köyünde yanlarına aldıkları kılavuz
İstanbul gazetecilerinin Yunan ordusunun yaptıklarını incelemek için İney’e gelmeleri
Gazetecilerin soruları
Halide Onbaşıyla karşılaşma
Halide Onbaşının halkın içinde bulunduğu durumu anlatışı

2. Hikâyenin  bu bölümündeki olayın geçtiği yerin özellikleriyle ilgili neler söylenebilir?





Hikayenin bu bölümü Elvanlar Köyü'nde geçmektedir, Elvanlar köyünün bir kısmı yanmış ve perişan haldedir. Köydeki insanlar aç, yoksul ve ümitsizdir. 
3. Hikâyeye yeni bir kahraman eklense kahramanın özellikleri neler olabilir?





Hikayeye yeni bir kahraman eklense   bu kahramanın bu kadar olumsuzluk, yoksullluk ve ümitsizlik içinde mücadeleyi asla elden bırakmayan, azimli,  cesur,  inançlı, vatansever gibi özelliklere sahip olması gerekir.




4. Metinden yola çıkılarak Anadolu’nun geçmişteki ve günümüzdeki durumuyla ilgili hangi çıkarımlarda bulunulabilir?


Geçmişte Milli Mücadele yıllarında Anadolu ve Anadolu insanı çok zor koşullar altında mücadele veriyorlardı. Yoksulluk ve çaresizlik içindeydiler. Günümüzde ise Anadolu birçok yönden gelişmiş durumdadır.


SAYFA 75

5. Elvanlar’da ihtiyar bir kılavuz aldık. Köyün bir kısmı yanmış, perişan, herkes fersiz ve şaşkın gözlerle kamyon denilen canavarın lüzumsuz gürültüsüne bakıyordu. Herkesin ruhunda sonu gelmeyen ezilişin, açlığın, her günün gizli felaket ihtimallerinin yoğurduğu ümitsizlik ve ilgisizlik vardı.



Bu paragrafta bulunan isimlerin özellikleri hakkında neler söylenebilir?
Elvanlar: özel isim

kılavuz, köy, gözler, canavar, gürültü: cins isim

kılavuz, köy,  canavar, gürültü...: tekil isim
gözler, ihtimaller: çoğul isim
kılavuz, köy, gözler, gürültü: somut isim
ruh, felaket, ümitsizlik, ilgisizlik: soyut isim

6. Tablodaki metinlerde kullanılan anlatım tekniklerini belirleyerek ilgili yerlere yazınız.

İlk metinde iç konuşma tekniği
ikinci metinde diyalog tekniği

7. C


SAYFA 76

8) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri bu parçadan hareketle uygun ifadelerle doldurunuz.
a. Parçada .öyküleyici. ve ..betimleyici.... anlatım biçimlerine başvurulmuştur.
b. Parçada anlatıcı  birinci tekil  kişidir.
c. Parça ..kahraman anlatıcının..... bakış açısıyla yazılmıştır.

9. B

10. D


11. E


SAYFA 77

12. Parçaya göre Sait Faik’in eserleri, çevresiyle çatışmalarının aynası olarak görülmektedir. Bu yargıdan yola çıkarak sanatçının hikâyeciliğini değerlendiriniz.

12. Sait Faik, eserleri ile kişiliği arasında yakın ilişki bulunan sanatçılardan biridir. Hikayeleri onun ailesiyle ve yaşamını yadırgayan çevresiyle yaşadığı çatışmaları yansıtır. Sait Faik daha önceki yerleşmiş sanat ölçülerinden ve özentilerden uzak bir üslupta hikayelerini kaleme almıştır. 

13. Parçada çağının yerleşmiş sanat ölçülerini aşan yeni ve güçlü bir sanat eserinin yeşermesi
hangi koşula bağlanmıştır? Açıklayınız.

13.Parçada çağının yerleşmiş sanat ölçülerini aşan yeni ve güçlü bir sanat eserinin yeşermesi sanatçının ailesiyle ve çevresiyle yaşadığı çatışmalara bağlanmıştır. 

14. Parçada geçen “artistçe kendi üslûbunda bir yaşama”, “edebiyatı, özentilerden, romantik ucuzluklardan kurtarmak”, “hikâyeyi ‘edebiyat yapan’ların elinden kurtarma” ifadeleriyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.

"Artistçe kendi üslubunda bir yaşama" ifadesiyle
 çevreye aldırış etmeden,  içinden geldiği gibi bir  yaşam tarzı sürme, 
“edebiyatı, özentilerden, romantik ucuzluklardan kurtarmak” ifadesiyle taklitçi olmamak, özgün olmak,
“hikâyeyi ‘edebiyat yapan’ların elinden kurtarma”  ifadesi ise toplum için faydası olmayan süslü ve sanatlı bir üslupla yazan edebiyatçıların aksine yalın, sade bir dille toplum için sanat anlayışla hikaye yazma anlatılmaktadır. 





15. Sait Faik, toplumsalı da bireyseli de göz ardı etmeden, etik ile estetiği potasında erittiği yepyeni bir öykü dünyası kurmuş, böylece, biz, kendisinden sona gelen genç yazarlara da yol açmıştı. Birçok kez, Dostoyevski’nin, “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan geliyoruz” demesi gibi, bizler de (1950 kuşağı denilen öykücüler, ama aynı zamanda Vüsat O. Bener’ler, Yusuf Atılgan’lar, Bilge Karasu’lar, Nezihe Meriç’ler de) Sait Faik’ten geliyoruz, diye yazdım.

Ferit Edgü, Sait Faik / Bir Öncü


Metinde altı çizili sözle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
Cevap: “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan geliyoruz”  sözüyle Gogol'un kendisinden sonra gelen yazarları etkilediği anlatılmıştır.





16. C





SAYFA 78





17. C





18. İlk kutudaki bilgi doğru (D) ikinci kutudaki bilgi yanlış (Y) üçüncü kutudaki bilgi yanlış (Y) olduğu için  CEVABI: 4. ÇIKIŞ 

9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kitabı Cevapları, 2017-2018, Sayfa 80
sayfa 80
OKUMA

HAZIRLIK


Aşağıdaki metinlerin biçim yönünden farklılıklarını belirleyiniz.

Güzelliğin On Par'etmez şiiri hece ölçüsüyle yazılmış 5 dörtlükten oluşmuştur. Ne Böyle Sevdalar Gördüm Ne Böyle Ayrılıklar adlı şiir ise bir bent iki dörtlükten oluşmuştur . Bu şiir serbest tarzdadır.
SAYFA 83
Metni Anlama ve Çözümleme


1. Yayla Dumanı adlı şiirin temasını belirleyiniz.

Şiirin teması doğadır.


2. Şiirdeki betimlemeler resim sanatıyla nasıl ilişkilendirilebilir? Açıklayınız.
Şiirin anlamsal kurgusunda gözlemin ve betimlemenin önemli bir etkisi vardır.  Şair, doğayı bir ressam dikkatiyle izlemiş, gördüklerini kendi bakış açısına göre yorumlamış ve tablo gibi şiir yazmıştır.


3. Güzelin saçı ve gözleriyle yayla dumanı arasında nasıl bir ilişki kurulmuştur? Açıklayınız.
Yayla dumanı her yere dağılır ve yayılır. Şair de  yayla dumanı olup sevgiliye kavuşmak istiyor. 


4. Son dörtlükte şairin yayla dumanının içinde kaybolma isteği ile duygu dünyası arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Şair, hayatın gerçeklerinden, gürültü ve kalabalıklarından kaçıp uzaklaşmak istiyor. Bir duman kadar dünya ağırlığı ve doğaya ait yaşam sürmek istiyor.  ÖZGÜN VE KALİTELİ







SAYFA 84




a. Yukarıdaki nazım biçimlerini ait oldukları şiir geleneğine göre tabloya işaretleyiniz.

https://1.bp.blogspot.com/-vscfhefbt34/wd6a5bnglli/aaaaaaaasdq/fyai8uz-gpylvbqo4w3lrdvcdrda5vexgclcbgas/s640/9.sinif%2bt%25c3%25bcrk%2bdili%2bve%2bedebiyat%25c4%25b1%2bkitab%25c4%25b1%2bsayfa%2b84.png





b. Tespitlerinizden hareketle nazım biçimi ile şiir geleneği arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
 Her şiir geleneğinin (halk şiiri, Divan şiiri, Batı etkisindeki şiir geleneği)  kendine özgü nazım biçimleri vardır. Bu nazım biçimlerinin oluşmasında şiir geleneğini etkileyen farklı kültürlerle etkileşim vardır.  Örneğin Arap ve İran edebiyatından etkilenen Divan şiiri geleneğinde şarkı ve tuyuğ nazım şekilleri haricinde diğer biçimler, Arap ve İran edebiyatlarından alınmıştır. 
a. Yukarıdaki şiirin temasını belirleyiniz.
Gece ve doğa
b. Yukarıdaki şiirin nazım birimini belirleyiniz.
Dörtlüktür.

SAYFA 85




Hazırlık

1. Aşağıdaki sözleri birbiriyle ilişkilendirerek açıklayınız.



“Şiirde ilk dize Tanrı vergisi, gerisi alın teridir.” [Valery (Valeri)]
“Şiir kelimelerle yazılır.” [Mallarmé (Malarme)]
“Bir şiir hiçbir dile tercüme edilemez hatta yazılmış göründüğü dile bile.” [Cocteau (Kokto)]
Şiir yazmada yetenekten daha çok  çalışmak önemlidir. Çünkü şiir emek işidir ve güzel şiir ancak çok çabalayarak ortaya çıkar. Malzemesi kelimeler olan şiire şairinin  kültürel birikimi, sanat zevki, dünya görüşü, mizacı ve tecrübeleri  yansır, bu yüzden her şiiri kendine özgü bir derinliği vardır.
2. Aşağıdaki şiiri düzyazıya çeviriniz. Elde ettiğiniz metnin şiir ile aynı etkiyi sağlayıp sağlamadığını değerlendiriniz.
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Gün saltanatıyla gitti mi bir defa

Yalnızlığımızla doldurup her yeri

Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,

Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan

Lavanta çiçeği kokan kederleri;

Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Düzyazıya çevrilmiş hali
Bu akşamüstüler daima hoyrattır. Gün saltanatıyla bir defa gitti mi her yeri yalnızlığımızla doldurup bir renk çığlığı içinde bahçemizden,  lavanta çiçeği kokan kederleri bohçamızdan bir el çıkarmaya başlar. 
Elde edilen metin şiir ile aynı etkiyi sağlamaz. Çünkü şiir, düzyazıya çevrildiğinde ahenk unsurları ve anlam kaybolmaktadır. 

sayfa 92

Metni Anlama ve Çözümleme

1. ”Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler”, “Yolumun zafer tâkı, gölgeden taşkemerler” dizelerindeki altı çizili kelimelerin anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu sözlükten kontrol ediniz.


mil çekilmek: Birinin gözlerini kızgın mille kör etmek (mil:Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk)

ama: Görme engelli, kör

tâk: Şenliklerde sokaklara kurulan süslü kemer, şenlik kemeri

kemerler:  Mimaride; İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı

2. Kaldırımlar adlı şiirin temasını belirleyiniz.


Yalnızlık / Geçmişe özlem.

3. “Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi / Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır” dizeleriyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.

Şair bu dizelerle dikkatleri kaldırımlara çeker ve adeta onlara sığınır. Nitekim kaldırımları çilekeş yalnızların annesine benzetir.  Bu bir çeşit  sığınma psikolojisinin dışa vurumudur. Kaldırımların, ‘içinde yaşamış bir insan’ olduğunu ifade eden şair, bu dörtlükte kendisini tamamen  kaldırımlarla özdeşleştirir.



4. Şiirdeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.

Şiirdeki tüm açık ve örtük iletiler için tıklayınız

5. “Kaldırımlar”da şairin içinde bulunduğu dekor, neresi olduğu belirtilmeyen büyük bir şehrin sokaklarıdır. Şiir, şairi bu dekor ortasında gösteren bir mısra ile başlıyor:


Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında.
Şairin hareket halinde olmasına rağmen, bir dehlizi andıran bu dar, karanlık ve kapalı dekor devam
eder. Kaldırımlar ve sokak kelimelerinin sık sık tekrarlanmasıyla bu kasvetli mekân, bir musallat fikir, daha doğru bir deyişle, şairin hayatına şekil veren bir kader haline geliyor. Onun dünyası bu dar ve karanlık sokaklardan ve kaldırımlardan ibarettir.

Mehmet Kaplan, Şiir Tahlilleri 2


Yukarıdaki metinde Mehmet Kaplan, Necip Fazıl Kısakürek’in Kaldırımlar şiiriyle ilgili görüşlerini dile getirmektedir. Metindeki görüşlerle kendi düşüncenizi karşılaştırınız.

Kaldırımlar şiirinde şair iç dünyasındaki yalnızlık, korku ve ölüm gibi duygularını gece karanlığında büyük bir şehrin uzayıp giden kaldırımlarıyla ve bu kaldırımlarda yaptığı yolculuktaki gözlemleriyle somutlaştırmıştır. 


1. Etkinlik
Nasıl da çınlıyor kulaklarım,
Dağlar, ormanlar sürükleniyor sularla…
Coşkun Ertepınar


a. Yukarıdaki dizelerde asonansları ve aliterasyonları bulunuz.

Asonans: En çok tekrar eden sesler "a, ı"

Aliterasyon: "l" ünsüzüyle aliterasyon yapılmıştır.



b. Dizelerdeki asonans ve aliterasyonların şiire katkısını belirtiniz.

Dizedeki asonans ve aliterasyonlar şiirin ahenkli olmasını sağlıyor.

SAYFA 93

2. Etkinlik
Burcu burcu yayla kokar, ellerin
Türkü türkü, mâni mâni dillerin
Dilâver Cebeci 

"lerin" redif; "l" yarım kafiye

                                                                                                       
sahici mi elinden tuttuğum o kartal kanadı
sen tuttun acıdan benim ellerim kanadı
Turgut Uyar 

"kanadı" cinaslı kafiye

                                                                                                                                    


Hâtırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;

Cahit Sıtkı Tarancı 



Redif yok, "-ir" tam kafiyedir.
                                                                                                               

Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!


Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kaafilelerle…

Yahya Kemal Beyatlı 



"lerle" zengin kafiye                                                                                                                  

a. Yukarıdaki şiirlerin kafiyelerini bulunuz.


Yukarıda şiirlerin altında

b. Şiirlerde kulanılan kafiyelerin türlerini kutucuklara yazınız.

Şiirlerin kafiye türleri de yukarıda verildi


http:///

3. Etkinlik

Ne sabahı göreyim / ne sabah görüneyim;


Gündüzler size kalsın /verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi / sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün / serin karanlıkları.


a. Yukarıdaki dizelerde ölçüyü ve durakları bulunuz.

14'lü hece ölçüsüyle yazılmıştır. Durakları 7+7 


b. Ölçü ve durağın şiire katkısını ifade ediniz.
Ölçü şiirde ritim ve ahengi sağlar. Hece ölçüsünde durak, dizelerde  müzikalitenin, şiirin tümünde bir iç ahengin doğmasını sağlar.

4. Etkinlik

Ne arzum, ne emelim,


Yaralanmış bir elim,
Ben gurbette değilim,
Gurbet benim içimde!
Kemalettin Kamu


a. Yukarıdaki dizelerdeki “el” sözcüğünü iki ayrı anlama (organ adı, yabancı) gelebilecek şekilde ayrı ayrı okuyunuz.

b. Okuyuşunuzdan hareketle doğru telaffuzun şiirin anlamına sağladığı katkıyı değerlendiriniz.
Doğru telaffuz anlam değeri katar, anlamın kavranmasını kolaylaştırır,  duyguları belirginleştirir.

SAYFA 94

5. Etkinlik




Şiirler ( İLK ŞİİR SERBEST ÖLÇÜSÜ, 2.Sİ HECE ÖLÇÜSÜ, 3.SÜ ARUZ ÖLÇÜSÜ)
Kardaş, senin dediklerin yok,

Halay çekilen toprak bu toprak değil.         SERBEST ÖLÇÜ ��


Çık hele Anadoluya,
Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı,
O kadar uzak değil.
                                                                                                                               

Gümüş bir dumanla kapandı her yer;


Yer ve gök bu akşam yayla dumanı;      HECE ÖLÇÜSÜ��
Sürüler, çimenler, sarı çiçekler,
Beyaz kar, yeşil çam yayla dumanı!
                                                                                                                     
Cennette bugün gülleri açmış görürüz de     ARUZ ÖLÇÜSÜ��
Hâlâ o kızıl hâtıra titrer gözümüzde!

a. Yukarıdaki şiirlerin ölçü türlerini tablo üzerine işaretleyiniz.


( İLK ŞİİR SERBEST ÖLÇÜ, 2.Sİ HECE ÖLÇÜSÜ, 3.SÜ ARUZ ÖLÇÜSÜ)


b. Kullanılan ölçü türlerinin şiirlere katkısını açıklayınız.
Kullanılan ölçü türleri şiirdeki ahengi ve ritmi sağlayan unsurlardandır.
6. Etkinlik


KİLİM

(…)


Sakladığım baharlar nerde bu kilim için,
Nerde yıllarca önce, ben sana..
Ne yaptın baharları, baharsız çok çiğ, topraklarda…
Çok çiğ, çiçek –hiç yok– hani bu kilimde?
Hani beyaz, beyaz, beyaz… Beyazları ne yaptın?
Çok çiğ bu kızgın yaz, çiğ bu karakış!
Bâri biraz kışlarda… Çıplak, çok çiğ!
Çok çiğ bu çığlık, bu en bol renk: Kara! Ben sana
Hiç kara koyma demiştim, nerden düştü, çok çiğ
(…)
Çok çiğ kesik öksürük, çiğ çatlak çağıltı.
(…)

Behçet Necatigil



a. Yukarıdaki şiiri bir arkadaşınıza yüksek sesle okutunuz.

b. Şiirdeki “ç” seslerinin telaffuzunun şiirin içeriğini yansıtmadaki rolünü tartışınız.

"Kilim" şiirinde ç sesinin sürekli yinelenmesi şiirin anlamını güçlendiriyor. Sesteki sivrilik, tizlik, anlamdaki olumsuzluğa katkıda bulunuyor, pekiştiriyor: "Çiğnenir -çok çiğ çağ- ayaklar altında yabansı.

SAYFA 95

a) Yukarıdaki şiirin ahenk ve şekil özelliklerini belirleyiniz.
Şiirdeki tüm ahenk ve şekil özellikleri için tıklayınız

b. Bu şiirde dizelerin uzunluğu kısalığı aracılığı ile içerik görsel olarak şiire yansıtılmuştur. Yandan bakıldığında uzun ve kısa dizeler aracılığı ile şiirinin biçimi görsel olarak yelkenli bir gemiyi andırmaktadır.

9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kitabı Cevapları, 2017-2018, 





Sayfa 96-97
ÇAPRAZ KAFİYE

İçimde damla damla bir korku birikiyor;        (a)


Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler…(b)
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;       (a)
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.          (b)

Necip Fazıl Kısakürek


                                                                                                                                  

DÜZ KAFİYE

Ben de duman olsam senin yerine,            (a)
Dağılsam dağların şu mahşerine;               (a)
Güzelin saçına ve gözlerine                       (a)
Ben girsem, ben dolsam yayla dumanı!     (b)

Yüklə 0,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin